Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İşe İade Davası-Boşta Geçen Süreler İçin Ödenecek Ücret

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-04-2018, 19:39   #1
because I am him

 
İnceleme İşe İade Davası-Boşta Geçen Süreler İçin Ödenecek Ücret

Sayın meslektaşlarım,

Vakit ayırıp cevap yazabilen üstadlara çok teşekkür ederim.

İşe iade dava dilekçesi Müvekkil Şirket'e tebliğ edildiğinde, henüz davaya cevap vermeden, samimi bir şekilde işçiyi işe davet ettik, cevap dilekçemizle de davayı kabul ettik. İşçi ise dava sonucunu bekleyeceği şeklinde cevap verdi, mahkeme de davayı kabul etti ve boşta geçen süreler için en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakların tahsili şeklinde hüküm tesis etti.

İşçi, Müvekkil Şirket'te işten çıktıktan hemen sonra, farklı bir Şirket'te çalışmaya başlamış. Farklı bir işyerinde çalışılmasının, boşta geçen süreler için ücret takdirine mani olmadığını biliyorum.

İşçi davetimizi kabul edip işe başlasaydı, ben kalan 3 ay için işçiye ücret ödemek zorunda kalmayacaktım. İşçi bu durumda, ilk bir aylık süre dışında, kalan 3 aylık süre için, hem yeni işyerinden, hem de Müvekkil Şirket'ten ücret almış olacak. İşin daha da ilginç tarafı, işe gerçekten geri dönmesi istenen tüm işçiler, işe iade davası açtıktan sonra, davete icabet etmeyip evinde otursa dahi, ücret ödemesi yapmak gerekiyor şeklinde bir anlam çıkarıyorum.

Konuyla ilgili bir karar ne yazık ki bulamadım. Tecrübesi olan, benzer bir olayla ilgili Yargıtay kararı olan meslektaşlarım bilgilerini paylaşabilirse çok sevinirim.

Saygı ve selamlarımla,
AA
Old 17-04-2018, 20:07   #2
Admin

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
Alıntı:
Yazan because I am him
İşçi davetimizi kabul edip işe başlasaydı, ben kalan 3 ay için işçiye ücret ödemek zorunda kalmayacaktım.
Konuya şu açıdan da bakabilirsiniz: işveren ilk başta işçiyi işten çıkarmış olmasaydı o da işe iade davası açmak zorunda kalmayacaktı.

İşe iade davası açtığında işe samimi olarak geri çağırmış olabilirsiniz ama bu dava açtığında işe geri çağıracağınız bir işçiyi işten çıkararak bu duruma sizin sebep olduğunuz gerçeğini de değiştirmiyor diye düşünüyorum.

Dolayısıyla benim görüşüme göre Mahkeme kararı doğru.

Alıntı:
İşin daha da ilginç tarafı, işe gerçekten geri dönmesi istenen tüm işçiler, işe iade davası açtıktan sonra, davete icabet etmeyip evinde otursa dahi, ücret ödemesi yapmak gerekiyor şeklinde bir anlam çıkarıyorum.
Esasında 1 Ocak itibariyle bu senaryo artık mümkün olamayacak çünkü işçi artık arabuluculuk başvurusunda bulunmadan işe iade davası açamıyor ve arabuluculukta da işe iade kabul edilirse uyuşmazlık çözüldüğünden davete icabet etmeyip dava sonunu beklemek artık olası değil.
Old 17-04-2018, 21:04   #3
because I am him

 
Varsayılan

Üstadım, katkınız için çok teşekkür ederim.

Ben de karşıt görüş olarak, işe iadenin amacının, işçinin işe iadesinin sağlanmak olduğunu, işçiler tarafından ayrıca bir gelir kapısı olarak kullanılamayacağını söyleyebilirim

Meseleyi biraz daha derinleştireyim. Biz avukatlar gibi, işe iade davası ile muhatap olması zor, hakimler gibi imkansız olan kişiler tarafından, işçi lehine yorum ilkesini bazen abarttıldığını, bunun da yine işçilere zarar verdiğini düşünenlerdenim.

Sorduğum soru özelinde, işveren yalnızca işçinin talebi doğrultusunda, işçisinin söylemine güvenerek ve yalnızca işçisine yardımcı olmak amacıyla iş akdini geçerli nedenle feshetmiş gibi göstermiş ve işçinin kıdem, ihbar vs. tüm alacaklarını aynı gün içerisinde ödemiş; işçi ise rakip firmada işe başlamış. Böyle bir olayla karşılaştığında, bir daha kesinlikle işçisine güvenmeyecek bu işveren, hiçbir işçisine bir daha bu yönde bir 'iyilikte' bulunmayacak, çıkmak isteyene 'o zaman ver istifanı' diyecek. En ufak bir olumsuzlukta savunması alınan bir şirkette çalışan bir işçinin, o işte ne kadar huzurlu olabileceğini hiç düşünmüyoruz sanırım.

Saygılarımla,

AA
Old 19-04-2018, 07:51   #4
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

İşçi, işe iade davası açtıktan sonra ve siz henüz davaya cevap vermeden, işçiyi işe davet etmeniz dava neticesini sizin lehinize etkilemez. İşçi, dava sonucunu beklemek de isteyebilir. Zira işin içine artık vekalet ücreti, yargılama giderleri, 4 ay boşta geçen süre ücreti gibi kalemler de girmiştir.

Dava dosyası açısından ise kabul beyanınız dikkate alınarak davanın kabulüne karar vermek ve eğer kabulünüz, ön inceleme tutanağının düzenlenmesi öncesinde ise karşı vekalet ücretinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m.6 doğrultusunda indirim yapmak yönünde olmalıdır. Zannediyorum Mahkeme de böyle karar vermiştir.

Bana göre de Mahkemenin kararı yerinde çünkü davanın açılmasına müvekkiliniz sebebiyet vermiş. Sayın Admin'in belirttiği gibi işverenin -görünürde bile olsa- iş sözleşmesini feshi söz konusu olmasa idi işe iade davası da olmayacaktı. (İşverenin iyi niyetle yaptığını belirttiğiniz davranış maalesef görünürdeki durumu etkilemiyor ve neticede işveren sözleşmeyi feshetmiş kabul ediliyor.)

Şekil olarak bakıldığında, feshin mevcudiyeti ve davayı kabulünüz ile birlikte davanın bu şekilde neticelenmiş olması normaldir.

İşçi lehine yorum ilkesinin zaman zaman zorlandığına, haksız ve abartılı hükümler kurulduğuna katılıyorum ancak buradaki durumun öyle olduğunu söyleyemeyiz. Burada işveren, iyilik yapayım derken kendi kendini riske atmış ve sonucunu yaşıyor diyebiliriz. Keşke ikale ya da ihtiyari Arabuluculuk yöntemini kullansalarmış.
Old 11-07-2018, 11:14   #5
because I am him

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım,

Konuyla ilgili işime yarar iki karar buldum. Faydalı olması ümidiyle aşağıda paylaşıyorum:


Yargıtay 7 HD; 28.05.2014 tarih ve 2014/4294 E-2014/11497 K sayılı ilamı;

“Bu nedenle mahkemece yapılması gereken davacının iş sözleşmesinin feshedildiği tarih olan 17/03/2011 tarihi ile kararın kesinleştiği tarih arasındaki sigortalı çalışmaları incelenmek suretiyle, ne kadar süreyi boşta geçirdiğini tespit etmek, boşta geçirilen süre 4 aydan daha az ise sadece bu süre açısından boşta geçen süre alacağına hükmetmek ayrıca bu süre 4 aylık süreden dışlandıktan sonra kalan süre yönünden ise davacının çalıştığı işyerinden aldığı ücret daha düşük ise aradaki farka hükmetmek, eğer boşta geçirilen süre 4 aydan daha fazla ise sadece 4 aylık süre ile sınırlı olmak üzere talebi şimdiki gibi kabul etmektir. Mahkemece belirtilen hususlar incelenmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir...”



"Bu durumda reel zarar gözetilmeli işçinin iş akdinin feshedildiği tarih ile işe iade kararının kesinleştiği tarih arasında boşta geçirdiği süre nazara alınmalı, bu süre 4 aydan az ise çalışmadan geçirdiği süre gözetilerek o süre ile sınırlı olarak ücret ve diğer hakları hesaplanmalı, ayrıca bu 4 aylık süre içinde işçinin başka bir işverene ait işyerinde çalışması nedeniyle hesaplama dışında bırakılacak süre yönünden işçinin işveren yanında çalışması halinde alacağı ücret ve diğer hakları ile başka bir işveren yanında çalışırken aldığı ücret ve diğer hakları arasında aleyhe bir farklılık oluşmuş ise bu farkın tahsiline karar verilmelidir.

( Yargıtay 7 HD; 30.05.2013 tarih ve 2013/1937 E., 2013/10151 K sayılı ilamı)

Saygı ve selamlarımla,

AA
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
işe iade davası 4 aylık boşta geçen süre. Av.Abdülaziz Güler Meslektaşların Soruları 1 12-02-2015 08:56
Boşta Geçen Süre Tazminatı Muacceliyet Sorunu granma Meslektaşların Soruları 3 30-05-2014 14:59
İŞe İade - BoŞta GeÇen SÜrenİn Sosyal Haklarindanyapilan Kesİntİ. fatoskayaismi Meslektaşların Soruları 8 28-04-2011 14:05
işe iadede boşta geçen zamana ait 4 aylık ücret avukat erdoğan Meslektaşların Soruları 2 04-06-2009 11:12
işe iade davasında ödenecek 4 aylık boşta geçen zamana ait ücrete yemek dahil midir? avukat erdoğan Meslektaşların Soruları 1 02-11-2008 16:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05064392 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.