Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tüzüğüne ulaşılamayan ve resmi kayıtlarda var olmayan derneğe ait tapu kaydı ve belediyenin haksız işgali

Yanıt
Old 11-06-2018, 11:28   #1
Av. Ayşe Yasemin

 
Varsayılan Tüzüğüne ulaşılamayan ve resmi kayıtlarda var olmayan derneğe ait tapu kaydı ve belediyenin haksız işgali

Merhabalar mesleğe yeni başlamış taze bi avukat olarak bu sitede ilk konu açışım. Bir hatam olursa şimdiden affola.

Benim siz meslektaşlarıma sorum; başlıktan da anlaşılacağı üzere, tüzüğüne ulaşamadığım, il dernek genel müdürlüğü kayıtlarında da adına rastlanılmayan dernek adına bir tapu senedi var elimde. Şöyle ki; Cami derneği olarak faaliyet sürdüren işbu dernek 1980li yılların başında 'ilgilenilmediği' gerekçesiyle kapanmış. Aradan geçen bir iki yılın ardından (1984 tarihinde) başka bir dernek kurulmuş ve cam faaliyetlerini bu dernek aracılığı ile sürdürmüş. Ben şimdi belediyenin park olarak kullandığı bu arsa hakkında dava açmak istiyorum. Ancak tapu senedinde yer alan dernek yok. Anlaşılan resmi kayıtlarda hiç olmamış. İl dernek Genel Müdürlüğü fesih edilmiş dahi olsa kayıtlarda görünür böyle bir dernek yok diyor ancak tapu senedi var?? Bana dediklerine istinaden ben onlardan bu iki derneğin aslında aynı olduğuna dair resmi yazı istedim. Bu yazı ile tapuda düzeltme işlemi yaptıktan sonra davamı açarım diye düşündüm. Ancak tapu senedinde edinme tarihi 1969 yılı, oysa şu anki derneğin kuruluş yılı kayıtlarda 1984 görünüyor.

Bu arada Dernekler Kanunu inceledim. 2002 tarihli bir kararda tüzüğe ulaşılamıyorsa kanun madde 55e göre devlete kalır diyor. Ancak 2004 sayılı Dernekler Kanununda böyle bir madde yok.

Bu işin içinden nasıl çıkacağım yardımcı olursanız sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
Old 13-06-2018, 09:40   #2
Av. Kübra İSLAMOĞLU BAYER

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ayşe Yasemin
Merhabalar mesleğe yeni başlamış taze bi avukat olarak bu sitede ilk konu açışım. Bir hatam olursa şimdiden affola.

Benim siz meslektaşlarıma sorum; başlıktan da anlaşılacağı üzere, tüzüğüne ulaşamadığım, il dernek genel müdürlüğü kayıtlarında da adına rastlanılmayan dernek adına bir tapu senedi var elimde. Şöyle ki; Cami derneği olarak faaliyet sürdüren işbu dernek 1980li yılların başında 'ilgilenilmediği' gerekçesiyle kapanmış. Aradan geçen bir iki yılın ardından (1984 tarihinde) başka bir dernek kurulmuş ve cam faaliyetlerini bu dernek aracılığı ile sürdürmüş. Ben şimdi belediyenin park olarak kullandığı bu arsa hakkında dava açmak istiyorum. Ancak tapu senedinde yer alan dernek yok. Anlaşılan resmi kayıtlarda hiç olmamış. İl dernek Genel Müdürlüğü fesih edilmiş dahi olsa kayıtlarda görünür böyle bir dernek yok diyor ancak tapu senedi var?? Bana dediklerine istinaden ben onlardan bu iki derneğin aslında aynı olduğuna dair resmi yazı istedim. Bu yazı ile tapuda düzeltme işlemi yaptıktan sonra davamı açarım diye düşündüm. Ancak tapu senedinde edinme tarihi 1969 yılı, oysa şu anki derneğin kuruluş yılı kayıtlarda 1984 görünüyor.

Bu arada Dernekler Kanunu inceledim. 2002 tarihli bir kararda tüzüğe ulaşılamıyorsa kanun madde 55e göre devlete kalır diyor. Ancak 2004 sayılı Dernekler Kanununda böyle bir madde yok.

Bu işin içinden nasıl çıkacağım yardımcı olursanız sevinirim. Şimdiden teşekkürler.

Yargıtay kararında bahsi geçen 55. madde şu sanırım ki kendisi mülga Dernekler Kanunu (MÜLGA KANUN NO: 5253/38)'dur.


Madde 55 - Feshedilen veya kendiliğinden dağıldığı tespit edilen derneklerin mal, para ve haklarının tasfiyesi, tüzüklerinde gösterilen esaslara göre yapılır. Tüzüklerinde, mal, para ve hakların tasfiyesinin esaslarını tespit; genel kurulun kararına bırakıldığı halde, genel kurulca bir karar alınmamış veya genel kurul toplanmamışsa, derneklerin bütün para, mal ve hakları Hazineye intikal eder.

Mahkemece kapatılan derneklerin bütün para, mal ve hakları Hazineye intikal eder. Bu şekilde kapatılan dernekler ile birinci fıkra uyarınca mal, para ve hakları Hazineye intikal edecek derneklerin tasfiye ve intikalleri hükümet komiseri veya maliye temsilcisinin gözetiminde yapılır. Bu işlemlere, fesih, kendiliğinden dağılma veya kapatılmanın kesinleştiği tarihten itibaren başlanır.

Feshine, kendiliğinden dağıtıldığı tespit edilen kapatılmasına karar verilen derneklerin, para, mal ve haklarının tasfiye ve intikal işlemlerinin tamamlanmasını müteakip, bunların 'Dernekler Kütüğü'ndeki kayıtları, faaliyetleri bir il sınırı içinde bulunanlar için mahallin en büyük mülki amirinin, birden ziyade ilde faaliyette bulunanlar için İçişleri Bakanlığının onayı ile silinir.

Kapatılması için hakkında soruşturma veya dava açılmış olan bir dernek, fesih ve buna bağlı olarak dernek mallarının devrine dair bir karar aldığı takdirde, soruşturma ve dava sonuçlanıncaya kadar devir işlemi yapılmaz.


Karar 2002 yılına ait, yeni kanun ise 2004 yılına ait. Bu durumda 55. maddenin karşılığına bakmak gerekir.

Yeni kanundaki karşılığı:

MADDE 15 - Genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi, tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılır. Tüzükte tasfiyenin ne şekilde yapılacağının genel kurul kararına bırakıldığı hallerde, genel kurul tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa, yahut dernek mahkeme kararı ile feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve hakları, mahkeme kararıyla derneğin amacına en yakın ve kapatıldığı tarihte en fazla üyeye sahip derneğe devredilir.

Kendiliğinden sona erdiği tespit edilen veya feshine karar verilen derneklerin tasfiye ve devir işlemleri tamamlandıktan sonra dernekler kütüğündeki kayıtları silinir.

Feshedilmesi için hakkında soruşturma veya dava açılmış olan bir dernek, fesih ve buna bağlı olarak dernek mallarının devrine dair bir karar aldığı takdirde, soruşturma ve dava sonuçlanıncaya kadar devir işlemi yapılmaz.

Tasfiye işlemleri sonucu derneklerin defter ve belgelerinin saklanma usulü, süresi ve tasfiyeye ilişkin gerekli belgeler yönetmelikte düzenlenir.
Old 13-06-2018, 11:16   #3
Av. Ayşe Yasemin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Kübra İSLAMOĞLU BAYER
Yargıtay kararında bahsi geçen 55. madde şu sanırım ki kendisi mülga Dernekler Kanunu (MÜLGA KANUN NO: 5253/38)'dur.


Madde 55 - Feshedilen veya kendiliğinden dağıldığı tespit edilen derneklerin mal, para ve haklarının tasfiyesi, tüzüklerinde gösterilen esaslara göre yapılır. Tüzüklerinde, mal, para ve hakların tasfiyesinin esaslarını tespit; genel kurulun kararına bırakıldığı halde, genel kurulca bir karar alınmamış veya genel kurul toplanmamışsa, derneklerin bütün para, mal ve hakları Hazineye intikal eder.

Mahkemece kapatılan derneklerin bütün para, mal ve hakları Hazineye intikal eder. Bu şekilde kapatılan dernekler ile birinci fıkra uyarınca mal, para ve hakları Hazineye intikal edecek derneklerin tasfiye ve intikalleri hükümet komiseri veya maliye temsilcisinin gözetiminde yapılır. Bu işlemlere, fesih, kendiliğinden dağılma veya kapatılmanın kesinleştiği tarihten itibaren başlanır.

Feshine, kendiliğinden dağıtıldığı tespit edilen kapatılmasına karar verilen derneklerin, para, mal ve haklarının tasfiye ve intikal işlemlerinin tamamlanmasını müteakip, bunların 'Dernekler Kütüğü'ndeki kayıtları, faaliyetleri bir il sınırı içinde bulunanlar için mahallin en büyük mülki amirinin, birden ziyade ilde faaliyette bulunanlar için İçişleri Bakanlığının onayı ile silinir.

Kapatılması için hakkında soruşturma veya dava açılmış olan bir dernek, fesih ve buna bağlı olarak dernek mallarının devrine dair bir karar aldığı takdirde, soruşturma ve dava sonuçlanıncaya kadar devir işlemi yapılmaz.


Karar 2002 yılına ait, yeni kanun ise 2004 yılına ait. Bu durumda 55. maddenin karşılığına bakmak gerekir.

Yeni kanundaki karşılığı:

MADDE 15 - Genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi, tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılır. Tüzükte tasfiyenin ne şekilde yapılacağının genel kurul kararına bırakıldığı hallerde, genel kurul tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa, yahut dernek mahkeme kararı ile feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve hakları, mahkeme kararıyla derneğin amacına en yakın ve kapatıldığı tarihte en fazla üyeye sahip derneğe devredilir.

Kendiliğinden sona erdiği tespit edilen veya feshine karar verilen derneklerin tasfiye ve devir işlemleri tamamlandıktan sonra dernekler kütüğündeki kayıtları silinir.

Feshedilmesi için hakkında soruşturma veya dava açılmış olan bir dernek, fesih ve buna bağlı olarak dernek mallarının devrine dair bir karar aldığı takdirde, soruşturma ve dava sonuçlanıncaya kadar devir işlemi yapılmaz.

Tasfiye işlemleri sonucu derneklerin defter ve belgelerinin saklanma usulü, süresi ve tasfiyeye ilişkin gerekli belgeler yönetmelikte düzenlenir.

Öncelikle vakit ayırıp cevap yazdığınız için çok teşekkür ederim

Sizin bu yazdıklarınıza aynen katılıyorum, aynı kanaatteyim. Ancak İl dernekler Müdürlüğüne gittiğimde böyle bir derneğin kayıtlarında bulunmadığını söylediler. Dolayısıyla tüzüğe ulaşamadım. Bu halde kanunda boşluk var diyebilir miyiz? Yani bu durumda söz konusu dernek üzerine kayıtlı olan taşınmaz kime kalmıştır?
Old 13-06-2018, 11:19   #4
Av. Ayşe Yasemin

 
Varsayılan

Bu arada konu ile alakalı bir yargıtay kararını incelemelerinize sunuyorum. Zira, benim de amacım derneklerinin birbirinin devamı olduğundan mütevellit tapuda yazan ismi düzeltmek.

T.C. YARGITAY

14.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/551
Karar: 2004/1168
Karar Tarihi: 26.02.2004


ÖZET : İsim düzeltme davaları, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer verilmeyecek şekilde saptanmalıdır. Mahkemece yapılacak iş ilgili mercilerden derneğin kuruluşuna ve siciline ilişkin dosyaların getirtilerek, dosya içerisindeki yazışmalarla da karşılaştırılmak suretiyle ilk kurulan derneğin devamı olup olmadığı hususunun tespitini sağlamaktır. Gerekli araştırma ve inceleme yapılmaksızın hüküm tesisi doğru değildir.

(1086 S. K. m. 13)

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.12.2002 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.8.2003günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.

Taşınmazların, kadastro tespiti yada tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı, doğum tarihleri gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik yada hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
İsim düzeltme davaları, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan HUMK.nun 13. maddesi uyarınca, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.

Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer verilmeyecek şekilde saptanmalıdır.

Ayrıca, davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve gerektiği hallerde vekalet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
Tapu Sicil Müdürlüğü de yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalıdır.

Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;

Davacı, dava dilekçesinde dava konusu taşımazın dernekleri adına "Erdemli Hayır İşleri Yapma ve Devam Ettirme Cemiyeti" adına kayıtlı olduğunu ancak derneklerinin adının sonradan çıkan 1630 ve 2908 sayılı Dernekler Yasası Hükümleri gereğince intibak işlemleri yaptırılarak" Erdemli Hayır İşleri Yaptırıma ve Yaşatma Derneği" olarak değiştiğini bu nedenle tapu kaydının malik hanesinde gerekli düzeltmenin yapılmasını istemiştir.

Dosya içerisinde bulunan Mersin Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü'nün 3.7.2003 tarihli 41974 sayılı yazılarında derneğin daha önce acze düşmesinden dolayı feshedildiği, Erdemli Hayırlı İşler Yapma ve Yaptırıma Derneği olarak yeniden kurulduğu ve faaliyetine devam ettiği bildirildiğinden mahkemece bu yazıya istinaden davacı derneğin yeni bir dernek olup düzeltilmesi istenen tapu kaydının maliki Cemiyet ile bir ilgisi olmadığı bu nedenle dava açma sıfatı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili hükmü temyize getirmiştir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere göre Erdemli Emniyet Komiserliğinin 7.10.1967 tarihli yazısı ile derneğin acze düştüğü bu nedenle feshi gerektiği Valiliğe bildirilmiş ise de; daha sonra 21.12.1967 tarihli yazı ile dernek yetkilileri ile yapılan görüşme soncunda, yanlış anlaşılma olduğu, halen faaliyette olduğu anlaşılan. derneğin feshi işleminin nazara alınmaması istenmiş, Valilikçe de durum İçişleri Bakanlığı'na bildirilmiştir. Dava konusu taşınmaz da daha sonraki bir tarih olan 17.12.1969 tarihinde davacı dernek tarafından ilk ismi ile tapudan satın alınarak adına tescil edilmiştir.

Davacı derneğin sonradan yürürlüğe giren 1630 sayılı Dernekler Kanunu ile 2908 sayılı Yasalar gereğince intibak işlemlerinin yapıldığına dair Emniyet Amirliği ile Valilik ve İçişleri Bakanlığı arasında yazışmalar yapıldığı anlaşılmış; mahkemece, davacı derneğin ilk kurulan derneğin devamı olup olmadığı hususunda gerekli araştırına ve inceleme yapılmaksızın sadece dosya içerisindeki il Emniyet Müdürlüğü yazısına itibar edilerek davanın reddine karara verildiği görülmüştür.

Mahkemece yapılacak iş ilgili mercilerden derneğin kuruluşuna ve siciline ilişkin dosyaların getirtilerek, dosya içerisindeki yazışmalarla da karşılaştırılmak suretiyle ilk kurulan derneğin devamı olup olmadığı hususunun tespitini sağlamaktır. Bu itibarla; gerekli araştırma ve inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda yazılı nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 26.2.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tapu kaydı olmayan taşınmaz.Kamulaştırma bohti przr Meslektaşların Soruları 1 05-06-2018 12:24
gayrimenkulün haksız yere işgali Av.mehmet.av Meslektaşların Soruları 3 30-12-2014 09:53
Mükerrer Nüfus Kaydı İptali Davasında kayıtlarda ki doğum tarihinin farklı olması nedeniyle davanın reddi Av.SYağmur Meslektaşların Soruları 0 03-02-2013 16:30
Kira sözleşmesinde olmayan yerin işgali AV.YSİ Meslektaşların Soruları 2 25-08-2012 15:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03340197 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.