Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ortaklığın giderilmesi davası

Yanıt
Old 27-05-2009, 18:40   #1
av.heimatlos

 
Acil ortaklığın giderilmesi davası (ACİLL)

Sayın meslektaşlarım bir konu hakkında tecrübeleriniz benimle paylaşırsanız sevinirim.

Ortaklığın giderilmesi müvekkilimin babası muris Ali 1972 yılında vefat etmiş ve X nolu tarlayı miras olara bırakmıştır. Müvekkilim annesi muris Ayşe 1993 yılında vefat etmiş ve Y nolu tarlayı bırakmıştır ve geride mirasçı olarak a,b,c,d,e,f kalmıştır. 2008 yılında hem anne hem de baba için ayrı ayrı veraset ilamı aldık

Birinci sorum: anne Ayşe için aldığımız veraset ilamında annenin 1993 yılında dul olarak vefat ettiği yazılı ancak eşinden yani Ali’den sonra öldüğü için Ali’den kalan kanuni miras payı ¼ oranından hiç bahsetmemiş normalde böyle mi olması gerek yoksa Ayşe’nin Ali’den sonra öldüğü için kanuni miras payı ¼ olduğu ve Ayşe öldüğü için hem Ali’den kalan ¼ miras payının hem de kendi taşınmazı olan Y nolu taşınmazın kaldığının veraset ilamında yazılması gerek mi

İkinci sorum: benim müvekkillerima,b,c,d,e ve f ye karşı ortaklığın giderilmesi davası açacağız. Bu durumda babadan kalan X nolu taşınmaz için ayrı ortaklığın giderilmesi davası anneden kalan Y nolu taşınmaz için ayrı ortaklığın giderilmesi davası mı açacağız yoksa tek dava ile yani hem babadan kalan X nolu taşınmaz için hem de anneden kalan Y nolu taşınmaz için tek dava ile ortaklığın giderilmesi davası mı acacağız.(hem anneden kalan hem de babadan kalan murisler aynı )

Üçüncü sorum : f bu tarlaları hem X hem de Y nolu tarlaları 1990 yılından bu yana ekip biçiyor ve ürünlerini satıyor ancak diğer murislere hiçbir pay vermiyor benim müvekkillerim de a,b,c,d,e 1990 yılından bu yana ne sözlü ne yazılı hiçbir ihtarda bulunmuyor tarlaların kullanılması ve ürünlerden elde edilen gelirlerden pay istemek konusunda hiçbir beyanda bulunmuyorlar. Şimdi biz ecremisil davası açacağız. Bu davada bilindiği üzere tarlayı kullanana ihtar çekilmesi gerek ya da bu yönde herhangi bir beyanda bulunmak gerek ancak müvekkillerim böyle bir beyanı hiç olmadığı için biz sadece ihtar çekildikten sonraki zaman dilimi için ecremisil isteyebileceğiz. 1990 yılından bu yana kullandığı için o tarihten bu yana ecremisil isteyebilmemiz için başka bir yol var mıdır bunla ilgili kararlar var mıdır.

İlginize ve yardımız için şimdiden tşk ederim
Old 27-05-2009, 21:29   #2
cmuharrem

 
Varsayılan

Tarla vasıflı taşınmazların bölünerek paylaşımı Toprak Koruma Kanunu gereği 20000m2 aşağı olamamamaktadır.Bu nedenler tam tarla sayısına bakılmalı alan olarak birbirine yakın tarlalar varisler sayısı kadar veya varis sayısının katları şeklinde olabilirse anlaşma halinde paylaşım söz konusu olabilir.Yoksa müşterek hissedarlık veya izaleyi şuyu olarak veya anlaşıp satarak ortaklık giderilebilir.
Buraada yerin konumu arsanın büyüklüğü vb bilgilere bakılarak mevzi plan yapılabilirnirmi.Tarım alanı olarak farklı çalışmalar yapılabilmesi konusunda ise tarım Müdürlüğü görüşü önemlidir.Çünkü yapılan tarım türüne bağlı daha ufak alanlar bölünebilir.


Bilirkişi
MUHARREM COŞKUN
Harita ve Kadastro Mühendisi
OĞULGÜÇ Mühendislik Harita Bürosu
Keklikpınarı Mah.Dikmen Cad. 913.Sokak
Turtaş Sitesi A 8 Blok No:33 D.32 Çankaya ANKARA
Tel :0 312 476 39 62 Fax: 0 312 475 73 62 GSM: 0 533 3750023 0 542 7209138
E mail: cmuharrem@mynet.com ogulgucharita@yahoo.com
MSN:cmuharrem@hotmail.com
Old 28-05-2009, 08:54   #3
av.heimatlos

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan cmuharrem
Tarla vasıflı taşınmazların bölünerek paylaşımı Toprak Koruma Kanunu gereği 20000m2 aşağı olamamamaktadır.Bu nedenler tam tarla sayısına bakılmalı alan olarak birbirine yakın tarlalar varisler sayısı kadar veya varis sayısının katları şeklinde olabilirse anlaşma halinde paylaşım söz konusu olabilir.Yoksa müşterek hissedarlık veya izaleyi şuyu olarak veya anlaşıp satarak ortaklık giderilebilir.
Buraada yerin konumu arsanın büyüklüğü vb bilgilere bakılarak mevzi plan yapılabilirnirmi.Tarım alanı olarak farklı çalışmalar yapılabilmesi konusunda ise tarım Müdürlüğü görüşü önemlidir.Çünkü yapılan tarım türüne bağlı daha ufak alanlar bölünebilir.


Bilirkişi
MUHARREM COŞKUN
Harita ve Kadastro Mühendisi
OĞULGÜÇ Mühendislik Harita Bürosu
Keklikpınarı Mah.Dikmen Cad. 913.Sokak
Turtaş Sitesi A 8 Blok No:33 D.32 Çankaya ANKARA
Tel :0 312 476 39 62 Fax: 0 312 475 73 62 GSM: 0 533 3750023 0 542 7209138
E mail: cmuharrem@mynet.com ogulgucharita@yahoo.com
MSN:cmuharrem@hotmail.com
ilginiz için tşk ederim ama bu cevap sorularımn tam karşılığı değil
Old 28-05-2009, 11:35   #4
Av_Ece Altunay Önal

 
Varsayılan

Ayşe'nin veraset ilamında sadece a,b,c,d,e,f nin miras payı belirlenir başkaca açıklamaya gerek olmaz, her gayrimenkul için de ayrı dava açmanız gerekir. Ancak üçüncü sorunuzla ilgili bir fikrim yok
Old 28-05-2009, 15:13   #5
av.heimatlos

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av_Ece Altunay Önal
Ayşe'nin veraset ilamında sadece a,b,c,d,e,f nin miras payı belirlenir başkaca açıklamaya gerek olmaz, her gayrimenkul için de ayrı dava açmanız gerekir. Ancak üçüncü sorunuzla ilgili bir fikrim yok
her gayrimenkul için de ayrı dava açmanız gerekir. bu cevabınızı tam anlayamadım yani mirasçılar aynı ikisinde de davanın tarafları aynı tek dava ile bu işi halletmek istiyorum olmaz diyorsunuz yani anladığım kadarıyla
Old 29-05-2009, 11:07   #7
Av_Ece Altunay Önal

 
Varsayılan

Pardon ben eksik okumuşum, taraflar aynıysa tek dava ile iki ayrı parsel için ortaklığın giderilmesi isteyebiliyorsunuz. Parseller ayrı yerlerde ise birinin bulunduğu yerde açabilirsiniz...İyi çalışmalar
Old 29-05-2009, 13:04   #8
Av. Arzu Mercan

 
Varsayılan

Cevap 1: Veraset ilamlarında yalnızca miras payları gösterilir. Y nolu yada bir başkaca taşınmazdan veraset ilamında bahsedilmez. Bu yüzden veraset ilamını MK.495 vd hükümlerine göre denetleyebilirsiniz.
Cevap 2:Ölülerle dava konusu taşınmazlar intikal edeceğinden her iki taşınmaz için aynı mahkemede mirasçılar arasında ortalığın giderilmei davası açabilirsiniz. Ancak açılan dava iştirak halindeki ortaklığın giderilmesi olacağından bulunduğunuz yerde ahkam-ı şahsiye mahkemesi var ise orda açmak zorundasınız.
cevap 3: İştirak halindeki şerikler birbirlerini ortak oldukları mali kullanmadan men etmedikleri sürece el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açamazlar. Bu nedenele ancak taşınmazları kullanan ortağa ihtar çektikten sonra el atmanın önlenmesi ve ileriye dönük olarak icrimisil davası açabilirsiniz.
Old 29-05-2009, 13:57   #9
av.heimatlos

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Arzu Mercan
Cevap 1: Veraset ilamlarında yalnızca miras payları gösterilir. Y nolu yada bir başkaca taşınmazdan veraset ilamında bahsedilmez. Bu yüzden veraset ilamını MK.495 vd hükümlerine göre denetleyebilirsiniz.
Cevap 2:Ölülerle dava konusu taşınmazlar intikal edeceğinden her iki taşınmaz için aynı mahkemede mirasçılar arasında ortalığın giderilmei davası açabilirsiniz. Ancak açılan dava iştirak halindeki ortaklığın giderilmesi olacağından bulunduğunuz yerde ahkam-ı şahsiye mahkemesi var ise orda açmak zorundasınız.
cevap 3: İştirak halindeki şerikler birbirlerini ortak oldukları mali kullanmadan men etmedikleri sürece el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açamazlar. Bu nedenele ancak taşınmazları kullanan ortağa ihtar çektikten sonra el atmanın önlenmesi ve ileriye dönük olarak icrimisil davası açabilirsiniz.
yanıtınız için tşk ederim 1ve 2 nolu cevaplarınız tatmin etti ama 3. cevabınız için bir yargıtay kararı göndermek istiyorum bu kararın yorumunu paylaşırsanız sevinirim
T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/8786
Karar: 2004/10637
Karar Tarihi: 07.10.2004
ÖZET: Somut olayda, muristen kalan taşınmazlar yönünden (kiraya verilerek kullanılanlar, doğal ürün verenler hariç) intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacaktır. İntifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, yemin dahil her türlü delille kanıtlanabilecektir. Davacı taraf dava dilekçesinde <sair delillere> dayanmakla bu hususta davalıya yemin teklif hakkı hatırlatılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme sonucu davanın kısmen kabulü cihetine gidilmesi doğru görülmemiştir.
(4721 S. K. m. 683, 688, 693)
Dava: Dava dilek
çesinde 10.000.000.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Karar: Davada, müşterek muristen kalan 16 parça yerin davalı tarafından kullanılması nedeniyle geçmiş beş yıllık döneme ilişkin olarak 10.000.000.000 lira ecrimisilin tahsili istenilmiştir.
Davalı, kardeşlerinin yurt dışında olması nedeniyle taşınmazların kendisi tarafından kullanıldığını, diğer paydaşların muvafakatlerinin bulunduğunu savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile beş yıllık 1.783.422.622 lira ecrimisilin tahsili cihetine gidilmiş, hüküm süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Ecrimisil davasına konu edilen 96-219-224-232-535-666-668-690-711 parseller tapuda tarla niteliğinde gözükmekte olup 126-465 parseller ise bağ niteliğindedir. Yine 809-810 parseller ise köy içinde avlulu kargir ev olarak kayıtlıdır. Taşınmazlar muris Ali Kökten adına kayıtlı olup taraflar arasında iştirak halinde paylı bulunmaktadır.
Paydaşlar kural olarak intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler.
Ancak bu kuralın bazı istisnaları vardır. Bunlar; ecrimisil istenen taşınmazların bağ-bahçe gibi doğal ürün veren ya da kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu bu paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin bulunması, davacı paydaş tarafından davalı paydaşlar aleyhine daha evvel bu taşınmaza ilişkin olarak el atmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması halleridir.
Bu ayrık durumlarda intifadan men koşulu aranmaz.
Somut olayda, muristen kalan taşınmazlar yönünden (kiraya verilerek kullanılanlar, doğal ürün verenler hariç) intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacaktır.
İntifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, yemin dahil her türlü delille kanıtlanabilecektir. Davacı taraf dava dilekçesinde <sair delillere> dayanmakla bu hususta davalıya yemin teklif hakkı hatırlatılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme sonucu davanın kısmen kabulü cihetine gidilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.10.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ortaklığın giderilmesi davası Av.Ebru Caner Meslektaşların Soruları 25 08-08-2016 15:45
Ortaklığın Giderilmesi Davası - İzale - i Şüyuu Davası - Bu konu ile ilk davam justicewarior Meslektaşların Soruları 7 11-05-2009 11:48
ortaklığın giderilmesi davası ve taksim sözleşmesi av.ersen Meslektaşların Soruları 3 26-04-2009 12:52
ortaklığın giderilmesi davası asstarrr Meslektaşların Soruları 1 24-04-2009 11:41
Ortaklığın giderilmesi davası rabia_trl Meslektaşların Soruları 3 14-09-2008 12:58


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06014204 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.