bağışlama-bağışlama vaadi-resmi şekil

Sevgili meslektaşlarım aşağıda belirteceğim sözleşme hakkında fikrinizi almak isterim. Bana geçersiz gibi geliyor ama emin olamadım. '' Düzenleme şeklinde muvafakatı mutazammın taahhütname'' başlıklı noterde yapılmış bu sözleşmede A kişisi ''müştereken maliki bulunduğum filanca pafta filanca parselde kayıtlı taşınmaz üzerine ve bana ait olan hissemden 1000 metrekarelik kısmını B ye vermeyi kabul ve taahhüt ederim, burada dilediğince tasarrufta bulunmasına ev-inşaat yapmasına muvafakat ettiğimi beyan ile yine bu yerin ileride kadastro geldiğinde veya bu taşınmazın müstakil olarak verilmesi imkanı doğduğunda şahsi tapusunu vereceğimi de beyan ve taahhüt ederim,herhangi bir sebeple bu taahhüdümden vazgeçersem cezai şart olarak şu kadar ödemeyi kabul ve taahhüt ederim'' şeklinde bir taahhütte bulunmuştur. Bu sözleşmenin niteliği taşınmaz bağış vaadi midir? ( öyle gibi duruyor) Dolayısıyla bağış sözleşmesinin geçerlilik şartı olan tapuda düzenlenme kuralı evleviyetle burada da geçerli midir? ( mantık buna da evet diyor ama fikrinizi almak istiyorum)

1.) Tapulu taşınmazlarda ; bağışlama ve bağışlama sözü verme (vaadi) sözleşmeleri TMK. 706,TBK.213 maddelerine göre resmi şekle tabidir. Tapu K.m.26 gereğince bu sözleşmelerde resmi şekil tapu Müdürü veya görevlendireceği memur tarafından tapuda yapılarak gerçekleştirilir. Bu yönden Noterlikçe düzenlenen bu sözleşme bağışlama veya bağışlama vaadi yönünden geçerli sayılamaz. Hernekadar Noterler Noterlik K.m.60'a göre düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi yapabilir ise de, sorudaki sözleşme karşılıklı edimleri içermediği gibi bedel unsurunu da taşımadığından satış vaadi sözleşmesi olarak ta tanımlanamaz.

2.) Diğer yandan Kadastro K.m. 13/ B maddesine göre ;taşınmazda kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet ise;

a.) Kayıt sahibi veye mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda ( Noter belgesi de geçerli sayılmaktadır.) muvafakat bildirmesi halinde veya,

b) Zilyet taşınmazı kayıt sahibi veya mirasçılarından yada temsilcisinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini en az 10 yıl zilyet olduğunu ispat ettiği takdirde ; tapulu taşınmazın zilyedi adına tespiti imkanı bulunmaktadır.

Soruda geçen noter belgesinin bağışlama veya bağışlama vaadi sözleşmesi sayılamayacağı, (kanundaki şartları oluşursa) Kadastro tespiti yönünden zilyedi lehine geçerli bir belge olarak kabul edilebileceğini düşünüyorum.

Üstadım cevabınız için çok teşekkür ederim. Sizin de değindiğiniz gibi bağışlama veya bağışlama vaadi bakımından geçersiz bir sözleşme. Çok uzatmadan biraz daha ayrıntısını vermek istiyorum ki ben de yeni öğrendim. Bu sözleşme 1993 tarihli. Sözleşmeyi yapan kişi 1998-1999 o tarihlerde ölmüş sanırım. işin aslı da bu bahsettiği yeri damadına ev vs. yapsın diye vermek. Damat kendi köyündeki yerleri sıkıntılı olduğu için. Damat zaten yurtdışından dönüş yapıyor ve bu yerle ilgili 10 yıllık zilyetliği olduğunu hiç sanmıyorum. Ki bu sözleşme de 5-6 yıl önce eline geçiyor.Damat sağ ama Tüm bu işlerin peşine düşen ise torun Görünen o ki ne geçerli bir sözleşme var ne 10 yıllık zilyetlik var, üzerine düşebileceğim bir dava yok gibi.