Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Yargının Bir Kanun Maddesini Uygulamaya Değer Bulmaması

Yanıt
Old 18-12-2010, 16:26   #1
Admin

 
Varsayılan Yargının Bir Kanun Maddesini Uygulamaya Değer Bulmaması

Farzedelim bir kanun maddesi yargı tarafından devre dışı bırakılıyor ve uygulanmıyor, bunun demokratik sistemde çözümü ne olabilir?

Örnek verelim: Diyelim ki, TBMM bir kanun çıkardı ve dedi ki, yasal faiz 1.Haziran.2011 itibariyle %21 olmuştur. Kanun yayınlanmış ve yürürlüğe girmiş olsun. Olası "anayasaya aykırılık" iddialarını bertaraf etmek için yine diyelim ki, bununla ilgili kanun maddesi Anayasa Mahkemesine taşınmış olsun ve Anayasa Mahkemesi kanunu Anayasaya uygun bularak, itirazı reddetmiş olsun.

1.Ağustos.2011 tarihinde siz, B'ye açtığınız bir davada yasal %21 yasal faiz talep etmiş olun, ancak Mahkeme hiçbir gerekçe göstermeden %9 yasal faizin tahsiline dair karar vermiş olsun. Temyiz edin, Yargıtay "usul ve esasa uygun" kararı onasın. Hakim veya Yargıtay Üyeleri hakkında şikayette bulunun, şikayetiniz reddedilsin. Hatalı yargılamayla ilgili idari dava açın, o da reddedilsin.

Ve şimdi bir adım ileri gidelim, bu uygulama -yani kanuna rağmen yargının farklı bir faiz oranı uygulaması-, bir davada gerçekleşmiş münferit bir durum olmasın, Yargıtay "içtihat birliği" sağlayıp, bütün hukuk davalarında kanuna rağmen %9 yasal faiz uyguluyor olsun.

Demokratik sistemde böyle bir senaryonun olmasını engelleyen hukuki güvenlik mekanizmamız nedir veya olur ya birgün bu olursa ne olur?

Beni bu düşünceye sevkeden Kpds Sınavında Avukat Kimliğinin Geçerliliği konusu tartışılırken Sayın eser_29'ın sarfettiği "Peki, biz ilgili kanun maddesinin uygulamada işe yaramadığından bahisle fuzuli işgalini önlemek adına ne yapabiliriz." cümlesi oldu. Gerçekten de örneğin avukatlık kimliğinin geçerliliği konusunda böyle bir çıkmaz içindeyiz. Ortada gayet açık, farklı yoruma izin vermeyen ve halen yürürlükte olan yasamanın çıkardığı bir kanun var ancak bu hükme yürütme uymuyor, yargı da yürütmenin işlemlerini "onaylıyor" (Bildiğiniz gibi bu konuda Danıştay'ın bu kanun maddesini devre dışı bırakan bir kararı mevcut), dolayısıyla gerçekten de Sayın eser_29 tarafından isabetle belirtildiği gibi bir kanun maddesinin fuzuli işgali ile karşı karşıyayız ve bu örneği genelleştirerek, "yargının bir kanun hükmünü dikkate almamaya karar vermesi" durumda neler yapılabileceğini ve nasıl bir çözüm olabileceğini tartışmaya açmak istedim.
Old 21-12-2010, 16:05   #2
eser_29

 
Varsayılan

Konu, yoruma değer bulunmamış.

Cidden bir madde eğer uygulanmıyorsa ne diye yürürlükte kalır ki ? Tarihi bir anlamı olan, toplumun tamamını ilgilendiren bir husus olsa "hatıra" mahiyetinde kalsın, değiştirilmesin zararı yok nasılsa denebilirde güncel hususlarda uygulanmayan nice kanun maddesi var Admin'in örneklediği husus gibi.

Esasında konu Anayasa Mahkemesinin bazı kararlarıdna gündeme gelmiş ve tartışılmıştı, hadi diyelim ki oradaki mevzu siyasi idi ve Anayasa Mahkemesinin, Anayasa hükümlerine uymaması farklı açılardan değerlendirilebiliyor. Peki siyasi içeriğe sahip olduğu söylenemeyecek kanun maddelerinin bizzat kanun koyucusu tarafından bile gözardı edilmesine karşılık ne yapılabilir ? İlgası Anayasa Mahkemesinden istenebilir mi ? Hazır bireysel başvuru hakkı çıktı, bir avukat çıkıp nasılsa uygulanmıyor o halde "avukatlık kimlik belgesi" ile ilgili hükmün ilgasını talep edebilir mi ?
Old 23-12-2010, 16:34   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
Farzedelim bir kanun maddesi yargı tarafından devre dışı bırakılıyor ve uygulanmıyor, bunun demokratik sistemde çözümü ne olabilir?

Örnek verelim: Diyelim ki, TBMM bir kanun çıkardı ve dedi ki, yasal faiz 1.Haziran.2011 itibariyle %21 olmuştur. Kanun yayınlanmış ve yürürlüğe girmiş olsun. Olası "anayasaya aykırılık" iddialarını bertaraf etmek için yine diyelim ki, bununla ilgili kanun maddesi Anayasa Mahkemesine taşınmış olsun ve Anayasa Mahkemesi kanunu Anayasaya uygun bularak, itirazı reddetmiş olsun.

1.Ağustos.2011 tarihinde siz, B'ye açtığınız bir davada yasal %21 yasal faiz talep etmiş olun, ancak Mahkeme hiçbir gerekçe göstermeden %9 yasal faizin tahsiline dair karar vermiş olsun. Temyiz edin, Yargıtay "usul ve esasa uygun" kararı onasın. Hakim veya Yargıtay Üyeleri hakkında şikayette bulunun, şikayetiniz reddedilsin. Hatalı yargılamayla ilgili idari dava açın, o da reddedilsin.

Ve şimdi bir adım ileri gidelim, bu uygulama -yani kanuna rağmen yargının farklı bir faiz oranı uygulaması-, bir davada gerçekleşmiş münferit bir durum olmasın, Yargıtay "içtihat birliği" sağlayıp, bütün hukuk davalarında kanuna rağmen %9 yasal faiz uyguluyor olsun.

Demokratik sistemde böyle bir senaryonun olmasını engelleyen hukuki güvenlik mekanizmamız nedir veya olur ya birgün bu olursa ne olur?

Beni bu düşünceye sevkeden Kpds Sınavında Avukat Kimliğinin Geçerliliği konusu tartışılırken Sayın eser_29'ın sarfettiği "Peki, biz ilgili kanun maddesinin uygulamada işe yaramadığından bahisle fuzuli işgalini önlemek adına ne yapabiliriz." cümlesi oldu. Gerçekten de örneğin avukatlık kimliğinin geçerliliği konusunda böyle bir çıkmaz içindeyiz. Ortada gayet açık, farklı yoruma izin vermeyen ve halen yürürlükte olan yasamanın çıkardığı bir kanun var ancak bu hükme yürütme uymuyor, yargı da yürütmenin işlemlerini "onaylıyor" (Bildiğiniz gibi bu konuda Danıştay'ın bu kanun maddesini devre dışı bırakan bir kararı mevcut), dolayısıyla gerçekten de Sayın eser_29 tarafından isabetle belirtildiği gibi bir kanun maddesinin fuzuli işgali ile karşı karşıyayız ve bu örneği genelleştirerek, "yargının bir kanun hükmünü dikkate almamaya karar vermesi" durumda neler yapılabileceğini ve nasıl bir çözüm olabileceğini tartışmaya açmak istedim.

Bu şekilde iç yargı yollarını tüketmiş oluyorsunuz. Geriye ne kalıyor?

AİHM.

10 yıl da orada uğraşır durursunuz.

Kanunu yargı uygulamaz ise, kimi, kime şikayet edeceğiz?
Old 23-12-2010, 17:37   #4
Avukat Hakan Eren

 
Rahatsiz

Çözüm, Hrant Dink davasındaki gibi olur...

Yerel mahkemedeki raporlar dikkate alınmaz, Yargıtay mahkumiyet kararını onar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı hukukun namusunu ve onurunu korumak adına onama kararına Ceza Genel Kurulu nezdinde itiraz eder, kurulun birkaç muhalif üyesi hariç diğerlerinin oylarıyla itiraz reddolur, bu arada bir vatansever çıkar Hrant Dink'i öldürür ve dava sanığın ölmüş olması sebebiyle düşer.

Şimdi buna karşı ne yapılabilir???

Ben, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazını okudum.

Bir hukukçunun, bu itiraznamedeki açıklama ve gerekçelere rağmen, itirazın reddi yönünde oy kullanmasını ne o gün ne de bugün anlayabildim.

Kararı da içime sindirebilmiş değilim.

AİHM ne dedi, “Ey hükümet, sen bu dava ile Hrant Dink’in ifade özgürlüğünü de yaşam hakkını da ihlal ettin” dedi.

Ne çare…

Faiz oranına dönersek, böyle bir uygulama da Sayın Av.Mehmet Saim Dikici’nin ifade ettiği gibi ancak AİHM’den döner.
Old 24-12-2010, 02:03   #5
Gemici

 
Varsayılan

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI
Yargı
I. Genel hükümler

A. Mahkemelerin bağımsızlığı
MADDE 138- Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; (................) vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler.


Bütün sorun parantez içine aldığım noktalı yerleri doğru okumakta!

Saygılarımla
Old 24-12-2010, 13:32   #6
Admin

 
Varsayılan

Yolu adliyeden geçmiş hemen herkesin böyle adalet olur mu, kanun böyle değildi vs. dediği birkaç anısı olmuştur, hukukçuların daha çok olmuştur. Bunların çoğunu hukuki yorum farklılığı olarak değerlendirmek de mümkün, ki bana sorarsanız ÇOĞU öyle de. Bu konuyu açarken herkesin içinde kalmış davaları ortaya koyacağını da tahmin ediyordum ancak benim esas amacım somut olayları tartışmak değildi, onu zaten meslektaş soruları alanında yapıyoruz.

Benim bu konuyu açarken asıl amacım kuvvetler ayrılığı ilkesinin ışığında yargının kurum olarak yasamayı dikkate almamaya karar vermesi durumunda ortaya çıkacak sorunun demokratik sistemde nasıl çözüleceğidir ve bu cümle kurulurken herhangi bir siyasi, güncel olaya vs. asla atıf yoktur, konunun bu noktaya gelmemesi için de böyle örnekler verilmemesini rica ederim. Faiz örneğini bu açıdan verdim, fikir hala zihninde cevaplarına yansımasına engel olamadığı siyasi çağrışımlar yapan üyelerimiz, konuyu daha da soyutlaştırmak açısından İsviçre yargısının, İsviçre Yasamasını dikkate almaması durumunda ne olacağı örneğinden de hareket edebilirler.

Sorumu tekrar kaleme alayım: Yargı yürütmenin çıkardığı bir yasayı "yanlış" bulup, kurum olarak uygulamamaya karar verirse, anayasa hukuku açısından demokratik sistemde çözümü nedir?
Old 24-12-2010, 13:49   #7
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Sayın Admin,

Yanlış hatırlamıyorsam, Sayın Osman Can, son Anayasa değişiklik paketinde, Anayasa Mahkemesi'nin iptal yönünde oy kullanması halinde bu kararın yasama ve yürütme organını bağlamayacağı yönünde görüş bildirmişti.

O dönem, çokça da tartışıldı bu fikir.

Kontrol - denge mekanizmasının egemen olduğu bir sistemde ne yapılabilir bilemiyorum.

Çünkü tartışmaya açtığınız örnek olay esasen demokratik sisteme ve hukuk devleti ilkesine aykırıdır; sistem içinde kalarak ne yapılabilir?

Bu bir paradoks bence...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Değer Artış Payı ve Artık değer ? üye30988 Hukuk Soruları 7 01-11-2014 14:59
Anayasa Mahkemesinin SSK'nın 26.maddesini iptalinden sonrasına dair Yargıtay Kararı Av.Duran Küçüköner Hukuk Haberleri 0 02-06-2007 12:28
Gayrimenkulde gerçek değer ile tapuda gösterilen değer arasındaki fark Av.Dostum Meslektaşların Soruları 2 08-03-2007 17:12
Polis Vazife Ve Selahiyet Kanununun 14. maddesini Anlama Çabaları kentpolisi Hukuk Sohbetleri 1 02-12-2002 23:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06006289 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.