Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kredi çekmesi için oğluna arsasını devreden Ayşe Teyzenin durumu

Yanıt
Old 14-08-2007, 13:28   #1
avukat023

 
Varsayılan Kredi çekmesi için oğluna arsasını devreden Ayşe Teyzenin durumu

Herkese merhaba...
Büroma geçenlerde bir teyze geldi.Bu teyzemiz 2002 senesinde oğluna kredi çekebilmesi için arsasının 1/2 hissesini tapuda satış yoluyla devretmiş.Oğlu ise birkaç ay sonra tapuyu karısının üzerine devretmiş.Derken 2006 senesinde, karısından tekrar kendi üzerine almış.Ardından Temmuz 2007'de bir üçüncü şahsa trampa yoluyla devretmiş.
Şimdi bu teyzemiz der ki, ben oğluma burayı kredi çekmesi için verdim.Ama o gitti başkalarına sattı. Diğer çocuklarım da durumu öğrendi.Onlara da durumu anlatamıyorum,aramız bozuldu dedi.Ve soruyu sordu:Ben bu hisseyi tekrar alabilir miyim?
Birkaç gündür düşünüyorum, şufa davası düşündüm, trampa yaptıkları için elim kolum bağlandı.Muvazaa nedeniyle tapu iptali açayım dedim, teyze sağ olduğu için o da sıkıntılı. Pek umudum yok açıkçası. Ancak, teyze 2002'de bu devri yaparken 72 yaşında ve herhangi bir sağlık raporu alınmadan bu işlem yapılmış.Bunun bir etkisi olabilir mi veya teyzemizin başka bir seçeneği var mı?
Şimdiden teşekkürler
Old 14-08-2007, 15:05   #2
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Olayda,hak sahibi yaşlı teyzenin oğlunun daha sonra ortaya çıkan ve anlaşılan "hile"kastı vardır. Hilenin ortaya çıktığı ve anlaşıldığı tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürede hak sahibinin " hile sebebiyle" oğluna karşı,sonraki işlemler ise muvazaaya dayandığından,muvazaa davaları herhangibir süreye tabi olmamakla süreye tabi olmadan muvazaa ile sonradan iktisap edenlere " muvazaa nedeniyle tapu iptal"
davası açma imkanı vardır. Tapu dairesinde yapılan işlemlerin tümü hakkında,aynı dava ile,hile ve muvazaa sebeplerine dayalı olarak alıcı görünen ve alıcı sıfatı alanlar hakkında " gayrımenkulün devrini önleyici tedbir talepli" dava açma imkanı vardır. Ancak,yaşlı teyzenin ölümünden sonra,mirasçıları da,muvazaa sebebiyle tüm işlemler hakkında dava açma imkanına sahiptirler.

" İddiaya göre davalının gerçek maksadı davacıyı kandırarak eve parasız sahip olmaktan ibaret bulunmakta ve bu durumda da akdin saikinde hile mevcut olduğu iddiasıyla karşılaşılmaktadır. Davacı vekili davalının,tahliyeyi sağlamak için gayrımenkulü üstüne almak istediğini ve ancak daha sonra iade etmeyerek hile kastını ortaya koyduğunu ileri sürmüştür.Böylece akdin saikinde hile iddiası ile ilgili şahit dinlenmemesi ve eski hükümde ısrar edilmesi usul ve kanuna aykırıdır."
HGK 4.4.1962 1-121-35
------------------------------------------------
Dava tapuda yapılan sözleşmede "hata-hile" hukuksal nedenine dayandığına göre,bu iddia tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir. 1 HD 16.9.1985 9619-9370
-------------------------------------------------
" Davalının dava konusu taşınmazları icra takiplerinden kurtarma kandırmacası ile edindiği davacı tarafça iddia edildiğine göre mahkemece bu iddia araştırılmalıdır.Ayrıca HMUK m 293/5 açıklığına karşın tanık dinlenmemesi suretiyle eksik tahkikatla hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.
1 HD 27.3.1990 90-4468
------------------------------------------------
" Hile hukuksal nedeni ile açılan iptal davalarında BK m 31 de öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre,temlik işleminin yapıldığı tarihten değil," hilenin öğrenildiği tarihten" itibaren işlemeye başlar. ... Hile iddiasının her türlü delille ispatlanabileceği dikkate alınarak işin esasının incelenmesi,yanların tüm delillerinin toplanması icap eder. 1 HD 15.10.1984 998/10185
--------------------------------------------------
Old 15-08-2007, 11:28   #3
avukat023

 
Varsayılan

Yanıtınız ve ilginiz için teşekkürler.Ben şu an tapuda yapılmış olan trampa işleminin peşine düştüm.Trampa yapıldıktan sonra trampaya konu olan diğer taşınmazın tekrar el değiştirip değiştirmediğini öğrenmek için tapudan bilgi alacağım.Oradan da muvazaayı ispatlayabilecek bir şey bulabileceğimi düşünüyorum.
Bir de sayın meslektaşım Hatun hanım, acaba sizin hiç böyle bir deneyiminiz oldu mu? Yani bahsettiğiniz şekilde bir dava açtınız mı ve sonuç nasıl oluştu?
Old 15-08-2007, 17:07   #4
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Benzer davalarım oldu. Yaklaşık 7-8 yıl önce,aynı kişiler tarafından,aynı hile ve yöntemlerle aldatılarak çok değerli gayrımenkullerini bedel almadan devretmiş olan iki ayrı müvekkil birarada gelerek başlarından geçen olayları anlattılar. Anlatılanlar,olayın tam anlamı ile "hile ile gayrımenkulün bedelsiz alınmış olması" ve kullanılan yöntemler,sözler,olayların cereyan şekli itibariyle aynı zamanda
" dolandırıcılık" eylemine tekabül ediyordu. İki kardeş,mülklerini satlığa çıkaran ve birbirine yakın yerlerde bulunan bu iki vatandaşımız ile temasa geçerek çok varlıklı ve üst düzeyde sosyo-ekonomik görüntü vererek,mülklere alıcı olmak istediklerini,ancak yatırım amaçlı olarak mülk alma adetleri olduğunu,bu nedenle bankadaki büyük meblağlı yatırımlarını bozmak istemediklerini,kredi çekerek borçlarını ödemek istediklerini söyleyerek öncelikle mülklerin tapuda devrini almak,bilahare de kredi çekip alım satım bedelini ödemek üzere satıcıları ikna etmişler. Tabii bu arada,alıcı kardeşlerden biri askeri savcı rolünde(askeri mahkemede katip imiş gedçekte,sonra anlaşıldı),biri asaleten almış gibi davranmış olduğu halde,tapudaki işlemi incelediğimizde vekaleten başkası namına aldığı ortaya çıkmakla sıfatı konusunda da aldatma yaparak türlü aldatmacalarla çok zengin bir senaryo dahilinde davranmışlar. Senetler ise,görüşmelerde alıcı olarak davranan,ancak gerçekte tapuda vekaleten alım ve başka şekillerde gerçekleştirilen tapu alıcısı ile uyumlu olmayan kişiler tarafından verilmiş.Tapudaki devir işleminden sonra senetler ödenmediği gibi,kredi çekme hikayesinin de doğru olmadığı ve ödenmeyeceği,görüşmekten kaçınan ve kaçan bu kişilerin tutumu ile anlaşılınca,
aldatıldıklarını ve paralarını alamayacaklarını anlayan kişiler dava haklarını kullanmak üzere müracaat ettiler.

Olayın hukuki açıdan " Hile Sebebi İle Tapu İptali",cezai açıdan " Dolandırıcılık" vasfı taşıması sebebiyle,her iki
hukuki başvuruda bulunduk. Hile sebebiyle tapu iptaline konu,iki vatandaşa ait 3 gayrımenkul için,devir yasağı talepli hukuk davaları açtık. Mahkemeler,tedbir taleplerini kabul etti ve devir yasağı tapu kayıtlarına işlendi. Savcılık ta dolandırıcılık suçundan kamu davası açtı.

Hukuk davalarına ilişkin tebligatları alınca,askeri savcı olarak ev alan kişi,dolandırıcılık tahkikatından çekindiği için hemen davayı kabul etti,borcunu yeni ve sağlıklı senetlere bağlayarak ödedi.

Diğer davacı ise,uğradığı haksızlığın giderilmesi için açtığı davalırın seyrini beklemeye sabredemeyip dolandırıcı kişiyi yasa dışı yollarla zorlamak gibi yollara tevessül etmiş,bunun üzerine ben işi bıraktım, daha sonra birbirlerine karşı suç işleyen konumuna düşünce hukuk davasından vazgeçmiş... Ancak,bu davalı/sanıklarımızın 4 yıl önce başka insanları da benzer yöntemlerle dolandırmaya devam ettiklerine, Adana ve çevresinde trilyonlarca liralık mülkleri bu şekildeki dolanlı yollarla edinen bir aile çetesi olduklarına,tutuklandıklarına dair yerel basında haberler çıktı.Hatta ,bu yolla elde ettikleri mülklere ceza mahkemesince tedbir konuldu.Çete reisi konumunda olanı ve birkaç yakını yaklaşık 2 yıl tutuklu yargılandı.Bu dava kapsamında,dolandırıcı reisin eylemlerine yardımcı rollerle destek veren bir banka müdürü de tutuklu yargılandı. Bizden sonraki bir mağdura da,banka şubesine götürüp,hesabına müdürün katılımı ile " 500.000 YTl." havale yapıldığı söylenmiş,kişi paranın hesabına yatırıldığından emin,tapuya giderek villasını devretmiş, tapu çıkışı kendi hesabındaki parayı kontrol etmek istediğinde paranın hesapta bulunmadığını görmüş,banka müdürüne gittiğinde " siz çıktıktan sonra (A) aradı,alım satımın bozulduğunu,bu nedenle havaleyi iptal etmemizi söyledi,biz de öyle yaptık cevabı ile karşılaşmış.
Birkaç ay önce de çete reisi konumunda olana 12 yıl civarında bir ceza verildi. DGM davasına esas iddianameye esas deliller arasında mağdurların araştırıp delil olarak bildirdiği,önceki tarihli bizim başvurularımız ve başvurular üzerine açılan davalar da vardı.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hİssesİnİ Devreden Ltd.Ştİ. Temsİle Yetkİlİ OrtaĞin KarŞiliksiz Çekten SorumluluĞu Av.Nursel Meslektaşların Soruları 1 30-06-2007 07:25
Oğluna devredilen işyerinin 3. şahsa devrindeki hukusal problemler. Av. Nurten Çelik Meslektaşların Soruları 1 20-06-2007 14:37
Biz deniz kızına sevdamız yaptık, Ayşe" ye sevdamızı. calikusu_kamuran Site Lokali 0 13-05-2007 09:57
maddi hasarlı trafik kazasında sigortacının, aracı devreden sigortalıya rücuu av.damla Meslektaşların Soruları 11 19-04-2007 14:32


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04676509 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.