Bayanlar Aşağılanıyor...

BAYANLARIN AŞAĞILANDIĞINI DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ SİZ DE?
Trafikte yavaş ilerleyen arabaların şoför koltuğunda kim olduğuna bakılmadan 'Bayan şoför işte' dendiğine şahit olmuşsunuzdur.Niçin Bayan Şoför tanımlaması?Kadınların hayatın her alanında söz hakkı olabileceğini ve her alanda kendini gösterebileceklerini ıspat ettiğimiz bir çağda bile bu deyim halen kullanılıyor.Kadınların aşağılandığını düşünüyorum.şoförlük konusudur deyip geçmek mümkün değil benim kanaatimce..çünkü erkekler,reklam filmlerinde örneğin bir şampuan reklamında bir kadının saçını savurmasıyla her şeyi bırakıp peşine düştüklerini iddia eden reklam filminde gereksiz bir hassasiyet gösterip reklamın kaldırılmasını talep etmiştir.Peki ya biz?bu peşin hükümü ortadan nasıl kaldıracağız? ne olacak yani erkekleri karşımıza alıp sürücülüğümüzü mü kanıtlamamız gerekecek manası nedir diyebilirsiniz ama ben bu konuda bayanların aşağılandığını düşünüyorum.ELİNİN HAMURUYLA BU İŞE NE KARIŞIRSIN SEN zihniyetinin halen hakim olduğunu görüyorum.ne yazık ki...Trafik lambalarının sembolünde erkek simgesi olması,Kadın-Bayan tanımında takılıp kkalmak kadar önemli bence.çünkü bize nasıl hitap edilirse edilsin hakkımızdaki düşünceler hitap şekillerimiz değişse de kökleşmiş biçimde kalıyor...

Anlattığın olaylarla ne yazık ki karşılaşıyoruz hala elif.Ama gün geçtikçe kadınlar daha da güçlü oluyor bunu hissediyorum susmalara izin vermiyoruz artık ama bazen bu kendimizi savunmak için yaptığımız konuşmalara da (ne çingene kadın ya)dendiğini duydum ben.Tabii karakterler kendini bir halı gibi seriyor önümüze.Erkek olsun kadın olsun her yerde ezilenler oluyor çoğu zaman ama işte eğitimin ne kadar gerekli olduğunu hele de kadında bunun daha çok önemli olduğunu anlıyoruz işte.

Toplum olarak genel bakış açısı bahsetmiş olduğunuz sıkıntı.Zamanında sınırlar çizilmiş ve günümüzde bu sınırlar kadınlar tarafından başarılarıyla geçilmekte.Artık herşeyde bizde varız demektesiniz ancak her yeniliğe mesafeli olan toplumumuz bunada ayak uyduramamaktadır.Yaşamış olduğunuz sıkıntılar ortada kimse bunu inkar edemez.Sadece erkekler de değil hemcislerinizlede mücadele halindesiniz. Başarılarınızda ortada, tüm zorluklara rağmen sağlanan başarılar.En radikal erkekler dahi kadının başarılarının farkında.Ama Kabullenmek....

Alıntı: Yazan avturgay Toplum olarak genel bakış açısı bahsetmiş olduğunuz sıkıntı.Zamanında sınırlar çizilmiş ve günümüzde bu sınırlar kadınlar tarafından başarılarıyla geçilmekte.Artık herşeyde bizde varız demektesiniz ancak her yeniliğe mesafeli olan toplumumuz bunada ayak uyduramamaktadır.Yaşamış olduğunuz sıkıntılar ortada kimse bunu inkar edemez.Sadece erkekler de değil hemcislerinizlede mücadele halindesiniz. Başarılarınızda ortada, tüm zorluklara rağmen sağlanan başarılar.En radikal erkekler dahi kadının başarılarının farkında.Ama Kabullenmek....

çok haklısınız, erkek bayanın kurdu değil, insan insanın kurdu dünyada, elbet erkek bir başka erkeğin kurdu olduğu gibi, fiziksel güç anlayışının hukuk görüldüğü zamanlarda elbet kadının da kurdu olmuş, yani aslen ortada yukarıda Syn. avturgay" ın belirttiği durum vardır.

Ha bu arada, eğer arabadaki şoför erkek bile olsaydı, yine kötü bir söz ile karşılardı ve belki daha ağırı ile.

SAYGILARIMLA

Diğer örnekler ve yazılanlar hakkında birşey diyemem çoğunada katılıyorum ancak trafik konusunda maalesef sizlere katılmıyorum. Ben herhangi birinden örnek vererek değil kendi annemden bahsederek olaya yaklaşacağım. On beş yirmi yıllık şöförlük deneyimi olan annemin bile birçok durumda trafiği riske soktuğu olmuştur. Evet bu onun geri olduğundan ya da dışlandığından değil bence. Kendisi de reflekslerinin erkeklere göre yavaş olduğunu kabul ediyor. Çok dikkatli ve kazasız bir sürücü olmasına rağmen benim bile kendisinden daha iyi araç kullandığımı kabul ediyor. Sanırım bu konuda trafik örneğini vermek yersiz olmuş.

Alıntı: Yazan calikusu_kamuran çok haklısınız, erkek bayanın kurdu değil, insan insanın kurdu dünyada, elbet erkek bir başka erkeğin kurdu olduğu gibi, fiziksel güç anlayışının hukuk görüldüğü zamanlarda elbet kadının da kurdu olmuş, yani aslen ortada yukarıda Syn. avturgay" ın belirttiği durum vardır. Ha bu arada, eğer arabadaki şoför erkek bile olsaydı, yine kötü bir söz ile karşılardı ve belki daha ağırı ile. SAYGILARIMLA

Neden "erkek başka bir bay"ın kurdu olmuyor?

Alıntı: Yazan MUHAMMED YILDIRIM Diğer örnekler ve yazılanlar hakkında birşey diyemem çoğunada katılıyorum ancak trafik konusunda maalesef sizlere katılmıyorum. Ben herhangi birinden örnek vererek değil kendi annemden bahsederek olaya yaklaşacağım. On beş yirmi yıllık şöförlük deneyimi olan annemin bile birçok durumda trafiği riske soktuğu olmuştur. Evet bu onun geri olduğundan ya da dışlandığından değil bence. Kendisi de reflekslerinin erkeklere göre yavaş olduğunu kabul ediyor. Çok dikkatli ve kazasız bir sürücü olmasına rağmen benim bile kendisinden daha iyi araç kullandığımı kabul ediyor. Sanırım bu konuda trafik örneğini vermek yersiz olmuş.

Muhammed Bey,
Annenizin refleksleri yavaş olabilir,bu genel bir durum değildir,özel,şahsi bir durumdur.Tüm Bayanların Refleksleri Zayıftır diyerek tümevarım yöntemini bu konuda uygulayamayız.

Saygılar..

Alıntı: Yazan Ayşegül Kanat Neden "erkek başka bir bay"ın kurdu olmuyor?

Kurdu olmadığından emin misiniz peki? Üçkağıt, dolan, vurdu-kırdı genelde erkeğin erkeğe karşı işleri değil mi? Davalarınıza bakınız, genelde kimler arasında geçiyor, HAYATTA İNSAN İNSANIN KURDUDUR VE BEN BAŞKA BİR ŞEKLE SOKAYIM, ASLA BARIŞ YOKTUR.

SAYGILARIMLA

Ben kendimi düşündüğüm zaman 'benden kesinlikle berbat bir şöför olur' diyorum. Ancak şöförün iyisinin erkeği kadını olmaz. Ben son derece iyi bayan şöförler de gördüm. Bu genel yargı çok saçma, ülkemizde erkek şöförler daha fazla ve kadınlar malesef her alanda olduğu gibi burda da koşullar gereği bir adım geriden başlamışlar. Yoksa sorun 'BAYAN ŞÖFÖR' sorunu değil. Bence biz bayanlar daha çok kendi içimizdeki sorunlarla baş edemiyoruz. Yani içimizde kabullendiğimiz o 'erkek' benliğini yok edemiyoruz. Amaç erkek gibi olabilmek, erkeğin yapabildiklerini yapmak değil de toplumsal alanda erkekle yan yana yürüyebilmek olabilmeli bence.Toplum bizi ikinci sınıf vatandaş görüyor diye sinirlenip kendimizi paralayacağımıza, bir kadın olarak yapabildiğimiz her alanda kendimizi geliştirmeye çalışsak daha mutlu oluruz diye düşünüyorum. BEN BİR BAYAN OLARAK KENDİME VE HEM CİNSLERİME İKİNCİ SINIF VATANDAŞ DEMİYORUM. BİRİLERİ BÖYLE DÜŞÜNÜYOR DİYE BÖYLE DE OLMAYACAĞIM.GEREK BİR BİREY OLARAK GEREK BİR BAYAN OLARAK YAPMAM GEREKEN HEP KENDİMİ GELİŞTİRMEK, ÇÜNKÜ İÇİNDE YAŞADIMIZ YAŞAM DÜZENİ BUNU GEREKTİRİYOR.... (TAMAMEN ŞAHSIM ADINA DÜŞÜNDÜKLERİMDEN İBARETTİR, HİÇ BİR GÖNDERME YOKTUR. )

Alıntı: Yazan moré Ben kendimi düşündüğüm zaman 'benden kesinlikle berbat bir şöför olur' diyorum. Ancak şöförün iyisinin erkeği kadını olmaz. Ben son derece iyi bayan şöförler de gördüm. Bu genel yargı çok saçma, ülkemizde erkek şöförler daha fazla ve kadınlar malesef her alanda olduğu gibi burda da koşullar gereği bir adım geriden başlamışlar. Yoksa sorun 'BAYAN ŞÖFÖR' sorunu değil. Bence biz bayanlar daha çok kendi içimizdeki sorunlarla baş edemiyoruz. Yani içimizde kabullendiğimiz o 'erkek' benliğini yok edemiyoruz. Amaç erkek gibi olabilmek, erkeğin yapabildiklerini yapmak değil de toplumsal alanda erkekle yan yana yürüyebilmek olabilmeli bence.Toplum bizi ikinci sınıf vatandaş görüyor diye sinirlenip kendimizi paralayacağımıza, bir kadın olarak yapabildiğimiz her alanda kendimizi geliştirmeye çalışsak daha mutlu oluruz diye düşünüyorum. BEN BİR BAYAN OLARAK KENDİME VE HEM CİNSLERİME İKİNCİ SINIF VATANDAŞ DEMİYORUM. BİRİLERİ BÖYLE DÜŞÜNÜYOR DİYE BÖYLE DE OLMAYACAĞIM.GEREK BİR BİREY OLARAK GEREK BİR BAYAN OLARAK YAPMAM GEREKEN HEP KENDİMİ GELİŞTİRMEK, ÇÜNKÜ İÇİNDE YAŞADIMIZ YAŞAM DÜZENİ BUNU GEREKTİRİYOR.... (TAMAMEN ŞAHSIM ADINA DÜŞÜNDÜKLERİMDEN İBARETTİR, HİÇ BİR GÖNDERME YOKTUR. )

Tek yargıda bulunabilirim bu sözler üstüne: KESİNLİKLE SAMİMİ, YANİ İÇTEKİ NE İSE BEYAN OLARAK DA DIŞA O YANSIMIŞ. Bence çok yerdeki konuya yazılar yazmalısınız. Örneğin bir yerde, bayanlar evlilik kurumu olmaksızın da bebek sahibi olmalı diye bir konu vardı, bence oraya da bir bayan olarak yazı yazmalısınız.

Saygıyla eğiliyorum bu sözler karşısında.

SAYGILARIMLA

Sayın 'çalıkuşu kamuran' düşümcelerimi samimi bulduğunuz için çok sağolun. Düşüncelerim kayda değer olduğu sürece ve kendimi geliştirdiğim sürece tavsiyelerinizi dikkate alacağım. Saygılarımla

Alıntı: Yazan moré Sayın 'çalıkuşu kamuran' düşümcelerimi samimi bulduğunuz için çok sağolun. Düşüncelerim kayda değer olduğu sürece ve kendimi geliştirdiğim sürece tavsiyelerinizi dikkate alacağım. Saygılarımla

Syn. more, bu bir tavsiye değil ki Siz" de var olanı geri Siz" e söylemektir. Yani kendinizle barışıksınız, yetmez mi bu. Her insan kendi gerçekliğini, somut kimliğini görüp bence ona göre rolünü en iyi biçimde icra etmelidir. Ayrıca keşke şu konuya da yazı yazsanız. Kadınlar erkeklerle üstünlük yarışı yerine bence kendi benliklerini icra etmiş olsalar çok çok daha iyidir, her iki cins de insandır ve HAYATI her biri kendilerine düşen görevleri icra ederlerse yürütürler, yoksa biri diğerinin yolunu keserek biri diğerine özenerek olmaz bu iş, BEN BİR ERKEK OLARAK SAMİMİCE SÖYLEYİM, KADINLAR EVLİLİK KURUMU DIŞINDA ÇOCUK SAHİBİ OLSALARDI BEN HİÇ ÇEKİNMEDEN ERKEK BEBEK OLSA, TÜM VARLIĞIMI HARCAYIP KENDİ YANIMA ALIRDIM, ÇÜNKÜ O ROLÜNÜ BABASINDAN ÖĞRENİR, KIZ İSE ANNESİNDEN ÖĞRENİR.

Şu konuya bir göz atın bence.
http://www.turkhukuksitesi.com/showt...?t=7454&page=4

SAYGILARIMLA

Alıntı: Yazan calikusu_kamuran Kurdu olmadığından emin misiniz peki? Üçkağıt, dolan, vurdu-kırdı genelde erkeğin erkeğe karşı işleri değil mi? Davalarınıza bakınız, genelde kimler arasında geçiyor, HAYATTA İNSAN İNSANIN KURDUDUR VE BEN BAŞKA BİR ŞEKLE SOKAYIM, ASLA BARIŞ YOKTUR. SAYGILARIMLA

"Erkek, erkeğin kurdu"....... "Erkek bayın kurdu"

Sorum böyleydi. Saygılar...

Alıntı: Yazan Ayşegül Kanat "Erkek, erkeğin kurdu"....... "Erkek bayın kurdu" Sorum böyleydi. Saygılar...

Ben de onu cevaplamışım.

Saygılar

Alıntı: Yazan calikusu_kamuran Ben de onu cevaplamışım. Saygılar

Soruyu bir de şöyle sorayım:

Neden kadın sözcüğü anında "bayan" oluyor da, erkek sözcüğü neden "bay"laşmıyor? Burada "kim, kimin kurdu" olduğu sorusu sorulmuyor. Saygılar

Alıntı: Yazan Ayşegül Kanat Soruyu bir de şöyle sorayım: Neden kadın sözcüğü anında "bayan" oluyor da, erkek sözcüğü neden "bay"laşmıyor? Burada "kim, kimin kurdu" olduğu sorusu sorulmuyor. Saygılar

Tamam, Syn. Ayşegül Kanat, özür dilerim, Siz" i şimdi anladım. Demekki anlaşılmayan bir tek ben değilim. Ayrıca kafama takıldı da, sormak istiyorum, büyük harf yazmak hakikaten sinirliliği-bağırmayı mı ifade ediyor? Bu ekstra sorumdu.

Şimdi, kadın neden anında bayan oluyor? Ben kadın kavramından evli bayanları anlıyorum, elbet bu bizim yöreye has olabilir, bir küçücük kız bile olsa "bayan" diye hitap etmek kolay, ama bir genç bayana "kadın" dersem kafama ayakkabıyı yerim diye korkuyorum, eminim genç bayan da elinden gelirse yapar, denemesi bedava, sadece ayakkabı yeriz yani. Şimdi bunu bilen bir çok bayana, biz kadın diye hitap edersek bunun ne anlama geldiğini eminim biliyorlar ve Fransızcadaki "madam" kavramını andıran hitap ile karşılaşmak istemiyorlar sanırım, o yüzden en geniş kapsamlı olan yani hem genç bir bayanı-matmazeli ve hem de kadın kavramını içine alan "bayan" sözcüğü daha zekice değil mi yani?
Buna karşılık "bayan" sözcüğünün yerini erkekler için "erkek" sözcüğü karşılıyor, ama "adam" sözcüğü evli erkeği ifade eder bizim orda, fakat erkek sözcüğü en geniş kapsamlısıdır, çocuk-oğlan-genç delikanlı-adam sözcüklerinin hepsinin yerini "erkek" sözcüğü alır yani. Bu neden böyle demeyin bana, inanın ben de bilmiyorum, ama karşıdan gelecek olumsuz tepkileri önlemek için "bayan" sözcüğü yerinde değil midir? Biraz da bize insaf edin lütfen, her bir bayan kendilerine nasıl hitap edileceğini baştan resmetsinler o zaman ki olumsuz tavırla karşılaşmayacağımızı bilelim yani. Ben ne yapayım başka.(bakın göreceksiniz, bayan sözcüğüne de bir olumsuzluk yakıştırıp onu bizim elimizden alıp Siz" lere karşı kullanabileceğimiz bir hitap olmaktan çıkaracaksınız diyecektim ama zaten bu forumda vardı tabi ya). Yani kısaca Siz neyi beğeniyorsanız biz onu demeye hazırız, yeter ki Sizler bizi yanlış anlamayın, hepsi bu. (ayrıca anlaşılmazlık yüzünden uyarılar yemekten bıktım, bari burda beni anlayın, lütfen)

Burda-yani kadın ile bayan ayrımı konusunda bir suçlu varsa inanın ben değilim,

Saygı ve (ya bakın şu an şuraya sevgilerle diyeceğim ama diyemiyorum, neden çünkü karşı taraf olumsuz anlar diye-sanırım bizi çok korkutmuşsunuz)

Saygılarımla

Muhammet Bey'in refleks açıklaması bayağı ilginç.İnsan anatomisi dikkate alındığında refleksin bayanlarda baylara oranla daha ağır olduğuna ilişkin bir malumat yok bu durum sadece ve sadece annenizin şahsına münhasır bir durum bence.

Alıntı: Yazan mehmet kaya Muhammet Bey'in refleks açıklaması bayağı ilginç.İnsan anatomisi dikkate alındığında refleksin bayanlarda baylara oranla daha ağır olduğuna ilişkin bir malumat yok bu durum sadece ve sadece annenizin şahsına münhasır bir durum bence.

Kesinlikle Katılıyorum
Refleksin Cinsiyetle Alakası Yok,Genelleme Yapmak Da Akla Mantığa Uymuyor.Refleks Çoğu Kez Korkularla İlgilidir,Hepimizin Korkuları Aynı Değildir,Bu Yüzden Olaylar Karşısındaki Tutumlar Da Çeşitli Olacaktır.

Kadınlardan iyi şoför olmaz. Bu tüm dünyada genel kuraldır. Alışıldık oto kullanım biçimlerine bakıldığında doğru bir varsayım. Ben de katılıyorum.
Ama, kadınlar, (ister bayan deyin, ister hanım vs. deyin amacım kelime tartışması değil) erkeklerden daha iyi sürücüdür. Burada Şoför ve sürücü olarak, iki ayrı kelimeyi özellikle kullandım.
adınlar, yni doğadaki anlatımıyla dişiler, daha sorumlu ve dikkatli olurlar. Bu üreme ile ilgili genetik bir kalıtımdır. Erkeğin milyonlarca spermine karşılık, dişinin tek bir yumurtası vardır. Bu nedenle daha seçici olurlar.
Hayatın ve neslin devamı konusunda daha dikkatli olurlar ve olmak zorundadırlar.
Bayan sürücülerin, yolu ortalayarak gitmesi, bizde acemilik olarak adlandırılır. Oysa bayan sürücü, aracın sağ tarafnın bastığı lastiği tam olarak göremediği için, kendini garantiye alarak, biraz daha soldan gitmeyi ve şarampole yuvarlanmamayı garanti altına almıştır.
Sarı yanmak üzereyken, erkekler;" ben kırmızı yanana kadar nasılsa geçerim" diye düşünür. Oysa bayan sürücü, "ya ben geçene kadar kırmızı yanarsa" diye düşünüp, sarı ışıkta durur.
Bunun gibi sosyal sorumluluk gereği yapılan eylemler, "kadınlar iyi araba kullanamaz" mantığı doğurur. Oysa kadından iyi Şoför olmaz, ama erkeklerden daha iyi sürücü olur.

Alıntı: Erkeğin milyonlarca spermine karşılık, dişinin tek bir yumurtası vardır

.

Sn.Ragıp böyle söylemiş ama bence yanlış bir bilgi bu.

Doğrusu kadında yumurta yapımı anne karnında başlar. Bir kız çocuğu doğduğunda 2-3 milyon yumurtası vardır. Ergenlik çağında ise bu sayı 400 bine iner.

Yani ;trafikteki davranışları yumurta sayısıyla açıklamak mümkün değil.

Kişisel görüşüm trafikte görülen kadın hallerinin,otomobil konusunda farklı ve dezavantajlı öğrenme geçmişi ile ilgili olması daha güçlü bir olasılık.

Kadın ve erkek otomobil ile farklı ilişkiler kuruyorlar.Erkek çocukları çok daha erken yaşta sürücülük deneyimi kazanma olanağına sahip ve daha erken bir yaşta kendi otomobillerini alıyorlar.

Kadınlar otomobil kullanamıyor.Onların rolü ,sürücünün yanına oturmak.

Erkekten daha sonraki bir yaşta ehliyet alan ve genellikle ailenin ekonomik refahı arttıktan sonra alınan 2 otomobilin sahibi olan kadın trafikte yerini yıllar sonra daha eksik deneyimle alıyor.

Trafikteki kadın hallerinin nedeni budur.)

Bence en büyük problem kadın ve erkek arasındaki bu - Kim daha üstün kavgası
İkisinin de aslında insan olduğu dolayısı ile ikisininde yetenekleri ve refleksleri olduğu fakat yaşam içerisindeki sorumlulukların bazen eşit dağılmadığı durumlarda dikkati çeken başarı ya da başarısızlıklardır.
Erkeğin temel görevi, mesleki anlamda çalışmak fakat kadının görevi, hem meslek hem ev alanında çalışmak. Kadın annedir evinin ,çocuklarının ve kocasının ihtiyaçlarına hitap edebilmek adına sürekli mesaidedir yani dışarıdaki işi bitince eve gelip televizyon karşısında ayaklarını uzatmak yerine işten gelirken alışveriş yapacak eve gelince yemeği hazırlayacak çocuklarıyla ilgilenecek çamaşır, bulaşık ,ütü evin düzeniyle gelen misafirlerle ilgilenecek. Bazı durumlarda eşine yardım eden erkeklerin de olmasına rağmen, yetişme tarzı olarak erkeğin - yatak toplamayı bile kadın görevi olarak gördüğü bir düzen içinde yaşıyoruz.
Dolayısı ile kadının sırtında , kafasında bu kadar çok görev olunca trafikte de %100 başarı sağlamasını beklemeyi yada yaptığı hataları cinsiyetine bağlamayı haksızlık olarak görüyorum. Ki çoğu zaman trafikte de başarılıdır fakat trafikte sayıca azlığı yaptığı hataların dikkat çekmesine sebep olmaktadır.
Asıl sorun çocuklarımızı yetiştirirken yaptığımız hatalar kadın ve erkeğin iş bölümlerini hayattaki rollerini büyüme süreci içerisinde biz belirliyoruz, onlar da ağaç yaşken eğilir misali yaşamın doğal döngüsü olarak kabul ediyorlar bu durumu

Alıntı: Trafikte yavaş ilerleyen arabaların şoför koltuğunda kim olduğuna bakılmadan 'Bayan şoför işte' dendiğine şahit olmuşsunuzdur.Niçin Bayan Şoför tanımlaması?Kadınların hayatın her alanında söz hakkı olabileceğini ve her alanda kendini gösterebileceklerini ıspat ettiğimiz bir çağda bile bu deyim halen kullanılıyor.Kadınların aşağılandığını düşünüyorum.

İyi bir örnek olmadığına inanıyorum. Kadınlar toplumda aşağılandığı için değil, toplum nazarında iyi araba kullandığına inanılmadığı için BAYAN ŞÖFÖR İŞTE şeklinde hitaplara rastladığınıza inanıyorum. Yani kadın toplumun tacıda olsa, efendiside olsa; insanlar trafikte bayan şöförden bu düşünce hakim olduğu sürece çekineceklerdir, yakınacaklardır.

Çok önceleri kadın-erkek arasındaki farklar üzerine bilim adamlarınca hazırlanmış bir yazı okumuştum. Ayrımcılık olarak algılamazsanız, durumlardan birini açıklamak gerekir.Bilimsel sonuçlara göre kadın ile erkek arasında korku/cesaret duygularında fark olduğu belirtilmektedir. Kadınların korku duygularının daha hassas , cesaret duygularınında zayıf olduğu açıklanmaktadır. Bunun trafikte yansıması nekadar olur, bilmiyorum fakat bildiğim birşey toplum nazarında kadınların genelde trafik konusudan daha korkak ve rahat araba kullanamıyor olarak görülmesidir. Toplum nazarında diyorum çünkü bunu bayanlardanda duymaktayım. Araba firmalarının kadınlar için (bunu kendi tanıtımlarında diyorlar) daha küçük otomatik vites araba üretmeleri; bayan şöförlerin aldığı araçlara bakınca genelde küçük araçlar olduğu, firmaların genelde kadın şöförler eksenli ürettik dediği araçların hız yapmaya müsait olamayan, hafif küçük araçlar olması; bu durumu kanıtlar gibi gözükmektedir. Yani belirtmek istediğim şu: Bu durum, kadının toplumda aşağı olarak görülmesinin bir sonucu değildir. Bu şöförlerin trafikte sürekli olarak tanık oldukları olaylara ilişkin yaptıkları genellemeden ibarettir. Belkide kadınların arabalara pek ilgisi olmadığından, erkekler kadar bu işin üstüne düşüp meraklı olmamalarından kaynaklanıyor olabilir . Belkide bunun köklerini erkek eğemen toplumdan miras olarakta bulabiliiz. Fakat bu durumun(kadın şöförlüğü), bugün için kadının ikinci plana atıldığı düşüncesinden kaynaklandığını düşünmüyorum. Yani ben bu durum vesilesiyle aşağılanıyor olma kelimesini kabul etmiyorum. Öyle olsa, her işte aşağılanırdı, neden trafikle sınırlı kalsın. Dedim gibi, bu hali ortadan kaldırmanın yolunun kadın-erkek eşitliği bilincinin tam sağlanmasından geçtiğine inanmıyorum. Erkekler de kendi aralarında ağır vasıta sürücülerine, dolmuş vs sürücülerine farklı bakarlar; "dolmuş sürücüsü işte" yada "kamyon şöförü işte" deyip, ön yargılarını açıkça dile getirirler Sorun cinsi değil yani.

saygılarımla...

"Erkeğin milyonlarca spermine karşılık, dişinin tek bir yumurtası vardır. Bu nedenle daha seçici olurlar."

Kadının ilk doğuşunda belli sayıda yumurtası vardır. Her ay olgunlaşan bir yumurta döllenmeye açıktır.

Erkekteki yumurtalar ise sürekli bölünerek eyleme katılır (su katılan renkli bir sıvıyı düşünün).

Kadının olgunlaşan her yumurtasına karşılık erkeğin bölüne bölüne çoğu özelliğini yitiren bir sperm ordusu vardır. Sağlıklı nesil oluşturması kuşku uyandıran.

Seksen yaşında bile üretici olduğu söylenen erkek ancak kendinden genç bir kadınla ilişkiye girdiğinde sağlıklı bebekler elde edebilir.

Kadınsa üretim fonksiyonları sona ermeden ( ne yazık ki böyle bir süre vardır) yumurtasını dölletme fırsatı bulduğunda yumurtaları sağlam ve sağlıklıdır. Dolayısı ile "yeni canlı" sağlıklıdır.

Alıntı: Yazan Ayşegül Kanat "Erkeğin milyonlarca spermine karşılık, dişinin tek bir yumurtası vardır. Bu nedenle daha seçici olurlar." Kadının ilk doğuşunda belli sayıda yumurtası vardır. Her ay olgunlaşan bir yumurta döllenmeye açıktır. Erkekteki yumurtalar ise sürekli bölünerek eyleme katılır (su katılan renkli bir sıvıyı düşünün). Kadının olgunlaşan her yumurtasına karşılık erkeğin bölüne bölüne çoğu özelliğini yitiren bir sperm ordusu vardır. Sağlıklı nesil oluşturması kuşku uyandıran. Seksen yaşında bile üretici olduğu söylenen erkek ancak kendinden genç bir kadınla ilişkiye girdiğinde sağlıklı bebekler elde edebilir. Kadınsa üretim fonksiyonları sona ermeden ( ne yazık ki böyle bir süre vardır) yumurtasını dölletme fırsatı bulduğunda yumurtaları sağlam ve sağlıklıdır. Dolayısı ile "yeni canlı" sağlıklıdır.

Yani?
Ne demek istediğinizi anlamadım doğrusu....