Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Senette Tahrifat,menfi tespit,takibin iptali?

Yanıt
Old 01-10-2012, 14:11   #1
merturk84

 
Varsayılan Senette Tahrifat,menfi tespit,takibin iptali?

Sayın meslektaşlarım iyi çalışmalar...
Müvekkilim aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde takibe konu olan bononun 7560 TL olan kısmı müvekkil tarafından doldurulmuş, ancak daha sonra alacaklı tarafından rakamın sonuna bir adet 0 eklenerek senet 75600 TL yapılmıştır.Bunun yanında yazı ile olan kısım ise ikisinden de ayrı olarak yetmiş beş bin TL olarak yazılmıştır.Savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.Menfi tespit davası da açılacak kanımca.Ancak miktar fazla olduğu için %115 teminatı yatıramıyoruz.Müvekkilin üzerine de kayıtlı gayrimenkul çok fazla.icra hukuk mahkemesine senedin 7560 TL olan kısmı haricindeki borç için takibin iptali talep edebilir miyiz?ne gibi bi yol izlememi önerirsiniz ve bununla ilgili yargıtay kararı elinizde mevcut mu?biraz acil bir durum olduğu için böyle karışık şekilde anlattım.şimdiden teşekkürler...
Old 01-10-2012, 14:46   #2
Av.Yasin Dedeli

 
Varsayılan

Benzer bir olay benim müvekkilimin başına da geldi daha önce. Bence ilk önce savcılığın senedi adli emanete almasını sağlayın. İkinci olarak takibin durdurulması yönünde tedbir talepli olarak İTM'de dava açabilirsiniz. Ya da menfi tespit davası açıp savcılık tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmasını sağlayın. Bilirkişi raporu lehinize geldiği takdirde mahkeme teminatsız olarak bile takibi durdurabiliyor. Tabi savcılıktan rapor alınıncaya kadarki süreçte teminat yatırılamadığından takip durmayacaktır. Ancak bu aşamada gayrimenkullerin satışını geciktirmek adına kıymet takdirine itiraz ve ihalenin feshi gibi yollara başvurabilirsiniz diye düşünüyorum.
Old 01-10-2012, 14:50   #3
Av. Öznur Aktürk

 
Varsayılan

Senette tahrifat iddiasına dayanarak İcra Hukuk Mahkemesi'nde borca itiraz davası açabilirsiniz.
%15 oranında teminat mukabilinde tedbiren takibin durdurulması yönünde karar veriliyor.
Sayın Av. Yasin Dedeli'nin de belirttiği gibi, bilirkişi raporu gelip de, tahrifat iddianızı doğrularsa teminatsız olarak da tedbiren durdurma kararı verilebilir.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/1881

K. 2006/5468

T. 16.3.2006

ÖZET : Takip dayanağı senet üzerinde tahrifat yapıldığına ilişkin borçlu itirazının incelenmesi İcra Mahkemesinin görev alanındadır.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacaklı M vekili tarafından borçlu SK haklarında 8.000.00 YTL asıl alacağın tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçilmiş ve örnek 163 numaralı ödeme emri 11.4.2005 tarihinde adı geçene tebliğ edilmiştir.
Borçlu tarafından İİK'nın 168/5. maddesinde öngörülen 5 günlük yasal süresi içerisinde icra mahkemesine başvurularak. takip dayanağı bononun başlangıçta 8.000.000 TL bedel için düzenlenmesine rağmen, sonradan gerek rakamla ve gerekse yazı ile değer bildiren bölümlerde tahrifat yapıldığı ve bu miktarın 8.000.000.000 TL ye dönüştürüldüğü ileri sürülmüş ve takibin sekiz milyon lira dışında kalan kısmına itiraz edilmiştir.
Mahkemece, tahrifat iddiasının bilirkişi incelemesini gerektirdiği belirtilerek bu itiraz nedeninin dar yetkili icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği ifade edilmiş ve bir ödeme belgesi sunulmadığından bahisle itiraz red edilmiştir.
Üzerinde değişiklik ( tahrifat ) yapılmış olan senedin takibe konu edilmesi halinde, borçlu bu hususu ileri sürerek İİK'nın 168/5. maddesi hükmüne göre ( borçlu olmadığı ) itirazında bulunabilir. ( Talih Uyar, İcra Hukukunda Kambiyo Senetleri, 1. Cilt, Sahife 867 ve 1157 ).
Sözü edilen itiraz nedeninin mahkeme gerekçesinin aksine icra mahkemesinde incelenmesi anılan mahkemenin görevi dahilindedir. Bu inceleme HUMK'un 275. maddesi gereğince çözümü özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'un 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 16.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 01-10-2012, 14:52   #4
Av. Öznur Aktürk

 
Varsayılan

Bu arada eklediğim kararda borçlunun tahrifat iddiasının İcra Hukuk Hakimliğince incelenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Fakat borçlunun borca itiraz davası esnasında mahkemeye sunduğu ödeme belgesine alacaklı tarafça tahrifat iddiasında bulunulur ise, mahkemenin bu iddiayı da bilirkişi vasıtasıyla inceleme yetkisi var mıdır?
Old 02-10-2012, 08:11   #5
merturk84

 
Varsayılan

Çok teşekkür ederim üstatlarım.Ancak bir sorum daha olacak.Peki tahrifat iddiasını ileriye sürdük diyelim.borcun 76500 TL değil de 7560 TL olduğunu yazılı delil ile ispatlamam gerekiyor mu sadece tahrifatın ispatlanması yeterli mi?yemin ve tanık geçerli olmadığına göre başka nasıl ispatlayabiliriz?şimdiden teşekkürler...
Old 02-10-2012, 08:40   #6
merturk84

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım biraz acele bir iş.elinde bunla ilgili karar veya makale bulunan acil gönderebilirse çok sevinicem.şimdiden teşekkürler...
Old 02-10-2012, 09:36   #7
Av. Öznur Aktürk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan merturk84
Sayın meslektaşlarım biraz acele bir iş.elinde bunla ilgili karar veya makale bulunan acil gönderebilirse çok sevinicem.şimdiden teşekkürler...


Sayın merturk84, aşağıdaki kararların işinize yarayacağını düşünüyorum.
Kolay gelsin.

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi
2010/3354 Esas-2010/11524 Karar
Karar Tarihi:18.10.2010

Özet: Senedin rakamla yazılı bedel kısmında tahrifat olduğu gözle anlaşıldığı gibi, davalı vekilinin beyanında da bu husustan bahsedildiği gözetilmeden, mahkemece tahrifat iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle hüküm kurulması, doğru değildir. Mahkemece, senette tahrifat yapıldığı kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Dava: Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkilinin, davalının kiracısı olan dava dışı M.A'ın yaklaşık 8.000.-TL. tutarındaki elektrik borcunu üstlenerek, teminat olmak üzere takibe konu senede 10.000.-TL. yazıp davalıya verdiğini, ancak davalı tarafından 10.000.-TL. olan miktarın <1> rakamı <2> olarak değiştirilmek suretiyle 20.000.-TL.

’ye çıkartılıp alacak miktarının yazıldığı bölüme de yazı ile <yirmi bin TL> yazılarak takibe konulduğunu, müvekkili tarafından elektrik borcunun yaklaşık 10.000.-TL.’lik bölümünün ödendiğini, müvekkilinin senet nedeniyle borcunun kalmadığını bildirerek davalıya 22.544.73.-TL. tutarında borçlu olmadığının tespitine, % 40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, bonoda tahrifat bulunmadığını ve teminat senedi olmadığını, bononun düzenlenmesinden ve noterlik protestosundan sonra itiraz ve şikayette bulunulmadığını bildirerek davanın reddi ile % 40 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi raporunda senetteki 1 ve 2 rakamlarının hangisinin önce yer aldığı, evvelce yer alan rakamın 1 mi 2 mi olduğu kesin olarak saptanamadığı bildirilmiş olup,

senette tahrifat yapıldığı ispatlanamadığından senette yazı ve rakamla yazılan iki bedel arasında fark bulunduğu takdirde yazı ile yazılan miktara itibar edilmesi gerektiğinden senette de yazı ile <yirmi bin TL.> yazıldığından icra takibinin de bu miktar üzerinden yapıldığından davanın reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Senedin rakamla yazılı bedel kısmında tahrifat olduğu gözle anlaşıldığı gibi, davalı vekilinin 18.09.2008 tarihli celsedeki beyanında da bu husustan bahsedildiği gözetilmeden, mahkemece tahrifat iddiasının

ispatlanamadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Bu bakımdan, mahkemece senette tahrifat yapıldığı kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
1999/979 Esas-1999/3323 Esas
Karar Tarihi:22.02.1999

ÖZET: Mahkemece Adli Tıp Marifeti ile senet üzerinde inceleme yaptırılmış ve gerçekten 1 rakamı ilave edilmek sureti ile senette tahrifat yapıldığı, senedin metnindeki <yüzyirmimilyon> sözcüklerinin sonradan ilave edildiği görüş olarak bildirilmiştir. Senedin sonradan tahrif edildiğinin anlaşılması, düzenlenen gerçek senet muhtevasına göre buzdolabı bedelinin alıcısı tarafından ödendiği ve böylece davacının iddiasının gerçeğe uygun olduğu anlaşıldığı halde açığa atılan imzadan davacı işçinin sorumlu tutulacağı şeklindeki görüşten hareketle davacının isteğinin reddine karar verilmesi hatalıdır.
Dava: Davacı, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı işçi davalıya ait işyerinde çalışırken dava dışı V. Giley'e bir buzdolabı satıldığını adı geçenin 20.000.000 liralık emre muharrer bir bono senedi düzenleyerek kendisini de kefil gösterdiğini bu üçüncü şahsın buzdolabı bedelini ödemesine rağmen davalı işverenin 20.000.000 rakamının önüne 1 rakamını yazmak sureti ile senedi sanki 120.000.000 üzerinden düzenlenmiş gibi icraya koyduğunu ve kendisinin de bu parayı yapılan takip karşısında ödemek zorunda kaldığını iddia ederek 120.000.000 TL. yi masraf ve faizleri ile birlikte daha yüksek miktarda ödediği meblağın istirdadına karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece Adli Tıp Marifeti ile senet üzerinde inceleme yaptırılmış ve gerçekten 1 rakamı ilave edilmek sureti ile
senette tahrifat yapıldığı, senedin metnindeki "yüzyirmimilyon" sözcüklerinin sonradan ilave edildiği görüş olarak bildirilmiştir. Dosya içinde bulunan V. Giley'in 20 milyon lirayı ödediği buzdolabını aldığı konusundaki davalı işverene ait belgeler de davacının iddiasını doğrular niteliktedir. Senedin sonradan tahrif edildiğinin anlaşılması, düzenlenen gerçek senet muhtevasına göre buzdolabı bedelinin alıcısı tarafından ödendiği ve böylece davacının iddiasının gerçeğe uygun olduğu anlaşıldığı halde açığa atılan imzadan davacı işçinin sorumlu tutulacağı şeklindeki görüşten hareketle davacının isteğinin reddine karar verilmesi hatalıdır. İşçi işveren ilişkilerinde işçinin zayıf durumda bulunduğu, hata, hile, ikrah gibi hallerde işçinin iradesine değer verilemeyeceği somut olayda olduğu gibi tahrifat olgusu kanıtlanmış bulunduğuna göre artık imzanın bağlayıcılığından söz edilerek bonodan davacının sorumlu tutulması sonucuna varılamaz. Bir başka anlatımla davacı işçi kendisinin yanıltıldığını senette tahrifat yapıldığını her türlü delille ispat etme hakkına sahiptir. Somut olayda da bu durum kanıtlanmış olduğundan istek doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde davarım reddine karar verilmesi hatalıdır.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.2.1999 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)




Old 03-10-2012, 11:59   #8
merturk84

 
Varsayılan

Peki senette tahrifatın mutlaka alacaklı tarafından mı yapılması gerekiyor?borçlular dışındaki belli olmayan 3.bir kişi tarafından tahrifat yapılmış olması tahrifat iddiasını doğrular mı?tahrifatı kabul eder mi mahkeme?şimdiden teşekkürler...
Old 03-10-2012, 13:00   #9
Av. Öznur Aktürk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan merturk84
Peki senette tahrifatın mutlaka alacaklı tarafından mı yapılması gerekiyor?borçlular dışındaki belli olmayan 3.bir kişi tarafından tahrifat yapılmış olması tahrifat iddiasını doğrular mı?tahrifatı kabul eder mi mahkeme?şimdiden teşekkürler...

Tahrifatın kimin tarafından gerçekleştirildiği, ceza yargılamasını ilgilendiren bir husustur.
Borçlu tarafça ayrıca paraflanmamış/imzalanmamış her türlü değişiklik tahrifat olarak kabul edilir.
Old 07-02-2013, 23:16   #10
merturk84

 
Varsayılan

Çok teşekkürler sayın meslektaşlarım.ancak kafama takılan soru şu.yukarıda anılan kararda borçlunun ödeme belgesi ibraz edemediğinden dolayı reddetmiş mahkeme.peki ödeme belgesi ibraz edemeden sadece tahrifat iddiasıyla takibin iptalini istemişsek,yukarıdaki karara dayanarak takibin iptali sağlanabilir mi?ben o şekilde yorumladım kararı.çünkü mahkeme de ödeme belgesi ibraz edilmediğinden dolayı reddetmiş ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı için karar bozulmuş...cevaplarınız için şimdiden teşekkürler...
Old 08-02-2013, 08:16   #11
halit pamuk

 
Varsayılan

Sahteliği iddia olunan senede dayanılarak başlatılmış olan icra takibi var ise, bu takip de sahtelik davasının açıldığına ya da sahtecilik iddiasındabulunulduğuna ilişkin belgenin icradosyasına ibraz edilmesiyle birlikte olduğu yerde durur ve yeni bir takip işlemi yapılmaz. Burada icra takibinin durması, ihtiyatitedbir kararıyla olmaz, davanın açıldığına dair belgenin icra dairesini sunulduğunda icra müdürü başlatılmış olan takibidurdurması gerekir. ( Pekcanıtez- Atalay- Özekes. Medeni Usul Hukuku- sh. 625.13. Bası)

Borçlu icra mahkemesine bu başvurusu dışında İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/592 esas sayılı dosyasıyla menfi tespit davası açmış olup, ayrıca takip dayanağı bono hakkında dava dışı lehtar ile alacaklı hakkında İzmir 7.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2010/162 sayılı dosyasında sahtecilik suçu kapsamında kamu davası bulunduğu da görülmektedir. Bu durumda 6100 Sayılı HMK 209/1 maddesi uyarınca, anılan konuda bir karar verilinceye kadar, senet herhangi bir işleme esas alınamaz. İcra takibinin yukarıda yer verilen madde doğrultusunda durdurulması gerekirken, istemin imza itirazı olarak vasıflandırılıp, imza incelemesi yapılarak İİK.nun 170/3. maddesi gereğince sonuca gidilmesi doğru değil ise de, sonuçta takibin durdurulması kararı verildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir 12. HUKUK DAİRESİ E. 2011/16983 K. 2012/8706 T. 20.3.2012
Old 08-02-2013, 09:36   #12
olgu

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/3644
K. 2012/8311
T. 17.5.2012
• TEMİNATSIZ TEDBİR KARARI VERİLMESİ İSTEMİ ( Bonoda Tahrifat İddiası Bulunduğundan H.M.K’nun 209.md. Hükmü Uyarınca Tedbir Kararı Verilmesi Gerekirken Bu Yön Gözardı Edilerek İ.İ.K’nun 72/3.md. Dayanılarak Tedbir Kararı Verilmesinin Doğru Görülmediği )
• TAHRİFAT İDDİASI ( H.M.K’nun 209.md. Hükmü Uyarınca Tedbir Kararı Verilmesi Gerekirken Bu Yön Gözardı Edilerek İ.İ.K’nun 72/3.md. Dayanılarak Tedbir Kararı Verilmesinin Doğru Görülmediği - Teminatsız Tedbir Kararı Verilmesi İstemi )
• TEDBİR KARARI VERİLMESİ İSTEMİ ( Teminatsız - Bonoda Tahrifat İddiası Bulunduğundan H.M.K’nun 209.md. Hükmü Uyarınca Tedbir Kararı Verilmesi Gerektiği/İ.İ.K’nun 72/3.md. Dayanılarak Tedbir Kararı Verilemeyeceği )
2004/m.72/3
6100/m.209
ÖZET : Dava, davacının keşidecisi olduğu davalı emrine düzenlenen bononun tahrif edilerek bedelinin yükseltildiği, bu nedenle arttırılan kısım için borçlu olunmadığının tespiti ile dava keşinleninceye kadar 6100 sayılı HMK gereğince teminatsız tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. Bonoda tahrifat iddiası bulunduğundan HMK.nun 209.maddesindeki hüküm uyarınca tedbir kararı verilmesi gerekirken bu yön gözardı edilerek İİK.nun 72/3.maddesine dayanılarak tedbir kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sırasında mahkemece verilen ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararının süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, davacının keşidecisi olduğu davalı emrine düzenlenen 31.08.2011 keşide tarihli 30.09.2011 vadeli 800.00 TL.lık bononun tahrif edilerek 80.000 TL. haline getirildiği, bu nedenle 79.200 TL.lık kısım için borçlu olunmadığının tespiti ile dava keşinleninceye kadar 6100 sayılı HMK gereğince teminatsız tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece tensiple birlikte HMK.nun 209 ve devamı maddelerindeki koşullar oluşmadığından davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, İİK.nun 72/3.maddesi uyarınca %15 teminat karşılığında icra veznesine girecek paranın alacaklısına ödenmemesi şeklinde tedbir kararı verilmiş, bu ara karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bonoda tahrifat iddiası bulunduğundan HMK.nun 209.maddesindeki hüküm uyarınca tedbir kararı verilmesi gerekirken bu yön gözardı edilerek İİK.nun 72/3.maddesine dayanılarak tedbir kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle 18.11.2011 tarihli yerel mahkemenin takibin teminatsız olarak durdurulması talebinin reddine ilişkin kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 08-02-2013, 14:28   #13
merturk84

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım cevaplarınız için çok teşekkürler,faydalı oldu ancak asıl sormak istediğim soru şudur; rakamla gösterilen miktar üzerinde tahrifat dolayısıyla İHM'de borçlu olmadığından takibin iptali nedeniyle dava açılması sonucunda sadece tahrifat iddiasının ispatlanmış olması yeterli midir,ayrıca o kadar borçlu olunmadığına veya borcun ödendiğine dair bir belge ibraz edilmesi gerekir mi?cevaplarınız için şimdiden çok teşekkürler...
Old 10-03-2013, 22:17   #14
merturk84

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım cevaplarınız için çok teşekkürler,faydalı oldu ancak asıl sormak istediğim soru şudur; rakamla gösterilen miktar üzerinde tahrifat dolayısıyla İHM'de borçlu olmadığından takibin iptali nedeniyle dava açılması sonucunda sadece tahrifat iddiasının ispatlanmış olması yeterli midir,ayrıca o kadar borçlu olunmadığına veya borcun ödendiğine dair bir belge ibraz edilmesi gerekir mi?cevaplarınız için şimdiden çok teşekkürler...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Senette kefilin menfi tespit davası fapede Meslektaşların Soruları 4 24-02-2011 13:40
Takibin iptali mi- Menfi Tespit mi? Brusk Meslektaşların Soruları 2 15-12-2010 13:35
takibin zamanaşımı nedeniyle iptal edilmiş olması ve menfi tespit davası Av.Zuhat Kaya Meslektaşların Soruları 8 09-12-2010 21:33
menfi tespit - evrakta sahtecilik - dolandırıcılık - takibin durdur superavukat Meslektaşların Soruları 3 08-04-2008 11:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06450391 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.