Haydi, hep beraber bar açıyoruz!! :)

Uzun zamandır hayalini kuruyordum. Benim mesleğim avukatlık olmamalıydı en baştan. Ama bunu anlatacak değilim tabi Neyse, ne diyorduk? Ha, BAR..Küçük bir bar açmayı düşünüyorum, istiyorum, arzu ediyorum v.s.
Benimkisi öyle büyük, sabaha kadar açık bir eğlence mekanı olmayacak.. Küçük, iş hayatında daha çok beyin gücünü kullanan, fikir yorgunluğu yaşayan ve bu yüzden eve gitmeden önce iki kadeh bişey içme, rahatlama ihtiyacı duyan insanların geldiği güzel bir bar..Dinlendirici yani..Hafif de bir müzik, hem de gramofondan, 45'lik...
Kabaca yapmak istediğim bu.Şimdi diğer ayrıntıları hep beraber tartışıp mekanı oluşturalım diyorum. Adı da dahil, herşeyiyle BİZİM mekanımız olsun. Hatta açılış şerefine THS ANTAKYA BULUŞMASI yaparız belki kim bilir

Barın ön tarafı güzeldir. Arkadaş seçme özgürlüğünüzü kullanarak hoş bir müzik eşliğinde, hoş sohbetlerle, çakır keyif, güzel bir akşam geçirirsiniz.

Barın arkasına geçtiğinizde ayık olmalısınız. Müzik dinlemeniz mümkün olmaz. Bir dostunuzla sohbet etmeniz mümkün olmaz. Ayrıca zeki, çalışkan, çevik, becerikli, sabırlı, zoraki güleryüzlü, psikiyatr, falcı, fıkracı, dinleyici, eğlendirici, idareci, muhasebeci, temizlikçi, bulaşıkçı, barmen, işveren, tutumlu, olmalısınız. Bunların hepsini birden aynı anda yapabilmelisiniz. Bu arada tuvaletlerin temizliğini de her 15 dakikada bir denetlemeniz gerekir. Tuvalet kağıtlarının ne kadar çabuk bittiğini görmek hayret vericidir.

Müşteri seçimi başlı başına bir zorluktur. Her geleni içeri alırsanız hiç kimseye yaranamazsınız.

Daha önemlisi satıcı olmalısınız: Kişi başı en yüksek içki satışının nasıl yapılacağını bilmeniz gerekir.

En önemlisi tahsilat yapabilmektir: Zaman içinde size borçlanan insanlar bir bakarsınız ki rakibiniz olan bara gitmekteler. Kimseye borç içki vermemeyi başarmak kolay değildir.

Şimdilik bu kadar yazıyorum. Dekorasyon, yenilikleri izlemek, müzik seçimi, aydınlatma, mobilya ve renk seçimi gibi temel konulara girmeye bu kısa yazı çerçevesinde fırsat olmadı. Özellikle havalandırmadan söz etmek isterdim: Yeterince havalandırmazsanız dumandan göz gözü görmez olur. Çok güçlü bir havalandırma yaparsanız içerisi kışın soğuk-yazın sıcak olur. Zaten 2009 temmuz ayında sigara yasağı başlayınca kimse kapalı yerde oturmaz olur. Mutlaka bahçeli bir bölümünüz olmalı. Bahçeyi ısıtmak da yine size düşüyor.

Hırsızlık, iş kazaları, itfaiye önlemleri, belediye, maliye, polis denetimleri, kapanma saatinde kalkmak bilmeyen müşteriler ve haraç isteyen serseriler gibi konuları ayrıca işlemek gerek.

Yemek servisi olmayan bir bar işletmecisinin ancak altı saat uyumaya hakkı bulunmaktadır. Eğer işin içine yemek servisi de girecekse hiç uyumamalıdır. Bunun çözümü aile işletmesi olarak örgütlenmektir. Halbuki aile ile iş yapılmaz. Arkadaşlarla ortaklık da düşülmemesi gereken bir tuzaktır.

Yüksek kar marjına karşın bir barın geliri sanıldığı kadar yüksek değildir. Bar büyüdükçe, çalışan sayısı arttıkça, giderler de artacağından karlılık düşer.

Özetle bar açmak avukatlıktan kaçmak için iyi bir fikir değil. Daha doğrusu avukatlıktan kaçmak iyi bir fikir değil. Kaderden kaçılmaz.

Saygılarımla

Armağan Abi herşeyi yeterince (ve hatta belki fazlasıyla) aktarmış ama...

Bir arkadaşım bir kaç yıl önce, neredeyse aynı kelimelerle anlattığı hayalini hayata geçirmeye başlamıştı. Bir yerle (mekan/dükkan) ön pazarlık yapmıştı...
En son İstanbul'da barlarda gezerken ses sistemlerinin fiyatını, bu işin zorluklarını, riklerini vs sorduk. Bizim sorularımıza cevap geldikçe o bir tane daha içti Sonra vazgeçti....

Hayallerinize verdiğim zarardan ötürü özür dilerim ama...

Alıntı: Yazan av_ecealtunay Uzun zamandır hayalini kuruyordum. Benim mesleğim avukatlık olmamalıydı en baştan. Ama bunu anlatacak değilim tabi Neyse, ne diyorduk? Ha, BAR..Küçük bir bar açmayı düşünüyorum, istiyorum, arzu ediyorum v.s. Benimkisi öyle büyük, sabaha kadar açık bir eğlence mekanı olmayacak.. Küçük, iş hayatında daha çok beyin gücünü kullanan, fikir yorgunluğu yaşayan ve bu yüzden eve gitmeden önce iki kadeh bişey içme, rahatlama ihtiyacı duyan insanların geldiği güzel bir bar..Dinlendirici yani..Hafif de bir müzik, hem de gramofondan, 45'lik... Kabaca yapmak istediğim bu.Şimdi diğer ayrıntıları hep beraber tartışıp mekanı oluşturalım diyorum. Adı da dahil, herşeyiyle BİZİM mekanımız olsun. Hatta açılış şerefine THS ANTAKYA BULUŞMASI yaparız belki kim bilir

Şimdiden kutlarım. Çok nezih bir yer oluşturacağınızı hissedebiliyorum. Umarım THS olarak geliriz. Ben gelirim, çünkü eşim merak ediyor ve görmek istiyor Antakya'yı. Ben lisedeyken görmüştüm, o zaman bile farklıydı. Eminim şimdi çok daha gelişmiştir.

Antakya insanı medenidir. Olay, sorun çıkacağını düşünmüyorum.

Armağan Bey anlatmamış, resmen bizi barın içine sürüklemiş. Ancak bu kadar güzel ifade edilebilir.

Ben de şunu önermek isterim: Müzik çok farklı ve rahatlatıcı olmalı. Müşterilerin her hangi bir yerde dinleyeceği müzik türünden uzak durulmalı ve sırf o farklılığı yaşamak için bile gelen müşterileriniz olmalı...

İsim olarak ise: Siz farkına varmadan ismi koymuşsunuz zaten; BİZİM BAR gayet hoş olur!

En iyi bar, arkadaşınızın barıdır

Alıntı: Yazan Av_Ece Altunay Önal Uzun zamandır hayalini kuruyordum. Benim mesleğim avukatlık olmamalıydı en baştan. Ama bunu anlatacak değilim tabi Neyse, ne diyorduk? Ha, BAR..Küçük bir bar açmayı düşünüyorum, istiyorum, arzu ediyorum v.s. Benimkisi öyle büyük, sabaha kadar açık bir eğlence mekanı olmayacak.. Küçük, iş hayatında daha çok beyin gücünü kullanan, fikir yorgunluğu yaşayan ve bu yüzden eve gitmeden önce iki kadeh bişey içme, rahatlama ihtiyacı duyan insanların geldiği güzel bir bar..Dinlendirici yani..Hafif de bir müzik, hem de gramofondan, 45'lik... Kabaca yapmak istediğim bu.Şimdi diğer ayrıntıları hep beraber tartışıp mekanı oluşturalım diyorum. Adı da dahil, herşeyiyle BİZİM mekanımız olsun. Hatta açılış şerefine THS ANTAKYA BULUŞMASI yaparız belki kim bilir

Bar ne oldu?

evet bar ne oldu bizim okuldan çıkıpta ilginç ve aslında asıl hayali olanşeyi yapan birini görmek istiyorum çünkü..

Çok yakın dostum açmak istediği bale okulunun problemlerini halletmek için Ankara'ya gidiyor. Orada ki şiveli konuşan yetkili arkadaşımı bir güzel azarlıyor. "Siz ne biçim, mevzuata ters bir okul açıyorsunuz" diyor.

Arkadaşım şaşkın elindeki dosyayı gösteriyor ve mevzuata uygun olmayan hiç birşeyi olmadığını anlatmaya çalışıyor.

Yetkili daha sert bir sesle; "Ya hanım kızım sen o çocuklara içki falan içirmeye utanmıyacak mısın? Sen nasıl eğitimci olacaksın"

Arkadaşım ne içkisi diye kekeleyince, yetkili dosyada ki demirbaş listesini gösteriyor. "Bak burada bar var,eğitim yerinde bar olmaz"

Arkadaşım gülerek, orada yazılan barın, eğitim için kullanılan bir destek olduğunu anlatıyor.

Yetkili "Haa o zaman tamam, tamam da hanım kızım neden buna bale çubuku falan yazmadın kine... Biraz Türkçe'yi doğru konuşun" diyor.