Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ihtarnamede belirtilmesi çok gerekli mi? Çok acillll!!

Yanıt
Old 16-06-2008, 11:18   #1
av_sibelll

 
İnceleme ihtarnamede belirtilmesi çok gerekli mi? Çok acillll!!

Müvekkilime babasından tarla ve çayır cinsinde taşınmazlar kaldı. varislerden yanlız biri bu taşınmazları kullanmakta. Bu kişiye haksız işgali sonlandırması ve ecri misil tazminatı için ihtarname çekeceğim. Bende bütün taşınmazlara ait tapu lar yok. Sorunum ihtarnamede haksız işgalin sonlanması ve ecri misil tazminatınmı isteyebilmem için taşınmazların pafta no su gibi özelliklerini ayrı ayrı belirtmem gerekiyor mu yoksa sadece muristen kalan taşınmazlardaki haksız işgali sonladırmasını ve ecri misil tazminatını istemem yeterli olurmu? Cevap veren tüm meslektaşlarıma teşekkür ederim.
Old 16-06-2008, 11:35   #2
Av. Nurten Kozan

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım;
Müşterek maliklerin birbirinden ecrimisil talep edebilmesi için "intifadan men" karaını bildirmesi yeterlidir. İntifadan men kararını ihtarla bildirirseniz, ihtar tarihinden itibaren ecrimisil talep etme mümkündür. İntifadan men kararı, bir tek taşınmaza ilişkin olarak bildirilecekse tam olarak belirtmeniz gerekir, ancak müşterek muristen intikal eden tüm taşınmazlar yönünden intifadan men kararı bildirilecekse, taşınmazların tüm detaylarıyla tek tek bilidirilmesi zorunlu değil. Önemli olan yön, müşterek muristen adınıza intikal eden miras payının kullanılmasına muvafakat etmediğinizi, kullanılır ise ecrimisil talep edeceğinizi bildirmenizdir. Bu arada,terekenin kira geliri, faiz geliri vs. gibi açık belirli semereleri mevcut ve bunlarda bir mirasçı tarafından alınıyor ise bunlar yönünden intifadan men kararını önceden bildirmeye ihtiyaç olmaksızın doğrudan miras payınızın tarafınıza iadesini talep edebilirsiniz.
Kolaylıklar dilerim....
Old 16-06-2008, 11:47   #3
av_sibelll

 
Karar

Sayın Av. Nurten, cevabınız için teşekkür ederim. Bide şu hususu öğrenmek istiyorum. Müvekkilin babası 2005 yılında vefat etmiş. Ancak varis 2003 yılından beri söz konusu taşınmazları kullanmakta. İhtarname de 2003 yılından itibaren haksız işgal neticesinde elde edilen ecri misili isteyeceğim. Çünkü ecri misil için 5 yıllık hak düşürüüc süre söz konusu. Bu 5 yıllık hakdüşürücü süre murisin ölümünden itibaren mi yoksa haksız işgalin gerçekleştiği 2003 yılından itibaren mi başlamaktadır? Bu konuda da yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. İyi çalışmalar.
Old 16-06-2008, 12:33   #4
Av. Nurten Kozan

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım;
Murisin ölümünden önceye ait zamana ilişkin olarak ecrimisil talebinde bulunamazsınız. Çünkü ozamanda mülkiyet hakkınız söz konusu değil. Miras bırakan sağlığında kendi malının kullanımına onay vermiş ise şimdi bunu mirasçı olarak talep edemezsiniz. Ancak; muris sağlığında kullanımdan dolayı kira vb. niteliğinde bir ödenti alıyor ise; veya murisin sağlığında açtığı ecrimisil- meni müdahale vs. gibi bir dava mevcut ise murisin açtığı davaya devam etmek suretiyle talepte bulunabilirsiniz.
Aşağıda ki örnek karar sanırım sizin için yardımcı olacaktır.
Kolaylıklar dilerim.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
Tarih: 1.11.2000 Esas: 2000/3-1341 Karar: 2000/1584

Ecrimisil - Doğal ve Hukuksal Semereden Pay İstemek İçin İntifadan Men Edilme Koşulunun Aranmayacağı


Özet:Müşterek ve iştirak halinde mülkiyette paydaşların doğal ve hukuksal semerelerden aynen ya da nakden pay isteme hakları vardır. Doğal ve hukuksal semereden pay istemek için faydalanmadan men koşulu aranmaz. Bunun için taşınmazın doğal semere verecek duruma müşterek muris veya davacı tarafından getirilmiş olması gerekir. Aksi halde taşınmazı semere verir hale getiren davalı tazminatla sorumlu olur ki bu kabul edilemez. Doğal ve hukuksal semerelerden faydalanma yanında ayrıca her paydaşın taşınmazı eylemli kullanma yetkisi bulunmaktadır. Fakat paydaşlara tanınan yetkinin ölçüsü diğer paydaşların kullanım hakkına tecavüz etmemektir. Bu nedenle bilirkişi ve tanık beyanları da değerlendirilerek murisin sağlığında çaylık hale getirdiği yerler saptanmalı, murisin sağlığında çaylık olmayan yerler için ise davalının intifadan men edilip edilmediği araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.




- 743 sayılı TÜRK KANUNU MEDENİSİ ( MÜLGA ) m.508



Taraflar arasındaki "ecrimisil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesi`nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.4.1999 gün ve 1997/54 E. 1999/17 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi`nin 16.9.1999 gün ve 1999/7639-9631 sayılı ilamiyle; (...Davacı 15.7.1997 tarihinde açtığı dava ile; davalılar ile (25) senedir paydaş oldukları (90) parça taşınmazdaki çaylık gelirinin ve diğer gelirlerin davalılar tarafından alındığını beyanla, son (5) yıllık ecrimisil bedeli (500.000.000) liranın tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, (3) dönüm çaylık dışındaki çaylıkları kendilerinin yaptığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; tapu kayıtlarında çaylık geçen yerlerin aksine olan tanık beyanlarına itibar edilemeyeceği belirtilerek davacının kabul ettiği ilk bilirkişi raporu gibi kısmen (137.472.957) liranın kabulüne karar verilmiştir.
Davaya konu taşınmazlardan bir kısmının davalılar tarafından çaylık hale getirildiği savunulmasına, tarafların ortak seçtiği mahalli bilirkişinin de savunmayı doğrular şekilde beyanda bulunmasına göre, davaya konu yerlerin tapulama tutanakları getirtilerek, tarafların ortak murisi Kadir`in vefatından önce düzenlenmişse de bu tutanaklardaki beyanlar; eğer vefattan sonra düzenlenmişse mahalli bilirkişi ve davalı tanık beyanları dikkate alınarak murisin sağlığında çaylık hale getirdiği yerler net olarak saptanıp muris zamanında çaylık olmayan yerler içinde intifadan men şartının gerçekleşip gerçekleşmediği de araştırılarak murisin sağlığında çaylık olan yerler ile çaylık olmayıp da intifadan men`in gerçekleştiği taşınmazlar yönünden davacıya düşecek ecrimisil miktarı için bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalılar vekili
Hukuk Genel Kurulu Kararı
Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
1) Ecrimisil, hak sahibi zilyedin, kötüniyetli zilyedden isteyebileceği bir tazminattır (M.K. mad. 508).
2) Her paydaş, diğer paydaşın yararları ile bağdaşmak şartıyla müşterek maldan istifade edebilme ve onu kullanabilme hakkına sahiptir. Bundan ayrı olarak müşterek ve iştirak halinde mülkiyette her paydaşın doğal ve hukuksal semereden payı oranında yararlanma yetkisi bulunmaktadır.
3) Doğal ve hukuksal semereden pay istemek için hiçbir veçhile faydalanmadan engellenme (men edilme) koşulu aranmaz.
Yukarıdaki ilkelerin uygulanabilmesi için davaya konu taşınmazın doğal semere verecek bir duruma ya müşterek muris ya da davacı tarafından getirilmesi zorunludur. Aksi takdirde davalının taşınmazı semere verir bir hale getirmesi için harcadığı gider ve sarfettiği emekten dolayı tazminatla sorumlu olacaktır ki, bunu kabul etmenin olanağı bulunmamaktadır.
4) Müşterek ve iştirak halindeki mülkte paydaşların doğal ve hukuksal semerelerden aynen ya da nakden pay isteme hakları dışında, her paydaşa şeyi eylemli olarak kullanma yetkisi de tanınmıştır. Fakat bu yetkinin ölçüsü, diğer paydaşların kullanma hakkına tecavüz etmemektir. O halde bir paydaş paylı taşınmazdan, öbür paydaşların kullanmasına engel olmadığı sürece kendisinden ecrimisil (işgal tazminatı) istenilemez.
Yukarıdaki bilgilerin ışığı altında sorunun çözümüne gelince:
Davalılar davaya konu taşınmazların bir kısmını (çaylık) yapmak suretiyle semere verir hale kendileri tarafından getirildiğini savunmuşlardır. Bu savunma üzerinde hiç durulmamıştır. O halde mahkemece öncelikle davaya konu yerlerin tapulama tutanakları getirtilerek tarafların ortak murisi Kadir`in vefatından önce düzenlenmişse bu tutanaktaki beyanlar dikkate alınarak sonuca gidilmelidir. Zira muhdesatın kadastro tutanağında ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi, eylemli durumun belirtilmesi anlamına gelmekte olup ispat bakımından önem taşımaktadır. Tutanaklar murisin vefatından sonra düzenlenmişse yerel bilirkişi ve davalı tanık beyanları dikkate alınarak murisin sağlığında çaylık hale getirdiği yerler net olarak saptanmalıdır. Muris zamanında çaylık olmayan yerler için ise davalının intifadan men edilip edilmediği hususu araştırmak gerekir.
Yapılan bu araştırmadan sonra murisin sağlığında çaylık olan yerler için intifadan men konusu araştırılmasına gerek olmaksızın çaylık olmayan yerlerden ise davacının yararlanmadan alıkonulduğu (intifadan men edildiği) taşınmazlar yönünden davacıya düşecek ecrimisil miktarı için bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna uygun karar verilmelidir.
O halde; bozma kararında ve yukarıda açıklanan gerektirici nedenlere göre; Hukuk Genel Kurulu`nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire Bozma kararında gösterilen ve yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı HUMK`.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 1.11.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.




Yargı Dünyası, 2008
http://www.yargidunyasi.com.tr/
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Dilekçede açılamalar ve netice bölümünde farklı faiz başlangıcınn tarihi belirtilmesi johnross Meslektaşların Soruları 6 05-06-2008 14:07
ruh sağlığı yasası gerekli mi? özge_law Hukuk Sohbetleri 1 30-01-2007 21:24


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04024601 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.