Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

engelli vesayet altına alınması

Yanıt
Old 15-07-2008, 10:52   #1
nizar

 
Varsayılan engelli vesayet altına alınması

A, görme engelli ve uzun zamandan beri B tarafından kendisine bakılmaktadır.

Biz B olarak, görme engelli A'nın vesayet altına alınması ve kendisine vasi olarak atanmak için müracaat ettiğinde durum ne olur? Araştırmalarıma göre B tarafından A'nın vesayet altına alınması talebi mevzuata göre mümkün değil gibi gözüküyor. Ancak A, kendi isteği ile hacir altına alınması durumunda vasi tayini mümkün gibi gözüküyor. Görme engelli bir kişi, kendisi nasıl dava açabilir?

Açılan davada talep ne olmalıdır? Bu konuda bilgi ve görüşlerinizi paylaşırsanız memnun olurum.Herkese iyi çalışmalar ve kolaylıklar diliyorum....

Saygılarımla...
Old 15-07-2008, 11:03   #2
miss_lawyer

 
Varsayılan

bu gerekçe ile kısıtlama olur mu bilemiyorum. Ama olduğunu farz edersek davayı görme engelli A açmayacak. B şahsı davacı, A şahsı davalı olarak bu dava açılmalıdır.Somut olayda diğer kısıtlama gerekçelerine başvurulamaz mı? Çünkü bu gerekçe kanunda yazılı kısıtlama hallerinin dışında..
Old 15-07-2008, 11:37   #4
miss_lawyer

 
Varsayılan

Yine de A davalı olarak yazılır, usul böyle, sonra davalı A beyanında kısıtlanmayı kabul ettiğini söyleyebilir..
Old 15-07-2008, 11:43   #5
nizar

 
Varsayılan

Madde 408 - Yaşlılığı, sakatlığı, deneyimsizliği veya ağır hastalığı sebebiyle işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat eden her ergin kısıtlanmasını isteyebilir.

TMK 408'e göre vasi tayinini vesayet altına alınacak kişinin mi yoksa vasi adayının mı istemesi gerekir? Davacı kim olur? Davalı gösterilmesi gerekiyor mu?
Old 15-07-2008, 16:38   #6
av.cemile

 
Varsayılan

Merhaba, bence vesayet altına alınması istenen kişi davalı değil vesayet altına alınma talebi dolayısı ile dava konusu olabilir. Dava hasımsız açılmalıdır.
Şayet kişi kendisi istiyorsa vesayet altına alınmasını, bu durumda da davacı kendisi olacak ve dava konusu A kişisinin kendisine vasi olarak atanması talebi olacak, dava yine hasımsız açılacaktır diye düşünmekteyim.
Old 15-07-2008, 16:47   #7
nizar

 
Varsayılan

Bende 408'den vesayet altına alınmak istenen kişinin kendisinin açması gerektiğini anlıyorum. Vasi adayı da açabilir mi orda tereddütlüyüm. Bunu netleştiremedim. Uygulamayı da açıkcası öğrenmek istiyorum. Ayrıca görme özürlü bir kişi nasıl dava açabilir?
Old 16-07-2008, 08:04   #8
miss_lawyer

 
Varsayılan

Ben vesayet konusunda davalının hasımsız olması gerektiğine inanıyorum fakat usul gereği ancak akıl hastalığına dayalı vasilik davaları hasımsız açılıyor, diğerlerinde(alkol, savurganlık..vs) davalı olarak vesayet altına alınması istenen kişi yazılıyor. Hatta bu konuyu hakimle de görüştüm, o da bu şekilde olması gerektiğini ancak akıl hastalığında hasımsız olacağını diğerlerinde davalı olarak vesayet altına alınacak kişinin olmasını aksi halde davayı daha esasa girmeden reddedeceğini söyledi. Bu sebeple savurganlık ve alkole dayalı vesayet davalarında davalıyı vesayet altına alınacak kişi olarak yazdım (benim dosyamda da davalı kısıtlanmayı kabul ettiği halde)Hatta dilekçe örnekleri kitabında da bu şekilde belirtilmiş. Kolay gelsin!
Old 31-07-2008, 18:41   #9
av.filiz

 
Varsayılan

tmk kanununa göre 1 yılı aşkın süreli hapis cezası alan biri vesayet altına alınır buna ilişkin bir başvuru yapılabilir mi resen yapılması gerekmiyor mu
Old 01-08-2008, 09:12   #10
nizar

 
Varsayılan

TMK 407/2'ye göre cumhuriyet savcılığı hükümlünün cezasını çekmeye başladığını ikametgahı Sulh Hukuk Mahkemesine bildirmekle yükümlüdür.
Bu nedenle bu bildirim üzerine re'sen Sulh Hukuk Mahkemesi hükümlüyü vesayet altına alacaktır. Ancak bu işleme ilişkin bir başvuruda da bulunulmasına engel yoktur diye düşünüyorum. Çünkü; cumhuriyet savcılığının yaptığı kısıtlılığı doğuran sebebi sulh mahkemsine ihbardan ibaret olduğuna göre sulh mahkemesine doğrudan da başvurulabilir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Anne Babası Olan Çocuğun Vesayet Altına Alınması SUCCEED Meslektaşların Soruları 5 13-08-2008 10:29
"Barolar'ın Vesayet Altına Alınması" İddiası:... metin karadag Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 0 25-05-2002 16:58


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05658007 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.