Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yazılı Olmayan sözlü eser sözleşmesinde tanık deliline dayanabilme

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-02-2020, 14:19   #1
Ali Demir

 
Varsayılan Yazılı Olmayan sözlü eser sözleşmesinde tanık deliline dayanabilme

Merhaba Değerli meslektaş büyüklerim ve üstadlarım.

Mesleğimin ilk zamanlarındayım ve büyük bir çıkmaza düştüm. Siz değerli büyüklerime bir konuda danışma zorunluluğu doğdu. Şimdiden yardımcı olacak üstadlarıma teşekkürlerimi iletiyorum.

Olay:

x İlimizde bir liseye müvekkil şirket tarafından yüklüce miktarda çeşitli mobilyalar,döşemeler yapılıyor. Ancak söz konusu lise bedeli ödemiyor. Bunun üzerine kendilerine ihtar çekiliyor (Sürekli oyalamalar neticesinde 2 yıl sonra gönderiliyor) İhtara ise karşı tarafın imzasının bulunmadığı bir de fatura ekleniyor. Ve bu ara da bir de arabuluculuk görüşmesi yapılıyor. Arabuluculuk son tutanağında ise, ödenek olmadığından ödemenin yapılamadığını uygun bir zamanda ise ödenek yapılacağını beyan ediyorlar. Ve bu görüşmeden bir süre sonra protokol teklif ediyorlar ancak protokolden de vazgeçiyorlar.

Şuanki sorunum ise şu; bilindiği üzere belli miktardan sonrası için senetle ispat kuralı olduğundan tanık dinletmek mümkün olmuyor.
Arabuluculuk son tutanağı da gizlilik kapsamında olduğundan ileri sürülemiyor.

İleri sürebildiğim tek şey ise, davalı okul müdürünün malı teslim aldığına dair elle yazılmış bir tutanak. Ancak hakim hanım bunu sürekli göz ardı ediyor.

Sorum şu ki; sözlü eser sözleşmesinde tanık ile dinletmemin bir yolu var mıdır ya da deneyimleriniz ve bilgileriniz ile bu konuda herhangi bir öneriniz olur mu?

Sizlere şimdiden çok teşekkür ederim.
Old 24-02-2020, 15:32   #2
gecelerin_yargıcı

 
Varsayılan

Her ne kadar eser sözleşmesi yazılı şekil şartına tabi olmasa da taraflar arasında bir uyuşmazlık meydana gelmesi halinde yazılı delille ispata ilişkin kuralların uygulanması gerekmektedir. Burada işin yapılıp teslim edildiğinin ispat yükü müvekkiliniz yüklenicide; iş bedelinin ödendiğinin ispat yükü ise davalıya aittir.

Kanaatimce, okul müdürünün malı teslim aldığına dair yazmış olduğu tutanak (tutanak içeriği de önemlidir.) delil başlangıcı olarak değerlendirilmeli ve HMK m. 202 uyarınca tanık deliline olanak tanınmalıdır. Düzenlenen fatura ise karşı tarafın imzasını taşımaması nedeniyle delil başlangıcı niteliğinde olamaz.
Old 24-02-2020, 16:23   #3
Av. Suat

 
Varsayılan

Buna da dikkat...

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/10307
Karar: 2005/6763
Karar Tarihi: 27.06.2005
ÖZET: Dava dilekçesi ve duruşma gününün Akhisar'da hazine avukatı varsa, Milli Eğitim Bakanlığına; yok ise milli eğitim müdürlüğüne tebliği ile usulünce taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerekir.
(818 S. K. m. 33)
Dava: Taraflar arasında görülen davada Akhisar Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 29.01.2004 tarih ve 2003/238-2004/118 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Ç. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında, okul çalışanlarının maaşlarının ödenmesine aracılık konusunda 24.09.1999 tarihli protokol ve eki taahhütnamenin imzalandığını, 4 yılın sonundan 3 ay önce taraflardan herhangi biri fesih ihbarında bulunmadığı sürece otomatik olarak 4 yıl daha sözleşmenin uzayacağı hükmüne aykırı olarak davalının 09.12.2002 tarihli yazı ile tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğini, müvekkilinin davalıya 24.09.1999 günü yaptığı 65.000.000 lira bağışın, taahhütnamenin 2 nci maddesi uyarınca müvekkiline, fesih nedeniyle iadesi gerektiğini, ihtarnameye rağmen davalının bu parayı ödemediğini ileri sürerek, 65.000.000 liranın 24.09.1999 tarihinden itibaren 06.01.2003 temerrüt tarihine kadar yasal %60, temerrüt tarihinden ödeme tarihine kadar %64 oranında yasal faiz ve fer'ileriyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı temsilcisi, duruşmada, sözleşmenin ekinde taahhütname olmayan farklı başka bir tarihli sözleşme uyarınca, olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının dayandığı sözleşme ve eki taahhütname uyarınca, davacının, bağışı geri alma hakkı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 65.000.000 liranın 24.09.1999 tarihinden 06.01.2003 tarihine kadar %60, bu tarihten ödeme tarihine kadar %64 oranında temerrüt faizi ve ferileriyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Dava, Akhisar Zeytinliova İlköğretim Okul Müdürlüğü aleyhine açılmış ve bu davalıyı yargılama sırasında Okul Müdürü temsil etmiş ve davalı aleyhine yazılı şekilde hüküm tesis etmiştir.
Davada taraf olabilme yeteneği gerçek ve tüzel kişilere ait bulunmaktadır. Tüzelkişiliği bulunmayan toplulukların taraf ehliyeti de yoktur. Dava şartı olan taraf ehliyeti mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, davalı Okul Müdürlüğü'nün tüzelkişiliği bulunmadığından yargılama hukuku uyarınca davada taraf olarak yer alamaz ve hakkında hüküm kurulamaz. Ne var ki, davacının amacının davalının bağlı olduğu Milli Eğitim Bakanlığı'nı dava etmek olduğunun kabulü gerekir. Davacı, davasını Okul Müdürlüğü'ne yöneltmekle, hasımda değil, temsilci de yanılmış olmaktadır. Temsilcide hata halinde ise, dava husumetten hemen red edilmemek, doğru hasma yöneltilmek üzere davacı tarafa süre verilmek ve sonucuna göre hareket edilmek gerekir. Bakanlıklar, Devlet tüzel Kişiliğinin temsilcisi değil, birer organı olduklarından, davada taraf ehliyetine sahiptirler ve taraf oldukları davalar Hazine avukatları tarafından takip edilirler.
Zira, 4353 sayılı Yasa'nın 18 nci maddesinde <Umumi muvazene içindeki dairelere ait hukuk ve ceza davalarında ve her türlü icra takiplerinde bu daireler mahkemeler, hakemler, icra daireleri ve dava ve icra işleriyle alakalı sair merciler nezdinde temsil vazifesi Maliye Vekaletine bağlı Hazine avukat ve yardımcı avukatları tarafından görülür.> hükmüne yer verilmiştir. Bu davaların asıl tarafı, ilgili kamu tüzel kişiliği olup, hazine vekili, BK.nun 33. maddesi uyarınca, kamu hukukundan doğan bir kanuni temsilcisidir.
Bu itibarla, Hazine avukatı bulunan yerlerde, dava dilekçesinde, davalı olarak Bakanlık gösterilir ve dilekçe Hazine Avukatına değil, Bakanlığa tebliğ edilir. Hazine avukatı bulunmayan yerlerde ise, bakanlıklar, amirleri tarafından temsil edilirler. Böyle yerlerde, Maliye Bakanlığının taraf olduğu davalarda, Hazineyi ilçede mal müdürü, Milli Eğitim Bakanlığının taraf olduğu davalarda ise, bu Bakanlığı milli eğitim müdürü temsil eder, mal müdürü temsil edemez. Doktrin ve Yargıtay uygulaması bu yöndedir.
Bu durumda, dava dilekçesi ve duruşma gününün Akhisar'da hazine avukatı varsa, Milli Eğitim Bakanlığına; yok ise milli eğitim müdürlüğüne tebliği ile usulünce taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerekirken, tüzel kişiliği bulunmayan davalı Okul Müdürlüğü aleyhine davaya devam olunarak, bu davalı hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2- Bozma neden ve şekline göre, davalı temsilcisinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
Sonuç: Yukarda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı temsilcisinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.06.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Emlak Komisyoncusu- Yazılı Sözleşme Bulunmaması- Yazılı Delil Başlangıcı ve Tanık İle İspat Av. Musa TAÇYILDIZ Meslektaşların Soruları 5 27-04-2017 11:17
Yazılı olmayan eser sözleşmesinde ispat sorunu üye18721 Meslektaşların Soruları 7 24-07-2013 16:42
Yazılı olmayan kira sözleşmesinde yeni malikin kira alacağını ispatı - temerrüt ve ihtiyaç sebebiyle tahliye davası Av.Özlem Ay Bilgin Meslektaşların Soruları 14 08-04-2011 13:41
eser sözleşmesinde tanık delil olur mu? ada26 Meslektaşların Soruları 1 25-03-2009 17:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04976106 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.