Erkeklere veryansın !

Kanımca kadın hareketinde yer alan birçok kadının düştüğü en kötü tuzak “erkeklere veryansın” tavrıdır.

“Sorun”u dışsallaştırma, kendimizde neler olduğuna bakmama, kurulu düzende kendi “suç ortaklığımızı” hafife alma ve hatta inkar etme eğilimi bizi bir yere götürür mü? Bu tavrın gideceği yol, olsa olsa bir çıkmaz sokaktır. Bu çıkmaz sokakta toslayacağımız duvar da erkek düşmanlığı yaftası olsa gerek.

Feminist hareket erkek düşmanı değildir, ataerkil yapının ve bu yapının çerçevelediği tüm iktidar ilişkilerinin en sadık eleştirmenidir. Bu eleştiride izlenecek birden fazla yöntem elbette olacaktır. Ancak ortak duruş, mesafeli ve soğukkanlı olmaktır ki, bir eleştirmenin en önemli hasleti de bu olsa gerektir. Aksi halde öfke dolu sıfatlar kullanarak sarfedilen sözlerden ibaret yazılarla, konuşmalarla ne yazık ki hezeyanlarımızı ifade etmekten bir adım öteye geçemeyeceğiz.

Demiyorum ki, kimseye kızmayalım, hiddetlenmeyelim. Diyorum ki, önce kendimize dönüp bir bakalım. Kızdığımız bu düzeni kendimizden sonra gelenlere ne kadar aktardık? Çocuklarımıza, kardeşlerimize, anne ve babalarımıza neler anlattık? En beteri, kendimize hangi yalanları söyledik? Bu söylediklerim elbette, olasılıkları daha fazla olan kentli kadınlar için geçerli. Kırsalın dinamikleri ve gerçekleri çok başka. Dolayısıyla çözümleri ve soruları da...

Kaçımız, bizi istemeye geldiklerinde hanım kız eteklerimizi giyip kahve pişirdik? Bunun yerine neden ben erkekler arası rıza değiş tokuşunun nesnesi değilim, ne demek beni babamdan istemek gibi bir cümle kurmadık? Kızımıza akşamları sokağa çıkma etraf tehlikeli demedik mi? Bunun yerine neden sokağa dökülüp eylem yapmadık, sokaklar güvenli hale getirilsin demedik? Kaçımız erkek arkadaşını babasından sakladı, annesini “ayarlayıp” babaya yalanlar söyledi? Kaçımız yaşı bilmemkaç olmuşken sevgilisine kırılgan, sözde-sevimli çocuk sesiyle konuşup ondan birşeyler istedi? Kaçımız istediği olmadı diye susup, gerçekte ne istediğini ifade etmeyip eşini, sevgilisini yatakta cezalandırdı? Kaçımız, kızı regl olduğunda artık bir kadınsın, kutlarım demek yerine, aman bu çok kötü fena ayıp , bu bir hastalık dedi? Kaçımız yalandan histeri krizleri geçirdi? Kaçımız, karşısındaki erkek kendini daha iyi hissetsin diye aptal “ayakları” yaptı? Kaçımız kendisini gerçekten geliştirmeye uğraştı? Kaçımız, ay benim eşim evde çok yardımcıdır, salatayı hep o yapardan bir adım öteye gitti? Kaçımız ben artık mağdur kahramanı oynamak istemiyorum dedi, bu role alışmak ve avantajlarını sömürmek yerine?

Hep aynı terane : Ayna ayna söyle bana benden daha güzel var mı?

Sn.Yılmaz

Başlattığınız konuyu okuyunca bir Aragon şiirinin satırı geldi aklıma:

"Aklın ayrı bir yerde gönlün ayrı bir yüzyılda kalmaktan"

Devam edelim.

Sn.Kayar,

Örneklerimin büyük bölümündeki radikalliği özellikle seçtim ve çerçevemi de kentli kadınla sınırladım. Bununla tartışmaya kışkırtmayı hedeflemiştim, ancak bu başlığın pek "müşterisi" olmadı

Sanırım bu müşterinin değil, satıcının yeteneksizliğinden

Saygılar.

Bence yazılanların doğru oluşundan kaynaklanan bir sessizlik.

Sevgili Işıl, listene bir de "soyadı" konusunu ekleyebilsen... "Kaçımız bir erkeğe aşık olup, soyadıyla adımızı yan yana yazıp kendimizden geçmedik? Sonra aklımız başımıza geldiğinde, bunun nasıl bir tuzak olduğunu anladığımızda 'neler oluyor'u sorguladık/madık gibi...(Evlilikle edinilen yeni isimle, boşandıktan sonra kaybedilen evlilik ismi tartışmaları ışığında....)

Bence de devam edelim. Saygılar

bir de şu noktaya değinmek isterim..kadınlar yani bizler neden bir erkek hayatımıza girdiği zaman hayatımızın merkezine onu koyarız..neden 24 saat onu düşünür nerde ne yapıyor niye benimle değil diye düşünürüz..neden farklı 2 karekter olduğumuzu kabullenmeyip onunla ortak bir çok ortak noktamız olduğunu kanıtlamak adına onun istediği kişiliğe bürünürüz...neden farklı hayatlarımız çevrelerimiz olduğunu kabul etmeyiz..asıl aklımın almadığı bunları biliriz ama ilişki başladığı anda hepsi aklımızdan uçup gidiverir...

Selamlar Sayin arkadaslar ,
Oncelikle belirtmek isterim siz bir kere kadin haklari calisma gurubu acarak kadinla erkekin esit olmadigi kanaatini insanlarin zihninde tezahur ettirmissiniz...Ben her yerde oldugu gibi bu platformdada kadinlarin ezilmesine karsiyim...Sayin arkadaslar kadinlari ayri ayri siniflandırarak dıslamayalım lütfen...Şahsen bi erkek olsam bile beni doğuran bir kadındı...
Saygılarımla ,

Alıntı: Yazan Dogu Akdenizli Selamlar Sayin arkadaslar , Oncelikle belirtmek isterim siz bir kere kadin haklari calisma gurubu acarak kadinla erkekin esit olmadigi kanaatini insanlarin zihninde tezahur ettirmissiniz...Ben her yerde oldugu gibi bu platformdada kadinlarin ezilmesine karsiyim...Sayin arkadaslar kadinlari ayri ayri siniflandırarak dıslamayalım lütfen...Şahsen bi erkek olsam bile beni doğuran bir kadındı... Saygılarımla ,

Sn.Doğu Akdenizli

Keyifli bir günde olduğunuzu ve latife yapmış olduğunuzu düşünüyorum..

Yanılıyor muyum?

Sayın Av.Habibe Yılmaz Kayar ,
Evet haklisiniz...Maksadim beyin sinerjisi yaratarak birşeyler öğrenmek...
Saygılarımla ,

Sn.Doğu Akdenizli

Alıntı: siz bir kere kadin haklari calisma gurubu acarak kadinla erkekin esit olmadigi kanaatini insanlarin zihninde tezahur ettirmissiniz..

Alıntı: Ben her yerde oldugu gibi bu platformdada kadinlarin ezilmesine karsiyim..

Yaratmış olduğunuz sinerji bende yukarıdaki satırların anlamını öğrenme merakına yol açtı.

Konu başlığı ile ilişkili olarak yanıtlamanızı rica ediyorum.

Olası(!) katkılar için teşekkür ederim.

Selamlar Sayin Av.Habibe Yılmaz Kayar ,
Karl Maxın diyalektik metoduna göre , bir şey onun zıttıyla bilinir.Yani -1 in zıttı +1dir.Yani siz ne kadar - sonsuza kadar giderseniz aynı anda + sonsuzu keşfedersiniz.Siz kadınlar eziliyor tezini ileri sürerseniz erkeklerde otomatik olarak bizde eziliyoruz önermesini sunarlar.Ancak öne sürülmesi gereken tez ise insanların eşit olması gerektiğidir.Bu sefer kadınla erkek arasında bir ayrımcılığa gidilmemiş olunur.Yani Kadın erkek ayrımcılığına dayanan bir yaklaşımdansa insanlar arasında eşitliği savunan bir yaklaşım daha doğru olur, ve amacına daha iyi hizmet eder.
Saygılarımla ,

Sn.Doğu Akdenizli

Alıntı: Siz kadınlar eziliyor tezini ileri sürerseniz erkeklerde otomatik olarak bizde eziliyoruz önermesini sunarlar

Aydınlattığınız için çok teşekkür ederim.

Ama bu tezi bir başka başlıkta tartışmaya açabilirsiniz veya konu ile ilgili daha önce açılmış başlıkta devam edebilirsiniz.


Sn.Yılmaz konuyu şu şekilde belirtmiş:

Alıntı: Örneklerimin büyük bölümündeki radikalliği özellikle seçtim ve çerçevemi de kentli kadınla sınırladım.

Sizden ricam mesajlarınızı konu başlığı ile ilişkili biçimde yazmanız.

Teşekkürler





Evet ne diyorduk,))