Ek dava sorunsalı (Acil !!!!!!!!!!!)

Bir iflas davasında alacak davasının, bir boşanma davasında da nafaka davasının öncelikle ve ayrı bir dava olarak açılması gerektiğini düşünüyorum. yardımalarınızı iletirseniz sevinirim..(Bunu ceza davalarındaki birbirine bağlı suçların tek bir dava mı ayrı davalar mı oluşturması gerekir düşüncesi ile birleştirme kararı vermesine benzetiyorum.) Öncelikli dava olmasındaki düşüncemi belki dava ekonomisine belki de kamu yararı düşüncesine dayandırmaktayım.
Örneğin bir alacak davası açılmadan doğrudan doğruya iflas istenirse tek bir alacağın olduğu durumlarda ilamlı icranın anlamı kalmıyacak ve belli durumlarda istenmesi gereken doğrudan iflasın her durumda uygulanması istenecektir. Ayrıca tacirlerin her an bir tehdit ile karşılaşması tehlikesi oluşacaktır. ben tacirlere karşı ilamsız icranın da istenemiyeceğini düşünüyorum çünkü bu da haksız rekabet oluşturur kanısındayım. ancak buna rağmen doğrudan iflas istenir ve hakim de dikkatsizlikle iflas kararı verirse sonuç nasıl olmalı?

Tacirlere karşı karşı iflas yoluyla doğrudan takip yapılabilir. İflas yoluyla takip yapmanın şartları bellidir bunların içinde öncelikle alacak davası açılması şartı yoktur. Ayrıca tacirlere karşı ilamsız takipte yapılabilir, sürekli yapılıyorda zaten Boşanma davasıyle beraber nafaka talebinde bulunulabilir, ayrı bir dava olarakta açılabilir.

Sn. Karayoz; haklısınız alacak davası açılması şartı yazılı değil; ancak İflas tasfiyenin bir şeklidir. Bir usuli işlemdir. dolayısıyla asıl dava (maddi dava) açılmadan, usuli dava açılabilir mi? ya da şöyle diyeyim:

1- Bir kimse ölmeden mallarının tasfiyesi yapılabilir mi?
2- Karı- koca boşanmadan mallarının tasfiyesi yapılabilir mi? Özellikle de evlilik kurumsal bir yapı ise...
3-Alacağın tespiti mahkemece yapılmadan tasfiye işlemlerinin başlangıcı olan iflas davası açılabilir mi?
4- Tacirler arasındaki uyuşmazlıkların (davaların) TTK çerçevesindeTicaret mahkemelerinde görülmesi gerekmez mi?

Zaten iflas yoluyla takip yapıldıktan sonra takibe itiraz edilsede, edilmesede ticaret mahkemesinden iflas kararı aldırmak gerekiyor. İcra iflas kanunu yürürlüğe girdiğinden beri prosedür bu şekilde işliyor. Kanunda açıkça yazan birşeyin aksini kimse iddia edemez öyle değil mi

Kimse dava açmaya zorlanamaz.

Sayın Ekin Ekşi, mevcut yasal durumu değil olması gerekeni tartışmak istiyor.

Bu itibarla tartışılmasında fayda olduğu düşüncesindeyim, Sayın Aladağ.

Saygılarımla.