Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yazılı kira sözleşmesi yok, kiracı kira miktarına itiraz ediyor, miktarı nasıl ispatlayabilirim? Bu konuda Yargıtay kararı olan var mı ?

Yanıt
Old 31-12-2011, 03:37   #1
Av. Salim

 
Varsayılan Yazılı kira sözleşmesi yok, kiracı kira miktarına itiraz ediyor, miktarı nasıl ispatlayabilirim? Bu konuda Yargıtay kararı olan var mı ?

Arkadaşlar, taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi yok. Birikmiş kira alacağımız için icra takibi yaptık. Kiracı sadece borcum yoktur cümlesini kullanarak itiraz etti. İtirazın iptali davası açtık, davalı cevabında kiracılığı kabul etti (çünkü işyeri kirası ve resmi kayıtlarda orada kiracı görünüyor, bunu inkar etmesi zor), ancak kira miktarı bu kadar değildir diyerek gerçek miktarın üçte biri kadar bir aylık kira miktarı iddia ediyor. (Ayrıca iddia ettiği miktar üzerinden kiraları ödediğini söylüyor, ama gerçekte hiç bir ödeme yok). Davalı vergi dairesine de söylediği şekilde düşük bir miktar beyan etmiş, cevap delikçesinde gerçek kira miktarının da vergi dairesine beyan ettiği miktar oldğunu söylüyor.

Şimdi kira sözleşmesinin varlığı taraflar arasında ihtilafsız olduğuna göre kira miktarının onun söylediği miktar olmayıp gerçek miktarı nasıl ispatlarız? Çevredeki rayiç komşu kiraları da bizim talep ettiğimiz gerçek kira miktarına uygun. Davada keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırarak kira miktarını tespit ettiremez miyiz?
Sözleşme sözkonusu olduğu için kira miktarı da akdin esaslı unsuru olduğu için ancak sadece yazılı delil veya yeminle aylık kira miktarı ispat edilir mi diyeceğiz? Yoksa kira akdi sabit olduğuna göre miktarı tanıkla ya da mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırlarak mahkemece bu şekilde ispat ve tespit olunamaz mı?
Bu konuda bilgi ve görüşü olan ve en önemlisi bu görüşlerini destekleyecek elinde yargıtay kararı olan arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.
Old 31-12-2011, 13:25   #2
tiryakim

 
Varsayılan

Kiracı hiç kira parası yatırmadı mı kirlayanın hesabına ? Elinizde banka makbuzu veya ptt havalesi var mı kira miktarının yatırıldığına ilişkin ?
Old 31-12-2011, 17:20   #3
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Kira sözleşmesi yoksa ve resmi kira ödeme belgesi yoksa (dekont veya makbuz) kiracıya yemin teklifinden başka yapabileceğiniz bir şey yok. Aradığınız Yargıtay kararlarının hepsi bu yönde.
Yalnız işyeri açılışı için Vergi Dairesi'ne yazılı kira sözleşmesi vermek zorunluluğu var. Çoğu zaman tacir olan kiracılar stopajı düşük ödemek için kiraya veren yerine de kendi imzaları ile sahte sözleşme sunuyorlar. Vergi dairesine verilen kira sözleşmesini isteyebilir, bu imzanın müvekkile ait olmadığını iddia edebilirsiniz. Hatta bununla ilgili şikayet haklarınızı kullanacağınızı söyleyebilirsiniz.
Ancak vergi gelirlerini beyan etmedi ise müvekkilinize de bir fatura çıkabilir... Dikkat...
Old 31-12-2011, 20:43   #4
wellan

 
Varsayılan

Meslektaşımın bu konudaki düşüncesine katılıyorum.Davacı olarak itirazın iptali davasında sözlü kira ilişkisine dayandığınıza göre;davacı olarak kira sözleşmesinin miktarı hakkında yemin teklif etmeniz ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.Örnek Yargıtay kararından kısa bir kesit ekliyorum.Bu konuda yerleşmiş Yargıtay içtihatlarının çoğunluğu bu yöndedir.Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

"Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi yoktur.Bu durumda kira ilişkisinin varlığını ve koşullarını davacının kanıtlaması gerekir.Mahkemece davacıya delillerini sunmak üzere süre ve imkan verilmesi HUMK 288.maddesi gözönünde bulundurularak davacının delillerinin toplanması,tanık dinlenme olanağının bulunmaması sebebi ile davacının dava dilekçesinde her türlü delile de dayanmış olup bunun içinde YEMİN delilinin de bulunduğunun kabulü ile davacının iddiasını kanıtlaması yönünde davalıya yemin teklif etme hakkının bulunduğu hatırlatılarak sonuca göre karar verilmesi gerekir.(Y 6HD,03.04.2006 E.2006/1354 K.2006/3360)
Old 02-01-2012, 11:01   #5
özfn_34

 
Varsayılan

Senetle ispat zorunluluğu

Madde 200 - (1) Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
(2) Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati halinde tanık dinlenebilir.

Bu açıdan sözlü olarak akdedilen kira sözleşmesinin yıllık tutarının 2500 TL'yi geçip geçmediği de önem arzetmektedir. Zira bu miktar aşıldıysa ve karşı taraf muvafakat etmezse tanık dinlenemeyeceğinden, sadece yemin deliline başvurulabileceği kanaatindeyim.

-YARGITAY İLAMI-
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, paydaşı olduğu taşınmazdaki cami lojmanında müftünün ricasıyla oturan davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine kendisine ihtar gönderildiğini, buna rağmen lojman boşaltmadığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, Buca İlçe Müftülüğünde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yaptığını, İlçe Müftülüğünün izni ve talimatı doğrultusunda Darul Kur-an cami müştemilatında ikamet ettiğini, fuzuli şağil olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının fuzuli şagil konumunda bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.05.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden Mustafa Yeşilova ile temyiz edilen vekili Avukat Cahit Çakır geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi Murat Ataker tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı Dernek, eldeki davayı açarak el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuş;davalının lojmanı boşaltması için 20.03.2009'da gönderdiği ve davalıya 23.03.2009'da tebliğ edilen ihtarname suretini dilekçesine eklemiştir.
Davalı ise, 20.07.2000'den itibaren oturduğu lojmanda fuzuli şagil olmadığını, İlçe Müftüsünün sözlü talimatı ve davacı Derneğin muvafakati ile oturduğunu, ayrıca kiracı sıfatı taşıdığını belirterek davaya karşı koymuş; aşamada, davacı Dernek Başkanlığı ile kendisi arasında düzenlenen 09.11.2001 tarihli kira sözleşme fotokopisi ile Şubat ve Nisan 2003 aylarına ait iki adet kira makbuzunu ibraz etmiştir.
Mahkemece, davacı Derneğin taşınmazdaki çekişmeli bölümü Buca ilçe müftüsünün ricasıyla davalının oturması için 2000 yılında davalıya teslim ettiği, ancak davalının ihtarnameye rağmen taşınmazı boşaltmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Gerçekten de, 171756/178696 payının davacı Dernek adına, 6940/178696 payının da dava dışı Buca Belediyesi adına kayıtlı olan 6035 ada 26 parsel sayılı taşınmazdaki lojmanın çekişmeli bölümünün davalı tarafından kullanıldığı tartışmasızdır.
Ne var ki, davalının ibraz ettiği kira sözleşmesinin yeterince değerlendirildiğini söyleyebilme imkanı yoktur.
Bilindiği üzere, özel yasa hükümleri saklı kalmak koşuluyla, gerek taşınır gerekse taşınmaz mallara ilişkin kira sözleşmelerinin geçerli olması hiçbir biçim koşuluna bağlı değildir. Kira sözleşmeleri yazılı veya sözlü yapılabileceği gibi zımni (üstü kapalı) olarak da vücuda getirilebilir. Yeter ki taraflar kira sözleşmesinin esaslı unsurlarında anlaşmış olsunlar. Nitekim bu kural 18.3.1942 tarih 37/6 Sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır.
Ancak, kira ilişkisi bir hukuki fiil (vakıa) değil, bir hakkın doğumuna, değiştirilmesine veya ortadan kaldırılmasına sebep olma niteliği itibariyle bir hukuki işlem (muamele)dir.
Bundan dolayı, dava değeri 40.-YTL' yi aşan (23.6.1996 gün ve 4146 Sayılı Yasa uyarınca) sözleşmeler hakkında tanık dinlenilebilmesine olanak tanımayan HUMK.’nun 288. maddesi 21.7.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 Sayılı Yasanın 2/b maddesi ise değiştirilmiş ve tanıkla ispat yasağı 400.-YTL’nin üzerine yükseltilmiştir. Bu oran, 5219 ve 5236 Sayılı Yasalara göre yapılan katsayı artışı ile 2006 yılında 430.-YTL, 2007 yılında 460.-YTL, 2008 yılında 490.-YTL, 2009 yılında ise 540.-YTL. olmuştur. Değinilen düzenlemeye göre, anılan miktarın üzerindeki sözleşmeler hakkında tanık dinlenemez. Kira sözleşmesinin varlığı ancak, yazılı delille ispat edilebilir. Hemen belirtilmelidir ki, sözü edilen miktar, yıllık kira tutarına bakılarak belirlenir.
Hal böyle olunca, davalının ibraz ettiği kira sözleşmesinin yukarıdaki ilkeler çerçevesinde tarafları bağlayıcı bulunup bulunmadığının ve hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğurup doğurmayacağının tartışılması ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi; kabule göre, taşınmazda davacının muvafakati ile oturduğu mahkemece de benimsenen davalı aleyhine ancak ihtarnamenin tebliğinden itibaren ecrimisil yüklenebileceğinin düşünülmemesi de isabetsizdir.
Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Saygılarımla
Old 02-01-2012, 14:23   #6
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

1.kasım.2008 tarihinden itibaren 268 seri numaralı “Gelir Vergisi Genel Tebliği” ile kira tahsilat ve ödemelerinin Banka ve PTT idarelerince düzenlenen belgelerle İspatlama zorunlu hale getirilmiştir. Bu ispat kiracıya aittir. ----
Kiralayan için ise sözlü kira aktine dayanarak kira bedelini sadece yemin delili ile değil, kiralanan taşınmazın bulunduğu yer kira raiç değerlerine dair yapılacak inceleme ile de ispatlanması gerekir diye düşünüyorum...
Old 06-01-2012, 02:58   #7
Av. Salim

 
Varsayılan

hiç kira yatırmamış kiracı. kira sözleşmesinin varlığını kabul ediyor. o konuda ihtilaf yok. tek ihtilaf kira miktarı. Kira akdinin varlığı sabit ise kira miktarını tanık veya taşınmaz üzerinde yapılacak keşif ve bilirkişi raporuyla ispatlayabilmem gerekmez mi? Tek sorunum bu. Yukarıda sunulan yargıtay kararlarında kira akdinin varlığı da ihtilaf konusu ve o durumda tabi ki tanık dinlenemez. Bilirkişi raporu sözkonusu olamaz. Çünkü akdin varlığı ihtilaflı. Bizim olayda ise akdin varlığı sabit, kira bedeli ihtilaflı.
Old 06-01-2012, 08:49   #8
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Yukarıdaki Yargıtay kararında da göreceğiniz üzere, tanık dinletemezsiniz. Sayın Gülsüm Önal'ın sözünü ettiği, banka veya PTT aracılığıyla ödeme zorunluluğu Gelir Vergisi Tebliği açısından geçerlidir. Fakat HMK ve diğer kanunlarımızda yazılı belgelerle (makbuz, adi yazılı belge) ispat mümkündür. Keşif ve emsal kira belirlemesi ancak kira tespit davasında söz konusu olabilir. Çünkü kiraya verenin emsallerinden daha ucuza kiralama hakkı vardır. Yapacağınız şey aylık kiranın ...... (icra takibinde belirtilen miktar) olmadığına dair yemin teklif etmektir. Eğer kiracı bu yemini ederse kira miktarı onun söylediği kadardır. Reddederse sizin söylediğiniz kadardır. İade ederse müvekkiliniz yemin eder. Üstelik iddia ettiği kira bedellerini de süresinde ödemediyse yine tahliye kararı çıkar.
Old 06-01-2012, 09:11   #9
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Salim
Kira akdinin varlığı sabit ise kira miktarını tanık veya taşınmaz üzerinde yapılacak keşif ve bilirkişi raporuyla ispatlayabilmem gerekmez mi? Tek sorunum bu.
Ben sizi haklı buluyorum. Ama haklı olmak iyi bir şey değil: Haklı olmak için bir zarara uğramış olmak gerekir.

Zarara uğradığınızı benden önce yanıtlayan üyeler açıklamış: Borçlar Kanunu, elinden başka şey gelmediğinden, senetle kanıtlama yükümlülüğünü koyarak kişilerden kendi haklarını korumalarını beklemektedir.

Halbuki adalet Kanun'da olmalıdır, sözleşmede değil.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
şifahi kira sözleşmesi yüzünden kira ödemeyen kiracı avukatmsd Meslektaşların Soruları 12 11-01-2013 10:51
kira sözleşmesi bitmeden sözleşme kiracı tarafınndan nasıl fesh edilir av.nesrinzeyneb Meslektaşların Soruları 8 27-11-2012 13:27
Yazılı bir kira akdinin aynı şartlarla devam etmesi halinde devam eden kira akdi sözlü bir kira akdi mi yoksa yazılı bir akdi mi olur ? tiryakim Meslektaşların Soruları 1 13-09-2011 21:02
Alt Kira mı olur? Yada zımni Kira sözleşmesi mi oluşmuştur. Nasıl Tahliye edebiliriz? Av. Hamza Meslektaşların Soruları 2 02-02-2009 09:38
Yazılı kira sözleşmesi yoksa kira bedeli nasıl ispat edilir. Av.Mustafa yağan Meslektaşların Soruları 4 15-02-2008 19:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06157207 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.