Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yağma

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-04-2009, 21:32   #1
Av.Ayşegül Çoban

 
Varsayılan Yağma

Merhaba Arkadaşlar Herkese iyi geceler.Benim sorum şu,X ve Y ikiside 18 yaşından küçük müvekkilim.X Y ye Zde olan borcunu almasını söylüyor.Yde Zden borcuna karşılık telefonunu istiyor vermezsen kafana sıkarım diye de tehdit ediyor.X sorguda suçunu itiraf etmedi ancak y herşeyi anlattı. ayrıca olaydan sonra polis üzerinde silah buluyor.Çocuklar şimdi tutuklu .Ağır Ceza Mahkemesine sevkedildiler.
1-Mağdur Z ifademi değiştirebilirim diyor yani tehdit etmeden istedi derse suçun niteliği hırsızlığa dönüşür mü?
2-Y sorgu esnasında korkudan böyle ifade verdim derse sonuca ne kadar etkili olur?
3-Bu çocukları en kısa zamanda nasıl tutuksuz yargılanmak üzere tahliye ettirebilirim?
Şimdiden teşekkürler.İyi çalışmalar...
Old 25-04-2009, 21:36   #2
Av.Ayşegül Çoban

 
Varsayılan

Şunu eklemeyi unutmuşum.Y telefonu aldıktan sonra Z ağlamış ve polisi arayacağım demiş .Bunun üzerine Y telefonu geri vermiş.Telefonun değeri 30 TL dir. Etkin pişmanlık ve eşyanın değerinin azlığı tahliyeyi çabuklaştırır mı?
Old 26-04-2009, 10:26   #3
av.alpay yıldız

 
Varsayılan

Kolay gelsin ,etkin pişmanlık uygulanır ancak malın değerinin azlığında yargıtay yeni kriter belirlemiş durumdadır(daha fazlasını alma imkanı varken azıyla yetinmek)
Old 26-04-2009, 11:36   #4
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

6. Ceza Dairesi
2006/11103 E.N ,
2007/6126 K.N.
İlgili Kavramlar
o YAĞMA
o MALIN DEĞERİNİN AZLIĞI
o KENDİNİ SAVUNAMAYACAK KİŞİ
Özet
Suç tarihinde 13 yaşInda olan yakınanın beden ve ruh bakImIndan kendisini savunamayacak durumda olduğuna İlişkin kanıtlar karar yerinde gösterilip, mahkemenin gözlemi de tutanağa yansıtılıp tartışılmalıdır.
5237 sayIlI Yasa'nIn 150/2. maddesİndeki malIn değerİnİn azlığI kavramı, yenİ bİr kavram olup, daha çoğunu alabİlme olanağı varken, yalnlızca gereksİnmesİ kadar değer olarak az olan şeyİ alma durumunda, olayIn özellİğİ ve sanIğIn kİşİlİği de değerlendİrİlerek gerekçeleri de açIklanarak uygulanabİlİr.

İçtihat Metni
Yağma suçundan sanık ve tutuklu Ahmet hakkında yapılan duruşma sonunda; 5237 sayılı Yasa'nın 149/1-a-e, 150/2. maddeleri gereğince 9 yıl 4 ay hapis cezası ile mahkumiyetine ilişkin (Mersin Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 19.09.2005 tarihli hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanık savunmanı tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı CBaşsavcıiığı'ndan onama isteyen 15.05.2006 tarihli tebliğname ile 31.05.2006 tarihinde Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
Hükmolunan cezanın süresine göre sanık Ahmet savunmanının duruşmalı inceleme isteminin 5271 sayılı CMK'nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu'nun takdirine g öre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)- Suç tarihinde 13 yaşında olan yakınanın, beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olduğuna ilişkin kanıtlar karar yerinde gösterilip, mahkemenin gözlemleri de tutanağa yansıtılıp tartışılmadan, sanık hakkında 5237 sayılı Yasa'nın 149. maddesinin (e) fıkrası ile uygulama yapılması,
2)- 5237 sayılı TCY'nin 150. maddesinin 2. fıkrasındaki "malın değerinin azlığı" kavramının, 765 sayılı TCY'nin 522. maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle, her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlamak dışında benzerliği bulunmadığı, "değerin azlığının 5237 sayılı Yasa'ya özgü, ayrı ve yeni bir kavram olduğu, bunun; daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinmesi kadar (örneğin; birkaç meyve veya ekmek, yiyecek; bir-iki defter, kalem, sigara, bira ve benzeri) değer olarak da az olan şeyi alma durumunda, olayın özelliği ve sanığın kişiliği de değerlendirilerek, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği gözetilmeden, somut olayda uygulama koşulları da oluşmadığı halde, değer az kabul edilerek hükmolunan cezadan 1/2 oranında indirim yapılması,
3)- 5237 sayılı Yasa'nın 53. maddesinin 1. fıkrası (c) bendinde öngörülen hak yoksunluğuna, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca koşullu salıverilme tarihine kadar hükmedilebileceğinin nazara alınmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Ahmet savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle teb-liğnameye aykırı olarak (BOZULMASINA), 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 17.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 27-04-2009, 11:35   #5
hilallal

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
CEZA DAİRESİ 6
Esas No.
2006/8324
Karar No.
2006/5996
Tarihi
13.06.2006
5275-CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN/98/101
5252-TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN/9
765-TÜRK CEZA KANUNU ( TCK )/522
GECELEYİN SİLAHLA GASP VE SİLAHLA MÜESSİR FİİL SUÇLARI
MALIN DEĞERİNİN AZLIĞI
HAFİF VE PEK HAFİF ÖLÇÜTLERİ
YAĞMALANAN CEP TELEFONUNUN DEĞERİ
LEHE OLAN KANUN UYGULAMSININ ESASLARI
ÖZET
5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU'NUN 150/2. MADDESİNDEKİ (MALIN DEĞERİNİN AZLIĞI) KAVRAMI İLE 765 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU'NUN 522. MADDESİNDEKİ HAFİF VE PEK HAFİF ÖLÇÜTLERİYLE, HER İKİ MADDENİN DE CEZADAN İNDİRİM OLANAĞI SAĞLAMASI DIŞINDA BENZERLİK BULUNMADIĞI, (DEĞER AZLIĞININ) 5237 SAYILI KANUN'A ÖZGÜ AYRI VE YENİ BİR KAVRAM OLDUĞU, BUNUN DAHA ÇOĞUNU ALABİLME OLANAĞI VARKEN, YALNIZCA GEREKSİNİMİ KADAR, DEĞER OLARAK DA AZ OLAN ŞEYİ ALMA DURUMUNDA, OLAYIN ÖZELLİĞİ VE SANIĞIN KİŞİLİĞİ DE DEĞERLENDİRİLEREK, YASAL VE YETERLİ GEREKÇELERİ DE AÇIKLANARAK UYGULANABİLECEĞİ GÖZETİLMELİDİR.
Dava: Geceleyin silahla gasp ve silahla müessir fiil suçlarından sanık T., 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 497/1,55/3 (iki defa), 59 (iki defa), 456/4, 457/1. maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay ağır hapis ve 256.875.000 Türk Lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair, M. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/06/2004 tarihli ve 2003/274 esas, 2004/210 sayılı kararının infazı sırasında, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine, geceleyin silahla gasp suçundan dolayı anılan Kanunun 149/1-a-h, 150/2, 31/3, 62. maddeleri gereğince 3 yıl 4 ay hapis, silahla müessir fiil suçundan dolayı aynı kanunun 73/1. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesine ilişkin, aynı Mahkemenin 14/06/2005 tarihli ve 2003/274 esas, 2004/210 sayılı ek kararına karşı Adalet Bakanlığının 21/02/2006 gün ve 006747 sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay C. Başsavcılığının 20/04/2006 gün ve Y.E.2006/35393 sayılı ihbar yazısı ile infaz dosyası 02/05/2006 tarihinde Dairemize gönderilmekle incelendi:
Karar: Anılan yazıda;
Dosya kapsamına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9/3. maddesindeki (Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.) şeklindeki düzenleme ve Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 13/10/2005 tarihli ve 2005/10431-12718 sayılı ilamına nazaran, sonraki kanunun unsurlarının veya özel hallerinin değişmesi, cezanın teşdiden tayini nedeni sayılacak olguların tartışılması, alt ve üst sınırlar arasında bir oran belirlenmesi yada artırım veya indirim sebeplerinin değerlendirilmesi, cezanın paraya veya tedbire çevrilmesi veya ertelenmesi hususunda mahkemece takdir hakkının kullanılması ve böylece bireyselleştirme yapılmasının zorunlu olduğu hallerde ise, duruşma, açılmak, suretiyle tüm bunların neden ve gerekçeleri de gösterilerek hüküm kurulması gerekeceği ve bu şekilde verilecek kararların da temyiz kanun yoluna tabi olacağı kabul edilerek yapılan incelemede;
Ek kararın duruşma açılmak suretiyle verilmesi gerektiği gözetilmeden evrak üzerinde karar verilmesinde,
Kabule göre de,
a) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 150/2. maddesindeki (malın değerinin azlığı) kavramı ile 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 522. maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle, her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerlik bulunmadığı, (değer azlığının) 5237 sayılı Kanun'a özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, bunun daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinimi kadar, değer olarak da az olan şeyi alma durumunda, olayın özelliği ve sanığın kişiliği de değerlendirilerek, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği gözetilmeksizin, yağmalanan cep telefonunun değeri az olmadığı halde, cezasından indirim yapılamayacağı dikkate alınmadan, 5237 sayılı Kanun'un 150/2. maddesi gereğince 1/2 oranında indirim yapılmasında,
b) 5237 sayılı Kanun'un lehe hükümlerinin uygulanması sırasında, sanığın üzerine atılı silahla müessir fiil suçunun şikayete tabi olduğundan bahisle şikayet yokluğundan dolayı kamu davasının düşünülmesine karar verilmiş ise de, anılan Kanunun 86/3-e maddesi uyarınca kasten yaralama eyleminin silahla işlenmesi halinde şikayet şartı aranmaksızın kovuşturma yapılacağı seklindeki düzenleme karşısında, uyarlama yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmemiş olduğundan bahisle 5271 sayılı CMK. nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması) Dairemizden istenilmiştir.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin infazı Hakkında Kanunun 98 ve 101/1 maddeleriyle 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/1.) maddesi uyarınca kural; (lehe yasanın belirlenmesi) ve uyarlanmasına ilişkin kararların dosya üzerinden verilebilmesidir.
Ancak;
a) Önceki yasaya göre sonraki yasa suçun öğelerinde değişiklik yapmışsa,
b) Önceki yasanın türü veya süresi bakımından erteleme dışında bıraktığı ceza, yeni yasa tarafından erteleme kapsamına alınmışsa,
c) Önceki yasaya göre temel ceza alt sınırdan belirlenmişken, yeni yasa uyarlanırken alt sınırın üzerinde ceza saptanması konusunda veya alt ve üst sınırlar konulmuş artırıcı ya da eksiltici bir hükmün uygulanmasında bir oranın belirlenmesi için mahkemece takdir hakkının kullanılması, böylece bireyselleştirme yapılması zorunluysa, duruşma açılmak suretiyle tüm bunların neden ve gerekçeleri de gösterilerek hüküm kurulması gerekir.
İnceleme konusu karara gelince;
25.5.2003 günü saat 23.45 sıralarında caddede yürüyen yakınan emanete kayıtlı bıçağı çekerek ve kafayla vurarak cep telefonunu aldığı, geri isteyen diğer yakınan bıçakla ( 10 ) gün is ve gücüne engel teşkil eder nitelikte yaraladığı sabit görülerek, M. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.6.2004 gün ve 2003/274 E, 2004/210 K. sayılı kararıyla 765 sayılı TCY. nın 497/1, 55/3, 59 ve 456/4, 457/1, 5513, 59.maddeleri gereğince 8 yıl 4 ay ağır hapis ve 256.875.000 lira ağır para cezasıyla hükümlendirildiği, kararın Dairemizce onanarak kesinleştiği, 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY. nın uygulanması istendiğinde hükümlünün eylemine uyan, 5237 sayılı TCY. nın 149/1-a-h maddesi gereğince alt sınır asılarak hükmolunan 12 yıl hapis cezasının, suç konusu eşyanın değeri az kabul edilerek aynı Yasanın 150/2. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirilip, 31/3 maddesiyle 1/2 ve 62.madde ile 1/6 oranında indirim yapılarak sonuçta 3 yıl 4 ay hapsine ve etkili eylem suçundan açılan kamu dava sının düşmesine; (değer azlığı ve (indirim oranı) ile temel ceza belirlenirken bireyselleştirme amacına yönelik takdir hakkının nedenleri de gösterilmeden dosya üzerinden karar verildiğinin anlaşılması karşısında;
1) Temel cezanın alt sınır aşılarak belirlenmesinin ve 5237 sayılı TCY.nın 150.maddesinin 2.fıkrasındaki (malın değerinin azlığı) kavramının, 765 sayılı TCY.nın 522.maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle, her iki maddenin de cezadan indirim sağlaması dışında benzerliğinin bulunmadığı, (değerin azlığının 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, bunun daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar (örneğin; bir kaç meyve veya ekmek, yiyecek; bir iki defter, kalem; sigara, bira ve benzeri), değer olarak az olan şeyi alma durumunda, olayın özelliği ve sanığın kişiliği de değerlendirilerek, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği ve uygulanması durumunda 1/3-ten 1/2-'ye kadar indirim olanağı sağladığı, böylece maddenin uygulanıp uygulanmayacağının ve uygulanması söz konusu olduğunda da oranın belirlenmesinde bireyselleştirme amacına yönelik takdir hakkının kullanılması için duruşma açılarak hüküm kurulması gerekirken, dosya üzerinden karar verilmesi,
2) Yakınan yönelik etkili eylem suçu hakkında, 5237 sayılı TCY. nın 149/2. maddesi uyarınca bu nitelikteki eylemin yağma suçunun unsuru olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sonuç: Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay C.Başsavcılığının ihbar yazısı, incelenen dosya içeriğine göre bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükümlü hakkında M. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.6.2005 gün ve 2003/274 E. 2004/210 K. Sayılı dosya üzerinden verilip kesinleşen uyarlama kararının 5271 sayılı CMUK. nun 309.maddesi gereğince BOZULMASINA, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağı da gözetilerek, aynı Yasanın 309/4-b maddesi uyarınca işlemlerin Mahkemesince mahallinde yapılmasına, 13.06.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
T.C.
YARGITAY
CEZA DAİRESİ 6
Esas No.
2005/14968
Karar No.
2006/3431
Tarihi
06.04.2006
5237-TÜRK CEZA KANUNU ( TCK )/149/150
YAĞMA
MALIN DEĞERİNİN AZLIĞI
ÖZET
SANIĞIN YAKINANA BIÇAK DOĞRULTUP 10 MİLYON (TL) VERECEKSİN DİYEREK TEHDİT ETMESİ VE YAKINANIN DA ÇANTASINDAN 20 MİLYON ÇIKARIP VERMESİ ÜZERİNE SANIĞIN BAŞKA İSTEKTE BULUNMADAN VE ZARAR VERMEDEN GİTMESİ EYLEMİNDE; KASTININ SADECE 10 MİLYON LİRAYA ÖZGÜ OLMASI KARSISINDA, 5237 SAYILI YASANIN 149/1-A-D-SON MADDE VE FIKRALARIYLA BELİRLENEN CEZASINDAN AYNI YASANIN 15012. MADDESİYLE İNDİRİM YAPILMASINDA BİR İSABETSİZLİK BULUNMAMAKTADIR
Yağma suçundan sanık ve tutuklu Tuncay hakkında yapılan duruşma sonunda; mahkûmiyetine ilişkin Trabzon Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 12.07.2005 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık savunmanı tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığından onama isteyen 20.10.2005 tarihli tebliğname ile 07.11.2005 tarihinde Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan elverişli ve hukuka uygun kanıtlara, Hâkimler Kurulunun takdirine göre, suç tarihi itibariyle lehe yasanın belirlenmesinde ve özellikle olay tarihinde elinde bir bıçak olduğu halde yakınanın evine giren ve onunla yüz yüze gelen sanı­ğın bıçağı doğrultup yakınana hitaben "bana 10 milyon lira para vereceksin" diyerek tehdit etmesi ve yakınanın da çantasından 20 milyon lira çıkarıp vermesi ve bu parayı alan sanığın başkaca bir istekte bulunmadan ve başka bir eşyaya da dokunmadan evden ayrılıp gitmesi ve "kastını sadece 10 milyon lira paraya özgülemiş olması" karşısında 5237 sayılı TCK.nun 149/1-a-d-son madde ve fıkralarıyla belirlenen cezasından aynı Yasanın 150/2. maddesiyle indirim yapılmasında bir isabetsizlik görülmemiş olmakla, sanık Tuncay savunmanının temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddiyle, hakkındaki usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğname gibi ( ONANMASINA ), 06.04.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
CEZA DAİRESİ 6
Esas No.
2005/10849
Karar No.
2005/8074
Tarihi
22.09.2005
765-TÜRK CEZA KANUNU ( TCK )/522
5237-TÜRK CEZA KANUNU ( TCK )/61/149.1/150.2
YAĞMA
DEĞER AZLIĞI
ÖZET
5237 SAYILI YASA'NIN 150/2. MADDESİNDEKİ "MALIN DEĞERİNİN AZLIĞI" KAVRAMININ, 765 SAYILI YASA'NIN 522. MADDESİNDEKİ ÖLÇÜTLERLE BENZERLİĞİ BULUNMAMAKTADIR. BU DÜZENLEME 5237 SAYILI YASAYA ÖZGÜ YENİ BİR KAVRAM OLUP, DAHA ÇOĞUNU ALMA OLANAĞI VARKEN, YALNIZCA GEREKSİNİMİ KADAR VE DEĞER OLARAK DA AZ OLAN ŞEYİ ALMA DURUMUNDA; OLAYIN ÖZELLİĞİ VE SANIĞIN KİŞİLİĞİ DE DEĞERLENDİRİLEREK, YASAL VE YETERLİ GEREKÇELERİN AÇIKLANARAK UYGULANABİLECEĞİ BİR DÜZENLEMEDİR. YAĞMA SUÇUNUN 5237 SAYILI YASA'NIN 149/1. MADDESİNİN HEM (A), HEM DE (H) BENTLERİNE AYKIRI, GECELEYİN VE SİLAHLA İŞLENDİĞİ ANLAŞILDIĞINDAN, AYNI YASANIN 61. MADDESİ UYARINCA TEMEL CEZA BELİRLENİRKEN BUNLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKİR
Yağma suçundan sanık ve tutuklu Yaşar hakkında yapılan duruşma sonunda; mahkûmiyetine ilişkin (Beyoğlu Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 23.06.2005 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık savunmanı tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığından onama isteyen 09.08.2005 tarihli tebliğname ile 17.08.2005 tarihinde Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
Yağma suçunun 5237 sayılı TCY'nın 149. maddesinin 1. fıkrasının hem (a) ve hem de (h) bentlerine aykırı biçimde; geceleyin ve silahla işlendiği, bu nedenle aynı Yasanın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken bunların değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi;
5237 sayılı TCY'nın 150. maddesinin 2. fıkrasındaki "malın değerinin azlığı" kavramının, 765 sayılı TCY'nın 522. maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle, her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlanmak dışında benzerliği bulunmadığı, "değerin azlığı"nın 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, bunun; daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinmesi kadar (örneğin; birkaç meyve veya ekmek, yiyecek; biriki defter, kalem, sigara, bira ve benzeri) değer olarak da az olan şeyi alma durumunda, olayın özelliği ve sanığın kişiliği de değerlendirilerek, yasal ve yeterli gerekçeleri açıklanarak uygulanabileceği gözetilmeden, yakınandan yağmalanan cep telefonunun değeri 85 milyon lira da az olmadığı halde, cezasından indirim yapılması; karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdirine göre, sanık Yaşar savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiriler dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğname gibi (ONANMASINA), 22.09.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Nitelikli yağma suçunda şikayetten vazgeçme ... Staj.Av.Selçuk Meslektaşların Soruları 5 21-01-2009 10:27
yağma mı hırsızlığın nitelikli hali mi? eylul83 Meslektaşların Soruları 4 19-05-2008 13:32
Yağma ve Ölüm arzaplı Hukuk Soruları 4 14-09-2007 09:55
hırsızlık suçuna konu olan bir malın yağma suçuna uygulanabilirliği nasıl olur h.ünal Hukuk Soruları Arşivi 12 27-11-2006 02:19


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07754493 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.