Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İşe iade davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-01-2018, 09:00   #1
Av.mehmet.av

 
Acil İşe iade davası

Merhaba,
1- Müvekkil için açtığım işe iade davası yerel mahkeme tarafından reddedilmişti.

2- Kararı temyiz ettim. Yargıtay temyiz talebimizi kabul ederek yerel mahkemenin kararını bozmuş ve davamızın kabulüne karar vermiş.

3- Yargıtay kararı kesin olarak verilmiş.

4-Kanun işe iade başvurusu başlangıcı olarak "kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden"

Sorum şu:
1- Yargıtay kararı bana tebliğ edildiğinde 10 işgünlük süre başlamış oluyor mu?(Yargıtay'ın verdiği karar kesin olduğu için)
2- Yoksa "kesinleşme şerhli" kararın tebliğ edildiğinde mi 10 işgünlük süre başlamış oluyor.
Old 05-01-2018, 09:38   #2
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Meslektaşım merhaba,

Bu konu pek çok zaman tartışma konusu olarak gündeme geldiğinden, bana göre en sağlam yöntem şu:

Yargıtay ilamı tebliğ edildikten sonra (ya da dosyasına girdikten sonra), Mahkeme kalemine gidip gerekçeli karara kesinleşme şerhi alın ve ardından 10 iş günü içinde işverene işe iade başvurusunda bulunun.

Ayrıca konu aşağıdaki bağlantıda da tartışılmıştır.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=34566

İyi çalışmalar,
Old 05-01-2018, 12:31   #3
Av . Vedat Yorulmaz

 
Varsayılan

Kıymetli meslektaşım , bu konuda gerekli olan cevapları bu bağlantıda bulabilirsiniz. Kolay gelsin
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=34566
Old 05-01-2018, 13:05   #4
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Merhabalar,

Yargıtay eskiden onama ilamının tebliğini sürenin başlangıcı için yeterli görüyordu. Lakin yakın tarihli bir kararda onama ilamının tebliğini süre başlangıcı için yeterli görmemiş ve kesinleşmiş mahkeme ilamının ayrıca tebliğ edilmesiyle sürenin başlayacağına hükmetmişti. Bu durum şunu göstermektedir ki konu yoruma açıktır ve kanun metni Yargıtay dairelerinin ve/veya üyelerinin bakışına göre uygulama alanı bulacaktır. Yani ileride bu görüşün değişmesi muhtemeldir.

Şahsi fikrim ise Yargıtay'ın son kararıyla aynı yöndedir. Görüşümün iki gerekçesi var:

Sürenin başlangıç zamanını belirlemek gibi şekli konularda kanun metnine sıkı sıkıya bağlı kalınmalıdır. Kanun "kesinleşmiş mahkeme kararı" dediğine göre Yargıtay onama ilamı tebliğ edilirken süreyi başlatmak için yanında kesinleşme şerhli mahkeme ilamı da tebliğ edilmelidir. Eğer bu göz ardı edilir ve sadece Yargıtay onama ilamı tebliğ edilirse bence sürenin başlangıcı için gerekli koşul eksik kalmış olur. Yargıtay onama ilamını, kesinleşmiş mahkeme kararı olarak görmek fikrimce hatalıdır. Onama ilamının mahkeme kararını kesinleştirdiği doğrudur lakin onama kararı kesinleşmiş mahkeme kararının bizatihi kendisi değildir. Bu nedenle kesinleşmiş mahkeme kararı ayrıca tebliğ edilmelidir. Yargıtay onama ilamının tebliğiyle birlikte kararın kesinleştiğine muttali olunmuştur gibi bir savunma da geçerli olmamalıdır. Tebligat kanunu "muttali olma"yı usule aykırı tebliğle ilişkilendirmiştir. Oysa tartışığımız konuda tebligat hiç yapılmamıştır. Bu yüzden de usule aykırı tebliğden bahsedilemeyecektir.

İkinci olarak ise uygulamada kullanılan ve hukuki altyapısı olmayan bir yöntem nedeniyle de aynı sonuca varmaktayım. Yargıtay kesin olarak verdiği kararlara karşı yapılan bazı başvuruları dikkate alıp verdiği kesin kararı değiştirmektedir. Elbette ki karar düzeltme gibi bir yol buna yasal imkan tanımaktadır. Ama bahsettiğim husus tartıştığımız olaydaki gibi karar düzeltme yolunun kapalı olduğu durumlara ilişkindir. Uygulamanın buna bulduğu isim maddi hatanın düzeltilmesi talebi"dir. Maddi hatanın düzeltilmesi adı altında, Yargıtay'ın esasa ilişkin yeniden değerlendirme yaparak kararını değiştirdiği örnekler mevcuttur. Tabii bu bahsettiğim durumlar çok istisnai olarak ve hakkaniyete açıkça aykırı vakalarda yaşanmaktadır. Örneğin aynı gerekçeyle işten çıkarılan iki işçiden birinin işe iade davasını kabul edip diğerini reddetmek gibi istisnai hallerde Yargıtay bu adaletsizliği maddi hatanın düzeltilmesi adı altında gidermektedir. Yöntem hukuki değildir lakin bazen adaleti tecelli ettirmektedir. Buradan şuna gelmek isterim. Her ne kadar onama ilamı işe iade kararını kesinleştirse de Yargıtay'ın bizzat kendisi böyle bir yol açtığına göre artık dönüp onama ilamının tebliğiyle sürenin başlayacağını söylememeli ve yorum yoluyla kanun lafzını genişletmemelidir.
Old 05-01-2018, 13:14   #5
Av.mehmet.av

 
Varsayılan

Kesinleşme şerhinin tebliğinden sonra sürenin başlaması durumunda yargıtay ilamı bana tebliğ edildikten sonra (ancak kesinleşme şerhi tebliğ almadan önce) başvurduğum taktirde bu başvuru yine de geçerli olur mu acaba.
Old 05-01-2018, 13:23   #6
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Bu tip bir başvuru fikrimce geçerli kabul edilir. Aksi bir görüş ya da karara da rastlamadım. Uygulamadaki tartışma konusu işçinin süreyi kaçırması yani hak kaybına uğraması ihtimaline ilişkindir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Geçersiz Vekaletname ile satılan taşınmaz için açılacak dava; terekeye iade davası mı tapu iptali davası mı? av.külcü Meslektaşların Soruları 0 10-10-2014 10:54
işe iade davası süre savunman85 Meslektaşların Soruları 4 07-09-2011 22:17
İşe iade davası Av. Güll Meslektaşların Soruları 1 12-10-2010 19:46
işe iade davası av.sahin67 Meslektaşların Soruları 9 04-06-2010 16:02
işe iade davası gunay30 Meslektaşların Soruları 2 07-05-2009 08:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04765105 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.