Nasıl tiyatro seyredilerek tiyatrocu olunmaz ise, duruşma izleyerek avukat olunmaz..

Yargının kurucu unsurlarından (iddia-savunma-karar mercii)olan bağımsızsavunmayı temsil eden avukatlık mesleğinin bu gün için hayatımızdaki yeri artık yadsınamayacak derecede.. Gune başladığımız andan itibaren belkide yuzlerce hukuki uyuşmazlığa konu olacak olaylarla karşılaşıyoruz ve de sonucta bu hukuki uyuşmazlıklara taraf olan kişilere yardım etmek gerekiyor. Boyle bır yardımın diğerlerınden farkı ortada bır hukukı surecın olması ve bu hukukı uyuşmazlıkları çözerken bireye ve karar merciine yardımcı olacak avukatların gerekmesidir. Peki aynı zamanda kamu hizmeti de olan bu avukatlık mesleğini yaparken bize okulda öğrendiğimiz teori bilgiler mi yoksa stajda öğrendiğimiz pratik bilgiler mi daha çok yardımcı oluyor dersiniz ? Daha da onemlisi iyi bir avukat icin 1 yıllık staj yeterlimidir ve de bunun 6 aylık bolumu adliyede boş geçtiği düşünülürse.. Nasıl tiyatro seyredilerek tiyatrocu olunmaz iseduruşma seyredılerek avukat olmak mumkun değildir kanaatindeyim. Belkıde hepımız ılk 6 aylık staj donemınde yuzlerce ve hatta binlerce duruşma seyrettık. Pekı bunların bıze kazandırdıkları neler, hiç düşündünüz mü? Avukatlık ıcın ılk 6 aylık adlıye stajı yerıne tamamen 1 yılı avukat yanında gecırılen bır stajın daha faydalı olacagı kanısını taşıyan kaç kişi var ... ?

Açıkcası size katılmamak elde değil Av.Özer,
Stajımızın ilk 6 aylık adliye kısmı bize sadece duruşma adabını öğretti.Sanık vekili nerde müşteki vekili nerde durur,tanık nasıl dinlenir,Kararda ayağa kalkılır,duruşmada matbu olarak nitelendirebileceğimiz cümleler nelerdir(Dava dilekçemi aynen tekrar ederim,okunan evraklara bi diyeceğim yoktur vs.vs)gibi pek çok şekli unsuru öğrendik.Ancak mesleki açıdan bize hiç bir şey kattığına inanmıyorum.Şöyleki hangi duruşmanın ilk celsesine girip sonuna kadar devam edebildik.Ya bir celse girdik dava sonuçlanmış bile kararı okundu,ya tam ortasında eksik evraklar beklensin diye başka bir gün verildi.
Bana 6 aylık stajımın sağladığı tek fayda arkadaş ortamlarında esprili bir şekilde anlatabileceğim trajıkomık hikayeler ve insan manzaralarıdır.Ben ne öğrendiysem sonraki 6 ayda ve en önemlisi elimi taşın altına koyup mesleğe fiili olarak başladığım anda öğrendim.

Nasıl tiyatro seyredilerek tiyatrocu olunmaz ise duruşma seyredılerek avukat olmak mumkun değildir ANCAK; NASIL Kİ HİÇ TİYATRO SEYRETMEYEN BİRİNİN TİYATROCU OLABİLECEĞİ DÜŞÜNÜLEMEZSA , DURUŞMA SEYREDİLMEDEN DE AVUKAT OLUNMAMALIDIR.

William Shakespeare'in izleyici olarak katıldığı bir tiyatro gösterisinden sonra tiyatroya ilgi duyduğu ve muazzam tiyatro eserlerini yazdığı rivayet edilir

(Gerçi Shakespeare'in adı, varlığı ve tüm bir yaşamı hakkında da rivayetler muhtelif)

Bence 1 yıllık staj çooook uzun hatta staj bile gereksiz, ne gereği var staj yapmaya, stajyer doktor yada mühendis veya mimar var mı?

Bunun yerine hukuk fakülteleri 6 yıl olmalı ve mezuniyetten sonra 1 yıldan fazla olmamak kaydıyla sınırlı vekaletle maaşlı, sigortalı, cüppeli avukat yardımcılığı kurulmalı.

Cüppeyi giymeden mesleği öğrenmeye başlayamıyorsunuz benim fikrimce...

özünde yazılanlara katılıyorum
amiyane bir deyimle
bakmakla bir şey olsa kediler cigerci dükkanı açardı.
duruşma beklerken mümkün oldukça diğer duruşmaları izlerim
çoğu rutin de gelse aradn geçen yıllara rağmen hala bir şeyler öğrenirim. kısa günün karı gözüyle bakarım.

Bende Av.Selim Balku'ya katılıyorum.Hukuk fakülteleri 6 yıl olmalı ve 6. yılda artık öğrenci derslerle değil,pratikle ilgilenmeli ve mahkemelerde davaları izleyerek,hacizlere katılarak öğrendiklerini ödev şeklinde sunmalı ve bunun sonundada okulu bitirdikten sonra avukat yardımcısı olarak meslek hayatına atılmalıdır.

ben de su an avukatlık satajı yapıyorum ve adlıye dönemındeyım.benım de durusma ızlemek ve bıkac dosya ıncelemkten başka yaptığım yok malesef.adliyeler savcı veya hakim stajerlerıne yönelik bana kalırsa.durusmalara gırmak gercekten güzel ve önemli ama bunu zaten avukat yanındaki stajında yapabilrsin.bu yüzden ben de av.Selim Balku'nun görüşüne içtenlikle katılıyorum çok iyi fikir

Merhabalar,
Stajyer kavramı benım için sunu ifade ediyor : "staj yapan er " ..pratıkte yasadıklarım ve halen de yasıyor oldugum durum bunun tek nedenıdır. ogrencılık hayatım boyunca tıyaroyla yarı profosyonel olarak ilgilnemiş ve de su anda Staj- eri olan biri olarak, tiyatro ve de hukuk bırbırıne cogu noktada benzeyen ıkı dal. Egıtsel anlamda , ızlenerek tıyatrocu olunmaz ; anca yorum yapma yetisi kuvvetlenır. Ancak gunumuzde populer kulturun üreticilerini dusundugumuzde ; degil izlemiş oldukları oyunlar , sanatın ne oldugundan haberdar oldukları bile tartısılır. İşte hukukla tıyatrounun en buyuk dılımlı ortak paydası budur. Şöyle ki ;salt dava izleyerek ya da adliye adliye gezerek 1 senenın sonunda ruhsatını alan bir meslektasımın durumu da populer kulture hızmet veren bır oyuncudan farksız olmayacaktır.Mesele W.Shekespeare ya da Moliere ile diger yandan da Baki Kuru vb hukukcularla kıyaslanarak yorum yapılmamalıdır. Zira ne günümüzün sartları ne de dibe vurmus etik degerler bunu kaldırmaz.
Saygılarımla.

Benim bu yazılanlardan çıkarttığım sonuç:
Başlarda kanılır,gün geçtikçe doğru yargıya varılır..

Ben de ilk başlarda Av. Özer gibi düşünüyordum,özellikle staj dönemimde.Ancak staj bitiminde kendi davalarımın duruşmalarına girdiğimde gördüm ki gerçekten duruşma izlemek çok önemliymiş.Şöyle ki avukatlık sadece hukuki bilgilerle olmuyor,duruşmanın seyrinde nerde ne denilmesi gerektiği maalesef ve mecburiyetten hukuk fakültelerinde öğretilmiyor.Stajın son 6 aylık döneminde büro stajı yaparken de bunu öğrenmek mümkün değil.Bu nedenle adliye stajı dönemimde izlediğim duruşmaların bana faydalı olduğunu düşünüyorum.Çünkü o duruşmaları izlemeseydim,ilk celsede ne denir bilirkişi raporu geldiğinde ne denir yada tebligat yapılmadan işin esasına geçilemediğini bu durumda neler söylenebileceğini bilemezdim.Sonuçta yanında staj yapılan avukat ne kadar öğretmeyi sevse de bazı şeyleri ayrıntı olarak gördüğü ya da aklına bile gelmediği için öğretemiyor,öğrenemiyoruz.Bu nedenle adliye stajının önemli olduğunu düşünüyorum...Komik gelecek belki ama,ben staja başladığım sıralarda davacının hangi tarafta durması gerektiğini bilmiyordum,adliye stajım olmasaydı elbetteki sorup öğrenirdim ama bence adliye stajında duruşma dinlemek faydalı..

Ben de niayka'ya katılıyorum... Duruşma izlemek gereklidir. Bunun nedeni duruşma sırasında avukatların davranışlarını incelemek, nerede durmamız gerektiğini, nasıl davranmamız gerektiğini bile orada öğreniyoruz... En basitinden artık duruşmada otururken bir avukatın dosyasına hazırlanıp hazırlanmadığını duruşundan ve gözlerinden anlayabiliyorum

bence de bende katılıyorum niaykaya.bende şu an adliye stajımı yapıyorum ve elimden geldikçe duruşmalara da giriyorum . adliye stajında duruşmalara girmek gerekiyor.hiç birşey öğrenmesen de duruşmalarda nerde nasıl davranman gerektiğini öğreniyorsun. ne zaman savunma yapman gerektiği vs bunlarda meslekte önemli şeyler. bizim meslek salt bilgiye dayanarak yapılan iş değil bazen şekli şeyleri de bilmekte fayda vardır. bir de illa 6 ay adliye 6 ay avukatın yanında kalmak gibi bir sınırlama yok adliye stajı ile birlikte avukatın yanına da giden arkadaşlar var. bunun için stajın uzamasına gerek yok ki. hatta okul yıllarında da avukatın yanına giden arkadaşlarımız vardı.

Hukuk fakültesini bitirmiş bir kişi, mutlaka duruşma izlemelidir diye düşünüyorum.

Hatta, adliye stajının 1 yıl olması da yararlı olur.Avukat yanı stajı eş zamanlı devam edebilir.Sabah duruşmalarınız var, öğleden sonra bürodasınız gibi..

Mesleğe ilk başladığım yıllarda, avukatlar odasında duruşma sırası beklemedim, duruşma salonlarında bekledim ve tercihimin bana çok şeyler öğrettiğini gözlerimle gördüm.

Acemiliğinizi aldığı kesin.

Duruşmalar izlenmelidir diye düşünüyorum.Davaların hem esası hem de usulü hakkında deneyim sağlıyor.

Saygılarımla...

duruşma izlenerek avukat olunamacağını savunan saygıdeğer arkadaşlarım;
sizlere katılmakla beraber,staj döneminde bunun çok da ötesinde bir şey yapamadığımızı belirtmek isterim.genç bir avukatın en çok ihtiyaç duyacağı bilgiler genelde icra hukuku ile alakalıdır diye düşünmekteyim.fakat bürolarda bizlere işin kırtasiye bölümü yaptırılmakta mesleki anlamda hiçbir şey kazandırılmamaktadır.ben bunun nedenini tecrübeli avukatların kendilerine rakip yetiştirmek istememelerine bağlıyorum.yani olay yaşı ilerlemiş avukatların bencilliğine dayanıyor.bir çoğu genç avukatların ceza alalına girmelerini önlemek için onların müvekkillerine bedava vekillik teklif ediyor.yani bunu yapan bir zamanlar bizim gibi stajyer olan ya da yeni cübbe giyen yaşlandıkça geçmişi unutup,ben oldum diyen yaşlı avukatlar.tabii içlerinde gerçekten iyiniyetle stajyer yetiştirenleri de var.onlara lafım yok.lafım yarası olana...

Alıntı: Yazan Av.Selim Balku Bence 1 yıllık staj çooook uzun hatta staj bile gereksiz, ne gereği var staj yapmaya, stajyer doktor yada mühendis veya mimar var mı? Bunun yerine hukuk fakülteleri 6 yıl olmalı ve mezuniyetten sonra 1 yıldan fazla olmamak kaydıyla sınırlı vekaletle maaşlı, sigortalı, cüppeli avukat yardımcılığı kurulmalı.Cüppeyi giymeden mesleği öğrenmeye başlayamıyorsunuz benim fikrimce...

Bir çok meslekte stajyerlik dönemi var.Fikriniz güzel.Bence staj dönemi 4 yıllık fakülte eğitim süresine 6 ay ya da 1 yıl eklenerek yapılmalı.Aslında hukuk eğitim sistemimiz toptan bir değişime ihtiyaç duyuyor.4 yıllık eğitim süresinde pratiğe de yer verilmelidir.Adliyeler ile hukuk öğrencileri bütünleştirilmelidir.Tıpçılar ile hastaneler arasındaki ilişkiye benzer bir ilişki kurulmalıdır.

Avukatın stajyeri olmaz olmamalı. Avukat mezun olur, zaten avukattır.

Bana kalırsa avukatlık stajı mevcut sistemde bir zorunluluktur.Fakat bu dönem baro kontrolünde tamamlanmalıdır.Staj dönemi eğitimin bir uzantısı olarak görülmelidir.stajyerleri 'eti senin kemiği benim' misali duyarsız meslektaşların(sözüm meclisten dışarı)eline bırakmak yerine baronun zengin kaynaklarından stajyerlere asgari maddi yardım sağlanmalıdır.Bu sayede stajyer avukatlar yanında staj yaptıkları avukattan ücret beklentisi içine girmeyip ucuz iş gücü olarak görülmekten kurtulacaklardır ve staj dönemi angarya işleri yapmaktan ziyade mesleki tecrübe kazanarak tamamlanabilecektir.

Hukuk Fakültesinden hukuk eğitimi almış olanka mezun olunur. Hukuk eğitimi bir meslek eğitimi değildir. Mezunlar daha sonra mesleki eğitim alarak (ki biz bunu staj diyoruz) avukat, hakim, savcı veya bankacılık eğitim alarak bankacı vs. olabilirler.

Öncelikle Hukuk fakültesinden mezun olan avukat olarak mezun olmaz bu yanılgıdan kurtulalım.

Hukuk fakültesi 6 yıl olsun fikri önce cazip görünmekle birlikte adı üstünde hukuk fakültesi eğitimin hiç bir anınada taraf olma, çatışma , çözüm, farklılaşma gibi çalışmalar yapılmaz yapılması da bence gerekli değil . Çözüm tabii ki şimdiki staj yöntemi de değil, hakim ve savcı adayları için işler şimdilik biriaz daha yoluna girmiş gibi adalet akademisi hukuk eğitimi üzerine mesleki formasyon eğitimi vermekte (yeterliği vb konuları tartışmıyorum) ama en azından bence doğru bir yapılanma.

Benzer bir yapılanmanın Avukatlık Meslek Akademisinin de bir an önce açılması, en az iki yıl hem eğitim hemde pratıği kapsayan bir staj döneminin geçinilmesi gerektiği rüşünüyorum. Amerikayı yeniden kesfetmiyorum benzer uygulamalar bir çok ülkede uygulanıyor.

Gelelim duruşma izlemeye meslekte 15. yılımdayım her fırsatta duruşma izlerim. Avukatlıkta malzeme insan ve insana ait olandır. İzlemek bence bulunumaz nimettir. Tabii bakmakla izlemek arasındaki farkı unutmamak gerekir.

Herkese mutlu bur yıl dilerim.