Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

tefecilik

Yanıt
Old 18-12-2008, 13:33   #1
alphukuk

 
Varsayılan tefecilik

SEvgili meslektaşlarım:
90 sayılı khk de tefecilik suçu için meslek-süreklilik kavramlarına yer verilmiş, 5237 sayılı tck da ise sadece menfaat temininden bahsedilerek çok sade bir düzenlemeye gidilmiş.Yeni tck ya göre suçun oluşumu ileilgili bilgilerinmizi paylaşırsanız sevinirim
Old 18-12-2008, 14:30   #2
Av.Kanbalı

 
Varsayılan

5237 sy 241. m. lafzen, tek bir tefecilik eyleminin suçun sübutu açısından yeterli olduğu zehabını uyandırsada Yargıtay birden fazla hareket ve ayrıca bunun meslek haline getirilip getirilmediğı noktasında araştırma yapılmasını şart koşmaktadır.Mesela senet ve çek kırdırtma ile ilgili bir dosyada bu paralelde bir karar vermişti.Kararı bulursam ekleyeceğim.
Old 18-12-2008, 14:50   #3
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

C.YARGITAY

7. CEZA DAİRESİ

E. 2004/17311

K. 2007/2525

T. 11.4.2007

• TEFECİLİK ( Sanığın Birden Fazla Kişiye Sürekli ve Sistemli Bir Biçimde Çıkar Karşılığı Ödünç Para Verme Eylemini Gerçekleştirdiği Gözetilerek Atılı Suçtan Mahkumiyetine Karar Verilmesi Gereği )

• ÇIKAR KARŞILIĞI BORÇ PARA VERME ( Sanığın Birden Fazla Kişiye Sürekli ve Sistemli Bir Biçimde Eylemini Gerçekleştirdiği Gözetilerek Atılı Suçtan Mahkumiyetine Karar Verilmesi Gereği - Tefecilik )

• 2279 SAYILI KANUN'A MUHALEFET ( Sanığın Birden Fazla Kişiye Sürekli ve Sistemli Bir Biçimde Çıkar Karşılığı Ödünç Para Verme Eylemini Gerçekleştirdiği Gözetilerek Atılı Suçtan Mahkumiyetine Karar Verilmesi Gereği )

ÖZET : Aralarında yakın akrabalık ve iş ilişkisi bulunmayanların birbirlerine karşılıksız borç para vermesi düşünülemeyeceğinden, sanığın birden fazla kişiye sürekli ve sistemli bir biçimde çıkar karşılığı ödünç para verme eylemini gerçekleştirdiği gözetilerek atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerekir.
DAVA : 2279 sayılı Kanun'a muhalefetten sanık Cuma hakkında yapılan duruşma sonunda: Beraatine dair ( Germencik Asliye Ceza Mahkemesi )'nden verilen 12.06.2003 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, müdahil vekili tarafından süresinde istenilerek, dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığının onama isteyen 19.04.2004 tarihli tebliğnamesiyle Daireye verilmekle, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Müdahil Hazine vekilinin, sanık hakkında tefecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyizine hasren yapılan incelemede;
Müşteki ve tanıkların beyanlarına, savunmaya, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında zabıta araştırmasına dair 12.08.2002 ve 07.06.2003 tarihli tutanaklardaki "Hasan, Hulusi, Aytekin ve Tayfun'un sanıktan faizle borç para aldıkları, ancak çekindikleri için tanıklık yapmak istemedikleri, sanığın tefecilik yaptığının çevrede bilindiğine" dair tespitlere göre ve aralarında yakın akrabalık ve iş ilişkisi bulunmayanlara karşılıksız borç para verilmesi düşünülemeyeceği de gözetilerek, sanığın 2001 yılında birden fazla kişiye sürekli ve sistemli bir biçimde çıkar karşılığı ödünç para verme eylemini gerçekleştirdiği gözetilerek atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uymayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi,
SONUÇ : Yasaya aykırı, müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak ( BOZULMASINA ), 11.04.2007 günü oybirliğiyle karar verildi.
Old 20-12-2008, 16:37   #4
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

1.)90 Sayılı KHK ve tefecilik

90 Sayılı KHK'nin 9 uncu maddesinde “tefecilik” tanımlanmış olup, “ikrazatçılık yapmak üzere izin alınmadan, faiz veya her ne ad altında olursa olsun, bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işlemlerinin yapılması veya bu işlerin meslek ittihaz edilmesi ve Kanun Hükmünde Kararname uyarınca alınan ikrazatçılık izni iptal edildiği halde ödünç para verme işlerine devam edilmesi”, tefecilik sayılmıştır.

Aynı KHK'nin para ve hapis cezalarını düzenleyen 15 inci maddesinin 2 inci fıkrasında ise “1'inci fıkra hükmü dışında kalan hallerde, tefecilerin 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla birlikte 50 bin liradan az olmamak kaydıyla, sağladıkları menfaatlerin 5 katı ağır para cezasıyle cezalandırılacağı” düzenlenmiştir.

Ancak, Kararnamenin yürürlük maddesi olan 17 inci maddesinin 2 inci fıkrasında, para ve hapis cezalarını düzenleyen 15 inci maddenin, kararnamenin kanunlaştığı tarihte yürürlüğe gireceği,

3 üncü fıkrasında ise 15 inci madde yürürlüğe girinceye kadar, 2279 sayılı Kanunun suç saydığı fiiller hakkında, bu Kanunun 17 nci maddesinde yazılı hükümlerin uygulanmasına devam olunacağı öngörülmüştür.

Bilindiği gibi belirtilen KHK kanunlaşmamış olup, 90 sayılı KHK'nin ceza hükümleri ile 5237 sayılı yasa arasında bir ilgi yoktur.

2.)2279 Sayılı Yasa ve tefecilik

2279 Sayılı yasanın 17 inci maddesi “Tefecilik edenlerin bir aydan bir seneye kadar hapse ve (500) liradan (10 000) liraya kadar ağır para cezasına mahkûm edileceğini” düzenlemiştir.

Maddede geçen “tefecilik” kavramı, 90 Sayılı KHK de düzenlenen tefecilik hükümlerine göre değil, 2279 sayılı yasanın 14 üncü maddesinde tanımlanan tefecilik hükümlerine göre belirlenecektir. Zira, 2279 Sayılı yasa yürürlükten kaldırılmışsa da, yukarıda da belirtildiği gibi yürürlükten kaldıran KHK de “2279 sayılı Kanunun suç saydığı fiiller hakkında, 2279 sayılı yasanın 17 inci maddesinin uygulanmasına devam edileceği” düzenlenmiştir.

2279 Sayılı yasanın 14 üncü maddesine göre tefecilik ise “izin usulüne tâbi olupta izinsiz faizle ödünç para vermeği itiyat eden ve beyannamelerinde yazılı faiz hadlerinden fazla faiz alan ve beyannamelerindeki şartları veya faiz hadlerini muvazaa ile gizleyen hakiki ve hükmi şahısların faaliyetidir.

3.)5237 sayılı yasa ve tefecilik

Yasanın 241 inci maddesinde, tefecilik fiili suç olarak tanımlanmış olup, faiz veya başka bir namla da olsa kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin, tefecilik suçunu oluşturacağı belirtilmiştir.

Madde metninde, önceki uygulamada varolan itiyat hali ile ilgili herhangi bir işaret yoktur. Maddenin lafzına göre itiyat olmasa dahi, her ne nam altında olursa olsun kazanç elde etmek amacıyla yapılacak bir defalık ödünç verme işlemi dahi tefecilik sayılacaktır. Bu tanım, 2279 sayılı yasaya göre faiz dışındaki menfaatleri de kapsaması bakımından yeniliktir.

Ancak 5237 sayılı yasanın, 2279 sayılı yasanın 17 inci maddesini ortadan kaldırmadığını ve iki ayrı suç konusunu düzenlediklerini düşündüğümüzde ortaya ilginç bir tablo çıkmaktadır.

Faiz elde etme konusunu itiyat haline getirenler için, 2279 sayılı yasanın 17 inci maddesine göre bir aydan bir seneye hapis cezası olmasına karşılık, bir defa ihlal halinde TCK 241 hükmüne göre iki yıldan beş yıla hapis cezası sözkonusu olacaktır. Tabi ki bu durum, kanun koyucu tarafından dikkate alınması gereken bir hukuk politikası sorunudur.

Saygılarımla.
Old 09-06-2009, 20:02   #5
alphukuk

 
Varsayılan

sayın meslektaşım:
Bahsettiğiniz karara çok ihtiyacım var ekleyebirilseniz çok sevinirm.Özellikle yeni yasa döneminde vukublmuş ve yargıtayın meslek haline getirme hususnu şart koştuğu bir karar ihtiyaç var.Teşekkürler
Alıntı:
Yazan Av.Kanbalı
5237 sy 241. m. lafzen, tek bir tefecilik eyleminin suçun sübutu açısından yeterli olduğu zehabını uyandırsada Yargıtay birden fazla hareket ve ayrıca bunun meslek haline getirilip getirilmediğı noktasında araştırma yapılmasını şart koşmaktadır.Mesela senet ve çek kırdırtma ile ilgili bir dosyada bu paralelde bir karar vermişti.Kararı bulursam ekleyeceğim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tefecilik Ve Alacağın Temliki mehri Meslektaşların Soruları 2 01-12-2010 14:09
Tefecilik damista Meslektaşların Soruları 4 18-12-2008 15:04


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04274988 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.