Hastayı Görmeden Reçete Yazmak

merhabalar

hekimin hastayı görmeden reçete yazmak, Görevi kötüye kullanma sahtecilik iddiasıyla açılan davalarda veilen beraat kararlarına ilişkin emsal olabilecek yargıtay kararları arıyorum. bu konuda yardımcı olacak meslektaşlara simdiden teşekkürler

birde küçük bir sorum olacak hekim, hastanın sağlık karnesini incelemekle yükümlümüdür? bilindiği üzere her hastanede idari personelden mesul bir müdür bulunmaktadır. hastanın sağlık karnesiyle ilgili işlemleri uygulamada idari personel tarafından denetlenmektedir. belirttiğimiz bu yükümlülük idari personele mi aittir yoksa muayene yapan doktora mı? konuyla ilgili görüş ve önerilerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Sayın hartavi Daha önce hastahanede çalışan ve bu işi yapan bir personel olarak şunları söyleyebilirim.
Bir hasta hastaheneye giriş yaptığında ilk önce muhatap olduğu birim idari personelin bulunduğu vezne ve ya numara kesme yeridir.Burada idari personel ilgili servise doktora muayane için numara verirken kişinin tckimlik nosunun yer aldığı nüfus cüzdanını ve ya herhangi bir belgeyi ister ve sağlık karnesi ile giriş yapar. Birçok hastahane otomasyon sistemine geçildiğinden kimlik numarası olmadan giriş yapılamamaktadır.Bu nedenle ilk muhatap idari personel, hasta ve ya hasta yakını dışında hiç kimseye numara vermemeli ve giriş yapmamalıdır.
FAkat malumunuz günde 400 hastadan fazla hastanın muayane edildiği yerlerde bunun denetimi çok zordur.
Her doktorun yanında protokol defterini tutan tıbbı sekreter veya aynı işi yapan başkaca personel bulunur ve öncelikle sağlık karnesi kaydedilmek üzere bu personele ibraz edilir.Bu peronel dahi başkasının sağlık karnesini kullandığını tesbit edememişse doktorun kastı dışında sorunmululuğuna gitmek haksızlık ve hukuka aykırılık teşkil eder.
Ayrıca doktor sadece kişinin hastalığı ile ilgilenir.Diğer usuli işlemler kimlik doğrulaması sorgulaması yardımcı personelin görevi ve sorumluluğundadır.Türkiye şartlarında bir doktorun hem kimlik doğrulaması hem muayane yapması çok büyük bir külfettir.
Ama şunu da unutmamak gerekir ki doktorlar başkasının sağlık karnesini kullanandığını bildiği kimseyi muayane edemez,etmemelidir.İlaç yazmamalıdır.Bu görevi kötüye kullanmadır.
Yatalak hastalar ve sürekli aynı ilaçı kullanan hastalara hasta daha önce görüldüğünden yada zaten sürekli takip edildiğinden hastanın şahsı olmadan ilaç yazılmaktadır.uygulamada bu çok sık yapılmaktadır.
Bu gibi birçok benzeri olay ile iligili birçok yargıtay kararları mevcuttur.Daha çok görevi ihmal ile veya beraat ile sonuçlanmaktadır.Tabi sizin müvekkilin somut olayını bilmiyorum.Size kolaylıklar dilerim.Saygılarımla

Sayın faruksa öncelikle göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı tşk ederim olayı kısaca özetleyeyim. müvekkilimiz hastanede çalışmakta olduğu esnada her nasıl olmuşsa bir adet reçete ve sağlık karnesinde imzası var imza inkar edilmemiş ancak diğer hekimler çok sayıda reçete düzenlemiş olmalarına rağmen müvekkilimizin imzalayıp imzasını kabul ettiği bir reçete bulunmaktadır. Buna emsal olabilecek elinizde mevcut kararlar var ise siteye ekleyebilirseniz sevinirim. iyi çalışmalar

Selim Bey;

Elimde,konunuz ile aynı mahiyette,sonuçlanmış ve temyiz incelemesinde olan bir dava var. Bu davanın yargılaması sırasında,benzer soruyu ben de sormuştum ve mahkemece,İl Sağlık müdürlüğü"nden,sizin "sağlık karnelerinin kontrolü
görevi kimindir?" sorunuza eşdeğer olmak üzere,benim
" hasta kabul ve kayıt işlemlerini yapma görevi kime aittir? " soruma karşılık olarak,bir müzekkere ile konunun cevabı istenmişti. İl Sağlık müdürlüğü"nden gelen cevabi yazıya göre,hasta kabul ve kayıt işlemleri,bu işlemlerle görevli hemşireye aittir. Doktorun görevi hastayı muayene etmek ve reçetesini yazmaktır.Doktorun sağlık karnesini ve hastanın kimliğini,fiziksel benzerliğini kontrol etme görevi yoktur.

Bizim olayımızda da,doktorun yazdığı iki adet reçete vardı ve hastaların muafiyet raporları vardı.Kanser hastası olup sürekli olarak ilaç almak zorunda olan ve ağır,yatalak durumda, yakınlarının sağlık karnelerini doktora getirip ilaç yazdırabilecekleri hastalardı. 3 sanıklı davada,diğer doktorların çok sayıda, birinin iki reçetesi vardı,ancak mahkeme hepsine görevi kötüye kullanmak suçundan ceza verip erteledi. Hükmü temyiz ettik. Dosya Yargıtay"da.
Ancak,Yargıtay uygulamalarına göre,bu durumlarda sağlık karnesi sahibi hastaların çağrılıp dinlenmeleri ve muayene olup olmadıkları konusundaki beyanlarının alınması ve bu beyanlara göre doktorun suç kastının tayin edilmesi gerekmektedir. Ceza davalarında her olay;oluş,koşullar,tarafların beyanları ve somut diğer özelliklere göre değerlendirileceği ve suç kastı ve vasfı da bu somut verilere göre çözümleneceği için örnek karar bulmaktan çok,sanığın suç işleme kastının bulunup bulunmadığını somut olarak ortaya koymak daha faydalı olacak gibi. Aynı savunmayı yaptık,mahkemece mahkumiyet kararı verildi. yani örnek mahkumiyet kararı var,beraat kararı yok. Temmuz ayı başında da,izlediğim bir davada,mahkeme,aynı savunmalara yönelik olarak yine " görevi kötüye kullanma" vasfı görerek ceza verdi.

Sayın meslektaşım konuya göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı teşekkürlerimi sunarım elinizde bulunan dosyanın bir suret fotokopisini bana kargoyla göndermeniz mümkün mü acaba? ilk defa böyle bir dosyayla karşılaşıyorum ve bu konuda hiç tecrübem yok yardımlarınız için tşkler. iyi çalışmalar diliyorum