Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Boşanma davası görülürken birlikte yaşam sebebiyle davanın reddi ve yeni dava açmak

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-11-2014, 19:06   #1
fureynat

 
Mahçup Boşanma davası görülürken birlikte yaşam sebebiyle davanın reddi ve yeni dava açmak

Müvekkil Haziran 2014'te evlilik birliğinin temelinden sarsılması iddiasıyla boşanma davası açmış ancak bu davanın Kasım ayındaki ön inceleme duruşmasından evvel, Eylül ve Ekim aylarında psikolojik sıkıntıları ve alkol problemi bulunan eşinin ısrarlı aramaları ve yardım etmek amacıyla eve dönmüştür. Ancak müvekkil bu süreçte eşi tarafından darp edilmiştir, müvekkil yeniden evden ayrılmış ve geri dönmemiştir. Ön inceleme duruşmasından birkaç gün önce vekalet çıkartarak bana ulaştılar ve ön inceleme duruşmasına girdim, darp raporu, karakol ifadesi ve uzaklaştırma kararını da ibraz ettim ancak müvekkil duruşmada iki aya yakın bir süre eve döndüğünü beyan etti ve birlikte yaşam sebebiyle dava reddedildi.

Sorum şu ki, bu dava görülürken birlikte yaşamaları evlilik birliğini sürdürme iradesi anlamına geliyor ise, en son darp olayı ile yeni bir dava açabilir miyim? yoksa 3 yıllık süreyi beklemek zorunda mıyım? Davalının ağır psikolojik sıkıntıları da bulunmakta, MK 165 madde ile akıl hastalığı sebebiyle dava açmam daha mı mantıklıdır?
Old 13-11-2014, 22:34   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Merhaba,

1- Dava tarihinden sonra bir araya gelmeleri birlikte yaşama iradesi olarak değil, davacı kadının dava tarihine kadar yani boşanma sebebi yaptığı olayları AFFETTİĞİ anlamına geleceği için (Gerekçe muhtemelen bu şekilde olacaktır) açılan davanın reddi doğrudur.

2- Bu red kararının kesinleşmesinden sonra üç yıl bekleme zaruretiniz yoktur. Boşanmaya ilişkin yeni sebeplerle her zaman dava açmak mümkündür.

3- Dava tarihinden sonra gerçekleşen darp ve kusurlu hareketlerle ilgili yeni bir dava açılabilir. İlk davadan farklı vakıalara dayanacağınızdan derdestlik de söz konusu olmayacaktır.

4- Boşanma davalarında boşanma sebepleri TERDİTLİ olarak ileri sürülebilir. TMK 165 şartlarını inceleyiniz ve davanızı hem akıl hastalığı hem evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açabilirsiniz diye düşünüyorum.

Saygılarımla,
Old 14-11-2014, 10:02   #3
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

Ortak hayat ; kişinin , bireysel olarak yaşayabileceği hayatına , gönüllü olarak ve sevgi ile aşk gerekçesiyle başkasını dahil etmesi ve bu duhûl halinin karşılıklı olmasıdır.Bu noktada kişi hayatına da açıklama getirmek gerekir ve bu açıdan hayat ; barınmak , maddi açıdan geçinmek , akli ve ruhsal tatminlik için fiili uğraşlarda bulunmak , geleceğe ilişkin kurulan hayaller için ve sahip olunan yetenek çerçevesinde planlanmış adımlar atmak , üremek unsurlarını içerir . Hayatın ortaklaştırılması ise mezkûr unsurlara ilişkin her iki kişinin ortak çaba içine girmesidir.Şayet bu unsurlar yok ise ; salt iki kişinin bir arada yaşaması ; Anayasa ve kanunlar ile yükümlenmiş olan ; Devlete ait ortak hayatı koruma ve geliştirme görevinde amaçlanan , Aile Hukukuna yönelik ortak hayat da yok demektir. Elbette yukarda saydığım unsurlar olmadan da meselâ öğrenci evlerindeki ortak hayatlar gerçekleştirilebilir ; ama öğrenci evi ortaklığı , Aile Hukukundaki ortaklık değildir . Bu açıdan bakıldığında , anlaşmazlık içine düşen ve ortak evden ayrılan bir arkadaşın , sonradan eve geri dönüşü , diğer arkadaşın affı olarak nitelendirilebilir ; ama özel hukuki ve kanuni düzenlemeler gerektirecek kadar , herbir ayrıntısı değerlendirme konusu yapılan evlilik kurumundaki ortak hayat kavramı ; basit bir , küsmek/barışmak üzerine kurgulanamaz.Elbetteki , mesleği ; hukuk düzeleyiciliği ya da icracılığı olmayan insanlar , ortak hayatı ; bir kadın ve erkeğin , aynı evde yaşaması olarak tanımlayabilirler ; çünkü diğer meslek guruplarının ; mezkûr tanımı yaptıktan sonra ; ayrıntıya girecekleri ve felsefik unsurlarını bularak , asıl tanımlamaları arayacakları kendi uğraşları vardır ve onlar , kendi uğraşları sırasında , uzmanlık alanları olmayan konularda ; toplumda genel-geçer kabullere tutunabilirler . Ancak hukukçu ; basit ve genel-geçer kabullerin arkasına sığınarak karar veremez.Bu durum ; hukukçunun , toplumsal tüm kabulleri reddetmesi anlamına gelmez . Buradaki faaliyet ; toplumsal kabullerin ; doğruluğu ya da yanlışlığını ispat etmektir.Ezcümle , Devletin , evlilik hayatına ilişkin yaptığı birçok düzenleme ile bu hayata dair ciddiyetini irade ettiği ortamda , hukukçuya düşen ; aynı ciddiyet ve ayrıntı ile ortak hayat kavramını incelemektir.Ve kanımca ; belirttiğim hususlar çerçevesinde kadının geri dönüşüne bakıldığında ; onun salt vicdan sahibi ve acıma hisleri yüksek bir birey olduğu için mi , yoksa ortak hayat unsurlarını gerçekleştirmek istediği için mi ; boşanma davasından sonra eve döndüğü irdelenmelidir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yeni HMK uyarınca dava açmak ve işçinin asgari ücretinin denkliği için hizmet tespiti davası Av. Ekinekin Meslektaşların Soruları 1 12-12-2011 14:52
İdari Davanın Usulden reddi ve Açılacak Yeni Dava oguzhand0 Meslektaşların Soruları 6 27-10-2011 22:56
Hmuk md.29/6 Davanın Uzamasına Neden Olması Sebebiyle Hakimin Reddi Av. Musa TAÇYILDIZ Meslektaşların Soruları 0 11-04-2011 07:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04535103 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.