Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İmar Kanunu madde 18 uygulaması

Yanıt
Old 31-05-2014, 23:08   #1
bower

 
Mesaj İmar Kanunu madde 18 uygulaması

Merhabalar
Belediye 1992 yılında yaptığı bir imar uygulaması ile tapulu taşınmazı hazine arazisine kaydırmış. Ayrıca kaydırılan hazine arazisi üzerinde o dönemde de şuan da kaçak tek katlı bir ev bulunmakta. Evi kullanan kişi burayı köy senedi ile aldığını belirterek burayı terk etmiyor. Belediye ise burayı yıkarsam taşınmaz sahibine kaçak yapıdan dolayı ceza keserim diyor. Söz konusu işlem aleyhine belediyeye de evi kullanan vatandaşa da ihtarname çekilmiş. Ancak 2 ay geçmesine rağmen cevap verilmemiş. Şimdi tekrar belediyeye dilekçe ile başvuruluyor. Bu alandan yeniden imar geçirmesi amacıyla ya da evi yıkması amacıyla. Ancak muhtemelen olumlu bir sonuç alınmayacaktır ve dava açılacak. Bu konuda düşünceleriniz nelerdir , dava açılırsa iki tarafa açılarak idari yargıda mı açılmalı, zamanaşımı yönünden ne gibi bir sonuç oluşabilir ?

Teşekkür ederim , saygılarımla.
Old 02-06-2014, 08:39   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Sn. bower,
Sorularınızı daha açık ve anlaşılır yazmalısınız. Siz burada kimsiniz (hazine, belediye, kaçak yapı sahibi, üçüncü bir şahıs?) ve ne amaçlıyorsunuz?
Old 02-06-2014, 11:32   #3
bower

 
Varsayılan

Sayın Doğanel, öncelikle uyarılarınız için teşekkür ederim. Haklısınız, konuyu daha açık anlatmam gerekiyor.

Ben kaydırılan taşınmazın tapuda maliki olarak gözüken hak sahipleri tarafındayım. Söz konusu taşınmaz miras yoluyla 2006 yılında şuan ki maliklere geçmiş. Taşınmaz, üzerindeki kaçak ev nedeniyle ne tam anlamıyla kullanılabiliyor ne de bir başkasına satılabiliyor. Kaçak evi kullanan kişi de burayı belli aylarda kullanıyor. Belediyeye evi yıkması için başvurduğumuzda kaçak yapının cezasını taşınmazda malik olarak gözükenlere keserim diyor. Ancak evle maliklerin hiçbir ilgisi yok. Keza belediyenin yapmış olduğu imar uygulaması sonucunda kaçak ev söz konusu taşınmaza denk geliyor. Biz bu aşamada evi yıktırmayı ya da belediyenin o yerden tekrar imar geçirmesini sağlayarak tarafımıza ihtilafsız yeni bir yer vermesini amaçlıyoruz. Keza İmar Kanunu m. 18/6 nın burada uygulanabileceğini düşünmekteyim. Belediyeden olumlu sonuç alınamaması durumunda dava açılacak. Sormak istediğim belediye burada imar geçirirken hazine arazisinde bulunan kaçak evi yok sayarak taşınmazı buraya kaydırabilir mi ? Ayrıca uygulamanın üstünden çok uzun bir zaman geçtiği için ( 1992'de yapılmış ) bu konuda bir zamanaşımı söz konusu olabilir mi?
Teşekkürler.
Old 06-06-2014, 10:32   #4
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Yeniden 18. madde uygulaması yapılması masraflı ve zor bir yol olduğundan Belediye buna yanaşmayacaktır. Kaldı ki Belediye'yi buna zorlamak mümkün değildir. Çünkü yıllar önce yapılmış ve muhtemelen bu parselasyona göre yapılaşmış bir alanda böyle bir sorunu aşmak için yeniden 18 uygulaması yapılmasında kamu yararı yoktur. Yapılaşma yoğunsa yeniden 18 neredeyse imkansızdır.
Belediye'nin kaçak yapı maliklerine ceza uygulayacağından bahisle yaptığı tehditler anlamsızdır. Sulh Ceza veya yıkımla birlikte verilirse İdari Yargı öyle bir cezayı iptal edecektir.
Belediyeler yıkım kararlarını pek uygulamaya yanaşmazlar. Görevi ihmal nedeniyle ceza davaları açılsa da nedense bunlardan pek sonuç çıkmaz. (HAGB vb. haller nedeniyle)
Taşınmazın (arsa) maliki olduğunuzdan 3091 sayılı yasayı işletmeyi deneyebilirsiniz, bu en kısa yol olacaktır. Yapı kaçak olduğundan muhdesat tapuya kayıtlı olmamalıdır. Muhdesat üzerinde bir hak iddia edilmesi de söz konusu değildir.
3091 sayılı yasa yoluyla tahliyeyi sağlayıp zilyetliği elde ettiğinizde taşınmazı kendiniz de yıkabilirsiniz.
Bu yol olumsuz sonuçlanırsa zaten müdahalenin men'i ve kal davası açmanız her halükarda mümkündür.
Old 09-06-2014, 10:25   #5
bower

 
Varsayılan

Sayın Doğanel, 3091 sayılı yasa dediğiniz gibi en kısa süreli yol olacaktır. Ancak ne yazıkki söz konusu yasa açısından başvuru süresinin kaçmış olması sebebiyle oradan sonuç alınamıyor. Belediye ise şu aşamada söz konusu ruhsatsız yapıyı mühürleme kararı aldı ve bu yapıyı yıkacağını belirtiyor. Ancak bu işlemin yaklaşık 1 ayı bulabileceğini belirtiyor.
Benim bu aşamada merak ettiğim bir konu var. Belediye ve yapı kullanıcısına ihtarname çekilmiş ve akabinde 2 aylık süre geçmiş;ancak bu sürede belediyeden olumlu veya olumsuz bir cevap alınamamış. Daha sonra tekrar belediyeye dilekçe ile başvuruldu ve şuan yıkım kararı alındı. Acaba burada aksi bir uygulama olması, 1 ay içerisinde yıkım yapılmaması durumunda belediye aleyhine dava açılırsa süre aşımından bir sakınca olabilir mi ? İhtarname ile başvuruya rağmen 60 günlük sürede cevap alınamaması ve sonrasında yazılan dilekçeye cevap verilmesi dava açma süresini nasıl etkileyebilir, olumlu cevap yazılması süreyi durdurur mu ? Keza bildiğim kadarıyla ihtarname idare hukukunda özel hukukta olduğu kadar kullanılan bir yol değil, bu sebeple ihtarname çekilmesinin dava açma süresinin başlamasına ilişkin bir sonucu olabilir mi onu merak etmekteyim..
Old 09-06-2014, 11:08   #6
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

İhtarnameniz doğrultusunda işlemlere başlanılmış, mühürleme ve yıkım kararı alınmışsa bu konuda dava açma süresi bakımından bir sıkıntı yaşamazsınız. Yapı tatil zaptıyla zaten kaçak yapı sahibine bir aylık ruhsata uygun hale getirme veya ruhsat alma süresi verilir. Bunu yapamayacak olsa da bu sürenin beklenmesi gerekiyor. Siz ancak yıkım kararına rağmen yıkımın yapılmaması durumunda devreye girebilirsiniz ve ilgilileri şikayet edebilirsiniz ama bu da soruşturma izni vs. çok uzun sürer.
Belediye'nin sözünü tutmasını ummaktan başka şu aşamada yapacak bir şey yok. İhtarnameniz üzerine konuya ilişkin mühürleme ve yıkım kararları tesis edildiğinden bu işlemlerin sonucunu beklerken süre işlemesi söz konusu değildir. Zaten ihtarname içeriğini bilmiyorum ama "... gereğinin yerine getirilmemesi durumunda yapıyı kullanamamaktan kaynaklanan maddi ve manevi zararların tazmini için ..." gibi bir ihtarname ise zaten ancak tam yargı davası ile idareyi sıkıştırabilirsiniz.
Old 10-06-2014, 21:03   #7
bower

 
Varsayılan

Evet bu aşamada dediğiniz gibi belediyenin yapıyı yıkmasını bekleyeceğiz. Aksi uygulama olması halinde müdahalenin men'i davası ile sonuç alacağımızı düşünüyorum. Verdiğiniz bilgiler için tekrar teşekkür eder saygılarımı sunarım Sayın Doğanel.
İyi çalışmalar . .
Old 26-07-2014, 23:14   #8
bower

 
İnceleme Imar Kanunu M.18 , Geçici M. 11 ; Kaçak Yapinin Yikiminda Yürütmeyi Durdurma Karari Verilmesi

SAYIN MESLEKTAŞLARIM FORUMDA DAHA ÖNCEDEN DANIŞMIŞ OLDUĞUM KONUDAKİ YENİ GELİŞMELER HAKKINDA FİKİRLERİNİZİ ALMAK İSTEMEKTEYİM.

Soruma konu olay, tapulu arazi üzerinde malikler dışındaki kişilerce yapılan kaçak yapıların(tek katlı bir ev ve depo) mühürlenmesi/yıkımı işleminin iptali hakkındadır.

Söz konusu arazinin bulunduğu bölgede belediye tarafından 1991 yılında İmar Kanunu m. 18 uygulaması yapılmış ve tapuda malik olarak gözüken kişilerin başka bir yerde bulunan arazileri şuyulandırma uygulaması sonucu şuanki kaçak yapıların bulunduğu hazine arazisine kaydırılmıştır. 18 uygulamasının yapıldığı dönemde de arazi üzerinde bulunan kaçak yapılar o tarihten bu yana el değiştirerek en son 2009 senesinde şuanki kullanıcısına köy senedi ile satılmıştır. Ancak yapılan bu köy senedine karşın, arazi 1991 senesinde şuanki maliklerin murisi adına kaydedilmiş bulunmaktadır. Tapudaki intikalden sonra şuanki malikler tarafından yaptırılan harita tespiti sonucu kaçak yapıların söz konusu arazi üzerinde olduğu tespit edilmiştir. Bunun üzerine maliklerce belediye ve kaçak yapı kullanıcısına ihtarname çekilmiş ve belediyeye yapılan bir başvuru ile yapılar hakkında yıkım kararı alınmış olup, mühürleme işleminden sonra İmar Kanunu m. 32 gereği yasal süre beklenmeye başlanmıştır. Keza söz konusu yapıların ruhsatı da bulunmamaktadır.

Bu yıkım kararına karşı kaçak yapı kullanıcı kişi; burayı satın aldığını , bu yapıda adına kayıtlı su bağlantısı ve elektrik bağlantısı olduğunu, buranın vergilerini ödediğini belirterek yürütmenin durdurulması ve işlemin iptali için idari yargıda dava açmıştır. Mahkeme başvuru üzerine YD kararı vermiş. Ancak belediye YD'ye itiraz süresini kaçırmış olup, davaya ilişkin savunmasını ve araziye ilişkin tapu kayıtlarını süresinde mahkemeye sunabilmiştir.
Sizce davadan haberi sonradan olan malikler belediyenin YD'ye itiraz süresini kaçırması dolayısıyla belediye aleyhine tazminat davası açabilirler mi; keza mühür şu aşamada mühür sökülmüş olup yıkım kararı durmuş ve arazi maliklerce kullanılamaz durumda bulunmaktadır. Adli tatil olması sebebiyle bildiğim kadarıyla esas hakkında karar veremeyecek olan mahkemenin kararı da yıkım açısından süre kaybı olmaktadır.

Ayrıca malikler açısından idari davaya müdahale şu aşamada mümkün müdür, yoksa dava sonucunu bekleyip aleyhe bir durum olması durumunda dava açmak mı daha yararlı olabilir ?

Kaçak yapı kullanıcısının ruhsatı ve tapusu bulunmamasına rağmen elektrik, su bağlantısının olması yasal mıdır? ( İmar Kanunu geçici 11. maddesi ve Türk Ceza Kanunu m. 184 doğrultusunda.)
Sabırla okuyanlara, bilgilerini aktaranlara şimdiden ayrı ayrı teşekkür ederim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İmar Kanunu 11. Maddesi Uygulaması EFEKENTLİ45 Meslektaşların Soruları 2 11-10-2013 13:45
İmar Kanunu m. 18 uygulaması BAŞARAN Meslektaşların Soruları 2 19-03-2010 17:05
İmar Kanunu 18- hamur uygulaması Av. Rahşan KÜPELİ Meslektaşların Soruları 4 19-04-2008 20:19
İmar Kanunu 18. Madde Uygulaması - Düzenleme Ortaklık Payı (DOP) Turkmen Meslektaşların Soruları 2 01-06-2007 10:54
İmar Kanunu 18.madde uygulaması ile Kamulaştırma İşleminin karşılaştırması Gürkan Çalışkan Meslektaşların Soruları 1 10-04-2006 23:31


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04757309 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.