|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
27-02-2007, 11:31 | #1 |
|
Tasarrufun İptali davasında ihtiyadi tedbir kararı alınması ve velayet sorunu
Merhaba,
Açtığım bir tasarrufun iptali davasında zorunlu dava arkadaşlığı -davalı tarafta- söz konusu oldu. Celse arasında mahkemenin verdiği ara karar ile zorunlu dava arkadaşlarını davaya dahil etmek için, onlarada dava dilekçesi gönderdim. Söz konusu dava taşınmaz satışının iptali ve acilen ihtiyadi tedbir kararı alınması gerekiyor. Şİmdi sormak istediğim şu; davaya dahil olacak kişiler hakkında eğer ki kendilerine tebligat yapılmazsa duruşmada mahkemeden ihtiyadi tedbir talep edersem, mahkeme talebimi yerine getirir mi? Tebligat yapılacak davalı tarafın fiil ehliyeti yok; bu yüzden anne ve babaya birlikte tebligat yapılması gerekiyor ve sorunda babanın bulunamaması; yani anneye tebligat yapılması ihtiyadi tedbir kararı verilmesi için yeterli olur mu? Ya da böyle bir durumda farklı bir çözüm öneriniz var mı? |
27-02-2007, 21:05 | #2 |
|
İhtiyati kararın verilebilmesi tebligat yapılmasına bağlı bir işlem değildir. Yeter ki tedbir talebiniz için sunduğunuz gerekçe ve delillerin mahkemece inandırıcılığı olsun! Yalnız, fiil ehliyeti olmayan kişinin taşınmaz satışıyla ilgisi nedir anlayamadım? Tedbirden ziyade, görülecek davanın taraf teşkili şartı için tebligatların yapılması zorunlu. Eğer tebligatları yapamayacaksanız, tedbir alınsa bile davanın sonuçlanması yine mümkün olamayacak!
|
28-02-2007, 09:07 | #3 |
|
[quote=Av.Eylül]İhtiyati kararın verilebilmesi tebligat yapılmasına bağlı bir işlem değildir. Yeter ki tedbir talebiniz için sunduğunuz gerekçe ve delillerin mahkemece inandırıcılığı olsun! Yalnız, fiil ehliyeti olmayan kişinin taşınmaz satışıyla ilgisi nedir anlayamadım? Tedbirden ziyade, görülecek davanın taraf teşkili şartı için tebligatların yapılması zorunlu. Eğer tebligatları yapamayacaksanız, tedbir alınsa bile davanın sonuçlanması yine mümkün olamayacak![
Fiil ehliyeti olmayan davalılar taşınmazı satın alan-taşınmazın sahibinin torunları - taraflar. Beni düşündüren sonradan davaya dahil ettiğimiz bu kişilere tebligat yapılmadan, haklarında ihtiyadi tedbir kararı verilir mi? Tebligatı elbet bir şekilde yapıcaz. |
28-02-2007, 09:14 | #4 |
|
Sayın Knel
davayı açarken tedbir talep etmeniz gerekirdi. Aslında tedbir istemeniz deyerinde değil. Haciz talep edin. Bursa Mahkemeleri bu konuda ikna oldular. Haciz kararı veriyorlar. Küçük olan kişiyi, velayaen babası ya da annesi diye davaya dahil edin. Tapudaki işlemlere bakın. Velayeten kim imza atmışsa onu velisi olarak gösterin. Dava açarken, ihtiyati hacişz ya da tedbir talep etmemişseniz, yargılamanın her aşamasında talep edebilirsiniz |
28-02-2007, 12:26 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Cevaplarınız için teşekkür ederim! Velayet anne ve babada, babanın nerde olduğu bilinmediği için, babaya tebligat yapılamadı. Sorunda burdan kaynaklanıyor. Yani merak ettiğim şey şu; anneye tebligat yapılmış ama babaya yapılamamış, davalı çocuklar adına ihtiyadi haciz kararı verilir mi? |
29-01-2009, 16:15 | #6 |
|
sayın meslektaşlarım tasarrufun iptali davasında menkul mallar için ihtiyadi tedbir nasıl istenebilir?
|
29-04-2009, 13:17 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
SAYIN MESLEKTAŞIM HACİZ TALEP EDİN DERKEN NEYİ KASTETTİNİZ? ben de şimdi tasarrufun iptali davası açıcam , ihtiyati tedbirli açıcam(yani satılan yerin tekrar 3.kişilee satışının önlenmesi için). ancak siz haciz derken ayrıca dava konusu yere haciz konmasını mı kastettiniz bunu dilekçe de nasıl dile getiricez . ihtiyati tedbir taleplidir yazılan dilekçede ihtiyati haciz taleplidir mi yazalım, ilk defa açıcam, ben de ayrıca ilgili taşınmaza haciz konup sıra cetvelinde yerimizi almamız gerektiği kanısındayım. yardımcı olursanız sevinirim. teşekkürler |
29-04-2009, 14:01 | #8 |
|
İhtiyadi tedbir talepldir, yerine "ihtiyati haciz taleplidir" yazmanız yeterli olacaktır. Dava sonunda davanız kabul olduğu taktirde İhtiyadi haciz kararı ile davanın kesinleşmesini beklmeden icra dosyasında dava konusu taşınmaz ile ilgili tüm işlemleri yapabileceksiniz.
|
29-04-2009, 15:44 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
ÇOK TEŞEKKÜRLER, Birde size son birşey daha sormak istiyorum, daha önce hiç açmadığım için tereddütler yaşıyorum. şimdi açacağım tasarrufun iptali davadında kaçırılan mal, borçlu ve kaçırılan malı satın alan kişi istanbulda, ancak senette yetkili yer kısmı ankara mahkemeleri şeklinde doldurulmuştur. Şimdi ben davayı ankarada açmak istiyorum, acaba yetki konusunda bir problemle karşılaşırmıyım çok teşekkür ederim, iyi çalışmalar |
29-04-2009, 15:50 | #10 |
|
YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 1980/3364T.C.
YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 1980/3364 K. 1980/3559 T. 2.6.1980 • YETKİLİ MAHKEME ( İptal Davasında ) • İPTAL DAVASINDA YETKİLİ MAHKEME ( Genel Kurallara Göre Belirlenmesi ) 1086/m.9 2004/m.277 ÖZET : İİK`ye göre açılmış iptal davaları için, yetki konusunda bu Kanun`da özel bir hüküm yer almamıştır. İptal davaları, ayni hakka değil, kişisel hakka ilişkin davalardandır. Bu dava sabit olduğu takdirde, davaya konu mal üzerinde cebri icra yolu ile davacı hakkını almak yetkisini elde eder. DAVA : Taraflar arasındaki tapu iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı, davanın görev yönünden reddine ilişkin olarak verilen hüküm, süresi içinde davacı avukatı tarafından duruşmalı temyiz edilmişse de, HUMK`ye uygun olmayan bu isteğin reddine ve incelemenin kağıtlar üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi, gereği konuşuldu: KARAR : Davacının, davalılar aleyhine İİK`nin 277 ve müteakip maddelerine göre açtığı tasarrufun iptali davasında; davalı, dava konusu taşınmazın İstanbul`da bulunduğunu ileri sürerek, İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu bildirmiş ve mahkemece de bu itiraz haklı bulunarak, davanın yetki yönünden reddine karar verilmiştir. 1- İİK`ye göre açılmış iptal davaları için, yetki konusunda bu Kanun`da özel bir hüküm yer almamıştır. Dava, taşınmazın aynı ile ilgili değildir. İptal davaları, ayni hakka değil, kişisel hakka ilişkin davalardandır. Bu dava sabit olduğu takdirde, davaya konu mal üzerinde cebri icra yolu ile davacı hakkını almak yetkisini elde eder ve davanın konusu taşınmaz ise davalı üçüncü şahsın üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan, o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir. O halde, taşınmazın aynına ilişkin olmayan iptal davası, Usulün 9 ve sonraki maddelerinde öngörülen kurallara göre açılabilir. Mahkemece bu yön gözetilmeden, yetki bakımından davanın reddedilmiş olması bozmayı gerektirir. 2- Davalılar yararına hükmedilen vekalet ücretinin, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi`nin 8.maddesi hükmü uyarınca, maktu ücreti geçemeyeceği düşünülmeden, maktu ücretin üstünde vekalet ücretine hükmedilmiş olması, kabul biçimi yönünden Kanun`a aykırıdır. SONUÇ : Temyiz olunan kararın, gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 2.6.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
29-04-2009, 15:52 | #11 |
|
YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 1981/1721T.C.
YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 1981/1721 K. 1981/2333 T. 1.4.1981 • YETKİLİ MAHKEME ( Tasarrufun İptali Davası ) • TASARRUFUN İPTALİ DAVALARINDA YETKİLİ MAHKEME • CEBRİ İCRA HAKKI ( Tasarrufun İptali Davasının Kabulü ) 1086/m.9 2004/m.277 ÖZET : 1 ) İcra ve İflas Kanunu`nda yeralan tasarrufun iptali isteğine ilişkin davaların kabul edilmesi durumunda; davacı, davaya konu olan mal üzerinde zorlu kovuşturma ( cebri icra ) yolu ile hakkını almak yetkisine kavuşur. 2 ) İcra ve İflas Kanunu`nun iptal davalarını düzenleyen hükümleriyle, yetki için özel bir mahkeme belirlenmemiştir. DAVA : Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerle verilen yetkisizliğe yönelik hüküm, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiş olup ( ... ) işin gereği düşünüldü: KARAR : 1- Dava, İcra ve İflas Kanunu`nun 277 ve onu izleyen maddelerine uygun açılmış, tasarrufun iptaline ilişkindir. Davalı, dava konusu taşınmazın Ankara`da bulunduğunu belirten yetki itirazını ileri sürmüştür. Mahkemece, davalının ilk itirazı doğrultusunda yetkisizliğe karar verilmiştir. 2- İcra ve İflas Kanunu`nda yeralan tasarrufun iptali isteğine ilişkin davaların kabul edilmesi durumunda; davacı, davaya konu olan mal üzerinde zorlu kovuşturma ( cebri icra ) yolu ile hakkını almak yetkisine kavuşur. Eğer davanın konusu taşınmaz ise, davalı, üçüncü kişi üzerindeki kaydın düzeltilmesine yer olmaksızın, o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir. ( İİK m.283 ). Ayrıca, bu tür davalarda zamanaşımı yürüdüğü gibi, ( 278 ) hak düşürücü süre de tanınmıştır ( 284 ). Oysa ipotek, taşınmazın ayni ile ilgili olup, zamanaşımının yürümeyeceği, MK m.779 ile öngörülmüştür. İcra ve İflas Kanunu`nun iptal davalarını düzenleyen hükümleriyle, yetki için özel bir mahkeme belirlenmemiştir. Bu tür davalar, yukarıda açıklanan Medeni Kanun, İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre, kişisel hakka dayalı olup, taşınmazın ayni ile ilgili değildir. Öyleyse, taşınmazın ayni ile ilgili olmayan tasarrufun iptal davalarında yetkili mahkemenin, HUMK m.9 uyarınca saptanması gerekir. Mahkemece, tersine düşüncelerle yetkisizliğe karar verilmesi, Yasa`ya ve Usul`e aykırıdır. SONUÇ : Bu duruma göre, temyiz olunan hükmün, yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, 1.4.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi. yarx |
29-04-2009, 15:56 | #12 |
|
çok teşekkür ederim, o zaman ankarada açabilirim dava mı heraldeee çok sağolun
|
29-04-2009, 16:03 | #13 |
|
YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ E. 2001/3118T.C.
YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ E. 2001/3118 K. 2001/4472 T. 10.10.2001 • YETKİLİ MAHKEME ( Taşınmazın Aynına İlişkin Olmayan İptal Davası ) • YETKİ SÖZLEŞMESİ ( Mecburi Dava Arkadaşlığı Halinde-Tasarrufun İptali Davası ) • TASARRUFUN İPTALİ ( Borçluyla Yapılan Yetki Sözleşmesinin Onunla Hukuki İlişkiye Giren Üçüncü Kişiyi Bağlayıp Bağlamayacağı ) • MECBURİ DAVA ARKADAŞLIĞI ( Tasarrufun İptali Davası-Borçlu ile Hukuki İlişkiye Giren Üçüncü Kişi-Yetki Sözleşmesinin Üçüncü Kişiyi Bağlaması ) 2004/m.277 1086/m.9 ÖZET : Taşınmazın aynına ilişkin olmayan iptal davası usulün 9 ve devamı maddelerinde öngörülen kurallara göre açılabilir. Tasarrufun iptali davalarında borçlu ve borçlu ile hukuki ilişkide bulunan üçüncü kişi arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan yetki sözleşmesi davalı üçüncü kişi açısından da bağlayıcıdır. DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacı, alacaklı bankanın davalılar aleyhine İİK.nun 277 ve müteakip maddelerine göre açtığı tasarrufun iptali davasında; davalılar, ikametgahlarının Adana ilinde olduğunu, dava konusu gayrimenkulun de Adana'da bulunduğunu ileri sürerek Adana Mahkemelerinin yetkili olduğunu bildirmiş, mahkemece yetki itirazı yerinde görülerek davanın yetki yönünden reddine karar verilmiştir. İİK.na göre açılmış iptal davaları için yetki konusunda bu kanunda özel bir hüküm yer almamıştır. Dava taşınmazın aynı ile ilgili değildir. İptal davaları ayni hakka değil, kişisel hakka ilişkin davalardandır. Bu dava sabit olduğu taktirde davacı davaya konu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve davanın konusu taşınmaz ise davalı 3. şahsın üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir. O halde taşınmazın aynına ilişkin olmayan iptal davası usulün 9 ve devamı maddelerinde öngörülen kurallara göre açılabilir. Davalı borçlu ile davacı alacaklı banka arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin 44. maddesinde İstanbul mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Tasarrufun iptali davalarında borçlu ve borçlu ile hukuki ilişkide bulunan 3. kişi arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan ( İİK.nun md. 282 ) yetki sözleşmesi davalı 3. kişi açısından da bağlayıcıdır. Bu itibarla işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken davanın yetki yönünden reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 10.10.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi. yarx |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Velayet Davasında Yetki | aeyesilkaya | Meslektaşların Soruları | 7 | 20-06-2014 11:37 |
Muvazaa Nedenİyle Tapu İptali mi? Yoksa Tasarrufun İptali mi? | SOFTWARE | Meslektaşların Soruları | 16 | 22-02-2009 11:18 |
Uzun süreli ayrılığın boşanma davasında dikkate alınması | av.mustafapak | Meslektaşların Soruları | 3 | 04-02-2007 02:18 |
Çocuğun Tehdit Edilmesi - Velayet Konusunda Tedbir Kararı | dark | Çocuk Hakları Çalışma Grubu | 1 | 11-01-2007 21:40 |
Boşanma Davasında Tedbir | ismail kaynar | Meslektaşların Soruları | 9 | 17-09-2006 23:24 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |