Takibin düşme süresi

İ.İ.K.nunda yazılı olmadığı halde, ilamsız takipler bir yıl işlemsiz kalması halinde, takipsizlikten düşmektedir. Aynı uygulama, Yargıtay kararı ile çekler için 6 ay olarak uygulanmaktadır.Bu uygulamanın, bir yıllık süre içinde menkul hacizlerinin düşeceği karinesine dayanıldığı kanaatindeyim. (İİK.md.106) Aksi halde, tüm takiplerin takip dayanağı hukuki işlemin zamanaşımı süresine tabii olacağına karar verilmesi gerekirdi.Sorum, çek takiplerinde haciz olması halinde, İİK.md.150/e ve 106.maddelerinin uygulanması gerektiği yönünde Yargıtay veya mahkeme kararı bilen meslekdaşlardan yardım ricasıyla, iyi çalışmalar dilerim.

Alıntı: Yazan ORATOR İ.İ.K.nunda yazılı olmadığı halde, ilamsız takipler bir yıl işlemsiz kalması halinde, takipsizlikten düşmektedir. Aynı uygulama, Yargıtay kararı ile çekler için 6 ay olarak uygulanmaktadır.Bu uygulamanın, bir yıllık süre içinde menkul hacizlerinin düşeceği karinesine dayanıldığı kanaatindeyim. (İİK.md.106) Aksi halde, tüm takiplerin takip dayanağı hukuki işlemin zamanaşımı süresine tabii olacağına karar verilmesi gerekirdi.Sorum, çek takiplerinde haciz olması halinde, İİK.md.150/e ve 106.maddelerinin uygulanması gerektiği yönünde Yargıtay veya mahkeme kararı bilen meslekdaşlardan yardım ricasıyla, iyi çalışmalar dilerim.

İİK'da yazılı. İcra takiplerinde haciz isteme süresi 1 yıldır ve bu süre içinde haciz talep edilmezse dosya işlemden kaldırılır (İİK 78).
Takip dayanağının çek olması halinde de haciz isteme süresi 1 yıldır. Çeklerdeki altı aylık süre, TTK 726'da yazılı zamanaşımı süresidir. Takip dosyasının işlemden kaldırılması ile takip dayanağı çekin zamanaşımına uğraması farklı şeylerdir.

Sayın Orator,çek takiplerinde takip kesinleştikten sonra menkul veya gayrımenkul haczi bile olsa eğer 6 ay süreyle dosya işlemsiz bırakılırsa takibin borçlunun başvurusu üzerine icra hakimliğince zamanaşımı nedeniyle geri bırakılacağına ve bu durumda menkul ve gayrımenkullerdeki 1 ve 2 yıl olan haciz isteme sürelerinin de sonuca bir etkisi olmayacağına dair yani düşüncenizin aksine çok sayıda Yargıtay kararı mevcuttur.Örneğin Yargıtay 12.Hukuk Dairesi 19.2.2002 tarih ve E.2002/2760 ve K.2002/3707 sayılı ilamında:'.......Mercice İİK nun 71.maddesi göndermesiyle aynı kanunun 33.maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken satış isteme süresinin 2 yıl olduğundan bahisle zamanaşımı itirazının reddine karar verilmesi isabetsizdir....'

Sayın Ömeroğlu, sorunuz açık, örnek verdiğiniz Yargıtay kararı ve bu yönde pekçok karardan çıkan sonuç "çeke dayalı icra takip dosyasında altı ayda bir işlem yapmazsanız merciye başvuran borçlu dosyanızı arşive gönderir" ayrıca çekte cirolar var ise tüm borçlular için ayrı ayrı işlem yapmanız gerekiyor.
Alacak bonoya dayanıyorsa bono protesto olmamış ise cirantaya takip yapamazsınız. Protestolu bononun cirantasına takip yapmışsanız ve 1 yılda ciranta aleyhine işlem yapmazsanız akıbet aynı. Bonoda 3 yıl, ben takibi yenilerim derseniz de hata edersiniz.
BUNLARI GEÇELİM İSTERSENİZ. ALIN SİZE BİR SORU.
İİK 71.maddesi göndermesi ile aynı kanunun 33.maddesi gereği icranın geri bırakılmasına karar verildi. Yani alacaklının alacaklı olma sıfatı sona erdi. Karşılıksız çekten ceza ne olacak? Borcu ödemekle ceza ortadan kalkıyordu ya, alacaklının "alacaklı sıfatı" ortadan kalktığına göre ceza verilebilir mi?

Alıntı: Yazan elitra iz de hata edersiniz. BUNLARI GEÇELİM İSTERSENİZ. ALIN SİZE BİR SORU. İİK 71.maddesi göndermesi ile aynı kanunun 33.maddesi gereği icranın geri bırakılmasına karar verildi. Yani alacaklının alacaklı olma sıfatı sona erdi. Karşılıksız çekten ceza ne olacak? Borcu ödemekle ceza ortadan kalkıyordu ya, alacaklının "alacaklı sıfatı" ortadan kalktığına göre ceza verilebilir mi?

Sayın Elitra

Çek hamili çeki hiç icra takibine koymadan sadece 3167 sy yasanın 16.maddesine göre şikayet edemez mi? Bence eder. Ceza da verilir..

Sayın Elitra,ayrıntılı açıklamalarınız için teşekkür ederim.Sorunuza gelirsek karşılıksız çek suçundan eğer 6 aylık süre içerisinde şikayet yapılmışsa ceza verilebilir ve uygulamada da verilmektedir.
Zira, ileri sürdüğünüzün aksine bana göre icra takip prosedürü içerisinde borçlunun zamanaşımı defi ileri sürmesi alacaklının alacaklı sıfatını sona erdirmemekte sadece borçluya bu defiyi ileri sürerek İİk 167-176 madde hükümleri çerçevesinde borcu ifadan kaçınma imkanı vermektedir.Zamanaşımı sadece bir defi olması bakımından alacaklının çekte meşru hamillik sıfatına özellikle de ceza yargılamasında ki sıfatına bir etki yapmamaktadır.