avukatın kendini polis olarak tanıtması

vekil bulunduğum bir nafaka davasında, müvekkil bir gün beni arayıp polisin kendisini aradığını, sosyal ve ekonomik durumuna ilişkin çeşitli bilgiler aldığını, ardından da "durduk yerde neden nafaka talep ettin? kocanın yanına gitsen daha iyi değil mi?" gibi sorular sorduğunu belirtti. ben sosyal ve ekonomik durum araştırması yapan polisin haddini aştığını düşündüm ancak çok üstünde durmadım. müvekkil polisin kendisini aradığı numarayı kendi telefonundan tespit edip bir kaç gün sonra geri aradığında bu sefer karşıdaki ses "ben emlakçıyım, ev konusunda bilgi almak için aradım bunda ne var ki?" demiştir.

daha sonra karşı taraf boşanma davası açıp dava dilekçesi müvekkile doğrudan tebliğ edildiğinde, daha önce polis olarak arayan kişinin telefon numarasını bir kenara kaydeden müvekkilim, dava dilekçesi antetindeki telefon numarasının, kendisini daha önce polis olarak tanıtan ve bilahare emlakçı olduğunu söyleyen kişiye ait olduğunu tespit etmiştir.

bulunduğum ilin en kıdemli avukatlarından biri kendisini polis olarak tanıtıp benim müvekkilimden usule aykırı olarak bilgi elde etmiştir. öncelikle müvekkilim bana bu durumu anlatıp "bir avukat kendisini polis ya da emlakçı olarak tanıtabilir mi? beni arayıp eşinizin avukatıyım dese yine konuşurdum, bu yaptığı avukatlığa sığar mı?" dediğinde meslektaşım adına ne kadar mahcup olduğumu tahmin edersiniz.

müvekkil bununla ilgili şikayette bulunmayı da düşünmekte, ancak ben bu kıdemli meslektaşımızın yaptığı hatanın o kıdemde iken soruşturmaya uğramasına sebep olmasını vicdanen çok kabullenebilmiş değilim. (kaldı ki bulunduğum ilde baro disiplin kurulu 6 yıldır herhangi bir konuda bir karar vermiş değildir.) açıkçası hem mesleğe ilişkin dert yanmak, hem de tavsiyelerinizi almak için bu konuyu buraya aktarmak istedim. benim durumumda olsanız ne yapardınız?

Sayin Meslektasim,
Uzucu bir durum tabi ki nitekim sahsen sikayet edilen hususun bir sonuca varilmasindan yanayim siz sikayet etsenizde yine karsi taraf bu harekete yapabilir cunku emir altinda calisan biri degil. Kanaatimce elinizde her hangi bir delil var ise hukui yollardan basvurunuz.

Saygilarimla

Sn. barbhax bence de hukuki yollara başvurmalısınız. Bir avukat evleviyetle ahlaklı olmalıdır. Avukatlık mesleğine ve onun saygınlığına halel getirecek her türlü kişi, davranış, durum vs. dışlanmalıdır diye düşünüyorum. Herkes bu konuda üstüne düşeni yapmalıdır.

barbhax baroya şikayet olabilir,ancak hukukta aslolan elde edilen delillerin ediminin hukuka uygunluğu ise onu kullanması ona bir fayda veya avantaj sağlamaz.Nafaka davasının açıldığı mahkemeye müracatı daha doğru hatta müvekkilin lehine olabilir.

Sayin Meslektasim,

Kafama takilan bir sey oldu: Soz konusu hareketi isleyen kisinin kidemli bir avukat oldugunu soylediniz ve daha sonrada muvekkilinizin kendisini arayan numara ile dilekcedeki numaranin ayni oldugunu fark ettigini soylediniz acaba mantiken bilincli ve kidemli bir avukat kendi numarasindan karsi tarafi arayip ben polisim diye soyler mi? Bunu neden soyledim cunku: Gecen ay bir arkadasimizi aramadigimiz halde arkadasimiz israrla sen beni aradin diyordu hemde gece yarilarinda bir kac kez. Tabi suphelendim ve olayin pesine dustum ve telefonunu bana vermesini rica ettim ilgili telefon firmasiyla iletisime gectim ve soyle bir bilgiye ulastim siz bir numarayi cervirmissiniz veya sizi daha once arayan bir telefon numarasi var bu numara sizi arayanlar bolumunde kayd olur siz silmediginiz surecede orda kalir ve sonra gizli bir numara sizi aradiginda yeni nesil digital telefonlari bazen olayi ayirt edemeyip sakli kalan diger numaralari sanki o kisi ariyor gibi gosteriyorlarmis ve bu normal bir olaymis. Bunu paylasmak istedim.

Saygilarimla

sözkonusu durumun somut gerçekliği mevcut ise kesinlikle olaya müdahale edilmesi gerektiği kanaatindeyim. en güvenilen bel bağlanılan meslek konumunda hukuk olduğunu söylemek mümkün bu nedenle asla gölge düşürülmemeli gereken neyse yapılmalıdır

sayın umutlaw,

bu konuda bir şüphemiz mevcut değil. kıdemli meslektaşımız ise hala daktilo kullanacak kadar kıdemli olduğundan, karşı tarafın telefonunda numarasının görüneceğini düşenememiş olmalı. aradığı kadın da yaşlı ve hasta bir kadın, o yüzden böyle bir durumun başına gelmeyeceğine bence emindi.

özet olarak, bu konuda bir şüphe söz konusu değil.

Sayin barbhax,

Gercekten uzucu bir durum. Nitekim ben yinede sabirdan yanayim. Sizi ve Muvekkilinizi anliyorum nitekim bu tur bilgiler dahi elde edilirse ne kadar ve hangi asamaya kadar kullanilabilecegi mechuldur. KAygilarinizi anliyorum ancak bence sabirla karsi tarafin elde ettigi bilgilerle ne yapacagini bekleyin sonra harekete gecin. Bir gun bir ustadim benim gibi o zamanlar kani kaynayan cok acelici birine demisti ki: Evlat sabirli ol cunku hukuk keskin bir bicaktir hizli kesip bicen degil sabirla, zamaninda kesmesini bicmesini bilen kisinin isidir. O zamandan bu yana sahsen genellikle her hususta dikkat ederim ancak her sozede kaynamam.
Bu benim sahsi dusuncemdir.
Yinede yapilan hareket hos degidir.
Saygilarimla

Bu davranış bırakın avukatlık mesleğini ve ilkelerini normal bir insana bile yakışmayacak bir davranıştır.Meslektaşın kıdemli olması yada kıdemsiz olması arasında fark yoktur.Meslektaşları şikayet etmeyi yöntem olarak son çare olarak gören biri olmama rağmen bu durumda hiç tereddüt etmeden şikayette bulunurdum.Hatta şöyle bir cümle kursam; -bu yapılan avukatlık mı tiyatroculuk mu- desem buna tiyatrocular bile alınırlar.Hiç durmayın şikayet edin derim ,hatta bu durumlarda kıdemli olmak ağırlatıcı neden bile sayılmalıdır.

Avukatlık Kanunu/ Altıncı Kısım/ Avukatın Hak ve Ödevleri

Madde34:
Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.

**************************************
Ayrıca;
Avukatlık Kanunu/Onuncu Kısım/Disiplin İşlem ve Cezaları kısmında;
"Disiplin cezalarının uygulanacağı Haller" başlığı altında;

Madde 134:
Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, meslekî çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.
************************
Sn.Barbhax sanırım kanun lafzı gayet açık ve somut olayımızda Md.34'e aykırılık açıkça ortada ve md.134 'ün uygulanması vücud bulmuştur.

SAYGILARIMLA.

Olayın ne kadar vahim bir durum olduğunun farkında mısınız!! Bence bunlar cezayla,hukuki tehditle olmaz..Önce mesleğin ciddiyetini,önemini ve vakarlığını kaldıracak kişilik ve formasyon gerekli...

Türk ceza kanununa göre bu kıdemli meslektaşımızın kendini gizleyerek birilerini(davasında karşı taraf olması bişeyi değiştirmez) telefon ile arayarak özel hayatları ile ilgili bilgi alması suçtur.Polis vazife ve selahiyeti kanununa göre polis görevini yaparken polis kimliğini göstermelidir dendiğine göre polis olmayan birinin ben polisim diye vatandaşın evine telefonlada olsa dalması suçtur.Bir kimsenin kendini yetkisi olmadığı halde resmi devlet görevlisiymiş gibi tanıtması suçtur.Ancak biz avukatların bir iş yaparken devletten hiçbir kolaylık görmemesi oysa polise her türlü yetkinin verilmesi, bir icra işinde bile örneğin borçluya ait bilgilere önümüzdeki bilgisayardan ulaşamamamız(tapu bilgileri vb) oysa maliyede herkesin donuna kadar bilgilerin memurların önünde açık olması biz avukatları bilgi edinmek amacı ile suç işlemeye teşvik etmektedir. Hukuk devleti mi polis devletimiyiz bu tür olaylardan yola çıkarsak anlarız...

Sayın Barbhax,
Bir avukatın kendisini polis olarak tanıtıp müvekkilinizden bilgi istemesi ile ilgili yorumları okudum. Açıkçası ben meslektaşlardan biraz farklı düşünmekteyim.Tanınmış bir avukatın bürosundan arayan kişinin katip sekreter, yahut o büroda çalışan bir eleman olabilir.Ki bu türden bir olay bilirkişilerle çalışan avukatların, rüşvet yiyen memurların, icra dairerinde her hacizde istemeden verdiğimiz onca rüşvetin...vs yanında lafı bile edilmeyecek bir kusurdur. Onaylama yahut tasvip etme anlamında söylemiyorum. Kuşkusuz yapılmaması gereken meslek etiğine aykırı bir durum. Ancak baroya şikayet edilebilecek kadar ciddi bir durum değil diye düşünüyorum...