Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Usulsüz tebligat

Yanıt
Old 23-05-2007, 14:53   #1
nakil

 
Varsayılan Usulsüz tebligat

muhatabın tevziat saatlerinde bulunmaması sebebiyle tebligat mahalle muhtarlığına imza mukabili teslim edildi.Keyfiyeti bildiren ihbarname kapısına asıldı.En yakın komşusu Z X ehaber bırakıldı.1 nisan 2007
imzadan imtina etti.( komşu için )
muhtar kaşesi ve imzası.

Yukarıda ki tebligat , tüzügün 28.maddesine göre sanırım geçersiz.tebliğ memuru ilgilinin neden adreste bulunmadığını araştırmamış..bu durumda yeniden tebligat çıkartmadan (kira bedelinin 30 gün içinde ödenmemesi sebebiyle ihtarlı takip sonrası) tahliye davası açılması halinde hakim icra dosyasındaki tebligatın geçerliliğini resen inceler mi??yoksa şikayet halinde mi tebligatın geçersizliğine karar verilir???
Old 23-05-2007, 15:11   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

Sayın nakil, şu kararı bir inceleyin istedik. İyi Çalışmalar...

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 1994/258
Karar: 1994/411
Karar Tarihi: 15.06.1994



Dava Ve Karar: Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar İcra Tetkik Merciince davanın reddine dair verilen 3.11.1992 gün ve 443-867 sıyılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafındna istenilmesi üzerine

Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 7.10.1993 gün ve 9200-15014 sayılı ilâmı:

(... 51 örnek ödeme emri borçlu Tebligat Kanunun 21. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de, buhatabın evre bulunmama sebebi bilmesi muhtemel yetkililerden sorulup zabıtla tevsiz olunmamış, tebligat nizammesinin 28. maddesine uygun işlem yapılmamıştır. Tebliğ memurunun zabıtta tevsiz etmeden muhatabın adreste bulunmadığı yolundaki beyanı ve bu hususta damgayı tebliğ mazbatasına masıp imzalaması muhatabın adreste bulunmadığının kabulü ve tebliğatın geçerli sayılması için yeterli değildir. bu nedenle ödeme emri tebligatının tebligat Kanunna uygun ve geçerli olduğu kabul edilmemez. Aynı Kanunun 32. maddesi gereğince muhatab usulüne ayıkırı yapılmış tebligata muttali olmuş ise muhatabın beyan ettiği tarih sayılır. Tanık dinlenmek ve keşif yapılmak suretiyle tebligatın, tebligat kanununa uygun olduğunun kabulü isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Davacının adresine gönderilen ödeme emrinin (adreste kimse bulunmaması üzerine kapısına ihbarname yapıştırılıpı en yakın komşusuna haber verilerek muhtar imzasına) şerh verilerek tebliğ edildiği analşılmıştır. bu şekil ile tebliğ işleminin 7201 S.K.'nun 21. maddesine göre yapıldığı ancak bir olgudur.

Olayda çözümlenmesi gereken sorun, davacı Halil Ertaş'a gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği,ş bir başka deyişle 7201 S.K.'nun 21. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olup olmadığıdır.

Tebliğ imkansızlığı ve tebeblüğden imtina başlıklı 21. maddede, kendisine tebligat yapılacak kimse veya muhatap namına kendisine tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbirisinn gösterilen adreste bulunmamaları veya tebellüğden imtina etmeleri durumunda yapılacak işlemler açıklanmıştır. Madde dikkatice incelendiğinde burada iki ayrı halin birlikte düzenlenmediği görülecektir. bunlardan birincisi, kendisine tebligat yapılacak kimse veya muhatap adına tebligatı kabul edebilecek olanlardan (muhatapla birlikte oturan ailesi etradı, daimi memur veya müstahdemi ...vs) hiçbirisinin "gösterilen adreste bulunmaması",. diğeri ise adı geçenlerin tebellüğden imtina etmeleri" hususlarıdır.

a) Tebellüğden "imtina edilmesi" (kaçınılması)

Muhatap veya onun adına tebligatı alabileceği Yasada belirlenenlerin, tebliğ evrakını almaktan imtina etmelir halinde ne şekilde işlem yapılacağı 21. maddeye paralel olarak Tüzüğün 30. maddesinde düzenlenmiştir.

Buna göre ilgilinin adreste bulunmasına rağmen tebliğ evrakını almak istememesi işi sürüncemede bırakıp keyfiliğe yol açacağından bir başka deyişle, tebliğ işlemi muhatabın rızasına terk edilmiş olacağından bu gibi hallerde Tüzüğün 30. maddesi hükmüne göre: ... tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti veya meclisi azasından birine veyahut zabıta emimr veya memuruna imza mukabilinde teslim eder. Tebliğ memuru tüzüğe ekli iki numaralı örneğe uygun olarak d üzenlenen ihbarnameyi gösterilen adresteki kapıya yapıştırır. Durumu muhataba duyurmasını mümkünse en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir.

Görüldüğü üzere tebellüğden çekinme halinde muhatap veya onun adına tebliğ yapılabilecek kimselerin tebligat adresinde bulunmaları sebebiyle yapılacak işlem, Tüzüğün 30. maddesinde belirlenenden ibarettir. Tebligat parçasının incelenmesinde tebellüğden imtina edildiğinin açıklanmaşı olması halinde maddede yazılı olanlara tebliğ evrakının bırakılıp bırakılmadığının iki numaralı fişin kapıya yapıştırılıp yapıştırılmadığının ve en yakın komşuya veya yöneticiye yada kapıcıya haber verilip verilmediğinin denetlenmesi sonucunda hâkim, tebligatın geçerli olup olmadığı tespit edecektir.

b) Adreste bulunmaması:

Muhatabın adreste bulunmaması halinde PTT memurunun ne şekilde davranacağı Tüzüğün 28. maddesinde yazılıdır. Buna göre, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar ihtiyar kurulu ve meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını "imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir. muhatap ölmüşse veya gösterilen adresten devamlı olaark ayrılmış ve yeni adresi de tebliğ memurunca tespit edilememişse, tebliğ evrakı, çıakran merci' e geri gönderilir.

Anlaşılacağı üzere Tüzüğün 28/2. maddesinde, muhatabın ölmüş olması veya gösterilen adresten devamlı olarak ayrılmı ve yeni adresinin tebliğ memurunca tespit edilememiş buluinmaması halinde tebliğ evrakının iade edileceği yazılıdır.

Tebligat görevlisinin, tebligat adresinde hiç kimseyi bulamaması ve kendilerine tebligat yapılabilecek kimselerin de o adresi terk etmeleri durumunda; bu adrest tebliğ mazbatasındaki mahsus yerine ve tebliğ evrakındaki adresin bulunduu tarafa yazılır. Eski adresin üzeri çaprazvari bir biçimde çizilir. Yen adresin tebliğ memurunun tevzi bölgesi içerisinde olması halinde tebliğat bu adrese yapılır, yeni adresin aynı PTT merkezinin diğer bir dağıtım bölgesinde veya başka bir PTT merkezinin mıntıkası içinde bulunması durumunda ise tebliğ evrakı yeni adrese tebliğin sağlanması için tebliğ memuru tarafından bağlı olduğu merkeze geri verilir.

Muhatabın veya onun adına kendisine tebliğat yapılabilecek olanların adreste bulunmaları halinde, tebliğ memuru, "adreste neden bulunulmadığnı" bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu ve meclis üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek, beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak tevsik etmesi gerekir.

Burada Tüzüğün 28. maddesi, PTT memuruna ilginin neden adreste bulunmadığını "tahkuk etme" görevini yüklemiştir. PTT memuru bu tahkikatın sonucu tebliğ evrakına yazacak ve maddede açkça belirtidiği için ilgisine imzalatacaktır. Ancak bu suretle yapılan işlemin usulüne uygun olup lmadığı, hâkim tarafından denetlenebilir. Muhatabın adreste blunmamakla beraber, orada imaket ettiği, fakat tevziat saatlerinden sonra adrese geldiği beyan edilirse, bu takdirde 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması, komşuya haber verilmesi ve teblig evrakının zabıtaya veya muhtara bırakılması işlemlerine geçilebilecektir.

Bu itibarla, Tüzüğün 28. maddesinde yazılı olan ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınma suretiyle muhatabın (ya da muhatap namına tebligatı alabilecek olanların) bu adreste bulunduğu "tevsik edtilmeden" Teblgat Kanununun 21. maddesine göre yapılan tebliğ işlemi geçersizdir.

Özetlenecek olursa, Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılacak tebliğ işleminin geçerliliği, PTT memurunun yapacağı tahkikata göre muhatabın bu adreste bulunduğunun teblitine ve bu işlemi tebigat parçasına yazarak maddede belirtilen kişilere imzalatmasına bağlıdır. Gerekli tevsik işlemi hâkiminin denetimi sağlayacak ve muamelenin doğru olup olmadığına karar verilmesi yönünden yardımcı olacaktır.

21. maddeye göre yapılan tebligatlarda tebliğ tarihi iki numaralı fişin (ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihtir (Madde: 21/son cümle). Tebliğ tarihinin bu şekilde belirlenmesi ve geçerli sayılabilmesi, PTT memurunun yukarıda yazılı araştırmayı mutlaka yapmasına ve muhatabın o anda adreste olmamakla birlikte tevziat saatlerinden sonra geldiğinin tevsik edilmesine bağlıdır. Eğer, açıklanan durumu beyan eden ilgililer imzadan çekinirlerse, PTT memuru çekinme nedeniyle, araştırma sonucunu kendisi imzalamakla yetinecektir.

Bu ilkeler Hukuk Genel Kurulu'nun 13.10.1965 gün ve 2/793-360 sayılı ve 16.9.1981 gün ve 7/2371-604 sayılı karalarında da aynen benimsenmiştir.

Bu durumda tebliğ memuru yukarıda açıklanan ilkelere riayet etmediği için 7201 Sayılı Kanunun 21. madesine göre yapılan teblgat usulüne uygun bir tebliğ işlemi olarak değerlendirilemez.

O halde, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu neden direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda açıklanan Özel Daire bozma kararındaki nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), oyçokluğuyle karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=14630
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tebligat yapılacak şahıs o an için adreste bulunamazsa tebligat nasıl yapılır? Av. Aylin Kaya Meslektaşların Soruları 10 10-03-2010 12:18
Usulsüz Tebligat -Davanın Takip Edilmemesi Gamze Dülger Meslektaşların Soruları 6 17-11-2008 14:39
Şirketlere usulsüz tebligat ile yapılan haczin geçerliliği Av. Gediz Eranıl Meslektaşların Soruları 5 21-05-2007 12:41
usulsüz tebligat gencerx07 Meslektaşların Soruları 10 24-04-2007 11:21
ilamsız tahliye takibinde usulsüz tebligat altiokebru Meslektaşların Soruları 5 08-02-2007 14:40


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05176997 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.