Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Bağlı çalışan avukatın oluşan zarardan sorumluluğu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-03-2018, 10:23   #1
Av.BatuhanBak

 
Varsayılan Bağlı çalışan avukatın oluşan zarardan sorumluluğu

Merhabalar,

İşin içinden çıkamadığımız bir durumla ilgili değerli görüş ve önerilerinize ihtiyaç duymaktayız.

Müvekkil (avukat), bir avukatın yanında bağlı olarak çalışmaktadır. İş tanımı gereği satış aşamasına gelmiş icra dosyaları için düzenlenen ihalelere girmekte ve verilen direktifler doğrultusunda satış işleminin gerçekleşmesini sağlamaktadır.

Yine bu işlemlerden birinde gelen direktife göre satışa 253.000 TL'ye kadar iştirak edilmesi gerekmektedir. Ancak müvekkil mesajı yanlış yorumlayarak belirtilen bedele kadar pey sürülen tutar olursa satışın sonuçlandırılmasının istendiğini düşünmüş ve 200.000 TL bedelle alıcı çıkmış, iş sona ermiştir.

Mevcut olaydan dolayı müvekkilin patronu aradaki farkın (53.000 TL) tazminini sağlamak için her ay maaşının yarısı kadar kesinti yapacağını belirtmiştir. Müvekkil bunu kabul etmemiş ve işten ayrılmak istediğini söylemiştir.

Sorularım şunlardır:

1. Bu durumda müvekkilin özen kriterine aykırı olarak davrandığı ileri sürülebilir mi?

2. Satışın, talimat verilen bedelin altında yapılması zarar olarak değerlendirilebilir mi?

3. Anlatılan olay sebebiyle oluşan zarar müvekkilden talep edilebilir mi? Kurumun mesleki sorumluluk sigortası mevcuttur.

Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Saygılarımla,
Old 29-03-2018, 23:14   #2
Av. Aybars Karakırık

 
Varsayılan bağımsız meslek; avukat

Merhaba meslektaşım;

Bağlı dediğimiz meslektaşımız sistemde 4A'lı olarak görünüyor.

Diğer deyişle işveren avukatın işçisi. O zaman yanıtlarımızı İş Kanununda ararsak;

Ücret kesme cezası.
Madde 38 - İşveren toplu sözleşme veya iş sözleşmelerinde gösterilmiş olan sebepler
dışında işçiye ücret kesme cezası veremez.
İşçi ücretlerinden ceza olarak yapılacak kesintilerin işçiye derhal sebepleriyle beraber
bildirilmesi gerekir. İşçi ücretlerinden bu yolda yapılacak kesintiler bir ayda iki gündelikten veya
parça başına yahut yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde işçinin iki günlük kazancından
fazla olamaz.
Bu paralar işçilerin eğitimi ve sosyal hizmetleri için kullanılıp harcanmak üzere Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına Bakanlıkça belirtilecek Türkiye'de kurulu bulunan ve
mevduat kabul etme yetkisini haiz bankalardan birine, kesildiği tarihten itibaren bir ay içinde
yatırılır. Her işveren işyerinde bu paraların ayrı bir hesabını tutmaya mecburdur...

Diğer yandan, "işçi" avukat mı yanlış anlamış, "patron" avukat mı tam anlatamamış, bu tespit edilemeyecek bir konudur. İşveren avukat da çok gamsızmış; insan kendisini hiç mi sorumlu tutmaz

Böyle yüksek bedelli bir satışa kısa mesajla ve direktifle iştirak olursa sonucu da böyle olabilir. Sizce özen borcuna kim aykırı davranmış anlatan mı anlayan mı?

Bağlı meslekaşımıza "kısa mesajla" bağını kopartmasını öneriyorum.

Diğer yandan;


T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/16226

K. 2015/1009

T. 22.1.2015

• AVUKATIN MÜVEKKİLE KARŞI SORUMLULUĞU ( Avukatın Birlikte Takip Ettiği veya İşi Tamamen Devrettiği Avukatların Kusurlarından ve Meydana Getirdikleri Zarardan Dolayı Müvekkile Karşı Hem Şahsen Hem de Diğer Avukatla Birlikte Müştereken ve Müteselsilen Sorumlu Olduğu/Yetki Belgesi İle Davaları Takip Eden Davalının da Sorumlu Olacağı - Vekalet Sözleşmesinden Doğan Tazminat )

• YETKİ BELGESİ İLE DAVALARI TAKİP ETME ( Vekalet Sözleşmesinden Doğan Sorumluluk - Mahkemece Yetki Belgesi İle Davaları Takip Eden Davalının da Sorumlu Olacağı Gözetileceği/Davalı Hakkında Davanın Reddine Karar Verilmesinin Yasaya Aykırı Olduğu )

• VEKALET SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN TAZMİNAT ( Davacı İş Mahkemesinde Yıllık İzin Alcağının Bilirkişi Tarafından Hatalı Hesaplandığını Belirttiği - Bilirkişi İzin Hakkının 107 Gün Olduğunu Belirttiği/İş Mahkemesi Nezdinde Davacının Çalışma Süresinin 22 Yıl Değil 23 Yıl 10 Ay 9 Gün Olup 167 Gün İzin Alacağı Bulunduğu - Mahkemece Bilirkişiden Ek Rapor Alınmak Suretiyle Karar Verileceği )

1136/m.171

ÖZET : Dava vekalet sözleşmesinden doğan tazminat istemine ilişkindir. Avukatın birlikte takibettiği veya işi tamamen devrettiği avukatların kusurlarından ve meydana getirdikleri zarardan dolayı müvekkile karşı hem şahsen hem de diğer avukatla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Vekalete dair temel ilişki davalı ile olup, diğer davalı vekilin yetki belgesi ile davaları takip ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece dieğr davalı vekil yönünden maddi tazminat isteminin Reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Davacı, yıllık izin alcağının bilirkişi tarafından hatalı hesaplandığını dile getirmiş, mahkemece bu hususta bilirkişi incelemesi yapılmış, hükme dayanak raporda davacının çalıştığı süre dikkate alınarak izin hakkının 107 gün üzerinden hesaplanması gerektiği mütalaa edilmiştir. Ne var ki, davacının rapora itirazında da dile getirdiği üzere iş mahkemesi nezdinde yapılan bilirkişi incelemesi ve bu mahkemenin kesinleşen kabulüne göre davacının çalışma süresi 22 yıl değil 23 yıl 10 ay 9 gün olup, kullandığı izinler düşüldüğünde 167 gün üzerinden bakiye izin alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bu husus gözetilerek gerekirse bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle davacının kayba uğradığı gerçek zarar tespit edilip karar verilmesi gerekirken hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu yönden de bozulması gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, işçilik alacaklarının tahsili yönünde dava açması için davalı avukat M. E. Ç.'a vekalet verdiğini, davalının fazlaya ilişkin hakları saklı tutmaksızın ve yıllık izin alacağını dahil etmeden yalnızca kıdem tazminatı ile ilgili dava açtığını, daha sonra bürosunu başka ile taşıdığı gerekçesi ile Denizli İş Mahkemesinin 2002/120 esas sayılı dosyasını diğer davalı avukat A. O. B.'na devrettiğini öğrendiğini, yapılan yargılamada bilirkişi daha fazla alacak hesaplamasına rağmen fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmadığından mahkemenin taleple bağlı karar verdiğini, bu davada istenmeyen eksik kıdem tazminatı ve yıllık izin alacağının tahsili yönünde yeni dava açmasını istediğini, davalı Orhan'ın 2004/390 sayılı bu dosyada ne bilirkişi raporuna itiraz ettiğini ne de aleyhine çıkan kararı süresinde temyiz ettiğini, davalıların bu kusurlu davranışları nedeniyle maddi manevi zarara uğradığını ileri sürerek 5.000,00TL manevi tazminatın dava, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 6.000,00 TL maddi tazminatın ilk davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalılar, kusurlarının bulunmadığını, tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, Dairemizin zamanaşımının dolmadığına ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davalı M. E. Ç. yönünden davanın reddine, davalı A. O. B. yönünden manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 3.053,22 TL nin 22.3.2002 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı A. O. B. tarafından temyiz edilmiştir.

1- )Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı A. O. B. nun tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- )Dava vekalet sözleşmesinden doğan tazminat istemine ilişkindir. Davacı, davalıların mesleklerinin gereklerini kusurlu şekilde yerine getirmeleri nedeniyle maddi zarara uğradığını ileri sürmüş, davalılar sorumluluklarının bulunmadığını savunmuşlardır. Mahkemece, davalı M. E. Ç.'ın davaya konu tazminat isteminin dayanağı olan 2004/390 esas sayılı iş mahkemesi dosyasında vekil olarak görev yapmadığı, dosyanın takibinde görev almadığı, hakkında da ceza kovuşturması başlatılmadığı, bu halde tazminat isteminden sorumlu olmayacağı gerekçesi ile bu davalı yönünden maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Davacının asıl vekalet verdiği kişi davalı avukat M. E. Ç.'dır, diğer davalı O.'nun yetki belgesi ile dava ve işleri takibe devam etmiştir. Avukatlık Kanunun "İşi sonuna kadar takip etme zorunluluğu ve başkasını tevkil" başlıklı 171. maddesinde, "Avukat, üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip eder.

Avukata verilen vekaletnamede başkasını tevkile yetki tanınmış ise, yazılı sözleşmede aksine açık bir hüküm olmadıkça, işi başka bir avukatla birlikte veya başka bir avukata vererek takip ettirebilir. Vekaletnamede, bunun düzenlendiği tarihten sonra açılacak veya takip edilecek bütün dava ve işlerde vekalete ve başkasını tevkile genel şekilde yetki verilmişse, avukat, bu tarihten sonraki dava ve işlerde müvekkilinden ayrıca vekalet almaya lüzum kalmaksızın işi başka bir avukatla birlikte veya başka bir avukata vererek takip ettirebilir.

İkinci fıkradaki hallerde, avukatın müvekkile karşı sorumluluğu devam eder. Birlikte takibettiği veya işi tamamen devrettiği avukatların kusurlarından ve meydana getirdikleri zarardan dolayı müvekkile karşı hem şahsen hem de diğer avukatla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur." düzenlemesi mevcuttur. Bu halde vekalete dair temel ilişki davalı M. E. Ç. ile olup, diğer davalı vekilin iş ve eylemlerinden yazılı madde hükmü çerçevesinde sorumlu olam bu davalı yönünden yazılı gerekçe ile maddi tazminat isteminin Reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

3- )Davacı, davalıların vekalet görevini kusurlu ifa etmeleri nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerken 2004/390 sayılı dosyada yıllık izin alcağının bilirkişi tarafından hatalı hesaplandığını dile getirmiş, mahkemece bu hususta bilirkişi incelemesi yapılmış, hükme dayanak raporda davacının çalıştığı süre dikkate alınarak izin hakkının 107 gün üzerinden hesaplanması gerektiği mütalaa edilmiştir. Ne var ki, davacının rapora itirazında da dile getirdiği üzere iş mahkemesi nezdinde yapılan bilirkişi incelemesi ve bu mahkemenin kesinleşen kabulüne göre davacının çalışma süresi 22 yıl değil 23 yıl 10 ay 9 gün olup, kullandığı izinler düşüldüğünde 167 gün üzerinden bakiye izin alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bu husus gözetilerek gerekirse bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle davacının kayba uğradığı gerçek zarar tespit edilip 2. bent hükümleri çerçevesinde karar verilmesi gerekirken hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu yönden de bozulması gerekir.

SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı A. O. B.'nun tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 156,37 kalan harcın davalı A.O. B.'ndan alınmasına, peşin alınan 52,15 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Bağlı çalışan avukatın arabuluculuk faaliyeti yürütmek için yapması gereken vergi işlemleri gaius Meslektaşların Soruları 2 05-02-2018 18:26
hukuki danışma hizmetinde yanlış bilgi verilmesi - avukatın zarardan sorumluluğu ilksan Meslektaşların Soruları 6 22-03-2011 21:21
SSK.'lı bağlı çalışan avukatın kendi bürosunu açması durumunda eski dosyalardaki vekilliği? Emel BODUR Meslektaşların Soruları 6 11-02-2011 12:43
Elektrik Tellerine Verilen Zarardan Dolayı Oluşan Zarar Ve Tazminat ccaymaz Meslektaşların Soruları 1 04-10-2010 11:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03683996 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.