Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ssk Tahsİl Harci

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-04-2007, 10:23   #1
üye16069

 
Varsayılan Ssk Tahsİl Harci

iyi çalışmalar,
Yüksek miktarlı icra takibinde SSK alacaklı müvekkil şirket borçlu durumda. Şirketin banka hesapları üzerine haciz konulduğu için bu hacizleri kaldırmak istiyoruz ama bugünlerde sık sık karşımıza çıkan ve İcra Müdürlüklerinde kabul gören görüşe göre tahsil harcı ödenecek. Tahsil harcı alacaklı tarafından ödenmesi gerekiyor Alacaklı taraf SSK olunca herhangi bir değişiklik söz konusu olur mu? Harçtan muafiyet gibi.
teşekkür Ederim İyi Çalışmalar.
Old 11-04-2007, 11:12   #2
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan

5502/
MADDE 36- İlgili kanunlarda yer verilmemiş olsa dahi, Kuruma ait taşınır ve taşınmazlar, bunların alım ve satım işlemleri ile Kuruma yapılacak bağış ve yardımlar, Kurumun taraf olduğu davalar, icra kovuşturmaları ile ilâmlar, Kurum tarafından satın alınan taşınmazlar ile ilgili tüm tapu işlemleri, Kurum tarafından yapılan bütün işlemler ve bu işlemler için ilgililere verilmesi veya bunlardan alınması gereken yazı ve belgeler ve bunların suretleri; damga vergisi ve harçlar ile belediyelerde yürütülecek her türlü hizmet karşılığı alınan ücret ve katılma payından müstesnadır.

*Dolayısıyla SGK (SSK) yargı harçlarından da muaf hale gelmiş bulunmaktadır.

Saygılarımla...
Old 11-04-2007, 11:14   #3
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan

Her soruya Yargıtay kararı ile cevap verme zorunluluğu yok ama kanun maddesinin içeriği ile fiili uygulamanın arasındaki fark beni bu yola sevk etti. (Ben SSK'nın yargı harçlarından muaf olduğunu biliyordum.) Ama sanırım öyle değil.

Diğer meslektaşların da görüşünü bekliyorum......


HG 00 <> E: 1975/2 <> K: 1975/3 <> Tarih: 03.03.1975

* SSK.DA BAĞIŞIKLIK
* YARGI HARCI

Sosyal Sigortalar Kanununun 126. Maddesi hükmüyle; kurum tarafından yapılan bütün işlemlerle, bu işlemler için ilgililere verilmesi ya da bunlardan alınması gereken her türlü evrak ve belgeler ve bunların örnekleri; harç, resim ve damga vergisinden bağışık olup bu bağışıklık yargılama harçlarını içermez.

(506 s. SSK. m. 126)

17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal .Sigortalar Kanununun "Kurum tarafından yapılan bütün işlemlerle bu işlemler için ilgililere verilmesi veya bunlardan alınması gereken her türlü evrak ve belgeler ve bunların suretlerinden hiçbir resim, harç ve damga vergisi alınmaz." biçiminde getirilmiş bulunan 126. maddesi hükmünün kapsamına, yargı harçlarının girip girmediği, girmesi halinde kurum aleyhine açılmış davalarda dahi bu hükmün uygulanıp uygulanamayacağı konularında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları ve bu kararlarla 10. ve 9. Hukuk Daireleri Kararları arasında aykırılık bulunduğu belirtilerek bu aykırılığın içtihadı birleştirme yoluyla giderilmesi gerektiği 10. Hukuk Dairesi Başkanlığınca istenilmiş, Yargıtay Kanununun 20. maddesine göre konuyu inceleyen Yargıtay Başkanlık Divanınca, Hukuk Genel Kurulunun 25/12/1971 gün ve 670/778, 10. Hukuk Dairesinin 12/10/1973 gün 610-755, aynı dairenin 31/12/1974 gün ve 6750/7414 sayılı kararları ile Hukuk Genel Kurulunun 19/11/1969 gün ve 794/831, 13/9/1974 gün 1695/950 ve Dokuzuncu Hukuk Dairesinin 13/5/ 1971 gün ve 6934/11710 sayılı kararları arasında içtihat aykırılığı bulunduğuna ve bu aykırılığın içtihadı birleştirme yoluyla giderilmesine karar verilmiş olmakla Yargıtay Kanununun 18 ve 19/7. maddeleri uyarınca 3 Mart 1975 tarihinde Yargıtay Birinci Başkanın Başkanlığında toplanan Yargıtay İçtihada Birleştirme Büyük Genel Kurulunca Hukuk Genel Kurulu Kararları ve bu kararlar ile Dokuzuncu ve Onun Hukuk Daireleri kararları arasında içtihat aykırılığı bulunduğu oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra raportör üyenin, Hukuk Genel Kurulu, daire, kararları, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 126. maddesi hükmü, böyle bir hükmün getiriliş nedenleri, vergi, resim, ve harç bağışıklığına yer veren mevzuatımızdaki çeşitli hükümler ve nitelikleri, sosyal güvenlik kavramı ile bunu gerçekleştirmekle görevli sosyal sigorta kurumlarının görevleri ve özellikleri üzerindeki etraflı açıklamaları dinlendikten sonra konunun müzakeresine geçilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunun 25/12/1971 gün ve 670/778 sayılı kararında harç kavramının tanımı yapıldıktan sonra "Harçlar Kanununun 1. maddesinde sayılan harçların, belli kuruluşların harca tabi olan işlemlerini kapsadığı, harçtan bağışıklık söz konusu olunca işlemleri biribirinden ayrı tutmayı gerektiren bir sebep düşünülemeyeceği, hal böyle olunca da 506 sayılı Kanunun 126. maddesindeki kurum tarafından yapılan bütün işlemlerle (...) den hiç bir harç alınmaz" hükmünün yargı harçlarını da kapsadığı, nitekim. Sosyal Sigortalar Kurumu gibi bir sigorta kurumu durumunda bulunan 1479 sayılı Kanunla kurulmuş (Bağ_Kur) içinde anılan yasanın 20. maddesinin (Ç) bendi hükmü ile ayna bağışıklığın getirilmiş olduğu gerekçesiyle 506 sayılı Kanunun 126. maddesi hükmünün yargı harçlarından bağışıklığı da içerdiği" Sonucuna varılmış; konu Yargıtay Dokuzuncu Hukuk Dairesinin 12/2/1973 tarih, 25899, E; 1928, K. sayılı (kararı ile 26/5/1972 tarih., 31975 E, 18276 K. sayılı kararı ve Onuncu Hukuk Dairesinin 12/10/1973 gün ve 610/755 sayılı kararında da aynı doğrultuda halledilmiştir. Hukuk Genel Kurulunun başlangıçta gün ve sayıları belirtilmiş bulunan diğer kararları ile Dokuzuncu Hukuk Dairesinin 13/5/1971 gün ve 6934/11710 sayılı kararında ise 126. madde hükmünün yargı harçlarını kapsamadığı, hükümden başka türlü bir anlam çıkarılması olanağı bulunmadığı görüşleri benimsenmiştir.

Şu açıklamalara göre çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 126. maddesiyle getirilmiş bulunan "Kurum tarafından yapılan bütün işlemlerle bu işlemler için ilgililere verilmesi veya bunlardan alınması gereken her türlü evrak ve belgeler ve bunların suretlerinden hiçbir resim, harç ve damga vergisi alınmaz" şeklindeki hükmün kurumu yargı harçlarından da bağışık tutup tutmadığı hususuna ilişkindir.

Devlet gelir sistemi içerisinde niteliği ve genişliği itibariyle oldukça önemli bir yer işgal eden ve bilimsel bakımdan vergi karakteri taşımamakla beraber vergi dışı bir kamu alacağı kategorisini oluşturan harç, kişilerin özel çıkarlarına ilişkin olarak kamu kuruluşları ve hizmetlerinden yararlanmaları karşılığında da yarar ölçüsünde kanunla konulan bir çeşit parasal yükümlülük olduğuna göre bu yükümlülüğün veya bundan bağışıklığın kapsam ve içeriğinin ne olduğunun açık bir biçimde saptanması gerekir. Vergi, resim ve harçlar ve benzeri mali hükümlerin ancak kanunla konulacağını" dair Anayasada yer alan ilkenin getiriliş nedenleri arasında, her halde Anayasa Koyucusunun bu konularda genellik ve açıklık isteği de bulunduğu kuşkusuzdur. Bu bakımdan parasal yükümlülüklere ilişkin yasa hükümlerinin özüne ve sözüne uygun bir biçimde uygulanmaması, yerine göre hergün topluma daha çok hizmet götürmek zorunda olan çağdaş devletin harç ve resim gelirlerinden yoksun kalması veya kişi ve kurumlara kanuni dayanağı olmayan bir yüküm getirilmiş olması sonucunu doğurması bakımından sakıncalıdır. O halde, bugün için doğru ve adil olabilecek bir sonuca ulaşmak ve yasa koyucusunun asıl maksadını saptamak için 506 sayılı Kanunun tasarısı, gerekçesi ve ilgili yasama meclisleri belgeleriyle hükmün tarihi gelişimini incelemek gerekir.

506 sayılı Kanunu oluşturan tasarı, gerekçe ve yasama meclisleri belgelerine göre "Sosyal Sigorta işlemleri dolayısıyla her çeşit evrak ve belgelerin resim ve harçtan muaf olması bu sigortaların mahiyet ve icaplarından bulunduğu" gerekçesiyle, hükümet tasarısında "kurum tarafından yapılan bütün işlemlerle bu işlemler için ilgililere verilmesi veya bunlardan alınması gereken rapor, ihbarname, makbuz, ilmühaber, dilekçe, beyanname vesair gibi bütün evrak ve belgeler ile bunların suretleri her türlü resim ve harçtan bağışıktır" şeklinde düzenlenmiş olan 126. madde hükmü, Cumhuriyet Senatosu Sosyal İşler Komisyonunda yapılmış olan değişiklikle yürürlükteki haline getirilerek yasalaşmış ve değişiklik nedeni olarak komisyon raporunda" maddede geçen rapor, ihbarname, makbuz, ilmühaber, dilekçe, beyanname" kelimeleri yerine bunları kapsayacak olan "her türlü evrak ve belgeler" ibaresi konulmak suretiyle maddenin yeniden redakte edildiğine işaret edilmiştir.

Diğer taraftan 506 sayılı Kanunun 126. maddesinin hükümet tasarısındaki düzenlemiş biçimi ile iş hayatımızı ilk kez tanzim eden ve yeni İş Kanunumuzla yürürlükten kaldırılmış bulunan 3008 sayılı İş Kanununun 105. maddesi .arasında tam bor benzerlik bulunmaktadır. Evvelce bu hükmün kapsam ve içeriği konusunda Yargıtayın bazı daireleri arasında ortaya çıkan içtihat uyuşmazlığı içtihadı Birleştirme Kurulunun 21/4/1954 tarih ve 5/15 sayılı kararıyla, maddedeki harç muafiyetinin kurum tarafından işçi ve diğer şahıslar aleyhine açılacak davalara şümulü bulunmadığı yolunda giderilmiştir.

4792 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumunun kuruluşuna ilişkin kanunun 24. maddesinde de sadece "muayyen kaynaklardan sağlanan gelirler ve primlerle kurumca sigortalılara ve sigorta kanunlarına göre hak sahibi sayılan kimselere verilen ödenekler ve yapılan yardımların bazı vergilerden bağışık olduğu" açıklanmış, kurum işlemlerinin harçtan bağışıklığı hakkında bir hüküm getirilmemiştir. Yine 506 sayılı Kanunla kaldırılmış bulunan 4772 sayılı İş Kazalarıyla Meslek Hastalıkları ve Analık Sigortası Kanununun 77. maddesinde de hekim raporları ve bunlarla ilgili belgeler için bağışıklık hükmü getirilmiştir.

506 sayılı Yasadan sonra yürürlüğe girmiş bulunan 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu (Bağ-Kur) nun 20. maddesinin (D) bendi hükmü 506 sayılı Kanunun 126. maddesinin tekrarından ibaret olmasına rağmen yasa koyucu harç ve resim bağışıklığına ilişkin olarak anılan maddenin (Ç) bendine "Kurum tarafından açılan davalar ve icra kovuşturmaları, her türlü vergi, resim ve harçtan bağışıktır" şeklinde açık bir hüküm sevketmiş bulunmaktadır.

506 sayılı Kanundan kısa bir müddet önce yeniden tanzim edilerek yürürlüğe konulmuş olan 492 sayılı Harçlar Kanununda da yasa koyucusunun izlediği politika bağışıklıkların azaltılması ve kaldırılması doğrultusundadır.

Sosyal Sigortalar Kanununun 126. madde gerekçesinde bu hükmün Sosyal Sigorta işlemleri dolayısıyla düzenlenecek her çeşit evrak ve belgelerin resim ve harçtan bağışık tutulması amacıyla getirildiğinin açıklanmış olmasına, Cumhuriyet Senatosu Sosyal işler Komisyonunca maddede yapılan değişikliğin hükmün anlamını etkileyecek nitelikte bulunmamasına, aynı hükme yer vermiş olan Bağ-Kur Yasasında böyle bir hükmün harç konusunda bağışıklık sağlayamayacağı düşüncesiyle, yasa koyucusunun ayrı bir hüküm sevketmiş olmasına göre 126. maddenin harç bağışıklığını içerdiğini kabul etme olanağı bulunmamaktadır.

Kaldı ki, bir kuruluş veya kurumun işlemleri denilince, o kurum veya kuruluşun yasa ile belli edilmiş olan görevlerini yapabilmesi için gerekli olan faaliyetleri akla gelir. Bu anlamda işlem veya işlemler kavramı ile görev ve hizmet kavramı arasındaki ilişki kendiliğinden ortaya çıkmış olur. Zira, işleme başvurulmadan bir görev veya hizmetin yapılabilmesi olanağı da düşünülemez. Bu bakımdan 126. madde metninde yer alan "Kurum tarafından yapılan bütün işlemlerle" ibaresinden görevi iş hayatında türlü hallere karşı ilgili Sigorta Kanununun hükümlerini uygulamak plan kurumun bu görev ve hizmetleriyle ilgili işlemler anlaşılmak gerekir. Görüşmeler sırasında ileri sürüldüğü üzere, açıldığı andan itibaren hüküm evresine gelinceye kadar çeşitli yargılama işlemlerini kavrayan dava ile ilgili işlemlerin kuruma özgü işlerden sayılması doğru olamaz. Bu nedenlerle Hukuk Genel Kurulunun 25/12/1971 gün ve 670/778, Yargıtay Dokuzuncu Hukuk Dairesinin 12/2/1973 tarih, 25899 E. 1928 K. sayılı kararı ile 26/5/1972 tarihli 31975-E, 18276 K. sayılı kararı ve Onuncu Hukuk Dairesinin 12/10/ 1973 gün 610/755 sayılı kararlarında benimsenen ve görüşmeler sırasında ayni doğrultuda ileri sürülen düşüncelerin yasa hükmünün özüne ve sözüne uygun düşmeyeceği kanısına varılmıştır. Sonuç :

Açıklanan nedenlerle 17/7/1964 tarihli ve 506 saydı Sosyal Sigortalar Yasasının 126. maddesi hükmüyle kurum tarafından yapılan bütün işlemlerle bu işlemler için ilgililere verilmesi veya bunlardan alınması gereken her türlü evrak ve belgeler ve bunların örnekleri harç, resim ve damga vergisinden bağışık olup bu bağışıklığın yargı harçlarını içermediğine dair Hukuk Genel Kurulunun 19/11/1969 gün 794/831, 13/9/1974 gün 1695/950 ve Dokuzuncu Hukuk Dairesinin 13/5/1971 gün ve 6934/11710 sayılı kararındaki görüşlerin doğru olduğuna, 3 Mart 1975 tarihinde ve ilk oturumda üçte ikiyi aşan çoğunlukla karar verildi.

AYKIRI GÖRÜŞLER

A. Özoğuz, H. S. Tırpan, O. Tokcan, M. Gökgöl, M. Zafir, M. Kayganacıoğlu, M. Akan, A. Gencer, A. Akil Özgür, C. Kayı, T. Uygur:

Muaftır.

Kaynak : {YKD. Kasım-1975 s: 5 & YİBK. Hukuk Cilt:5 s: 668}

[Copyright © CD MEDYA YAZILIM - Corpus™ Mevzuat ve İçtihat Programı]
Old 11-04-2007, 11:33   #4
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan

*Tahsil harcı yükümlüsünün (c.evi harcı hariç) borçlu olduğunu düşündüğümüzde;
*Somut olayda tahsil harcı (harçtan muaf olmadığından)borçlu şirketten alınacaktır.
Saygılarımla...
Old 11-04-2007, 20:09   #5
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Tahsil harcı, borçlunun ödemesi gereken bir harç olduğu için, SSK'nın muafiyeti önem arzetmemektedir ve müvekkiliniz tahsil harcını ödemekle yükümlüdür.

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/10116
Karar: 2003/12273
Karar Tarihi: 29.05.2003

ÖZET: Bütün harç ve masraflar borçluya ait olup ayrıca hükme hacet olmaksızın borçludan tahsil olunur. Sadece cezaevi harcı 2548 sayılı Yasanın 1/2. maddesi gereğince borçluya yükletilemez ise de, tahsil harcının yükümlüsü borçlu olduğundan alacaklıya ödeme yapılırken tahsil harcından düşülmesi doğru değildir.

2004 S. K. m. 15) (2548 s. CHK m.1)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklılar vekili tarafından istenmesi üzerine (...) gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK.nun 15. maddesine göre yasada hilafı yazılı değil ise, bütün harç ve masraflar borçluya ait olup ayrıca hükme hacet olmaksızın borçludan tahsil olunur. Sadece cezaevi harcı 2548 sayılı Yasanın 1/2. maddesi gereğince borçluya yükletilemez ise de, tahsil harcının yükümlüsü borçlu olduğundan alacaklıya ödeme yapılırken tahsil harcından düşülmesi doğru değildir. Mercice, alacaklının tahsil harcına yönelik şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin tümden reddine kara verilmesi isabetsizdir.
Sonuç: Alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle tahsil harcına hasren İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 29.05.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 11-04-2007, 22:20   #6
süleyman zengin

 
Varsayılan

SSK öteden beri harçtan muaftır. Kural olarak SSK alacakları için kendi bünyesinde bulunan icra servisince takip açar ve borçluya harç yükletilmez. Ancak, SSK nin ilama bağlı alacakları İcra Müdürlüklerince infaz olunur.Bir takipte , takipten feragat eden kişi yada kurum harçın mükellefi olur. Eğer SSK kurumu " takipten vazgeçiyorum yada feragat ediyorum yada alacağımı hiç bir şekilde tahsil etmemek kaydıyla haczin kaldırılmasını istiyorum " şeklinde talep açarsa haciz kaldırmalar harça tabidir görüşüne ve düşüncesine rağmen harç alınmaz diye düşünüyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Haczın Fekki Talebınde Tahsil Harci AV. MUSTAFA ALİ Meslektaşların Soruları 36 13-04-2017 16:01
Avukatlar Beledİyelere İŞyerİ AÇma İznİ Harci Ödemeyecek Av.Engin Özoğul Hukuk Haberleri 0 18-01-2007 14:18
Yargi Harci av.korcan Mali Hukuk Çalışma Grubu 8 04-01-2007 00:34
Tahsİl Harci av.beyşehirli Meslektaşların Soruları 9 23-12-2006 01:15
Tebligat Harci Ceyhun Hukuk Soruları Arşivi 6 14-02-2002 02:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04008198 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.