Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

hediyelerin iadesinde husumet

Yanıt
Old 26-10-2006, 15:16   #1
Ali Salman

 
Varsayılan hediyelerin iadesinde husumet

İyi çalışmalar arkadaşlar benim nişanın bozulmasından sonra açılacak hediyelerin iadesi davasında husumetin yöneltilmesi hususunda takıldığım bir husus var.Hediyelerin iadesi davasında husumet tabiki nişanlı,onun ana babası gibi veya onlar adına hareket edenler tarafından nişanı haksız yere bozan veya bu kişi ölmüş ise mirasçılara karşı yöneltilerek açılır.Ancak nişanın bozulmasında asıl sorumlu nişanı haksız yere bozan nişanlının ana babası ise ve bu kişiler hediyeleri kızlarının elinden almışlarsa ayrıca dava kazanılsa bile bu şahsın üzerinde hiçbir şey yok ve çalışmıyorsa bu durumda nişanı haksız yere bozan nişanlı ile onun ana babasınıda davalı olarak gösterebilirmiyim şimdiden ilgi gösterip cevap verecek arkadaşlara teşekkür ederim. Herkese iyi çalışmalar.
Old 26-10-2006, 15:48   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Ali Salman
İyi çalışmalar arkadaşlar benim nişanın bozulmasından sonra açılacak hediyelerin iadesi davasında husumetin yöneltilmesi hususunda takıldığım bir husus var.Hediyelerin iadesi davasında husumet tabiki nişanlı,onun ana babası gibi veya onlar adına hareket edenler tarafından nişanı haksız yere bozan veya bu kişi ölmüş ise mirasçılara karşı yöneltilerek açılır.Ancak nişanın bozulmasında asıl sorumlu nişanı haksız yere bozan nişanlının ana babası ise ve bu kişiler hediyeleri kızlarının elinden almışlarsa ayrıca dava kazanılsa bile bu şahsın üzerinde hiçbir şey yok ve çalışmıyorsa bu durumda nişanı haksız yere bozan nişanlı ile onun ana babasınıda davalı olarak gösterebilirmiyim şimdiden ilgi gösterip cevap verecek arkadaşlara teşekkür ederim. Herkese iyi çalışmalar.

Sayın Ali Salman,

Nişanlanmayı iki taraf arasında yapılmış bir "Sözleşme" olarak düşünmek gerekmektedir. Dolayısıyla davacı ve davalı nişanlanan çiftler olmalıdır. Yani davacı-nişanlının babası aktif husumet ehliyeti olmadığı için dava açamaz; davalı-nişanlının babasının da pasif husumet ehliyeti olmadığı için dava kendisine yöneltilemez.

Davalının anne-babasının nişanı bozmuş olmasının da yukarıdaki açıklamalar ışığında bir önemi kalmamaktadır.Dava sonuçlanınca alacağın tahsil kabiliyetinin olmaması maalesef sadece sizin sorununuz olmaktadır.(Bu açıklama sorudaki çiftlerin ergin oldukları düşünülerek yapılmıştır.)

Saygılarımla
Old 29-10-2006, 20:50   #3
nephilis

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Sayın Ali Salman,

Nişanlanmayı iki taraf arasında yapılmış bir "Sözleşme" olarak düşünmek gerekmektedir. Dolayısıyla davacı ve davalı nişanlanan çiftler olmalıdır. Yani davacı-nişanlının babası aktif husumet ehliyeti olmadığı için dava açamaz; davalı-nişanlının babasının da pasif husumet ehliyeti olmadığı için dava kendisine yöneltilemez.

....



Alıntı:
III. Hediyelerin geri verilmesi
MADDE 122.- Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir.
Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır.


Sayın Av.Suat Ergin,

Medeni kanun'un ilgili maddesi, özellikle koyu renkle işaretlemiş olduğum cümlenizden daha farklı gibi geldi bana. Her nekadar nişanlıların ana-babalarının pasif husumet ehliyeti olmasa da, aktif husumet ehliyetleri var gibi geliyor kanun metnine bakıldığında.. Örneğin; nişanlılardan birinin babasının diğer nişanlıya vermiş olduğu hediyeyi dava yoluyla isteme hakkı vardır..
Ben kanun metnine baktığımda böyle anlıyorum..
Old 30-10-2006, 14:29   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın nephilis,

Haklı görünüyorsunuz. Ben aşağıdaki kararı okuyunca genel olarak aktif husumet ehliyeti yok şeklinde anlamışım. Oysa karar farklı bir durumdan söz etmektedir. Teşekkür ederim.

Saygılarımla


Alıntı:
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 1991/14073
K. 1992/9774
T. 11.5.1992
• NİŞANIN BOZULMASI NEDENİYLE MADDİ TAZMİNAT ( Tazminatın Nelere İlişkin Olduğunun Miktar ve Tutarlarıyla Birlikte Belli Edilmesi )
• MADDİ TAZMİNAT ( Nişanın Bozulması Nedeniyle )
• NİŞAN HEDİYELERİNİN VERİLMEMESİNDEN DOĞAN TAZMİNAT DAVASI ( Davacının Babasının Aktif Husumete Sahip Olmaması )
743/m.84, 86
ÖZET :Medeni Kanunun 84 ve 86. maddelerinin uygulanması açısından bu tazminatın nelere ilişkin bulunduğunun miktar ve tutarlarıyla birlikte belli edilmesi, aksi halde ise bunun mahkemece davacı tarafa açıklattırılması gerekir. Açıklanan kural ve ilkeler doğrultusunda gerekli işlem ve incelemelerin yapılarak sonuçlarına uygun bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Dava dilekçesinde, nişan bozma nedeniyle 5.800.000 lira maddi tazminatın davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:

KARAR : Dava dilekçesinde, nişanın bozulmasından dolayı toplam 5.800.000 lira maddi tazminatın hükmen tahsili istenmişse de; bunu oluşturan giderlerin türleri, miktarları ve de tutarları ayrı ayrı gösterilmemiştir.

Oysaki; öncelikle Türk Medeni Kanununun 84 ve 86. maddelerinin uygulanması açısından bu tazminatın nelere ilişkin bulunduğunun miktar ve tutarlarıyla birlikte belli edilmesi, aksi halde ise bunun mahkemece davacı tarafa açıklattırılması gerekir.

Ondan sonra; bunların nişan hediyelerinden ibaret olduğunun belirlenmesi halinde davacılardan nişanlı Ömer’in babası olan Mahmut’un aktif husumet ehliyeti bulunmayacağının, nişan giderlerine taalluk ettiği takdirde ise 84. madde kapsamına girip girmeyeceğinin saptanıp sonuca bağlanması icabeder.

Ayrıca, nişanın bozulduğu tarihin usulünce saptanarak hediyeler bakımından, 23.11.1990 tarihinde yürürlüğe giren 3678 sayılı Kanunla değiştirilen 86. maddenin yeni şekliyle davada uygulama olanağı bulunup bulunmadığının da ( davalının bu konuya ilişen savunması mevcut olmakla ) tartışılarak sonuçlandırılması gerekir.

Öte yandan; davacı tarafın dava dilekçesindeki belirsiz ve duruşmadaki karmaşık iddiaları, davalının savunma ve de kısmi kabulü ile toplanan delillerin ( icabında gerekli ek açıklamalar da yaptırılarak sözkonusu iddia ve savunmalar hasrettirildikten sonra ) birlikte değerlendirilmesi suretiyle davanın konusunu oluşturan hediye, gider, vesairenin ne ölçüde ispatlanabildiğinin de ( türleri, miktarları ve tutarları ayrı ayrı gösterilmek üzere ) belirlenmesi zorunludur.

O halde; açıklanan kural ve ilkeler doğrultusunda gerekli işlem ve incelemelerin yapılarak sonuçlarına uygun bir karar verilmesi lazım gelirken, bu yönler üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir.

SONUÇ : Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), peşin ödediği temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.5.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
husumet AV. MUSTAFA ALİ Meslektaşların Soruları 3 25-11-2008 16:00
kadastro-husumet avukat1980 Meslektaşların Soruları 2 18-12-2006 00:08
nişanlanmanın bozulmasında maddi ve manevi tazminat,hediyelerin iadesi eses Aile Hukuku Çalışma Grubu 0 03-08-2006 17:30
Husumet İtirazı Hamsicik Hukuk Soruları Arşivi 1 11-04-2006 11:26
Husumet İtirazı Av.Habibe YILMAZ KAYAR Meslektaşların Soruları 17 06-08-2004 15:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04211903 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.