Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Muvazaa Sebebİyle AÇilan İptal Davasinda Akrabalik İlİŞkİsİ Tek BaŞina Yeterlİ Mİdİr?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-11-2007, 14:47   #1
ismiaydin

 
Varsayılan Muvazaa Sebebİyle AÇilan İptal Davasinda Akrabalik İlİŞkİsİ Tek BaŞina Yeterlİ Mİdİr?

Noterden yapılan araç satış sözleşmesi tarafların yakın akraba olmaları sebebiyle muvazaalı olduğu gerekçesiyle satan kişinin alacaklıları tarafından sadece akrabalık sebep gösterilerek iptal edilebilirmi ??

Konuya ilişkin içtihat örneği elinde olan meslektaşlarım yardımcı olursa sevinirim.
Old 20-11-2007, 14:53   #2
hırs

 
Varsayılan

açacağınız dava tasarrufun iptali mi ? yoksa muvazaa mı? cevap buna göre ayrıntılanabilir.sadece akrabalık değil bunun yanı sıra aracaın satış bedeli,hangi tarihte satıldığı da önemlidir.başarılar
Old 20-11-2007, 14:57   #3
ismiaydin

 
Varsayılan

Aleyhİme AÇilan Dava Tasarrufun İptalİ Davasi Olup, AraÇ SatiŞi Noterden YapilmiŞtir. Ve Noter SatiŞ Senedİnde GerÇek Bedel GÖsterİlmİŞtİr. Ancak SatiŞin YapildiĞi Tarİh Borcun DoĞumundan Sonrakİ Bİr Tarİhtİr.

Bu Ayrintilara GÖre Yardimci Olabİlİrsenİz Sevİnİrİm.
Old 20-11-2007, 15:04   #4
hırs

 
Varsayılan

borcun doğumundan sonra satışın yapılmış olması aleyhinize olarak değerlendirilebilir.aciz vesikası alınmış mı? siz üçüncü kişi misiniz yoksa borçlu mu? borçlunun daha önce başkaca menkul gayrimenkul malı haczedilmiş mi? İİK.277-284 arası hükümleri incelerseniz konuyu daha ayrıntılı anlayabilirsiniz ve bu konuda pek çok içtihat bulmanızda mümkün.
MADDE 280 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.115) (Değişik 1. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.66) Malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebilir. Şu kadar ki, işlemin gerçekleştiği tarihten itibaren beş yıl içinde borçlu aleyhine haciz veya iflas yoluyla takipte bulunulmuş olmalıdır.
Old 20-11-2007, 15:54   #5
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi

Esas: 1992/5009
Karar: 1992/4759
Karar Tarihi: 14.10.1992

ÖZET: Davalı ve araçları satın alan şirketlerin dosyada mevcut ana sözleşmelerinden ortaklarının, borçlu şirket ortaklarının kardeşleri, eşleri ve reşit olmayan çocukları olduğu anlaşılmaktadır. Bu şirketlerin kuruluş tarihleri ve aralarındaki yakın akraba ilişkileri nedeniyle, borçlu şirketin ödeme güçlüğü içine düştüğünü, mallarını kaçırdığını ortaklarının bildiklerinin kabulü gerekmektedir. O halde İcra İflas Kanunun hükümleri gereğince yapılan tasarruflar batıldır.

(2004 S. K. m. 278, 280)

Dava: Taraflar arasındaki davanın Mersin Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek reddine dair verilen 6.11.1991 tarih ve 196-497 sayılı hükmün temyizden tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı banka vekili, müvekkil bankanın (53.891.792) liralık kredi alacağı için davalılardan borçlu şirket aleyhine yaptığı icra takibinde, borçlunun borcunu ödememek amacı ile taşıt araçlarını diğer davalı şirketlere muvazaalı suretle satış yaptığının anlaşıldığını, borçlu şirket ortakları ile diğer davalı şirket ortaklarının aynı kişilerin eş ve çocukları bulunduğunu, satışların çok düşük değerlerle yapıldığını ileri sürerek tasarrufların iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili, iddiaların yersiz bulunduğunu, satışların gerçek olduğunu, araçların iyi niyetle iktisap edildiklerini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre muvazaa ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Davalı ve araçları satın alan şirketlerin dosyada mevcut ana sözleşmelerinden ortaklarının, borçlu şirket ortaklarının kardeşleri, eşleri ve reşit olmayan çocukları olduğu anlaşılmaktadır. Bu şirketlerin kuruluş tarihleri ve aralarındaki yakın akraba ilişkileri nedeniyle, borçlu şirketin ödeme güçlüğü içine düştüğünü, mallarını kaçırdığını ortaklarının bildiklerinin kabulü gerekmektedir. O halde İcra İflas Kanununun 280/1-2 maddesi hükümleri gereğince yapılan tasarruflar batıldır. Kaldı ki hurda olduğu iddia edilmeyen araçların satış bedellerinin çok düşük olduğu, hiç bir duraksamaya meydan vermeyecek biçimde açık bir gerçektir. Bu durumda dahi yapılan satışlar İcra İflas Kanununun 278/2. maddesi hükmü uyarınca batıldır.

Bu itibarla davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken uygulamada düşük değer gösterilen noterdeki emsal satışların esas alınması suretiyle davanın reddi yasaya aykırı bulunduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.10.1992 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 20-11-2007, 15:55   #6
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/6110
Karar: 2006/1677
Karar Tarihi: 23.03.2006

ÖZET: Borçluya hacizde, borçlunun başkaca haczi kabil malı bulunmadığı belirlenmiştir. . Bu belge geçici aciz vesikası hükmünde olup alacaklıya iptal davasını açma hakkını verir.Somut olayda temyiz aşamasında aciz hali belgelendirilmemiş ise de daha sonra dava şartının yerine getirilmesi halinde davaya devamla hüküm kurulması gerektiğinin dava ekonomisine uygun düşer.

(2004 S. K. m. 105/2, 277, 278, 279, 280)

Dava: Davacı ... Bankası Çan Şubesi ile davalılar 1- İ., 2- C. arasındaki davadan dolayı Çan Asliye Hukuk Hakimliği'nce verilen 14.07.2004 gün ve 2002/466-2004/593 sayılı hükmü onayan dairemizin 07.06.2005 gün ve 2005/3604-3455 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kâğıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Taraflar arasındaki uyuşmazlık İİK'nun 277 vd. maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali istemine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karar dairemizce borçlu hakkında kesin aciz belgesi alınmadığı ve geçici aczi gösteren bir belgenin de sunulmadığı gerekçesiyle onanmış, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Bozma kararından sonra dosyaya ibraz olunan 25.07.2005 tarihli haciz tutanağı ile borçlunun evinde yapılan hacizde, borçlunun başkaca haczi kabil malı bulunmadığı belirlenmiştir. Bu belge İİK'nun 105/II. maddesinde düzenlenen geçici aciz vesikası hükmünde olup aynı kanunun 277. maddesi uyarınca alacaklıya iptal davasını açma hakkını vermektedir. Her ne kadar temyiz aşamasında aciz hali belgelendirilmemiş ise de daha sonra dava şartının yerine getirilmesi halinde davaya devamla hüküm kurulması gerektiğinin dava ekonomisine uygun düşeceği dairemizce kabul edilmektedir. Mahkemece olayda İİK'nun 278, 279 ve 280. maddelerinde belirtilen iptal şartlarının oluşup oluşmadığı incelenmeden karar verilmiştir. Örneğin bedeller arasında fark olup olmadığı, davalılar arasında yakın akrabalık bulunup bulunmadığı ya da işlemin mal kaçırma amacıyla yapıldığına dair borçlunun iradesinin diğer davalı alıcı tarafından bilinip bilinmediği yani, mal kaçırma kastıyla hareket edilip edilmediği üzerinde de durulmamıştır. Bu haliyle işin esasına yönelik inceleme de hüküm tesisine yeterli değildir.

Bu durumda mahkemece dava ön şartının gerçekleştiği kabul edilerek işin esası yönünden de yeterli inceleme yapılması ve hasıl olacak sonuç dairesinde karar verilmelidir. Belirtilen sebeplerle karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.

Sonuç : Yukarıda açıklanan sebeplerle dairemizin 07.06.2005 günü 2005/3604 E. ve 3455 K. sayılı onama kararının kaldırılarak mahkemenin davanın reddine dair 14.07.2004 gün ve 2002/466 E., 2004/593 K. sayılı kararının davacı yararına BOZULMASINA, 23.03.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İdarİ Yargida Temyİz İtİraz İlİŞkİsİ avkt_63 Meslektaşların Soruları 12 30-07-2011 16:55
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN 2. TURDA 330 OY YETERLİ mi? 8xy Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu 9 17-07-2008 18:40
Murisin Kardeşine Yaptığı Satış/ Oğlunun Açtığı Muvazaa Sebebi İle Tapu İptal Davası Yeşim Dağgeçen Meslektaşların Soruları 10 02-05-2008 13:59
4 Yıllık Fakülte Mezunlarına Tanınan Öğretmen Olma Hakkı İptal Kararı İptal Davası hacım Hukuk Soruları Arşivi 0 25-02-2003 11:17


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05437112 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.