Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ahzu Kabz yetkisi olmadan Vekalet Ücreti icradan tahsil edilebilir mi?

Yanıt
Old 11-04-2007, 14:45   #1
MGDurbin

 
Varsayılan Ahzu Kabz yetkisi olmadan Vekalet Ücreti icradan tahsil edilebilir mi?

Sayın meslektaşlarım,

Lüleburgaz İcra müdürlüğünde red edilmiş bir karar ile ilgili yapmış olduğum takipte vekalet ücretini talep etmiştim.

Borçlular bedeli ödediler,ancak vekaletnamemde ahzu kabz yetkisi olmadığından icra müdürlüğünce ödeme talebim red oldu.


Avukatlık kanunun 164/5 maddesi "Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti, avukata aittir." demekte.Konuyu icra mahkemesine taşımak istiyorum.

Ama hata yapıp yapmadığım konusunda fikirlerinize ihtiyacım var.

Bu konuda yardımcı olursanız sevirim.
Saygılarımla
Old 11-04-2007, 16:14   #2
GÜLİZ

 
Varsayılan

yargıtay kararlarında bu ücret hakkında, her ne kadar avukata ait olsa da avukatın lehine hüküm kurulmaması gerektiği bunun avukatla müvekkil arasında olduğu belirtiliyor.bu anlamda bir de ahzu kabz yetkiniz yok ise ancak müvekkiliniz alabilir bu parayı icra müdürlüğünden diye düşünüyorum.örnek karar da ekliyorum.iyi çalışmalar..
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi

Esas : 2002/11869
Karar : 2003/927
Tarih : 06.02.2003

ÖZET : Özet yazımı tamamlanmamıştır. Lütfen karar metnine bakınız.

(634 sayılı KMK. m. 19, 24) (1136 sayılı AK. m. 164/son)

KARAR METNİ :
Dava dilekçesinde tahliye, men´i müdahale ve kal istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü kısmen reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

YARGITAY KARARI

Temyiz isteminin süresi içerisinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki tüm kağıtlar okunarak gereği düşünüldü:

Dava, tapuda mesken olarak kayıtlı bulunan ve mülkiyeti davalı Sebahattin Kavak´a ilişkin olan 2 numaralı bağımsız bölümün sair davalı Fadim Üretürk´e kuaförlük yapmak üzere kiraya verilip bu biçimde kullanıldığı ve ayrıca bağımsız bölümün içerisinde ve dışa bakan balkonu ile bahçede projeye aykırı biçimde kat maliklerinin muvafakatı alınmadan değişiklikler yapıldığı ve de kuaförde kullanılan boya kokusu ile çalışanların ve müşterilerin gürültüsünün rahatsızlık verdiği ileri sürülerek kiracının bu yerden tahliyesine, projeye aykırılıkların eski hale getirilmesine karar verilmesi istemine ilişkindir.

Yerinde yaptırtılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda anayapının mimari onaylı projesi uygulanmak suretiyle ortak yerlerdeki projeye aykırılıklar ayrı ayrı tesbit edilip bunların eski hale getirilmesi gereği bildirilmiş, dava konusu bağımsız bölüm içerisinde yapılan tadilatların anayapının statiğine zarar vermediği ve sair kat maliklerinin muvafakatını gerektirmediğinden bunların sakınca teşkil etmediği görüşüne yer verilmiştir.

Mahkemece, davalılardan kiracı Fadim Üretürk´ün dava konusu meskende kuaför ve güzellik salonu olarak faaliyet göstermesinin menine, taşınmazdan tahliyesine; bilirkişinin bu saptaması ve tanık beyanları esas alınarak mesken nitelikli bağımsız bölümün içerisinde yapılan tadilatların eski hale getirilmesi isteminin reddine; balkon ve sair ortak yerlerdeki projeye aykırılıkların (teker teker belirtilerek) eski hale getirilmesine ve bunun için davalılara 10 günlük süre verilmesine karar verilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasal gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre diğer temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak;

1- Dosyada fotokopisi bulunan Edremit I.Noterliğinin 2.2.1995 gün ve 2106 yevmiye s. işlemiyle onaylanan muvafakatnameye göre aynı binada 3 numaralı bağımsız bölüm maliki olan davacı Bekir Rıdvan Çetin´in dava konusu 2 numaralı meskende malik Sebahattin Kavak´ın işyeri açmasına, çalıştırmasına keza bu hususlarda kiraya vermesine rıza ve muvafakatının bulunduğunu bildirmiş olduğundan bu açık muvafakatına rağmen davalı Sebahattin´in sözkonusu bağımsız bölümü işyeri olarak kullanmasının önlenmesini istemesi Türk Medeni Yasasının 2. maddesinde anlatımını bulan dürüstlük ilkesi ile bağdaşmadığından adı geçenin bu yöne ait davasının reddi gerektiğinin düşünülmemesi,

2- Sair davacı Ayşe Lale Çolakoğlu´nun istemine gelince;

Tapuda mesken nitelikli olan bağımsız bölümün bu niteliğine uygun kullanılmasını temin amacıyla Kat Mülkiyeti Yasasına dayalı olarak açılan dava, kiracı-kiralayan arasındaki bir tahliye davası niteliğinde olmadığından davalı kiracıya dava konusu yerin işyeri olarak kullanılmasına son verilip meskene dönüştürmesi için makul bir süre tanındıktan sonra gereğinin yapılmaması halinde tahliyesine karar verilmesi gerekirken doğrudan tahliye kararı verilmiş olması,

Kabule göre de;

3- Dava sonunda, karşı tarafa yüklenecek avukatlık ücretinin Avukatlık Kanununun (değişik) 164/son maddesi hükmünün yorumlanmasında hataya düşülerek davacı taraf yerine doğrudan avukata ödenmesine karar verilmiş olması,
4- Dava kısmen reddedildiği durumda davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması ve yargılama giderlerinin davanın red ve kabul oranına göre taraflara bölüştürülmesi gerekirken tamamından davalıların sorumlu tutulması,

Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istem halinde temyiz edenlere iadesine, 6.2.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 11-04-2007, 16:37   #3
Av.Turan

 
Varsayılan

sayın meslektaşım para alamazsınız icradan. sakın almaya kalkmayın sonra başınız ağrır.
Old 11-04-2007, 19:09   #4
üye16069

 
Varsayılan

parayı alamazsınız kararda vekalet ücreti davacı/davalı vekiline diye yazılmaz davalı/davacı yararına diye yazılır.İcra Müdürünün işlemi doğru.
Old 11-04-2007, 20:50   #5
avturker

 
Varsayılan

Vekalet ücretine taraflar lehine hükmedilir. Şu konuyu düşünmek lazım ama; ahzu kabza yetkim yok, müvekkil dosyadan parayı çekti, bana vermedi müvekkil aleyhine ne yapılabilir?
Old 11-04-2007, 20:56   #6
Av.Turan

 
Varsayılan

aranızda vekalet ücretinin müvekkile ait olacağına dair sözleşme yoksa sizde müvekkile karşı takibe geçersiniz. kanun açıktır. yargıtaya göre de aksi kararlaşıtırılmadıkca vekalet ücreti avukata aittr.
Old 11-04-2007, 20:58   #7
avturker

 
Varsayılan

Peki müvekkile ihtarname göndermeye gerek olurmu bu konuda, yoksa takip talebinde borcun sebebine: şu dosyadan çekilip tarafıma ödenmeyen vekalet ücreti demek yeterlimi
Old 11-04-2007, 21:00   #8
Av.Turan

 
Varsayılan

bence ihtarnameye gerek var. aksi taktirde temerrüde düşürmemiş olduğunuzu iddia edebilir.
Old 12-04-2007, 00:16   #9
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

ihtarnemenin illaki sart oldugunu dusunmuyorum...zaten ılamsız takıp yapacaksınz...faız oranı yıllık%9...temerrudde dusurup ıcra takıbıne gecınceye kadar ısleyecek faız acaba noter masrafını karsılayacakmıdır..eger evetse ıhtarname cekın...borcun sebebıde ılgılı ıcra dosyasındakı avukatlık ucretınız olacaktır..diye düsünüyorum..ıyı calısmalar...
Alıntı:
Yazan avturker
Peki müvekkile ihtarname göndermeye gerek olurmu bu konuda, yoksa takip talebinde borcun sebebine: şu dosyadan çekilip tarafıma ödenmeyen vekalet ücreti demek yeterlimi


Old 12-04-2007, 13:46   #10
Av.Hüseyin Erdayandı

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşlarım,
bu konuda ahz u kabza yetkisi, hatta vekaletname olmadan bile ilamda yazılı vekil, HUMK 62.m.si gereği vekalet ücretini tahsil edebilir.Konuyla ilgili Yargıtay 12.HD.nin birçok kararı var.12.HD.14.03.1985 T.3522E.,2373K(Bkz Talih Uyar-Şikayet s.396,397)Sizlere kolay gelsin.Selam ve saygılar.
Old 12-04-2007, 14:38   #11
Av.Ertan Uzunoğlu

 
Varsayılan

Sayın Eraydın,
Bassettiğiniz yargıtay kararını eklemeniz mümkün mü aceba?
Old 12-04-2007, 14:46   #13
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 1984/3522
K. 1985/2373
T. 14.3.1985
• İLAMLI TAKİP ( İlamda Adı Yazılı Olan Avukatın Yetkisinin Sınırları )
• İLAMDA ADI YAZILI OLAN AVUKAT ( O İlamla İlgili Yapabileceği İşlemler )
• VEKALET ÜCRETİ ( İlamlı icra Yoluyla Takibi )
1086/m.62,423
2004/m.32
ÖZET : İlamda adı yazılı olan avukatın takip yapabilmesi için ayrıca bir vekaletnameye ihtiyaç yoktur.

DAVA : İstanbul 1. İcra Tetkik Merciinden verilen 5.12.1984 tarih ve 2138/ 2032 sayılı hükmün kanun yararına bozulması, Yüksek Adalet Bakanlığı`nın 15.2.1985 tarih 4655 sayılı yazıları ile istenip bu işe ait dosya Yargıtay C. Başsavcılığı`nın uygun mütalaası ve bu hususta düzenlenen 1.3.1985 tarih Hukuk : 6 sayılı Tebliğnamesi ile gönderilmekle gerekli tetkikat yapıldı.

KARAR : Gereği görüşülüp düşünüldü :

Alpa Kimya Sanayii ve Ticaret Anonim Şirketi, Akın Saner, Ender Acarkan ve Ülker Saner vekilleri Avukat M. Selçuk Mağara müvekkilleri hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiş, İstanbul Asliye 4. Ticaret Mahkemesi`nin 14.9.1984 tarih 2411 sayılı kararı ile muteriz Ülker Saner hakkındaki ihtiyati haczin kaldırılmasına diğer muterizler bakımından teminat mektupları bedeli hakkında verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına ve 5000 TL vekalet ücretinin muterizler vekiline verilmesine karar verilmiştir.

Hükmün taraflara muzaf olarak verilmesi gerekir, vekille müvekkil arasındaki iç ilişki mahkemeyi ilgilendirmez ise de itiraz üzerine verilen kararda vekalet ücreti vekile ait olmak üzere verilmiştir. Bu duruma rağmen muteriz vekili olup lehine vekalet ücreti takdir olunan Avukat M. Selçuk Mağara müvekkilesi Ülker Saner`e vekalet ücreti vekaletin tahsili hakkında takip yapmış 2.11.1984 tarihinde icra emri tebliğ edilip borçlu hakkındaki takip kesinleşmiş ve 6.11.1984 tarihinde asıl borç fer`ileri ile birlikte borçlu tarafından icra dosyasına yatırılmıştır. Alacaklı vekilinin vezne mevcudunu talep etmesi üzerine icra memurluğunca takip vekalet ücreti mahkeme masraflarından ise de takip dayanağı ilamda yazılı vekalet ücretinin alacak kabulü gerektiğinden ahzu kabze yetki veren vekaletnamenin ibrazı gerektiğinden bahisle bu talep reddedilmiş, bu ret kararına karşı alacaklı vekilinin şikayeti de mercice reddedilmiştir.

H.U.M.K. nun 62. maddesinde açıklandığı gibi vekalet hükmün icrasını ve masrafı muhamenin tahsili ile bundan dolayı makbuz itasına ve kendisi aleyhinde de iş bu muamelatın kaffesinin ifa edilebilmesine mezuniyeti mutazammındır.

Aynı Kanun`un 423. maddesi 6. fıkrasına göre de mahkemece takdir olunan vekalet ücreti de mahkeme masraflarından maduttur.

İlamda adı yazılı vekilin takip yapması için takip dosyasına vekaletname ibrazı gerekmediği, mahkemenin tayin ettiği ilamda yazılı vekalet ücretinin mahkeme masraflarından madut olup vekile ödenmesi için ahzu kabze yetki aranmasının gerekmediği düşünülmeden, bu husustaki HUMK. 62 ve 423. maddeleri nazara alınmadan memurluğun 26.11.1984 tarihli kararına karşı vaki şikayetin reddi isabetsiz, yazılı emre dayanan Yargıtay C. Başsavcılığı`nın bozma isteği yerinde görüldüğünden İstanbul 1. Tetkik Mercii Hakimliği`nin 5.12.1984 tarih 2138 / 2032 sayılı kesin olarak verilen hükmün HUMK. nun 427/6 ncı maddesi gereğince kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarını kaldırmamak üzere bozulmasına, bozma kararının bir örneğinin Yüksek Adalet Bakanlığı`na gönderilmesine, 14.3.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.

kazancı
Old 12-04-2007, 14:54   #14
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

kararda.....Hükmün taraflara muzaf olarak verilmesi gerekir, vekille müvekkil arasındaki iç ilişki mahkemeyi ilgilendirmez ise de itiraz üzerine verilen kararda vekalet ücreti vekile ait olmak üzere verilmiştir.....oldugundan ahzu kabz aranmadıgı anlamı cıkartıyorum...ama uygulamada genelde davacı/davaclı asıl adına hukmedılıyor vekalet ucretlerı..ıyı calısmalar...
Old 13-04-2007, 10:28   #15
MGDurbin

 
Varsayılan

Cevap veren ve ilgi gösteren tüm meslektaşlarıma sevgilerimi ve saygılarımı sunarım.

Ayrıca çok teşekkür ederim
Old 13-04-2007, 10:59   #16
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Yargılama gideri ve ilam vekalet ücreti için ahz-u kabza yetkisi aranmamaktadır. Şişli icra dairesinden bu şekilde para tahsil ettim.

Saygılarımla
Old 23-02-2008, 12:50   #17
av.hakan

 
Varsayılan

değerli meslektaşım bence bunlarla kafa yorma bırdaha muvekkıl cıkarttığı vekaletnamede ahzu kabze yetkısı vermıyorsa vekaletnamesını iade et. bıze guvenmeyene bız neden guvenelım...
Old 23-02-2008, 16:12   #18
avalaattin61

 
Varsayılan

Sn.MGDurbin, vekalet ücretini tahsil edemez de müvekkil aleyhine icra yoluna gitmek zorunda kalırsan, baroya bilgi vermeyi unutma, aksi halde disiplin soruşturmasına konu edilibilir.
Old 08-09-2010, 17:55   #19
dursunal

 
Varsayılan Yargıtay Kararları Detay

Yukarıda beliritlen Yargıtay Kararlarına baktığımızda, "Olayımızda, mahkemece hüküm altına alınmış bir para söz konusu değildir....." istisnası var. Yani Mahkemece ödenmesine karar verilmiş bir vekalet ücreti söz konusu ise, bu vekalet ücreti için vekaleten icra takibi yaptığımızda, vekalette ahzu kabz yetkisi omadığından icra dosyasına yatırılan karar vekalet ücretini alamayacağız. Benim anladığım bu. Benmi yanlış anladım.
Old 08-09-2010, 18:00   #20
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan dursunal
Yukarıda beliritlen Yargıtay Kararlarına baktığımızda, "Olayımızda, mahkemece hüküm altına alınmış bir para söz konusu değildir....." istisnası var. Yani Mahkemece ödenmesine karar verilmiş bir vekalet ücreti söz konusu ise, bu vekalet ücreti için vekaleten icra takibi yaptığımızda, vekalette ahzu kabz yetkisi omadığından icra dosyasına yatırılan karar vekalet ücretini alamayacağız. Benim anladığım bu. Benmi yanlış anladım.


Bence yanlış anlamışsınızdır. İlk mesajımda da belirttiğim gibi ahz-u kabza yetkisi olmadan da vekalet ücretine ilişkin miktar çekilebilmektedir. Ayrıca tırnak içinde yazdığınız alıntıyı hangi karardan aldınız?
Old 08-09-2010, 18:19   #21
Özkan Atalay

 
Varsayılan

yatkisiz avukatın yaptığı işlemlere karşı sonradan yetki verilmesi işlemin iptalini gerektirmeyecektir. Ahzu kabze yetkisi olmadan parayı çekseniz ve müvekkilinizde yapılan işlemlerden haberim vardır ve avukatımı bu işlem dolasyısı ile ibra ediyorum derse yapılan işlem zaten geçerli olur.Bunda bir sıkıntı yok. Sonradan yetkiş verince işlem geçerli oluyorsa ki bu müvekkil ile söz leşmede de hüküm altına alınabilir veya sözlü olarakta anlaşılabilir.Dolayısı ile artık avukata yetki verilmiş olur. Ayrıca vekaletnamenin illa da noterde yapılmasıda gerekmez. Avukat ile müvekkili arasında da vekaletnameyi avukatın kendisi yapabilir. Sadece ispat açısından sıkıntı yaşanmasın diye uygulamada notere vekaletname çıkarttırılmaktadır. hukuka aykırı bir durum yoktur. Kısacası para çekilebilir. Yargıtayın kararı doğrudur.
Old 08-09-2010, 23:32   #22
dursunal

 
Varsayılan

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2002/19-249

K. 2002/258

T. 3.4.2002

• AHZU KABZ YETKİSİ ( Vekilin Yetkili Olmamasından Dolayı Vekile Verilen Paranın Kabul Edilmeyerek İcra Takibine Başvurulması )

• İTİRAZIN İPTALİ ( Para Çekmeye Yetkisi Olmayan Vekile Paranın Ödenmiş Olması Dolayısıyla Davalı Banka Hakkında İcra Takibine Geçilmesi - İtiraz )

• İCRA İNKAR TAZMİNATI ( Para Çekmeye Yetkisi Olmayan Vekile Paranın Ödenmiş Olması Dolayısıyla Davalı Banka Hakkında İcra Takibine Geçilmesi - İtiraz )

• VEKALET ÜCRETİ VE YARGILAMA GİDERLERİ ( Ödemeyle Yükümlü Kılınılan Paranın Dışında Olması - Vekilin Özel Yetkiye Gerek Olmaksızın Alabileceği )

• YARGILAMA GİDERLERİ VE VEKALET ÜCRETİ ( Ödemeyle Yükümlü Kılınılan Paranın Dışında Olması - Vekilin Özel Yetkiye Gerek Olmaksızın Alabileceği )

818/m.388

1086/m.33,63

1136/m.171


ÖZET : Müddeabihi kabz için özel yetki gereklidir. Ödemeyle yükümlü kılınılan paranın dışında kalan yargılama giderlerini ( ve bu arada vekalet ücretini )müddeabihin dışında kalmış olması nedeni ile vekil, özel yetkiye gerek olmaksızın alabilir.
DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Küçükçekmece Asliye 2.Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 24.10.2000 gün ve 2000/307-945 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 19.6.2001 gün ve 2001/1013-4804 sayılı ilamı ile , ( ...Davacının taşıtının trafik kazası sonucu hasarlanması dolayısıyla davacı, sigorta şirketinin sorumluluğu bakımından şirkete başvuruda bulunmuş; daha sonra bu işinin takip ve sonuçlandırılması için üçüncü kişiye vekaletname vermiştir. Vekil, vekaletnameye dayanarak sigorta şirketinin yolladığı parayı davalı bankadan davacı adına almış ve yeni adres bırakmadan adresini terk ettiğinden davacının, onunla hesaplaşmasına olanak kalmamıştır.
Davacı, kabza ( para çekmeye )yetkisi olmayan vekile paranın ödenmiş olması dolayısıyla davalı banka hakkında icra takibine geçmiş; davalı banka, vekaletnamede kabz yetkisinin verilmemiş olduğu yolunda kesin bir ifadenin yer almamış olduğunu, aksine bu amaçla düzenlendiğinin kabulü gerektiğini belirtip, takibe itiraz etmesi üzerine davacı, itirazın iptali davasını açmış ve %40 icra inkar tazminatı istemiştir.
Yerel mahkemece, vekilin vekaletnamede ahzu kabza yetkisi bulunmadığı nedenine dayalı olarak istek doğrultusunda hüküm oluşturulmuştur.
BK'nun 388.maddesi uyarınca "vekalet akdinin şümulü mukavele ile sarahaten tespit edilmemiş ise taallük eylediği işin mahiyetine göre tayin edilir". Somut olayda, vekaletname sigortadan para alabilmeyi gerçekleştirmek için düzenlenmiştir. İşin mahiyetinden vekaletname, sigortanın saptadığı paranın alınmasını da kapsar niteliktedir. Özel yetki verilmesi gereken durumlar HUMK'nun 33 ve 63.maddeleriyle Avukatlık Kanununun 171/2 ve Anayasa Mahkemesinin Kuruluşuna Dair Kanunun 31. maddesinde yer almıştır. Bunun yanısıra, İçtihat ve öğretinin getirdiği sınırlamalar da bulunmasına rağmen, belirtilen bu hususlar konumuzla bağlantılı değildir. Ne var ki, yerel mahkeme, ahzu kabza özel yetki bulunmamasını hükmüne dayanak yapmıştır. Kabz için özel yetkinin yasal dayanağı, HUMK'nun 63 .maddesidir. Anılan maddede açıkça belirtildiği üzere "müddeabihi kabz" için özel yetki gereklidir. Ödemeyle yükümlü kılınılan paranın dışında kalan yargılama giderlerini ( ve bu arada vekalet ücretini )müddeabihin dışında kalmış olması nedeni ile vekil, özel yetkiye gerek olmaksızın alabilir. Olayımızda, mahkemece hüküm altına alınmış bir para söz konusu değildir. O nedenle de açık yetki verilmiş olması gerekmez. Amaç ve seçilen sözcüklerle vekil, bankadan parayı almakla yetkili kılınmış olmaktadır. Bu yönler gözetildiğinde, davalı bankanın parayı haksız olarak vekile ödemiş olduğu söylenemez.
Bu nedenlerle yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir..." )gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 3.4.2002 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY AÇIKLAMASI
Dava, davacının vekil edilenin, davaya konu olan parayı alma konusunda yetkili kılınmadığı halde, paranın davalı banka tarafından vekile ödenmesi nedeniyle, elde edemediği alacağının, vekilden ve bankadan alınması istemine ilişkindir.
Mahkeme, vekalette paranın vekile ödenmesi için vekalette açıklık bulunmadığı gerekçisi ile istem kabul edilmiştir.
Daire vekaletteki yetkinin yeterli olduğu gerekçesi ile yerel mahkeme kararını bozmuştur.
Sorun vekaletle vekile söz konusu olan sigorta bedelini alma yetkisinin verilip verilmediğidir. Vekaletname, kazaya uğrayan bir aracın sigorta işlemleri için düzenlenmiştir. Duruksama yaratan bölümü, "... motorlu aracın hasara uğraması nedeniyle adıma tahakkuk etmiş ve edecek ne isim altında olursa olsun tüm sigorta bedellerini, mali masuliyet ve kasko..."biçimindedir. burada daire ve genel kurul "bedellerini" kelimesinden sonra, "almaya" kelimesinin varlığının kabul edilmesi gerektiği düşünülmüş olacak ki, yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Daire bozma ilamında belirtildiği üzere, somut olaya BK.nun 388. maddesinin uygulama olanağı yoktur. Vekil idenin vekile vermediği bir yetkiyi ve irade açıklamasının, yerine geçmek hukuka uygun olarak kabul edilemez. Davalı banka dahi davaya karşı verdiği cevapta vekaletteki ifadelerin duraksama yaratacak nitelikte olduğunu, iş yoğunluğu nedeniyle ödeme yaptıklarını belirterek bu açıklaması ile vekalet yetki olmadığını ve böylece kusurunu kabul etmiştir. Vekaletnamede, vekile davacı adına tahakkuk eden paranın alınması için yetki verilmediğinden yerel mahkeme kararının gerekçesi değiştirilerek sonucu bakımından doğru olan kararın onanması gerektiği düşüncesindeyim.

Old 09-09-2010, 09:21   #23
Armağan Konyalı

 
Varsayılan Ödüllü Soru


Avukat özel yetki olmadan dosyadan yargılama giderlerini alabilmektedir.
Avukat özel yetki olmadan dosyadan müddeabihi alamamaktadır.

Bu ayırımın nedenini anlayabilmiş değilim. Anlayanlar anlatırsa emeklerinin karşılığında on fıkra göndereceğim ve müteşekkir olacağım.

Saygılarımla
Old 09-09-2010, 10:23   #24
Av. Eyüp KATI

 
Varsayılan

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu' na ait 2002 tarihli kararın yeterli olduğunu düşünüyorum. Ancak Avukatlık Kanunu' nun 164'son maddesini yargıtay çoğu zaman vekil müvekkil arasındaki iç ilişkiyi düzenlemek amacıyla getirilmiş bir hüküm olduğu yönünde yorumlamaktadır. Peki ben size şöyle bir soru sormak istiyorum AZİL HALİNDE VEKALET ÜCRETİ İCRAYA KONULABİLİR Mİ? bana göre konulamaz avukat taraf olmadığına göre müvekkili adına icraya koymak zorundadır. peki vekalet ilişkisi kalkmış ise nasıl işlem yapacak. Bana göre mümkün değil. ahzu kabz yetkisi yoksa bence dosyadan hiçbir ödeme alamaması lazım. Kimi zaman dava masrafları ana alacağı geçebiliyor bu durumu neye göre ayıracağız. ancak YHGK kararı bence sorunu çözüyor işime geliyorsa kullanırım diye düşünüyorum. Ben ahzu kabz yetkisi olmayan vekaletnameyi almiyorum alınca böyle sorunlar çıkıyor.
Old 27-12-2010, 16:05   #25
Av. Mehmet ÖZER

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.hakan
değerli meslektaşım bence bunlarla kafa yorma bırdaha muvekkıl cıkarttığı vekaletnamede ahzu kabze yetkısı vermıyorsa vekaletnamesını iade et. bıze guvenmeyene bız neden guvenelım...
muhakkak katılıyorum.
Old 09-10-2011, 17:56   #26
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

19.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/1013
Karar: 2001/4804
Karar Tarihi: 19.06.2001

VEKALET AKTİNİN KAPSAMI

ÖZET: Vekalet akdinin kapsamı sözleşme ile açıkça saptanmamış ise, ait olduğu işin niteliğine göre belirlenir. Müddeabihi kabz (para çekme) için vekaletnamede özel yetki gereklidir. Yargılama gideri müddeabihin dışında kaldığından vekil, özel yetki olmaksızın bu parayı alabilir.Mahkemece hüküm altına alınmış bir para söz konusu değilse, kabz (para çekme) için vekile açık yetki verilmiş olması gerekmez. Amaç ve seçilen sözcüklerle vekilin bankadan parayı almakla yetkili kılınmış olduğunun anlaşılmış olması yeterlidir.

(1086 S. K. m. 33, 63) (2949 S. K. m. 31) (1136 S. K. m. 171/2) (818 S. K. m. 388)

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacının taşıtının trafik kazası sonucu hasarlanması dolayısıyla davacı, sigorta şirketinin sorumluluğu bakımından şirkete başvuruda bulunmuş; daha sonra bu işinin takip ve sonuçlandırılması için üçüncü kişiye vekaletname vermiştir. Vekil, vekaletnameye dayanarak sigorta şirketinin yolladığı parayı davalı bankadan davacı adına almış ve yeni adres bırakmadan adresini terk ettiğinden davacının, onunla hesaplaşmasına olanak kalmamıştır.

Davacı, kabza (para çekmeye) yetkisi olmayan vekile paranın ödenmiş olması dolayısıyla davalı banka hakkında icra takibine geçmiş; davalı banka, vekaletnamede kabz yetkisinin verilmemiş olduğu yolunda kesin bir ifadenin yer almamış olduğunu, aksine bu amaçla düzenlendiğinin kabulü gerektiğini belirtip, takibe itiraz etmesi üzerine davacı, itirazın iptali davasını açmış ve %40 icra inkar tazminatı istemiştir.

Yerel mahkemece, vekilin vekaletnamede ahzu kabza yetkisi bulunmadığı nedenine dayalı olarak istek doğrultusunda hüküm oluşturulmuştur.

BK.nun 388. maddesi uyarınca "vekalet akdinin şümulü mukavele ile sarahaten tespit edilmemiş ise teallük eylediği işin mahiyetine göre tayin edilir". Somut olayda, vekaletname sigortadan para alabilmeyi gerçekleştirmek için düzenlenmiştir, işin mahiyetinden vekaletname, sigortanın saptadığı paranın alınmasını da kapsar niteliktedir. Özel yetki verilmesi gereken durumlar HUMK.nun 33 ve 63. maddeleriyle Avukatlık Kanununun 171/2 ve Anayasa Mahkemesinin Kuruluşuna Dair Kanunun 31. maddesinde yer almıştır. Bunun yanısıra, içtihat ve öğretinin getirdiği sınırlamalar da bulunmasına rağmen, belirtilen bu hususlar konumuzla bağlantılı değildir. Ne var ki, yerel mahkeme, ahzu kabza özel yetki, bulunmamasını hükmüne dayanak yapmıştır. Kabz için özel yetkinin yasal dayanağı, HUMK.nun 63. maddesidir. Anılan maddede açıkça belirtildiği üzere "müddeabihi kabz" için özel yetki gereklidir. Ödemeyle yükümlü kılınan paranın dışında kalan yargılama giderlerini (ve bu arada vekalet ücretini) müddeabihin dışında kalmış olması nedeni ile vekil, özel yetkiye gerek olmaksızın alabilir. Olayımızda, mahkemece hüküm altına alınmış bir para söz konusu değildir. O nedenle de açık yetki verilmiş olması gerekmez. Amaç ve seçilen sözcüklerle vekil, bankadan parayı almakla yetkili kılınmış olmaktadır. Bu yönler gözetildiğinde, davalı bankanın parayı haksız olarak vekile ödemiş olduğu söylenemez.

Bu nedenlerle yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 19.6.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.

YKD. Şubat 2003

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 09-10-2011, 18:02   #27
Av. Fatma B

 
Varsayılan

Karşı vekalet ücreti yargılama giderleri arasında olduğu için ahzu kabz yetkine gerek yoktur. Müvekkille anlaştığınız vekalet ücreti için bu geçerli değil. Bu nedenle Ahzu kabz yoksa da karşı vekalet ile icra vekaleti çekebilirsiniz. İcra Müdürlüğü izin vermiyorsa da şikayet edin. Mercii lehinize karar verecektir.
Old 09-10-2011, 20:54   #28
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

6100 sk 74.madde nedeniyle artık vekaletnamede ahz u kabz yetkisi aranmamaktadır.

Tıklayınız:

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=66178
Old 10-10-2011, 07:41   #29
hltydmr

 
Varsayılan

Avukat ahz-u kabz yetkisi olmadan, icra müdürüne 'sadece yargılama giderleri ve vekalet ücretini tahsil etmek istediğini' beyan eder ve icra müdürü de sadece bu kısmı avukata öder. Sayın Suat Ergin'in dediği üzere. Ankarada da bu şekilde sadece vekalet ücreti talepleri geri çevrilmemekte... En azından benim çalıştığım icra dairelerinde durum bu ..
Old 19-10-2011, 20:03   #30
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hltydmr
Ankarada da bu şekilde sadece vekalet ücreti talepleri geri çevrilmemekte... En azından benim çalıştığım icra dairelerinde durum bu ..
''Özel yetki verilmesini gerektiren haller'' başlıklı HMK 74. maddesi ahzukabz yetkisinden söz etmemektedir.

Bir başka deyişle, yalnızca avukatlık ücreti ve yargılama giderlerini almaya değil, müvekkilin dava ve takiplerden doğan her türlü alacağını tahsil etmeye ve teslim almaya dava vekaletnamesi yeterlidir.

Aksi görüşte olanlar yasal dayanak göstermelidir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Vekalet Ücretinin Vekalet Ücreti Olur mu? avzehra Meslektaşların Soruları 135 24-08-2017 14:14
Karşı Vekalet Ücretinin Takibinde İcra Vekalet Ücreti Sorunu mslmklvz Meslektaşların Soruları 13 06-01-2017 01:43
Azledilen Vekalet İlişkisinde Vekalet Ücreti Alacağı Av. Tuncer Öztürk Meslektaşların Soruları 17 02-10-2015 16:18
ahzu kabz yetkisi ve bankacılık işlemleri piedra Borçlar Hukuku Çalışma Grubu 1 09-10-2006 22:45
Ahzu Kabz Yetkisi Olmayan Vekil Saim Korkmaz Meslektaşların Soruları 0 30-05-2002 19:54


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08700895 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.