Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

faiz başlangıcı

Yanıt
Old 01-09-2008, 21:22   #1
Hukukçu55

 
Varsayılan faiz başlangıcı

Sayın Meslektaşlarım,

Sigorta şirketinin,sigortalısına poliçe gereği ödediği hasar bedelini TTK`na göre halef sıfatıyla zarar verenden ilamsız icra takibi ile talep etmesi ve buna bağlı olarak açılan itirazın iptali davasında;hesaplanacak faiz, sigorta şirketinin ödeme tarihinden mi yoksa icra takibinin açıldığı tarihten itibaren mi başlayacaktır?Bu arada sigorta şirketinin ihtar çekmediğini de belirtmeliyim.


Şimdiden teşekkürler...
Old 02-09-2008, 09:39   #2
tolga doğan

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/3243

K. 2003/9674

T. 21.10.2003

• RÜCUAN TAZMİNAT TALEBİ ( Haksız Fiilden Doğan Borçtan Dolayı Davacının Yaptığı Ödemeler İçin - Faiz Talebi Hakkında da Hüküm Kurulması Gereği )

• FAİZ BAŞLANGICI ( Haksız Fiilden Doğan Borçtan Dolayı Yapılan Ödeme İçin Rücuan Tazminat Talebi )

• HAKSIZ FİİLDEN DOĞAN BORCU ÖDEYEN SORUMLUNUN DİĞER SORUMLULARA RÜCUU ( Faiz Talebi Hakkında Hüküm Kurulması Gereği )

• KESİNLEŞEN MAHKEME KARARINA DAYANARAK YAPILAN ÖDEME ( Rücu Davasında Temerrüt Tarihinin ve Faiz Başlangıcının Tesbiti )

• TEMERRÜT TARİHİNİN TESBİTİ ( Kesinleşen Mahkeme Kararına Dayanarak Yapılan Ödeme Nedeniyle Rücu Talebinde )

818/m.104/son

ÖZET : Dava, haksız fiilden doğan borç nedeniyle davacı tarafça dava dışı şahıslara yapılan ödemelerden davalının kusur oranına isabet eden kısmının rücuan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 439.326.219 TL asıl alacağın faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmişse de, davacı tarafın "işlemiş faiz" istemine dair gerekçede bir açıklamaya yer verilmemiş, hüküm fıkrasında da "davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine" denilmekle yetinilmiştir. Oysa ki, davacı tarafın yaptığı ödemeler kesinleşen mahkeme kararına dayandığı gibi, haksız eylemden doğan bir borcun ifasına da ilişkin olduğundan davalının ayrıca bir ihtarla temerrüde düşürülmesine gerek yoktur. Davalı, ödeme tarihinden itibaren faizle sorumludur. Buna göre, davacının ödeme tarihleri ve miktarları gözönüne alınarak, işlemiş faizin hesaplanarak, faize faiz yürütülmeyecek şekilde ( B.K.104/sona uygun olarak ) hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 3.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 27.12.2002 tarih ve 2001/539 - 2002/723 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M.Pınar Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, Bedriye P. vs. tarafından müvekkilleri ve Türk T... A.Ş.aleyhine Ankara 6.İş Mahkemesinde açılan tazminat davasında verilerek kesinleşen karar uyarınca davacılara ödemeler yapıldığını ileri sürerek Türk Telekom'un % 15 kusuruna isabet eden 663.942.179 TL'nin faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline rücu edilmek istenen miktarın çok yüksek olduğunu, kusur oranının % 1 oranında kusurlu olan Yusuf A. ile birlikte toplam %15 olduğunu, davacıların tazminatı ödediklerine dair belgelerin dosyada bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile 439.326.219 TL maddi giderinin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı T... A.Ş. vekilinin tüm,davacılar vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, haksız fiilden doğan borç nedeniyle davacı tarafça dava dışı şahıslara yapılan ödemelerden davalının kusur oranına isabet eden kısmının rücuan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 439.326.219 TL asıl alacağın faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmişse de, davacı tarafın "işlemiş faiz" istemine dair gerekçede bir açıklamaya yer verilmemiş, hüküm fıkrasında da " davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine" denilmekle yetinilmiştir. Oysa ki, davacı tarafın yaptığı ödemeler kesinleşen mahkeme kararına dayandığı gibi, haksız eylemden doğan bir borcun ifasına da ilişkin olduğundan davalının ayrıca bir ihtarla temerrüde düşürülmesine gerek yoktur. Davalı, ödeme tarihinden itibaren faizle sorumludur. Buna göre, davacının ödeme tarihleri ve miktarları gözönüne alınarak, işlemiş faizin hesaplanarak, faize faiz yürütülmeyecek şekilde ( B.K.104/sona uygun olarak ) hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden davacı taraf yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Telekom vekilinin tüm, davacılar vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı taraflar yararına BOZULMASINA,temyiz harcı peşin alındığından davalıdan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine
Old 02-09-2008, 09:42   #3
tolga doğan

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/14403

K. 2004/8999

T. 28.9.2004

• RÜCUAN TAZMİNAT TALEBİ ( Kasko Sigorta Bedelini Ödeyen Sigortacının Halefiyete Dayanarak Açtığı Davada Temerrüdün Ödeme Tarihinde Oluşacağı - Faize Bu Tarihten İtibaren Hükmedilmesi Gereği )

• KASKO RÜCU TALEBİ ( Sigortacının Ödeme Yapmasıyla Üçüncü Kişi Açısından Temerrüt Oluşacağı - Faize Bu Tarihten İtibaren Hükmedilmesi Gereği )

• FAİZ BAŞLANGICI ( Kasko Rücu Davasında - Sigortacının Ödeme Yapmasıyla Üçüncü Kişi Açısından Temerrüt Oluşması )

• TEMERRÜT FAİZİNİN BAŞLANGICI ( Kasko Rücu Davasında - Sigortacının Sigortalısına Ödeme Yaptığı Tarihte Üçüncü Kişinin Temerrüde Düşmüş Sayılacağı )

6762/m.1301

ÖZET : Sigortacının, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettirene halef olabilmesi için öncelikle gerçekleşen riziko bedelini sigortalısına ödemesi gerektiğinden, sigortacının 3. şahsa rücu edebilme tarihi, sigorta ettirene ödeme yaptığı tarihtir. Buna göre, temerrüt faizinin başlangıcı da sigortalıya ödeme yapılan tarihtir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Ş. Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 10.06.2003 tarih ve 2001/1334 - 2003/723 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı sigorta vekilinin TTK'nın 1301. maddesi hükmüne dayalı olarak davalı taraflar aleyhine açtığı rücu davası sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar davalı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı adına hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı hazine vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, TTK'nın 1301. maddesi uyarınca açılmış bulunan, sigortacının sigortalısına ödediği bedelin zarara sebebiyet veren üçüncü şahıs, araç sahibi ve aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından halefiyet yoluyla rücuan tahsiline ilişkindir.
TTK'nın 1301. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettirenin yerine geçer ve dava hakkı da sigortacıya intikal eder. Sigortacının sigorta ettirene halef olabilmesi için öncelikle gerçekleşen riziko bedelini sigortalısına ödemesi gerekmektedir. Bu nedenle sigortacının 3. şahsa rücu edebilme tarihi, sigorta ettirene ödeme yaptığı tarihtir. Bu davada ise davacı 09.11.1999 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle sigortalısına 28.01.2000 tarihinde ödemede bulunmuş ve hükmolunacak miktar yönünden davalılardan kaza tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesini istemiştir. O halde mahkemece halefiyet tarihi olan 28.01.2000 tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmetmek gerekirken olay tarihinden itibaren davalı Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı aleyhine temerrüt faizine hükmolunmasının yasal dayanağı bulunmamaktadır. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm kısmındaki ""09.11.1999"" ibaresinin silinerek ""28.01.2000"" ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, davalı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Hazine olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 28.09.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 02-09-2008, 09:44   #4
tolga doğan

 
Varsayılan

Bu karar müvekkilinizin lehine umarım işinize yarar,


T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/11005

K. 2004/10620

T. 1.11.2004

• KASKO SİGORTASI ( Rücuan Tazminat Davası - Davalı Aracın Maliki Olup Davacının Sigortalısına Takas Alacağını İleri Sürme Hakkı Bulunduğuna Göre Sigortalının Halefi Davacıya Karşı da Aynı Hakkı Haiz Olduğu )

• RÜCUAN TAZMİNAT DAVASI ( Kasko Sigortası - Davalı Aracın Maliki Olup Davacının Sigortalısına Takas Alacağını İleri Sürme Hakkı Bulunduğuna Göre Sigortalının Halefi Davacıya Karşı da Aynı Hakkı Haiz Olduğu )

• TAKAS DEF'İ ( Kasko Sigortasına Dayalı Rücuan Tazminat Davası - Davalı Aracın Maliki Olup Davacının Sigortalısına Takas Alacağını İleri Sürme Hakkı Bulunduğuna Göre Sigortalının Halefi Davacıya Karşı da Aynı Hakkı Haiz Olduğu )

• TEMERRÜT FAİZİNİN BAŞLANGIÇ TARİHİ ( İhtarnamenin Tebliği Tarihi Belirlenerek Eklenecek 7 Günlük Süre Sonundan İtibaren Hükmedileceği - Kasko Sigortasına Dayalı Rücuan Tazminat Davası

6762/m.1301

818/m.118

ÖZET : Dava, TTK.nun 1301 nci maddesi hükmüne dayalı kasko sigorta rücu davasıdır.
Davalılardan Fatma aracın maliki olup, davacının sigortalısına, takas alacağını ileri sürme hakkı bulunduğuna göre, sigortalının halefi davacıya karşı da aynı hakkı haizdir. Takas savunmasının mutlaka karşı dava olarak ileri sürülmesi zorunlu olmayıp, def'i olarak ileri sürülmesi de mümkündür.
İhtarnamede faiziyle birlikte ödeme istemi bulunmadığından, davacının sigortalısına yaptığı ödemenin tarihi ile ihtarnamenin tebliğinden itibaren başlayan 7 günlük sürenin sonu arasında işleyen temerrüt faizine ilişkin hakkın saklı tutulmadığı, dolayısıyla atıfet süresi tanındığının kabulü ile ihtarnamenin tebliği tarihi belirlenerek, eklenecek 7 günlük süre sonundan itibaren temerrüt faizine, davalılardan Ali bakımından hükmedilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 32.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 09.04.2003 tarih ve 2002/405-2003/347 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı Fatma Ali vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı sigorta şirketi vekilinin, TTK.nun 1301 nci maddesi hükmüne dayalı olarak davalılar aleyhine açtığı rücu davası sonunda, mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalılardan Fatma D ve Ali D temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılardan Fatma ve Ali'nin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, TTK.nun 1301 nci maddesi hükmüne dayalı kasko sigorta rücu davasıdır.
Davalılardan Ali ve Fatma, davacının sigortalısına ait aracın, kendilerinin sürücüsü ve maliki oldukları araca hasar verdiğini savunarak, yanıt dilekçesinde takas def'inde bulunmuşlardır. Yanıt dilekçesi, süresi içinde kaleme alınmış ve aynı süre içerisinde mahkeme kalemince tebliğe çıkarılmış ise de, hakim havalesini taşımamaktadır. Davacı tarafça savunmanın genişletilmesi itirazı ile karşılaşmayan bu def'inin dinlenmesi mümkündür. Davalılardan Fatma aracın maliki olup, davacının sigortalısına, takas alacağını ileri sürme hakkı bulunduğuna göre, sigortalının halefi davacıya karşı da aynı hakkı haizdir. Takas savunmasının mutlaka karşı dava olarak ileri sürülmesi zorunlu olmayıp, def'i olarak ileri sürülmesi de mümkündür.
Bu durumda, mahkemece, davalılardan Fatma'nın takas def'inin üzerinde durularak, bu savunmasını kanıtlaması olanağının verilmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu savunmanın tartışmasız bırakılması doğru olmamış, hükmün bu davalı yararına bu yönden bozulması gerekmiştir.
3- Aynı davalılar, yanıt dilekçesinde, davacının, davalıdan önce gönderdiği ihtarnamede 7 günlük atıfet süresi tanıdığını savunmuşlar ve bu hususu açıkça temyize de getirmektedirler. Dosya içerisinde, davacının, sadece davalılardan Ali'ye hitaben kaleme aldığı ihtarname mevcut olup, bu ihtarnamede de, davacı, dava konusu meblağın 7 gün içinde ödenmesini istemiştir. İhtarnamede faiziyle birlikte ödeme istemi bulunmadığından, davacının sigortalısına yaptığı ödemenin tarihi ile ihtarnamenin tebliğinden itibaren başlayan 7 günlük sürenin sonu arasında işleyen temerrüt faizine ilişkin hakkın saklı tutulmadığı, dolayısıyla atıfet süresi tanındığının kabulü gerekir.
Bu durumda, ihtarnamenin tebliği tarihi belirlenerek, eklenecek 7 günlük süre sonundan itibaren temerrüt faizine, davalılardan Ali bakımından hükmedilmesi gerekirken, istem gibi selefe yapılan ödeme tarihinin, bu davalı bakımından temerrüt faizinin başlangıcına esas alınması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bu davalı yararına bozulması gerekmiştir.
4- Davalılardan Fatma da, yanıt dilekçesinde, davacının kendisine 7 günlük atıfet süresi tanıdığını savunmuş ve bu hususu temyize de getirmiştir. Bu davalıya bu savunmasını kanıtlama olanağı verilmesi, sonucuna göre bu davalı bakımından da temerrüt faizi başlangıcının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu bu davalı bakımından da aynı tarihin temerrüt faizine başlangıç alınması doğru bulunmamış, hükmün bu davalı yararına da bu nedenle bozulması gerekmiştir.
5- Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları'nın 12/4 ncü maddesine dayanılarak, mahkemece, hükmolunan tazminat ile sigorta bedeli arasındaki orana göre davalılardan sigorta şirketi bakımından, yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilirken, bu oranın yaklaşık %75 olduğunun dikkate alınması gerekirken, %40 oranına göre bu davalı yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilerek, diğer davalılar Ali ve Fatma bakımından müteselsil sorumluluk noktasında aleyhe hüküm tesisi de keza isabetsiz olup, hükmün diğer bu davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenle, davalılardan Ali ve Fatma'nın diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 4 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalılardan Fatma'nın, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılardan Ali'nin, 5 nolu bentte açıklanan nedenlerle bu davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına ayrı ayrı BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01.11.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tazminatta Faiz Başlangıcı Av.Hüseyin Erdayandı Meslektaşların Soruları 15 31-05-2016 16:15
kambiyo senedi vasfını kaybetmiş çek için yapılan takipte faiz başlangıcı incitanesi Meslektaşların Soruları 21 10-06-2009 11:28
Tanzim tarihi vade tarihinden sonra olan bonoda faiz başlangıcı? Avsibel Meslektaşların Soruları 19 29-03-2008 17:07
işe iade -temerrüt-faiz başlangıcı ekinheval Meslektaşların Soruları 1 23-01-2008 20:43
tedbir nafakasında faiz başlangıcı,ve seçilecek icra yolu sagalife Meslektaşların Soruları 4 03-10-2007 19:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05589700 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.