Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

20 yıllık bankacı istifa ederse kıdem tazminatı alabilir mi

Yanıt
Old 23-07-2009, 21:57   #1
BORATAN

 
Varsayılan 20 yıllık bankacı istifa ederse kıdem tazminatı alabilir mi

1989 yılından bu yana bankada çalışan bir müvekkilim istifa etmeyi düşünüyor
1989 yılında A bankasına çalışmaya başlamış 2002 yılında banka tasfiye olunca B bankasında çalışmaya başlamış ve 2002 yılından bu yana B bankasında çalışmaya devam ediyor.Toplam 20 yıllık sigoratalı işçi.B bankasından istifa edip C baankasında işe başlamak istiyor.Bu durumda kıdem tazminatını alır mı
tabi daha sözleşmesini incelemedim.Ayrıca kıdem tazminatının tamamını B bankasından mı alır,çünkü A bankası kapandığında B bankası ile yatay geçiş sözleşmesi imzalamışlar.
Cevaplarsanız çok sevinirim..
Old 24-07-2009, 07:34   #2
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan BORATAN
1989 yılından bu yana bankada çalışan bir müvekkilim istifa etmeyi düşünüyor
1989 yılında A bankasına çalışmaya başlamış 2002 yılında banka tasfiye olunca B bankasında çalışmaya başlamış ve 2002 yılından bu yana B bankasında çalışmaya devam ediyor.Toplam 20 yıllık sigoratalı işçi.B bankasından istifa edip C baankasında işe başlamak istiyor.Bu durumda kıdem tazminatını alır mı
tabi daha sözleşmesini incelemedim.Ayrıca kıdem tazminatının tamamını B bankasından mı alır,çünkü A bankası kapandığında B bankası ile yatay geçiş sözleşmesi imzalamışlar.
Cevaplarsanız çok sevinirim..

Sayın Boratan;


Sözleşmeyi boşuna okumayın zaten. İstifa eden işçi, haklı bir nedeni yoksa, (haklı neden, İK. 24. maddededeki haklı nedenlerdir, başka bankaya transfer olmak da bir haktır ama, bu kapsamda değerlendirilmez ) KIDEM TAZMİNATI ALAMAZ.

Saygılar,
Old 24-07-2009, 08:00   #3
Av. Taner BAŞ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Sayın Boratan;


Sözleşmeyi boşuna okumayın zaten. İstifa eden işçi, haklı bir nedeni yoksa, (haklı neden, İK. 24. maddededeki haklı nedenlerdir, başka bankaya transfer olmak da bir haktır ama, bu kapsamda değerlendirilmez ) KIDEM TAZMİNATI ALAMAZ.

Saygılar,

Size katılıyorum. İstifa ederek ayrıldığı ve başka bir bankada işe gireceği göz önüne alındığında ilk bakışta kıdem tazminatı alamayacağı kanaati öne çıkıyor. Ancak yine de sözleşmeyi okumakta fayda olabilir. Haklı nedeni var ise bu nedeni kullanarak iş akdini feshetmesi kıdem tazminatına hak kazanmasına neden olabilir.
Old 24-07-2009, 09:21   #4
av.cemile

 
Varsayılan

1475 sayılı İş kanunu : 14. madde 5. bend:
5. (Ek: 25/8/1999 - 4447/45 md.) 506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,

Fakat tasfiye nedeni ile B bankasına geçme işlemi nasıl olmuştur?
Aynı işyerinin devamı mıdır?
işyerinin devri mi vardır?
bu şartlara bakmak alzım. Şayet farklı işyeri olarak değerlendirilirse kıdem tazminatı almak için yeterli süresi dolmamış gibi. İşte bu konuda sözleşmeye bakmak lazım.

Buna göre mesela 15 yıl çalışığı işten kendi isteği ile ayrılan da kıdem tazminatı alabiliyor.
Fakat burada
Old 24-07-2009, 09:23   #5
av.cemile

 
Varsayılan

Klavyem satırları karıştırmış yeniden yazıyorum:

Buna göre mesela 15 yıl çalışığı işten kendi isteği ile ayrılan da kıdem tazminatı alabiliyor.Fakat burada
tasfiye nedeni ile B bankasına geçme işlemi nasıl olmuştur?
Aynı işyerinin devamı mıdır?
İşyerinin devri mi vardır?
Bu şartlara bakmak alzım. Şayet farklı işyeri olarak değerlendirilirse kıdem tazminatı almak için yeterli süresi dolmamış gibi. İşte bu konuda sözleşmeye bakmak lazım.
Old 24-07-2009, 10:19   #6
Adli Tip

 
Varsayılan

Sayın av.cemile,

Sizin de belirttiğiniz gibi, yaşlılık aylığına hak kazanmış olmak(sadece yaş şartı gerçekleşmemiş olsa bile) kıdem tazminatını alarak işten ayrılma hakkı verir. Bu durum -kural olarak- prim ödeme gün sayısıyla ilgili olduğundan hangi işverenin yanında ne kadar çalışılığından ziyade, ne kadar prim ödendiği önemlidir. "Kural olarak" diyorum, çünkü bankaların personelinin malûllük, yaşlılık ve ölümlerinde yardım yapmak üzere kurdukları sandıklarıla ilgili ayrık bir durum var mı tam olarak bilmiyorum.

Ancak nihayetinde, kıdem tazminatı kamu düzenine ilişkin bir müessesedir. Ve "istifa" kıdem tazminatına hak kazandıran bir durum değildir. Yaşlılık aylığı dışında da bir çok istisna olabilir. 20 yıllık bankacı eğer bir bayansa ve son bir yılda evlendiyse de kıdem tazminatını alarak işten ayrılabilir örneğin... Ya da 20 yıldır askerliğini bir şekilde tecil ettirebilmiş bir erkekse de kıdem tazminatı alma ihtimali olabilir.
Ben bu sebeple tüm istisnaları yazmayı gerekli görmedim. İş sözleşmesinde de işçiye kıdem tazminatı hakkı ihdas eden bir hüküm olabileceğine de ihtimal vermiyorum. (24. maddeye dayanıp, sözleşme şartlarının uygulanmadığı bahane edilecekse sözleşmeye bakmak gerecektir ama. )
Saygılar,
Old 24-07-2009, 10:37   #7
Adli Tip

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 1998/10144
K. 1998/12825
T. 14.9.1998

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de, HUMK.nun 435. maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı işçi birbirini izleyen zincirleme sözleşmeler ile işyerinde uzun süreden beri çalışmakta iken ücret azlığı nedeniyle hizmet sözleşmesini feshetmiş olup dosya içerisinde bulunan yazılı sözleşmenin 3/1 maddelerindeki hizmet aktinin her türlü fesih halinde kıdem tazminatının ödeneceğini öngören hükme dayanarak kıdem tazminatı isteğinde bulunmuştur.

İstek hüküm altına alınmış ise de; 1475 sayılı İş Kanununun 14 maddesinde hangi fesih hallerinde kıdem tazminatının ödenmesi gerektiği sınırlı bir biçimde düzenlenmiştir. Bu düzenlemede istifa haline yer verilmemiştir. 14 ncü madde, kıdem tazminatının ödenmesi nedenleri açısından kamu düzeni ile ilgili olup aksine sözleşmelerle düzenleme yapılmasına geçerlilik tanınamaz. Somut olayda da sözleşme sonucu itibari ile istifa nedeniyle sona erdirilmiştir. Böyle olunca kıdem tazminatının reddine karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebebten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.9.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 24-07-2009, 21:47   #8
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Yaşlılık aylığı almaya hak kazanmış olma halinde yasanın deyişiyle işten kendi isteğiyle ayrılan sayın Boratanın sorusundaki ifadesiyle istifa eden işçi de istisnai bir durum olarak kıdem tazminatı almaya hak kazanır.Ancak burada işçinin işten ayrılırkenki amacı(iradesi) önem kazanıyor.Eğer işçi emeklilik nedeniyle daha doğru deyişle Cemile Hanım'ın alıntı yaptığı yasal düzenlemeden yararlanarak işten ayrılıyorsa kıdeme hak kazanılması mümkündür.Buna karşın niyet ayrılır ayrılmaz başka bir işyerinde çalışmaksa kıdem talebi reddedilecektir. İşçinin bu düzenlemeyle işten kendi isteğiyle ve kıdemini alarak ayrılması mümkündür.Bu halde örneğin 6 ay sonra başka bir işyerinde çalışmaya başlaması mümkündür.Aksi Anayasa ile güvence altına alınan çalışma hürriyetine aykırılık teşkil eder.Fakat işçi derhal başka bir işyerinde çalışmak amacıyla işten ayrılıp bir de kıdem talep ediyorsa bu düzenlemeden yararlanamayacak,kıdem talebi reddedilecektir.
Old 10-08-2009, 16:11   #9
av.cemile

 
Varsayılan

Sayın Adli Tıp'ın sunduğu karar 1998 yılına ait olup maddeye eklenen bent 1999 yılında eklenmiştir. Ayrıca burada yeni bir işte çalışıp çalışmamaya ilişkin kısıtlayıcı bir hüküm de bulunmamaktadır. İşten ayrılma nedeni ne olursa olsun ben maddedeki şartları sağladığı sürece kıdem tazminatına hak kazanacağını düşünüyorum.
Old 10-08-2009, 20:17   #11
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Sayın av.cemile,

Sizin de belirttiğiniz gibi, yaşlılık aylığına hak kazanmış olmak(sadece yaş şartı gerçekleşmemiş olsa bile) kıdem tazminatını alarak işten ayrılma hakkı verir. Bu durum -kural olarak- prim ödeme gün sayısıyla ilgili olduğundan hangi işverenin yanında ne kadar çalışılığından ziyade, ne kadar prim ödendiği önemlidir. "Kural olarak" diyorum, çünkü bankaların personelinin malûllük, yaşlılık ve ölümlerinde yardım yapmak üzere kurdukları sandıklarıla ilgili ayrık bir durum var mı tam olarak bilmiyorum.

Ancak nihayetinde, kıdem tazminatı kamu düzenine ilişkin bir müessesedir. Ve "istifa" kıdem tazminatına hak kazandıran bir durum değildir. Yaşlılık aylığı dışında da bir çok istisna olabilir. 20 yıllık bankacı eğer bir bayansa ve son bir yılda evlendiyse de kıdem tazminatını alarak işten ayrılabilir örneğin... Ya da 20 yıldır askerliğini bir şekilde tecil ettirebilmiş bir erkekse de kıdem tazminatı alma ihtimali olabilir.
Ben bu sebeple tüm istisnaları yazmayı gerekli görmedim. İş sözleşmesinde de işçiye kıdem tazminatı hakkı ihdas eden bir hüküm olabileceğine de ihtimal vermiyorum. (24. maddeye dayanıp, sözleşme şartlarının uygulanmadığı bahane edilecekse sözleşmeye bakmak gerecektir ama. )
Saygılar,

Sevgili Adli Tip,

Koyulaştırdığım size ait olan alıntıdaki iki ayrı ifadeyi çelişik algıladım. İlk parağrafınız Sayın Cemilenin yazdıkları ile aynı minvalde iken, ikinci parağraftaki koyulaştırılan ifadeniz tam aksini söylüyor. İki ayrı ifadeniz arasındaki farkı biraz daha açabilir misiniz?

Teşekkürler,
Old 10-08-2009, 20:59   #12
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.cemile
Sayın Adli Tıp'ın sunduğu karar 1998 yılına ait olup maddeye eklenen bent 1999 yılında eklenmiştir. Ayrıca burada yeni bir işte çalışıp çalışmamaya ilişkin kısıtlayıcı bir hüküm de bulunmamaktadır. İşten ayrılma nedeni ne olursa olsun ben maddedeki şartları sağladığı sürece kıdem tazminatına hak kazanacağını düşünüyorum.
T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/2716

K. 2006/8549

T. 4.4.2006

• YAŞLILIK AYLIĞI ( 506 Sayılı Kanunun Geçici 81. Maddesine Göre Bağlanması İçin Öngörülen Sigortalılık Süresini ve Prim Ödeme Gün Sayısını Tamamlayarak Kendi İstekleri İle İşten Ayrılmaları Nedeniyle İşçilerin Kıdem Tazminatına Hak Kazanabileceği )

• YAŞ KOŞULU ( Yaşlılık Aylığı Bağlanması İçin Öngörülen Sigortalılık Süresini ve Prim Ödeme Gün Sayısını Tamamlayarak Kendi İstekleri İle İşten Ayrılmaları Nedeniyle İşçilerin Kıdem Tazminatına Hak Kazanabileceği )

• KIDEM TAZMİNATI ( 506 Sayılı Kanunun Geçici 81. Maddesine Göre Yaşlılık Aylığı Bağlanması İçin Öngörülen Sigortalılık Süresini ve Prim Ödeme Gün Sayısını Tamamlayarak Kendi İstekleri İle İşten Ayrılmaları Nedeniyle İşçilerin Hak Kazanabileceği )

506/m.60/1-A, Geç.81

1475/m.14

ÖZET : "506 Sayılı Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının ( A )bendinin ( a )ve ( b )alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81. maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle" işçilerin kıdem tazminatına hak kazanabileceği hükme bağlanmıştır. Düzenlemenin amacı, pirim ödeme ve sigortalılık süresi yönünden emeklilik hakkını kazanmış olsa da, diğer bir ölçüt olan emeklilik yaşını beklemek zorunda olan işçilerin, bundan böyle çalışma olmaksızın işyerinden ayrılmaları halinde kıdem tazminatı alabilmelerini sağlamaktır.
DAVA : Taraflar arasındaki ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma parası ile bayram, hafta, genel tatil gündelikleri ve ikramiye alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 4.4.2006 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat B. O. ile karşı taraf adına Avukat N. Y. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı işçi açmış olduğu bu davada, 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca kıdem tazminatı ödenmesi gerektiğinden söz ederek bu yönde istekte bulunmuştur. Davalı işveren, davacının başka bir işyerinde çalışmak için istifa etmek suretiyle işyerinden ayrıldığını savunmuştur. Mahkemece istek doğrultusunda karar verilmiştir.
1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bentte, "506 Sayılı Kanunun 60 inci maddesinin birinci fıkrasının ( A )bendinin ( a )ve ( b )alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle" işçilerin kıdem tazminatına hak kazanabileceği hükme bağlanmıştır. Düzenlemenin amacı, pirim ödeme ve sigortalılık süresi yönünden emeklilik hakkını kazanmış olsa da, diğer bir ölçüt olan emeklilik yaşını beklemek zorunda olan işçilerin, bundan böyle çalışma olmaksızın işyerinden ayrılmaları halinde kıdem tazminatı alabilmelerini sağlamaktır. Şüphesiz işçinin bu ayrılmasından sonra yeniden çalışması gündeme gelebilir ve Anayasal temeli olan çalışma hakkının ortadan kaldırılması beklenmemelidir. Bu itibarla işçinin ilk ayrıldığı anda iradesinin tespiti önem kazanmaktadır. İşçinin başka bir işyerinde çalışmak için işyerinden ayrıldığı anlaşıldığı taktirde 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca kıdem tazminatına hak kazanılması söz konusu olmaz.
Davacı işçi, 24.1.2003 tarihinde işverene vermiş olduğu yazılı dilekçesinde özel nedenlerle aynı tarihte işyerinden ayrılmak istediğini bildirmiştir. Davalı işveren yetkilisi dilekçe altına, davacının 21.2.2003 tarihinde ayrılabileceğine dair bir açıklama eklemiş ve tarafların bu yönde anlaşmaları üzerine davacı işçi bir süre daha çalışmıştır. Davacı 23.2.2003 tarihine kadar çalışmasını sürdürmüş, bu tarihte işyerinden ayrılmış ve bir gün sonra başka bir işverene ait işyerinde çalışmak üzere işe başlamıştır. Somut olayda davacı işçi iş sözleşmesini 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca feshetmiş değildir. Başka bir işyerinde çalışmaya başladıktan çok sonra Sosyal Sigortalar Kurumuna bu yönde bir yazı almak için başvuruda bulunmuştur. Bu durumda yasa ile korunan hukuki menfaatin teminine yönelik bir davranış içine girilmemiş ve davacı işçi olayların gelişimine göre başka bir işyerinde çalışmak için işyerinden ayrılmıştır. Davacı tanıkları da davacının 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca iş sözleşmesini feshettiğinden söz etmemişlerdir.
Daha sonra davacı işçi, işverence kıdem tazminatı ödemesine esas olmak üzere Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından yazı verilmediğinden bahisle bir dava açmış ve bu davada davacının pirim ödeme süresi ile sigorta pirimi yönünden emeklilik hakkını kazandığını tespit olunmuştur. Aynı kararda davacı işçiye 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca kıdem tazminatı yazısı verilmesi gerektiğinin tespitine dair hüküm kurulmuştur. Belirtmek gerekir ki bu dava, işçiye Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından yazı verilmesi ile ilgilidir. Davacı işçinin kıdem tazminatına hak kazandığı noktasında bir sonucu içermemektedir.
Yapılan bu açıklamalara göre davacı işçi, 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca iş sözleşmesini feshettiği kanıtlayamadığından kıdem tazminatı isteğinin kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece anılan isteğin reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 450 YTL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 4.4.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.
yarx
Old 10-08-2009, 22:09   #13
avahmetevcimen

 
Varsayılan

yaşlılık aylığına yeter prim gün sayısı var ise ve bu nedenle istifa ederse kıdem tazminatına hak edecek aksi halde edemeyecektir... tartışılması gereken husus, prim günü yeterli olsa bile bu nedenle istifa eden işçinin muadil bir işyerinde işe başlaması durumunda yargıtayın bu istifayı iyi niyetli bulup bulmayacağıdır... şahsen bu durumda dahi davanın kaybedilme ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyorum.. saygılar
Old 10-08-2009, 22:16   #14
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Sayın Evcimen,eklediğim karara bakılırsa Yargıtay işçinin derhal başka bir işyerinde çalışmayı amaçlaması halinde artık niyet araştırması yapmadan kıdem tazminatı talebinin reddi gerekeceğine içtihat ediyor.
Old 10-08-2009, 22:22   #15
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Düzenlemenin amacı, pirim ödeme ve sigortalılık süresi yönünden emeklilik hakkını kazanmış olsa da, diğer bir ölçüt olan emeklilik yaşını beklemek zorunda olan işçilerin, bundan böyle çalışma olmaksızın işyerinden ayrılmaları halinde kıdem tazminatı alabilmelerini sağlamaktır. Şüphesiz işçinin bu ayrılmasından sonra yeniden çalışması gündeme gelebilir ve Anayasal temeli olan çalışma hakkının ortadan kaldırılması beklenmemelidir.

Kararın bu cümleleri çok önemlidir. Yargıtay, yasanın amacının "çalışmamak üzere işten ayrılanlar" bakımından kıdem tazminatını düzenlemek olduğunu ve kıdem tazminatının çalışmamak üzere işten ayrılanlar için geçerli olması gerektiğini ancak; "çalışmamak üzere işten ayrıldıktan sonra" çalışmak zorunda kalanlar bakımından da çalışmalarını engellemenin mümkün olamayacağını vurguluyor diye anlıyorum. Yani emekli olmak amacıyla ayrılanlar bakımından kıdem tazminatı hakkının doğacağını, emekli olmak amacıyla istifa etmemiş olanlar bakımından ise bu durumun sabit olması halinde kıdem tazminatının doğmayacağına değiniyor. Kural; "emekli olmak istiyorum diyen kişinin" bu beyanına itibar edilmesi ve bu kişinin kıdem tazminatına hak kazanması olmalıdır. Ancak aksi (yani ayrılma amacının farklı olduğu) elbette ki diğer yanca ispatlanabilir.
Old 11-08-2009, 10:32   #16
avahmetevcimen

 
Varsayılan

Sayın Evcimen,eklediğim karara bakılırsa Yargıtay işçinin derhal başka bir işyerinde çalışmayı amaçlaması halinde artık niyet araştırması yapmadan kıdem tazminatı talebinin reddi gerekeceğine içtihat ediyor.'

üstad niyetten kasıt amaçlamak değilmidir..
demek istediğim şu.. başka bir yerde çalışmak için ayrılan işçi ben primimi doldurduğum için ayrılıyorum diyecektir... işveren de başka bir işe girmek için ayrıldı diyecektir. işten ayrılıp hemen muadil bir işyerinde başlayan işçinin iş değiştirme saiki ile hareket ettiğini kabul ederek kıdem talebinin reddi gerekecektir...
Old 11-08-2009, 13:00   #17
av.cemile

 
Varsayılan

Mesele anlaşılmıştır. Bu durumda işten ayrılma nedeni yani iradesi önem taşıyacaktır. Konu başlığının cevabı da "hayır" olacaktır o zaman.
Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kıdem Tazminatı Ve Ihbar Alabilir Mi? Av.Mustafa yağan Meslektaşların Soruları 5 23-11-2010 12:54
kıdem tazminatı 1 yıllık süre madvocate Meslektaşların Soruları 2 14-10-2008 16:03
Kıdem Tazminatı, İhbar Tazminatı, Yıllık Ücretli İzin Alacakları, Genel Tatil.... Yönetmen Meslektaşların Soruları 6 12-09-2008 19:50
Aktif çatışma dışında ölenin ailesi şehitlik tazminatı alabilir mi? MUHAMMED YILDIRIM Hukuk Soruları 0 03-04-2008 17:06
açık senet-istifa-kıdem tazminatı??? av_cagri Meslektaşların Soruları 3 26-02-2007 11:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06515288 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.