Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM), THS Kadın Hakları Çalışma Grubu projesidir. Bu foruma siteye üye olmadan soru gönderilebilir ancak forum sadece kadın haklarına ilişkin konulara açık olup, diğer hukuki soru ve sorunlar alanda yayınlanmaz. [Kahdem Portalı]

gorme hakkı

Konuyu Kilitleyin
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-08-2008, 15:07   #1
Konuk

 
Varsayılan gorme hakkı

yaklaşık bır yıl once bosandık 4 yasında oglumuz var gorme hakkı oldugu halde babsı gormuyo oglum baba ozlemı cekıyo bu konuda bır yaptırım varmı ne yapabılırım
Old 05-08-2008, 16:55   #2
üye8180

 
Varsayılan

Sayın Konuk, aile mahkemesinin verdiği karar muhtemelen, eşiniz ile oğlu arasında şahsi ilşki tesis edilmesine dair bir karardır. Yılın belli ayı, ayın belli günlerinde , dini bayramlarda, çocukla şahsi ilişki kurma şeklinde verilir. Bu konuda Medeni Kanun çerçevesinde eşinizin çocuğunuza bakım, eğitim ve destek olma yükümlülüğü bulunmaktadır. TCK. na göre bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen şahıs, bir başka deyişle, gücü ve imkanı olduğu halde çocuğa destek olmayan anne/baba şikayet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır.
Old 06-08-2008, 10:57   #3
Konuk

 
Varsayılan

Benim de çocuklarımı babaları görmüyor. Ama bu tam bir görmeme değil. 12 aylık bir zaman dilimi içinde kesintisiz 9-10 ay görmüyor. Aynı ilçede yaşıyoruz. Çocuklarımın biri 4 diğeri 10 yaşında.
9-10 ay hiç görmedikten sonra birdenbire okuluna gidip kızım dolaşıyor. Çocuk pisikolojik olarak alt üst oluyor. Bu karmaşık bir ruh haline sürüklüyor onu. Okulu filan hiç dikkate almıyor. Devamlı babasına telefon açmaya ve onunla vakit geçirmek için kendisini biryerlere götürmesini istemeye başlıyor. Babası ilk zamanlar bunu kabul ediyor. Ama görüşmelerden döndükten sonra asabi bir tutum içine giriyor. Bu tutumunu net ortaya dökmüyor, ben de üzerine gitmiyor, hatta sual dahi sormuyorum. Ama değişmeyen tek bir duruşum var; o da babaları ile görüşmelerini isteyen ve kati onaylayan bir tutum. O an da olmasa da sonrasında ara ara; 'babam senin nasıl bir kadın olduğunu biz büyüyünce anlatacakmış.', 'sen babamı sömürmüşsün', 'babam evlenirse karısı istemez ise bizi evine götürmeyecekmiş, bizimle görüşmeyecekmiş', 'bale kursuna gittiğim için babam bana güldü, annenin özentileri dedi', 'babam senin gibi ders notlarımın düşmesini önemsemiyor, ona söyledim boşver dedi', 'anne babam senin için çok çirkin şeyler söyledi, ondan nefret ediyorum','gittik ama hiç bizimle konuşmadı, surat astı' 'o evde annen sizin sayenizde oturuyor, ev sizin, size bakmazsa oturamaz' gibi çıkışları oluyor. (başanmamız protokol ile oldu ve ben evin yarı hissesi yerine evin intifa haklarının çocuklarımıza ömür boyu tescil edilmesini tercih ettim, zira onunla hissedar olmak istemiyordum, bir de evimi aldı gibi sözlerini istemedim)
Çoğu zaman da kızım babasını aradığında ya telefonu açmıyor, ya da 'şimdi boş vaktim yok. başka işlerim var. olmaz' diyor.
Bu süreç 2-3 ay devam ediyor.
Akabinde; birden bire önce ki yıl mesela;
benim bir bayan arkadaşımı (bu kadın aynı zaman da bir zamanlar ortak iş yaptığı evli, çocuklu ve toplumca sevilen bir kadın) evimde ağırladığım, onun evine de çocuklarla gittiğimi bahane ederek kızıma 'annen o kadına gitse bile sen gitmeyeceksin, eve gelir ise onu kovacaksın' dedikten sonra, çocuk bir süre bocaladı, ben de bu talimatı dikkate almadım ve bu kadına giderken kızımı hep yanıma aldım vs. vs. O da kızım onu aradığında telefonda 'sen benimle görüşmeyi haketmiyorsun. bu yüzden beni arama' demiş... Bu çıkışı aylarca kızımın agresif olmasına, fevrı çıkışlar göstermesine, onun normal haline dönmek için tarafımdan ayrıca büyük emek göstermeme, onu sık sık gezilere çıkarmama (bu madden beni epey yıprattı)
psikolojik destek için maddi ve manevi emek ve gider sarfetmeme sebep oldu. Yani hayatımızı kendi eylemleri ile alt üst edip, kendi iradem dışı sorunlarla mücadele etmeme sebep oluyor.
Bu durum 9 ay devam etti. Bu süreçte kızım evde 6 telefon kırdı. Aradığında ya telefonunu açmıyor, ya da açıp beni arama demedim mi diyor...
Oğlum 'babamı istiyorum' diye sayıkladığında kızım ağlamaya başlıyor. 'Sen küçüksün daha hiçbir şey bilmiyorsun' diyor.
Ben babanın başka sorunları olabilir, size şu an zaman ayıramaz belki dediğinde; hayır anne o bana kızdı ..... teyze yüzünden diyor. Zaman zaman söze dökmese de hırçınlıklarından beni de sorumlu tuttuğuna inanıyorum. Psikiyatr da da aynını telaffuz etmişti.

Sonuçta bu süret 9 ay devam etti, ve birden geçen yıl ocak ayında görüşmeye başladılar. Kızım yine çok fazla motive oldu. Ama bu sefer ondan bahsederken zaman zaman küçümseyen, hiddet içeren sıfatlandırmalarını da yapıyordu. Hiç güveni kalmadığından telefon ettiğinde telefon 3. çalma da açılmaz ise ağlama ve sinir krizleri yaşadı.
Bu süreçte ben hafta sonu ankaraya gittim. Evde bakıcı ile kaldılar. Kızım evin karşısındaki fırına ekmek almaya gittiğinde babasını görmüş, konuşmuşlar, babasına benim ankarada olduğumu söylemiş, babasıda neden demiş, o da yalan söylemiş, annemin kursu vardı demiş. Bu yalanı babasına karşı beni korumak için söylediğine eminim.
Babası da ona 'yalan söyleme, annen rezil bir kadın. o şimdi ankarada çok çirkin bir yerde. görsen annenden tiksinirsin' cevabını vermiş. Ve akabinde benim ailemi de arayıp benzer söylemlerde bulunmuş. İşyerimdeki müdürümle dahi temas kurup, kursa gidip gitmediğimi sormuş, müdürüm yok öyle birşey ama siz neden soruyorsunuz deyince, çocuklara acıdım bakıcı ile kalmışlar'demiş.
Oysa benim çocuklarım evlilik birliğinde de bakıcılara bırakıldı, zira ben hep çalıştım, ücretsiz izin dahi alamadım.
Neyse akabinde kızımın sabah okuluna gidiyor, kızım arabayı görünce koşarak binmek istiyor, o kapıları kilitliyor 'binemezsin, babana yalan söylediğin için cezalısın, doğruyu söylemeyi öğrenene kadar da bu cezan devam edecek'deyip ordan ayrılıyor.
Kızımın o gün okul da hangi ruh hali ile oturduğunu düşünemiyorum bile...

Nafaka hususuna gelince biz 2006 da boşandık, boşanabilmek için kendi takdir ettiği nafakayı kabul etmek zorunda kaldığım gibi, birikmiş tedbir nafakalarından da feragat ettim. Bu takdir ettiği nafaka iki çocuk için 500 ytl. idi. tam bir yıl geçince bu nafakaya 50 ytl. zam yaptı. Oysa sadece oğlumun bakıcı masrafa aylık 350,00.-ytl. kızımın okul ve şimdi başlayacak dersane giderleri var. Giyim, sağlık, yiyecek giderleri ise cabası. Hadi bunları da önemsemeyeceğim,,, ama ben memurum,,, ayın 15 inde maaş alıyorum, ve protokolde nafakanın ödenme tarihi her ayın 15 i...
Ama o bilerek bunu istediği zaman ay içinde ödüyor.
Bu da benim bütçemi bozuyor, her ay ödeyecek mi ödemeyecek mi sıkıntısını yaşıyorum.
Tüm ödemelerim her ayın 15 ve 20 si arası, bunları 25 ine kadar yaydığım halde bu sefer nafakayı ayın 30 unda yada sonraki ay ödüyor.
Çok büyük bir gelirim de yok ki, yani bu artı bir kenara koyacağım para filan değil. Ben de ödemelerimi yapmak için ister istemez ya borç alıp, ya nakit kredi kartı çekimi yapıyorum.
Böylece asla bütçem normale girmiyor.

Açıkça yazdığım bu durumları kanunlar dikkate almıyor zannediyordum.
Ama kanuni bir haklılığımız var ise bize 3 yıldır yaşattığı anlattığım eziyetin hesabını sormak istiyorum.

10 yaşındaki çocuğum kız çocuğu,,, ve babasından hep benzer davranışlar gördü. Çevremizde güveneceği ve inanacağı akraba gibi bir erkek birey de yok.
Sık sık sınıf arkadaşlarına aşık oluyor. Günlüğünde bunlardan biri ile öpüşmek istediğini yazmıştı.
Doktor ile görüştüğümde; ne kadar tıbbi ve ailevi destek alır ise alsın; özellikle kız çocuklarında babadan ihtiyaç duyduğu değeri, sevgiyi, güveni temin edemez ise; erkeklere karşı özel bir ilgi geliştirebileceğini ve bu ilgi ve alakayı korumak için de her türlü fedakarlığı yapabileceğini, bu kız çocuklarının çok erken yaşta aşk, cinsellik gibi konularda gelişim gösterebileceğini, hatta bunları yaşamak isteyebileceğini öğrendim....
BU DA ASIL ENDİŞEM...
Ama bu yaşlarında zedelenen özgüvenini ve cinsel kimliğini bütün bir hayatı boyunca tastamam bir olgunluğa getirmesinin ise ne yazık ki çok istisnai olduğunu da aynı doktor bana açıkladı.
Old 07-08-2008, 13:26   #4
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Konuk;

Anlaşmalı boşanmış dahi olsanız elinizdeki kararda MUTLAKA, eşinizin çocukları görmesi gereken zamanı belirleyen KİŞİSEL İLİŞKİ TESİSİ konulu bir hüküm bulunmaktadır.Eşiniz öncelikle bu karardaki zamanlara göre çocuklarınızı görebilir.

Sonrasında, baba çocuklara çok fazla ruhi şiddet uygulamaktadır.Mahkemeden görüşmelerin kaldırılması dahi talep edilebilir.Belirttiğiniz üzere bu konuda uzman görüşünüz dahi var, bunları mahkemeye delil olarak sunabilirsiniz, yakın akrabalarınızı ve çocuklarınızı isterlerse tanık olarak dinletebilirsiniz ve babanın çocuklarla görüşmemesinin ÇOCUKLARIN YARARINA olacağını kanıtlayabilirsiniz.Hukuki yollardan biri budur.

Ayrıca her ne kadar boşanmış olsanızda, eski eşinizin fiziki veruhi şiddetine karşı, çocuklarınıza ve size yaklaşamasını önlemek için TEDBİR kararı da aldırabilirsiniz.Ailenin Korunmasına Yönelik Kanun çerçevesinde mahkeme yargıcından talep edilir.

NAFAKA: Yine boşanma ilamınızda nafaka hususunda da hüküm vardır.Bu hükmü İCRAYA koyup koymadığınız belli olmamaktadır.Eğer icre kanalı ile tahsil etmekte iseniz, ödenmeyen ay için ceza davası açılmasını sağlayabilirsiniz.

Eğer hala icra takibi yapmadıysanız yapabilirsiniz.

Bir de eşinizin NAFAKAYI KENDİ KAFASINA GÖRE ARTTIRMA şansı yoktur.

Her yıl iştirak nafakasının arttırılmasını davasını açınız ve eşinizin gerçek gelirini ve maaşındaki artışları ispatlayınız ve böylelikle MAHKEME HÜKMÜ ile nafaka artışınıgerçekleştiriniz.Ve sonrasında bu kararı İCRA kanalı ile tahsil ediniz.

Eğer eşiniz maaşlı, sigortalı çalışıyor ise zaten kendisi yatırmaz MAAŞINDAN direkt kesilir.Maaşına yazdıracağınız haciz yazısı bunu sağlar.

Mutlaka bir avukattan hukuki destek alınız özellikle boşanma kararınızla birlikte şu anki durumunuzu değerlendiriniz.Avukatlık ücreti ödemeye kazancınızın yetmediğini(Kira, iaşe, çocuğun geçimi...) yetmediğini kanıtlamanız halinde bulunuduğunuz il barosu size avukat tayin edecektir.

Saygı ile.
Konuyu Kilitleyin


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İntifa hakkı sahibi 3.kişi lehine sükna hakkı tanıyabilir mi ? Droogi Meslektaşların Soruları 1 01-10-2007 18:19
Dava Dilekçesinin Usulsüz Tebliğ Edilmesi/ Cevap Hakkı, Usuli İşlemlere İtiraz Hakkı Defi-Def Meslektaşların Soruları 4 06-06-2007 12:51
Kadın Hakkı / İnsan Hakkı gerunsal Kadın Hakları Çalışma Grubu 29 02-06-2007 14:32
Intifa Hakkı ile hisse alımı - inşaat sözleşmesi - intifa hakkı sahibinin onayı KAANKAL Meslektaşların Soruları 1 06-04-2007 12:47
Mülkiyet hakkı ve miras hakkı Deunur Hukuk Soruları Arşivi 2 19-11-2006 20:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03862095 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.