![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() merhaba sevgili meslektaşlarım,
müvekkillerimin oğlu gayriresmi bir evlilik yapmış ve bu evlilikten bir çocukları olmuştur. Ancak müvekkillerin oğlu olan baba ile çocuk arasında soybağı kurulmadan baba(müvekkillerin oğlu) öldü.Şu anda müvekkillerim babanne ve dede torunlarını göremiyorlar daha doğrusu çocukları öldüğü için gelinleri başka bir memlekete yerleşmiş ve çocuğu göstermiyor. Biz de babanne ve dede ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisi ile ilgili dava açtık,Biz bu davayı açarken yaptığım araştırmalarda 3.kişi ve çocuk arasında kişisel ilişki kurulabileceği kanaatiyle açmıştık. ancak babanne ve dede ile çocuk arasında soybağı olmadığından davamız reddedileceği sinyali aldık. Bu durumda ne yapmamız gerekiyor yada babanne ve dede ile çocuk arasında soybağı kurabilir miyiz? şimdiden teşekkürler |
![]() |
#2 |
|
![]() Sn.Kapuçam,
Çocuğun babası sağlığında çocuğu tanımamıştır. TMK da babanın ölümü sonrasında tanıma yoluna gidilebileceğine ilişkin de bir düzenleme de yoktur. Bu nedenle büyükbaba-büyükanne ile çocuk arasında tanıma yolu ile soybağı kurulmasına yasal olanak da olmadığı kanaatindeyim. Sizin sorununuz çözecek seçenekler düşünüldüğünde: 1-Davanızı soybağının tespiti olarak ıslah edebilir ve yapılacak DNA incelemesinde müvekkilleriniz ile çocuk arasında uyuşma sonucunda çocuğun baba ile biyolojik ilişkisi tespit edilebilir diye düşünüyorum. 2-Biyolojik ilişkinin tespitinden sonra TMK MADDE 325. gereğince " Olağanüstü halin mevcut olduğu ve çocuğun menfaatine uygun düştüğü " belirtilerek kişisel ilişki kurulması talep edilebilir.Yine AİHS güvencesinde olan Aile hayatının korunması hakkına da değinmekte yarar var. 3-Davanızda çocuğun temsili için kayyım atanması gerektiği düşüncesindeyim. 4-Bu konu ile örtüşen bir dava veya karara tanık olmadım.Bu nedenle bu önerimin akıbeti hakkında bir öngörüm de yok. Sonucu paylaşırsanız sevinirim |
![]() |
#3 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]()
TMK 301 inci madde gereğince, soybağının tespiti davasını münhasıran anne veya çocuk açabilmektedir. Babaanne veya büyükbabanın dava açma sıfatı yoktur. Bu nedenle Sayın Kayar'ın
şeklindeki görüşüne katılmıyorum. |
![]() |
#4 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]() Sn.Ergin,
TMK 301 maddesi babalık hükmü/babalık davasına ilişkindir ve sonuçları farklıdır.
301.madde hem soybağını belirler hem de çocuğun nüfus kayıtlarını değiştirir.Yani inşai sonucu vardır. Benim önerdiğim tespit ; sadece tespittir,ne tanıma ne de babalık hükmüne yol açar.Kararın kendisinin icrai/inşai sonucu yoktur.Bu tespit talebinde ve sonucunda ;davacıların menfaati vardır. diye düşünüyor ,görüşüme katılmama görüşünüze de ben katılmıyorum ![]() |
![]() |
#5 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Öncelikle son mesajınızdaki "tespit davası" kavramında mutabık kalmalıyız. Önerdiğiniz dava, HMK 106 ıncı maddesinde düzenlenen "tespit davası" mıdır? ![]() Sonra da, görüşünüze katılmama görüşüme katılmayışınıza saygı duyduğumu belirtmek istiyorum. ![]() ![]() |
![]() |
#6 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]() Sn.Ergin:
Evet, HMK 106.madde gereği tespit kavramında mutabıkız.
Ben de farklı düşünmenize saygı duyuyor,sorunu nasıl çözebileceğimize ilişkin önerilerinizi bekliyorum ![]() Bahsedilen sorunun çözümü için hukuken bir olanağın olması gerekir.Hukuk sorun çözmelidir. TMK MADDE 300/1 .- Tanıyanın dava hakkını düzenlemiştir. TMK 300/2 ise tanımanın iptali için ilgililerin dava hakkını düzenlemiştir. Babanın vefatı halinde mirasçıların tanımayı destekleyen bir olanağı yasada yoktur. Yasal düzenlemede bir olanak lafzi olarak görülmüyorsa babanın ölümünden sonra tanıma olanağının olmayışı bir "boşluk" olarak kabul edilebilir ve Yargıç yasakoyucu gibi hareket edebilir. Diğer yandan boşluk olmadığı düşünülecek ise ,mevcut yasal düzenlemeye rağmen:sorunun çözümünde çocuğun öncelikli yüksek yararının gözetilmesi gerekir ve bu noktada taraf olduğumuz Çocuk Hakları Sözleşmesi dikkate alınarak Anayasa Mad 90/son gereğince sözleşme doğrudan uygulanabilir diye düşünüyorum.
|
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
Konu Araçları | Konu İçinde Arama |
Konuyu Değerlendirin | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Babaanne Ve Dede Üzerİne Kayitli Çocuk | Nil Şeker | Meslektaşların Soruları | 19 | 13-12-2011 16:51 |
kişisel ilişki | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 11-08-2011 14:07 |
Boşanılan eş/ tehdit/ taciz/ çocuk/ kişisel ilişki | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 5 | 23-11-2009 20:34 |
çocuk ile kişisel ilişki kurulması | serkanbirdane | Hukuk Soruları | 1 | 31-12-2008 19:23 |
boşanma davasında sonucunda çocuk ile kişisel ilişki kurulması | ATT | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 7 | 27-04-2007 12:58 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |