Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Arşivi THS Hukuk Soruları alanına 2000-2007 yılları arasında gönderilmiş eski soruların arşivlendiği forum alanımız. Bu alan yeni mesajlara ve yanıtlara kapalıdır ve sadece arşiv amaçlı olarak yayında tutulmaktadır.

Noterde Yapılmayan Evlilik Anlaşması Geçerli Midir?

 
Old 13-11-2002, 15:15   #1
mayıs

 
Soru Noterde Yapılmayan Evlilik Anlaşması Geçerli Midir?

merhaba

eşim ve ben kendi aramızda bir sözleşme yaptık. şözleşmede "evlilik tarihinden (2000 yılı) itibaren evliliğimiz boyunca edindiğimiz ve edineceğimiz tüm mallarda eşit haklara sahip olduğumuzu, ayrılmamız halinde -tapu vb. kimin üzerine olursa olsun- malları eşit paylaşacağımızı" belirttik ve imzaladık. sizce bu sözleşme noterde yapılması gereken edinilmiş mallara katılma vb. tür bir sözleşme ile aynı yasal geçerliliğe sahip midir?
ayrılık öncesinde eşlerden birinin kasıtlı olarak mal varlığını diğerinin haberi olmadan elden çıkarması ve başka biri üzerine aktarması halinde bu sözleşme gerçekten hakları koruyabilir mi? aynı durum noterde yapılan anlaşmalarda da olabilir? noterde yapılması yeterince koruyucu olduğunu ispatlar mı?
evlilik tarihinden itibaren -miras vs. yoluyla geçen mallar hariç olmak üzere- , her iki tarafın mallar üzerinde eşit haklara sahip olduğu, çiftlerin birbirinden habersiz satış vs. yapamadığı yöntem ne olabilir?
Old 15-11-2002, 20:14   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Mayıs,

Mal rejimi konusunda yapılan sözleşmelerin noterde yapılması ya da yapılmış sözleşmelerin notere onaylatılması zorunluluğu vardır.

Sorduğunuz diğer ince ayrıntıları ne yazık ki ben de bilmiyorum.

Saygılarımla

Bir Dost
Old 01-12-2002, 21:40   #3
Kıvılcım

 
Varsayılan

Noterde yapılan anlaşma taşınmazlarla ilgili ise mutlaka tapuya da şerh düşmek gereği vardır. Aksi durumda belirttiğiniz -önemli- sorunlar yaşanır ve devreden eşiniz dışında 3.kişilere karşı talep hakkınız olamaz.
Old 04-12-2002, 23:39   #4
aytenagirdemir

 
Varsayılan

Sayın Mayıs merhaba,

Çok önemli bir konuya değinmişsiniz.

31.12.2002 günü akşamına kadar eşinizle birlikte notere giderek edinilmiş mallara katılma rejimini evlendiğiniz andan itibaren seçtiğinizi beyan etmezseniz 2002'den itibaren edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olursunuz.

Yani, mal rejimi sözleşmesini mutlaka noterde yapmak zorundasınız.
Yani, bu sözleşmeyi 01.01.2003 tarihinde noterde yaptığınızda evliliğin başından itibaren bu mal rejimine tabi olmayacak ancak 2002 tarihinde bu mal rejimine tabi olacaksınız. Önünüzde 25 gün gibi kısa bir süre var.

Noterde düzenlemiş olduğunuz sözleşmeyi onaylatabileceğiniz gibi, düzenleme şeklinde de bir sözleşme yapabilirsiniz.

Dİğer sorunuza gelince. eşlerden birinin mal rejiminin tasfiyesinden önceki bir yıl içinde karşılıksız kazandırmada bulunursa ya da yapıldığı tarih ne olursa olsun diğerinin katılma alacağını ihlal etmek kasdıyla yaptığı temlikler mal rejiminin tasfiyesi sırasında hesaplanır. Yani yapılan bu tür temlikler (devirlerde) tasfiye sırasında diğer eşin katılma alacağına kaydedilir.

Hangi mal rejiminin size uygun olup olmadığı, sizin özel durumunuza göre belli olacaktır. Çalışan kadınsanız, ya da ev kadınıysanız ya da miras geliriniz varsa her durumda farklı rejim uygulanabilir. Bunun için net konuşamayacağım.

Saygılar
Old 05-12-2002, 16:16   #5
Kıvılcım

 
Varsayılan

''Dİğer sorunuza gelince. eşlerden birinin mal rejiminin tasfiyesinden önceki bir yıl içinde karşılıksız kazandırmada bulunursa ya da yapıldığı tarih ne olursa olsun diğerinin katılma alacağını ihlal etmek kasdıyla yaptığı temlikler mal rejiminin tasfiyesi sırasında hesaplanır. Yani yapılan bu tür temlikler (devirlerde) tasfiye sırasında diğer eşin katılma alacağına kaydedilir.''

Sayın Ağırdemir,
Tapudan devir halinde de mi bu tasarruflar /iptal edilmek suretiyle/ katılma alacağına sayılır?

Yoksa, genel hükümler dairesinde iyiniyetli temlikler korunarak, eşler arasında şahsi hak alacaklarına dayanak mı olur?

Ben ikinci seçeneğin geçerli olacağını düşünüyorum. Siz ce durum nedir?
Saygılarımla.
Old 11-12-2002, 23:22   #6
aytenagirdemir

 
Varsayılan

Sayın Kıvılcım,

Doktrinde bu konuda iki ayrı görüş var.
Kılıçoğlu: "3. kişilere yapılan temliklere ilişkin sözleşmeler geçerliliğini korumaktadır. Bu nedenle iptali ya da geçersizliğinden sözedilmediği için sadece diğer eşten tahsi edilemeyen alacağın ödenemsi istenebilir." görüşündedir.

Ömer Uğur Gençcan ise, davanın ihbarı koşuluyla, kazandırma veya devirden yararlanan 3. kişilerden de kişisel hakların talep edilebileceği görüşündedir.

Ömer Uğur Gençcan'ın görüşüne 3. kişi kötü niyetli olması halinde katılıyorum. Aksi takdirde talep eden eşin şahsi hakkı sözkonusudur.

Saygılarımla.
Old 12-12-2002, 11:49   #7
Kıvılcım

 
Varsayılan

Teşekkür ederim. 'Kötüniyetli temellük' halinde ben de sizin gibi düşünüyorum. Kaldıki genel hükümler de bu yolda.
Saygılarımla.
Old 12-12-2002, 16:16   #8
mayıs

 
Varsayılan

Yeniden merhaba,
Yazışmalardan anladığım kadarıyla sözleşmeyi noterde yapmış olmak da çok güvenilir sayılmaz. ancak öğrenmek başka hususlar da var:
noterde edinilmiş mallara katılma sözleşmesi (evliliğin başından itibaren geçerli olacak şekilde) ocak 2003'den sonra da yapılabilir mi? yoksa ocak 2003'den sonra noterler böyle bir sözleşme düzenlemiyorlar mı? Ben bunun neticede diğer sözleşmeler gibi bir sözleşme olduğunu ve her zaman evliliğin herhangi bir aşamasında başka bir sözleşmeye geçilebileceğini düşünüyorum.

eşimin ve benim kendi aramızda karşılıklı imzaladığımız anlaşma veya noterlerde standart bulunan matbu haldeki edinilmiş mallara katılma formunun doldurulmuş ve imzalanmış hali (eşim ve benim tarafımdan) yalnızca benim tarafımdan notere beyan edilse işleme girer mi? Çünkü ikimizin normal mesai saatlerinde birarada notere gitme imkanımız yok.

Kendi aramızda yaptığımız sözleşme sonuçta bir sözleşmedir ve imzaladığımıza göre karşılıklı haklara neden olur. İleride oluşabilecek bir ayrılık halinde haklarımızı bu sözleşmeye dayanarak elde edebiliriz sanırım. yanlış mı düşünüyorum?
Old 14-12-2002, 00:59   #9
aytenagirdemir

 
Varsayılan

Sayın Mayıs,

Kanun geçmişe yürürlü olarak mal rejimi sözleşmesi yapılmasını mümkün kılmamaktadır. Bu kuralın tek istisnası 1 Ocak 2002-31 Aralık 2002 tarihi arasında eşlerin notere giderek edinilmiş mallara katılma sözleşmesinin evliliğin başlangıcından itibaren yapmalarıdır. Bu madde dışında başka hiçbir istisna yoktur. Yani 1 Ocak 2003'de bu sözleşmeyi yapamazsınız. Ayrıca başka bir mal rejimini de geçmişe yürürlü olarak sözleşme ile belirleyemezsiniz. Bu madde de kadın örgütlerinin muhalefetini bastırmak amacıyla kanuna alınmış bir maddedir. Çünkü kadın örgütleri, edinilmiş mallara katılma rejiminin bütün evlilikler için evlilik tarihinin başlangıcından itibaren uygulanmasını savundu. Ancak sayın(!) milletvekilleri malları karılara mı yedireceğiz, malları jigololara mı kaptıracağız gibi son derece(!) gerçekçi ve hukuki nedenlerle bu taleplere karşı çıktılar. Makus talihimiz. Milletvekilleri gelecek tepkileri yumuşatmak amacıyla, isteyen notere gidip evliliğin başlangıcından itibaren bu rejimi kabul edebilir dediler ve bu istisna maddesini eklediler.

Mal rejimi diğer sözleşmeler gibi sözleşmelerden değildir. İçeriği kanunla düzenlenmiş olup, kanunun belirlediği sınırlar içinde değişiklik yapılabilecek, kamu düzenini ilgilendiren sözleşmelerdir. Hangi tarihten başlayacağı ya da karma nitelikte bir sözleşme yapamazsınız. İçeriği kanunla belirlenmiş kamu düzenini ilgilendiren sözleşmeleri istediğiniz şekilde ve zamanda yapamazsınız. Emredici hukuk kuralları buna engeldir.
Özetle önünüzde notere gidip evliliğinizin başlangıcından itibaren katılma rejimini seçmeniz için 15 günlük süre kaldı.
Old 14-12-2002, 15:28   #10
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Sayın Aytenağırdemir,
Yazılarınızı dikkatle okuyorum, teşekkür ederim.
Bu konu hakkında detaylı incelemeler yaptığınız ortada bu itibarla size küçük bir sorum olacak, cevaplayabilirseniz sevinirim.
Sorum şu:
Kamu düzeni boyutu olduğunu isabetle dile getirdiğiniz mal rejimine ilişkin sözleşmeden;

1- Dönme/rücuu/ mümkün müdür?
2- Bu sözleşmenin feshi mümkün müdür?
3- Fesih ve dönme halinde, sözleşme dahilinde kazanılan malvarlıklarının devri ve elde edilen gelirlerin paylaşımına dayalı olarak edinilen kazançların akibeti, genel kabul gören dönme veya fesih hükümlerine mi bağlıdır? konuyu sebepsiz zenginleşme-sözleşme hükümleri temelinde değerlendirebilir misiniz?
4- Bu Sözleşmelerde irade fesadına dayalı /hata-hile-ikrah/ iddiaların akibeti hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Selam ve saygılarımla.
Av.Mehmet Saim Tikici
 


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kira ilişkisinde mecur dışındaki bir adrese Yapılan Tebligat geçerli midir? ades Meslektaşların Soruları 11 04-10-2006 13:31
fehriye erdal ve suçluların iadesi anlaşması neslegen Hukuk Soruları Arşivi 4 28-06-2006 21:41
Hangi Tebligat Geçerli? haydar Hukuk Soruları Arşivi 5 08-04-2002 21:19
Amerikada Evlenirsem Tc.De Gecerli Olacak Mi? yuksel artun Hukuk Soruları Arşivi 1 02-03-2002 00:23
İnternet Uzerinden İş Anlaşması Umut Hukuk Soruları Arşivi 2 20-02-2002 20:26


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09099793 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.