Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

En bilinçli Tüketici !

Yanıt
Old 25-04-2007, 15:35   #1
Av.Ceylan Pala Karadağ

 
Varsayılan En bilinçli Tüketici !

KAYNAK ALINTI:http://www.memurlar.net/haber/71822/


Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın son 4 yılda tüketiciyi bilinçlendirmek üzere yürüttüğü pek çok çalışma ve kampanya meyvelerini verdi.
Türkiye genelinde 2003-2006 döneminde Tüketici Hakem Heyetleri'ne gelen şikayetler yüzde 120 artarken, 31 bin 582'den 68 bin 855'e çıktı. Tüketici Hakem Heyetleri'ne gelen tüketici şikayetleri dikkate alındığında, İzmirli tüketicilerin Türkiye'nin en bilinçli tüketicileri olduğu tespit edildi. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın son 4 yılda tüketiciyi bilinçlendirmek üzere yürüttüğü pek çok çalışma ve kampanya meyvelerini verdi. Türkiye genelinde 2003-2006 döneminde Tüketici Hakem Heyetlerine gelen şikayetler yüzde 120 artarken, 2003 yılında 31 bin 582 olan tüketici şikayetleri, 2004'de 38 bin 476'ya, 2005'de 47 bin 910'a, 2006 yılında ise 68 bin 855'e çıktı. Toplam şikayetlere bakıldığında, ilçelerden daha çok şikayet geldiği dikkat çekerken, ilçelerden toplam 94 bin 980, illerden 91 bin 813 şikayet geldi.

TUNCELİ VE ŞIRNAK'TAN ŞİKAYET GELMEDİ
İller bazında bakıldığında haklarına en çok sahip çıkan tüketicilerin ise İzmir'de olduğu görülüyor. 4 yıllık dönemde toplam 186 bin 823 şikayetten 27 bin 889'u İzmir'den gelirken, onu sırasıyla 26 bin 300 şikayetle Ankara, 23 bin 341 şikayetle İstanbul, 9 bin 435 şikayetle Bursa izledi. Tüketici şikayetleri açısından 2003-2006 döneminde en çarpıcı nokta ise Tunceli ve Şırnak illerinden herhangi bir şikayetin gelmemesi oldu. Söz konusu dönemde Iğdır'dan toplam 60, Ağrı'dan 68, Muş'tan 92, Batman'dan 97 şikayet geldi. Tüketici Hakem Heyetleri'ne 1996-2006 döneminde toplam 472 bin 281 şikayet ulaşırken, şikayetlerin 435 bin 433'ü tüketici lehinde, 36 bin 848'i tüketici aleyhinde sonuçlandı. 10 yıllık dönemde her 100 tüketici şikayetinden 92'si tüketici lehine sonuçlanırken, 2006 yılında yapılan şikayetlerden yüzde 79'unda lehte, yüzde 21'inde tüketicinin aleyhinde karar verildi. Hakem Heyetleri'ne ulaşan tüketici şikayetlerinde, 2006 yılında ilk sırayı her zaman olduğu gibi ayıplı mal ve hizmetler aldı. Toplam 68 bin 855 şikayetten 54 bin 641'i ayıplı mal ve hizmet, 13 bin 531'i taksitli, kampanyalı kapıdan satışlar, 405'i turistik, 278'i ise promosyon konularından kaynaklanıyor.
Old 16-09-2007, 15:20   #2
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan Evete Bilinçli Tüketici

Bilinçli Tüketici kavramını okuyunca bende şu elektrik ve su borcunu ödeyemeyen tüketici niteliğindeki abonelerin durumlarını düşünmeden de geçemedim, zira son zamanlarda vatandaşın ( özellikle son 3 yıldır ) düştüğü ekonomik dar boğazın sonucu olarak fatura bedelini ödeyemediği için elektrik ve suyunun kesilmesi ,yaşadığımız yirmi birinci yüzyılda hayatı önem taşıyan onlara vaz geçilmez bu hakların sosyal hukuk devleti tarafından sağlanması devletin vazgeçilmez asli görevleri arasında sayıldığı gerçeğinden habersiz ya da çaresizdirler... bu güne kadar hiç bir itiraz yapılmamış, bu konuda işlemin hukuka aykırılığı nedeniyle hiç dava açılmamış maalesef, tüketici açısından bu işin hukuki boyutunun değerlendirilmesi, tüketicinin bu yönde bilinçlendirilmesi ve aydınlatılması gerektiğine inanıyorum, bir işlemin hukuka aykırı olduğunu bilip suskun kalan kişinin aykırılığı onayladığı kanaatindeyim, bu nedenle en azından ben suskun kalmayacağım, bugüne kadar suskunluğumdan dolay da üzgün ve pişmanlık duyuyorum...
hukuka aykırı olduğuna inandığımız bir işlemin üzerine gitmenin de bir görev olduğu bilincinde olmamız gerektiği tartışılmaz bir gerçektir...
iyi çalışmalar diliyorum
Old 25-03-2009, 12:16   #3
Yusuf ayık

 
İnceleme BİlİnÇlİ TÜketİcİ Dava AÇmalidir?

Bilinçli tüketici uğradığı haksızlıklar karşısında hakkını yasal yollarla ve usulüne uygun olarak arayandır. Ancak vatandaşlarımızın "bilinçli tüketici olma adına davalarını bizzat açıp takip etmeleri" gibi bir hata vardır ki bu da tüketicilerin ciddi hak kayıplarına uğramalarına neden olmakatdır. "Bilinçli tüketici" davasını yanlış mahkemede açmakta, doğru talepleri ileri sürememekte, ve buna benzer birçok usuli hata yapıldığı için esasen haklı olan "bilinçli tüketci" davayı kaybetmekte, üstüne bir de karşı taraf avukatlık ücreti ödemekte ve "bilinçli" olduğuna olacağına pişman olmaktadır. Aynı zamanda "bu büyük firmalarla uğraşılmaz kardeşim, mahkemeleri satın alıyorlar" şeklinde namuslu ve dürüst yargıçlarımızı tamamen haksız olarak töhmet altına sokmakta ve kendileri de bir daha dava açmaya tövbe etmektedirler. Buna benzer sahnelerle hergün duruşma salonlarında ve mahkeme koridorlarında karşılaşmaktayız.
Vahşi Kapitalizm, ürettiği ürünleri insanlara sunmadan önce bu malların ayıplı olup olmadığını, insan sağlığına uygun olup olmadığını, herhangi bir kaza riski taşıyıp taşımadığını denetlediğini iddia etsede özellikle Türkiye'de tüketicilerin haklarını doğru bir yöntemle mahkemelerde aramamaları nedeni ile piyasaya ayıplı mal arzı çok fazladır. Otomobiller ayıplıdır, bilgisayarlar ayıplıdır, hatta konutlar bile ayıplıdır. Bu ayıplı mallar gerek maddi kayıplara neden olmakta gerekse de insan sağlığını tehlikeye sokar boyutlara dahi ulaşmaktadır. Fakat ayıplı çıkan bir malla karşılaşan vatandaş en fazla ayıplı malı aldığı yere veya servise götürüp tamir edilmesini beklemektedir. Bu tamirlerinde birçoğu düzgün yapılmamakta üretim hatalı malın tamiri ile tüketici oyalanmakta ve garanti sürelerinin dolması sağlanmaktadır. Tüketici de bir süre sonra bu ayıplı malı bir başka kişiye satarak v.s bir şekilde elden çıkarmaya uğraşmakta ve "kandırma zinciri" bu şekilde devam etmektedir. Oysa ayıplı çıkan malın -ister açık ayıp olsun ve derhal farkedilsin, ister gizil ayıplı olsun ve 1 sene sonra ortaya çıksın- bu ayıp nedeni ile satıcıya başvuran ve ayıplı malın derhal değiştirilmesini veya ayıplı malı iade ile satış bedelinin geri alınmasını talep eden tüketici sayısı çok azdır. Talep eden olsada bu talep satıcıların kıvrak zekası ile tüketici kandırılarak bu talebin yasal olarak mümkün olmadığına ikna edilebilmektedirler. Oysa bu konuda kararlı olan ve üretim hatasından kaynaklanan ayıpla karşılaşır karşılaşmaz derhal ve ilk talepte değişimin veya para iadesinin sağlanması gerektiğini belirten bir çok Yargıtay Kararı bulunmasına rağmen, bu hak kullanılamamaktadır. (Bakınız aşağıdaki Yargıtay Kararı) Bu nedenle Türkiye ithalatçılar, üreticiler ve satıcılar için ayıplı mal cenneti durumundadır. Türkiye'de "hak arama kültürü" yaygınlaşmadığı ve "ne uğraşıyorsun kardeşim, mahkeme kapılarında" anlayışı yaygın olduğu için "bilinçli tüketici" de yorgundur ve "yorgun tüketicidir".

İşte örnek bir "bilinçli tüketici" kararı örneği:
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ E. 2006/1452 K. 2006/5312
T. 11.4.2006
• AYIPLI OTOMOBİL ( Davacının Tercih Hakkını Baştan İtibaren Aracın İadesi ve Ödediği Paranın Tahsili Yönünde Kullanması - Mahkemece Talebe Uygun Karar Verilmesi Gereği )
• TÜKETİCİNİN TERCİH HAKKI ( Baştan İtibaren Aracın İadesi ve Ödediği Paranın Tahsili Yönünde Kullanması/Mahkemece Talebe Uygun Karar Verilmesi Gereği - Ayıplı Otomobil )
• OTOMOBİLDEKİ ARIZANIN GİDERİLMESİ ( Ayıplı Otomobil - Davacının Tercih Hakkını Baştan İtibaren Aracın İadesi ve Ödediği Paranın Tahsili Yönünde Kullanması/Mahkemece Talebe Uygun Karar Verilmesi Gereği )
• TÜKETİCİNİN KORUNMASI ( Ayıplı Otomobil/Tüketicinin Tercih Hakkı - Mahkemece Talebe Uygun Karar Verilmesi Gereği/Baştan İtibaren Aracın İadesi ve Ödediği Paranın Tahsili Yönünde Kullanması )
1086/m.74
4077/m.4

ÖZET : Davacının, davalı otomotiv şirketinden satın aldığı otomobilin kısa süre içinde arızalandığını bildirip ödediği bedelin iadesini istemesi ancak davalı tarafından reddedilmesi üzerine gönderdiği ihtarnamenin de kabul edilmemesi sebebiyle aracın iadesi ile ödediği paranın tahsiline karar verilmesini talep ettiği davada, davacının 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesine dayanarak, ayıplı çıkan araç ile ilgili tercih hakkını baştan itibaren aracın iadesi ve ödediği paranın tahsili yönünde kullanması karşısında, mahkemece, davacının talebine uygun olarak karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalılardan E... Otomotiv A.Ş.'den 22.10.2004 gününde sıfır kilometre Opel marka bir araç satın aldığını, daha 2 km. gitmeden aracın arıza sinyali verdiğini, davalıların aracı servislerine götürdüklerini, ertesi gün davalı şirketi arayıp aracı istemediğini, ödediği bedelin iadesini istediğini bildirdiğini, olumsuz cevap aldığını, bunun üzerine 26.10.2004 günü ihtarname gönderdiğini, davalıların kabul etmediklerini ileri sürerek aracın iadesine, ödediği satış bedelinin iadesine karar verilmesini istemiştir.

Davalılar, arızanın giderildiğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, davacının tercih hakkını tamirden yana kullandığı, arıza giderilip aracın davacıya teslim edildiği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davaya konu aracı 21.10.2004 tarihli faturayla davalılardan E... Otomotiv A.Ş.'den satın almış, 21.10.2004 tarihinde davalılara gönderdiği ihtarnamesiyle aracın 2 km. gitmeden arıza yaptığını, arızanın giderilemeyip servise götürüldüğünü belirtmek suretiyle ödediği bedelin tahsilini istemiş, davalılardan E... Otomotiv A.Ş. 4.11.2004 tarihli cevabi ihtarnamesinde davacı talebinin diğer davalı tarafından reddedildiği, araçtaki şikayetlerin giderildiği belirtilerek aracın üç gün içerisinde alınmadığı takdirde otopark bedelinden sorumlu tutulacağı belirtilmiştir. Dosya içerisindeki 03.02.2005 tarihli iş emri üzerine düşülen şerhten de anlaşılacağı gibi, davacı, aracı servisten almamış, serviste kaldığı süre içerisinde de ( 48 ) km.'de bulunan aracın hiç kullanılmadığı halde motor beyni ve otomatik şanzıman beyninin değiştirildiği dosya içerisindeki iş emirlerinden ve 09.07.2005 tarihli bilirkişi raporundan açıkça anlaşılmaktadır. Önemli sayılan bu arızaların sonradan giderilmesinin sonuca etkisi yoktur. Davacı, baştan itibaren tercih hakkını 4077 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne dayanarak aracın iadesine, ödediği paranın tahsiline karar verilmesini istediğine göre talebine uygun olarak karar verilmesi gerekirken dosyadaki delillere ters düşecek şekilde davanın reddedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 11.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: http://www.yusufayik.av.tr/ornekkarar1.htm
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tüketici hakları Fatma KAPUÇAM Meslektaşların Soruları 7 04-05-2013 22:54
Bilinçli Taksir'mi, Şikayete Bağlı Suç mu? Gemici Hukuk Sohbetleri 36 18-02-2008 13:39
Taksilerin Tüketici Yasasına Kapsamında Hukuki Durumu ve Tüketici Heyetine Şikayet Av.ZekiÖZSOY Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 5 13-06-2007 12:01
Bilinçli Alışverişte Temel İlkeler Av.Ceylan Pala Karadağ Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 0 29-09-2006 12:34
Neden Bilinçli Tüketici Değiliz? Adem Hukuk Sohbetleri 1 13-05-2002 11:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04914308 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.