Noter SatiŞi Olmadan Satilan Motorlu Aracin GetİrdİĞİ Rİsklerden Nasil Kurtulunur?

GEÇERSİZ OLARAK (NOTER SATIŞI OLMADAN) SATILAN MOTORLU ARACIN GETİRDİĞİ RİSKLERDEN NASIL KURTULUNUR ?


OLAY
Motorlu bir aracın sahibi vefa ediyor. Geriye mirasçıları olarak 3 çocuğu ve eşi kalıyor. Çocuklardan biri aracı 1999 yılında noter satışı olmadan haricen 3. bir kişiye satıyor.
2008 yılına gelindiğinde araç bir kaç kez el değiştirmiş durumda. bu el değiştirmelerin hepsi de harici (doğal olarak).
Aracı haricen satan mirasçı da bu arada vefat ediyor. Onun mirasçıları da var.
Geriye kalan mirasçıların biriken vergi borçlarından sorumlulukları doğuyor.
Bana başvuran, ilk muris malikin çocuklarından biri bu biriken vergi borcunu ödüyor.

DURUM
1) Mirasçılar vergi borcundan sorumlu olmaya sürekli ve belirsiz bir şekilde devam edecekler.
2) Olası kazalarda hukuki sorumluluk söz konusu.
3) Aracın bir suçta kullanılması durumunda mirasçıların başlarının ağrıması olasılığı var.

ÇÖZÜM
1) Akla gelen ilk çözüm mülkiyetin tespiti için dava açmak. Ancak noterde geçerli bir satış sözleşmesi olmadığı için sonuç almak pek mümkün değil.
2) Sebepsiz zenginleşme davası açmak. Ancak başka bir dava ile hakkı elde etmek mümkünse sebepsiz zenginleşme davası açmak imkanı yok. Olayda da istihkak davası açmak kural olarak mümkün. dolayısı ile sebepsiz zenginleşme davasının açılması da pek mümkün değil.
3) İstihkak davası da halihazırda zilyet olan kişiye karşı açılıyor, kitaplardan okuduğum kadarıyla. Olayda ne araccın nerede olduğu belli ne de son zilyet tespit edilebiliyor.
4) Kişinin muvazaalı olarak borçlanıp kendisine karşı takip başlatması diğer bir imkan gibi görünmekte ancak:
- Bu yol ilk olarak muvazaalı bir yol
- Yukarıda belirttiğimiz riskler devam ediyor,
- Olayda mirasçılık durumu söz konusu bunun da sıkıntı yaratması olasılığı var
- Son olarak aracın yakalanması oldukça zor. Hem genel olarak hem de bu olayda. Araç 33 yaşında ve araca ulaşılamıyor.
- Ayrıca belli koşullarda bu yola başvuranın ceza yargılamasına maruz kalabileceğine ilişkin yazılar okudum forumlarda.
5) Hırsızlık vs. suç duyurusunda bulunma. Bu durumda da ceza soruşturmasına ihtimali var. suç uydurma vs. ...


Meslektaşlardan bu sorun hakkında yardımlarını ve görüşlerini bekliyorum. Söz konusu olayda araca erişmek veya aracın sahipliği önemli değil. Yukarıdaki riskleri bertaraf edecek bir çözüm yeterli. - Aracın terkini sağlayabilecek,
- Aracın mülkiyetini ilk alıcıya veya son zilyete geçirecek veya
- Aracın fiili hakimiyetini müvekkile (veya bütün mirasçılara) geçirecek herhangi bir çözüm için yardımlarınızı bekliyorum.

Özellikle bu sorunla karşılaşmış meslektaşlardan tecrübelerini aktarmalarını bekliyorum.
Şimdiden teşekkür ediyorum.

tüm nedenleri bulmuşsunuz ve hepsini de nötralize etmişsiniz bence her gerekçeyi böyle nötralize etmeyin çünkü saydıklarınızdan başka yol yok

sayın bozi8,
çözüm yollarınızdan 5. si, muhakkak söz konusu durum hukuki bir çekişmeye ilişkin olduğundan takipsizlik kararı verilmesine... diye sonuçlanıcaktır. çünkü tam 3 kez başıma geldi
4. yol evet muvazaalı ve sizi çözüme ulaştırması da nazcizane fikrim çok da mümkün değil.
ancak, söz konusu durumu savcılığa intikal ettirmeniz ileride doğacak cezai sorumluluktan kurtulmaya çalışma aşamasında bir ispat aracı belki olabilir
ayrıca, aracın nerede ve kimin yedinde olduğunuz bilinse idi karşılıklı edimlerin iadesini talep edebilirdiniz.
iyi çalışmalar, umarım bir çıkış noktası bulebilir ve bizleri de bilgilendirirsiniz

Ben burada istihkak davasınadeğil nedensiz zenginleşmeye dayanılarak talepde bulunabileceğiniz kanısındayım. Zaten sözleşmenin geçersiz olması nedeni ile otomobil murisin, alınan bedel de kapşılıksız. Buna dayanılarak verilen parayı ve otomobil iade istenebilir.

Yanlış anımsamıyorsam yönetmeliklerin birinde b8u durumda olan araçların zabıtaca derhalk trafikten men edilmesi hükmü var. Şikayette bulunursanız arabanın parka çekilmesi sonucu doğar ki bu durumda yol katetmeye başlarsınız.