|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
26-12-2006, 15:34 | #1 |
|
Usulsüz Tebligat -Davanın Takip Edilmemesi
Borçlu,icra takibinin usulsüz tebligat ile kesinleştiğini bu nedenle itirazlarını ileri süremediği beyan etmiş ve tebligat tarihinin öğrenme tarihi olan,davanın açıldığı tarihten iki gün önceki tarih olarak düzeltilmesi istemiyle 89/1 ve 2 haciz ihbarına İcra Hukuk Mahkemesi'nde itiraz etmiştir.(Olayda gerçekten usulsüz tebligat mevcuttur)
Borçlu davanın ilk celsesine gelmemiş,davalı davayı takip etmediğinden dosya yenilenene kadar işlemden kaldırılmıştır. Bu takdirde;işlemden kaldırılan dosyada ,öğrenme tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar geçen itiraz süresi,dosyanın işlemden kalktığı tarihten itibaren kesildiği yerden itibaren işlemeye başlarmı ?Yoksa davanın açılmamış sayılma kararına kadar kesilen süre aynen korunur mu ? Dosyanın ilk yenilendiği tarihte,itirazda bulunulması ve süresinin geçerildiğinden bahisle davanın reddi istenebilmesi mümkün müdür? Dayanak Yargıtay kararları var ise meslektaşlarımdan rica ediyorum. Saygılarımla |
26-12-2006, 16:07 | #2 |
|
Sayın Dülger,
Malumunuz olduğu üzere dava HUMK madde 409'a göre müracaata bırakılsa dahi; derdest olmaya devam etmektedir. 3 aylık süre geçip davanın açılmamış sayılmasına karar verilmedikten sonra, dava açmakla kazanılan haklar da devam edecektir. Dava süresi içinde yenilendiğinde, tebligatın usulsüz olduğu neticesine varılırsa, işin esasına girilecektir. Sanırım sizde de Kazancı'ya ait hukuk programı bulunmaktadır. Bende de aynısı olduğu için, karar aramaya gerek görmedim. Ancak kanaatimce karara da gerek yoktur. Saygılarımla |
26-12-2006, 16:27 | #3 |
|
Sayın Ergin,
Tamamen aynı kanatte olmama rağmen,belki farklı kararlar olabilir düşüncesi ile soru yönelttim. Çünkü bana göre mantığa ters gelen olaylara hukuk mantığı da aynı yönde cevaplar vermektedir.Bu biraz zaman alsada! Hukuk programlarının yanı sıra epey geniş bir kitaplığa sahibim.Ancak borçlunun açtığı böyle bir davada,ister iyiniyetli ister kötüniyetli olsun,kanunun öngörmediği "Uzatılmış itiraz süresinden ve üstelik üç ay boyunca yararlanmasını " kabul edebilmiş değilim. Bu nedenle farklı kararlar arayışındayım. Teşekkür eder, saygılar sunarım. |
26-12-2006, 16:48 | #4 |
|
sayın ergin belirtiği gibi dosa halen derdest haklarınız devam etmektedir
yanlız açtığınız dava usulsüz tebliğ dolayı memurun muamelesini şikayet bu noktada mahkeme dosya üzerindede karar verebilir davalı taraf davayı takip etmeyeceğini beyan etsede hakim dosyayı bir karara bağlaması gerekir Madde 18 - (Değişik madde: 18/02/1965 - 538/11 md.) İcra mahkemesine arzedilen hususlarda basit yargılama usulü uygulanır. Şu kadar ki, talep ve cevaplar dilekçe ile olabileceği gibi tetkik merci ine ifade zaptettirmek suretiyle de olur. (Değişik fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./4. md.) Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir. Duruşma yapılmayan işlerde icra mahkemesi, işin kendisine geldiği tarihten itibaren en geç on gün içinde kararını verir. Duruşmalar, ancak zorunluluk halinde ve otuz günü geçmemek üzere ertelenebilir. *1* ) |
26-12-2006, 19:17 | #5 | |||||||||||||||||||
|
Sayın Dülger, Kanun borçluya böyle bir hak tanımış olsa bile; diğer tarafa da davayı takip etme hakkı tanımıştır. Yapılacak iş (Davanın lehe sonuçlanacağından eminse)alacaklının davayı düşürmeden devam edip neticelendirmesi ya da davadan emin değilse bekleyip acılmamış sayılmasına karar verilmesini sağlamaktır... Saygılarımla |
27-12-2006, 13:53 | #6 |
|
Haklısınız Sayın Ergin,
THS forumlarına ani duygulara kapılmadan soru-cevap yazmayı bir an evvel öğrenmeliyim düşünüyorum Saygılarımla |
17-11-2008, 14:39 | #7 |
|
Sayın meslektaşım burada davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi durumunda, şikayetçi(davacı) İ.İ.K. m.18'e dayanarak kararı temyiz ederse ne olur sizce? Yargıtay "açılmamış sayılma kararını" bozabilir mi?
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Asıl borçluya tebligat yapılamaz ise aval aleyhindeki takip kesinleşir mi? | ibreti | Meslektaşların Soruları | 1 | 23-06-2006 12:26 |
Depozitonun İade Edilmemesi | AV.SERTANn | Meslektaşların Soruları | 6 | 03-11-2005 19:57 |
Davanın Açılmamış Sayılması - Temyiz Edilmeyen ek davanın Bozul | aeyesilkaya | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 08-09-2005 21:28 |
Çek Karnesinin İade Edilmemesi | glossator | Meslektaşların Soruları | 0 | 04-09-2002 22:15 |
Ltd. şirketin Hisse Devri, Tescil Edilmemesi Ve Ortakların Bulunamaması | ilyasalcin | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 28-08-2002 13:05 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |