Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Belediyelerce veriler idari para cezalarının tahsili

Yanıt
Old 25-09-2006, 08:31   #1
avmeralarslan

 
Varsayılan Belediyelerce veriler idari para cezalarının tahsili

Merhaba, belediyelerce verilen idari para cezaları (5326 sayılı kabahatler kanunundan sonra) nasıl tahsil edilmektedir. Yani belediyeler kesinleşen idari para cezalarına karşı nasıl bir yol izliyor ya da izlemelidirler.
Old 25-09-2006, 08:51   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın avmeralarslan

GÜNCELLEME:

Kabahatler Kanunu'ndaki değişikliklerle aşağıdaki güncellemenin yapılması gereği doğmuştur:

Değiştirilen hükme göre idari para cezaları hazineye kalıyordu ama sonra cezayı veren kurumun bütçesine gelir kaydeilmesi yolunda değişiklik yapılınca tahsil işi de cezayı veren kuruma kaldı:

Ceza kesinleştiğinde Belediye'nin takip birimi tarafından 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. Belediyenin takip biriminin yetkileri icra dairesinin yetkileriyle aynıdır. Haciz yapabilir vs vs.
12.8.2007

Bu nedenle 2006 tarihli olan aşağıdaki yanıtlar geçerli değildir:
Ceza kesinleştiğinde, bir başka deyişle 15 günlük başvuru süresi geçtiğinde, belediyeler kestikleri cezaları Maliye'nin ilgili Gelir Müdürlüğüne bildirirler. Tahsilatı Maliye yapar.

Belediyeler, vatandaşın isteği üzerine peşin tahsilat yaparlarsa, bu tahsilatları da aylık dönemlerde Maliye'ye aktarırlar.

Daha ayrıntılı bilgi için daha somut sorularınız olursa lütfen sormakta tereddüt etmeyiniz.

Saygılarımla
Old 26-09-2006, 07:54   #3
canan ufuk

 
Varsayılan

Sayın Avmeralarslan, 5326 sayılı kanunun 17. maddesinde para cezasının tahsili usulü anlatılmaktadır.
Madde 0017: İdari para cezası

( 1 ) İdari para cezası, maktu veya nispi olabilir.

( 2 ) İdari para cezası, kanunda alt ve üst sınırı gösterilmek suretiyle de belirlenebilir. Bu durumda, idari para cezasının miktarı belirlenirken işlenen kabahatin haksızlık içeriği ile failin kusuru ve ekonomik durumu birlikte göz önünde bulundurulur.

( 3 ) İdari para cezası, Devlet Hazinesine ödenir. Kişinin ekonomik durumunun müsait olmaması halinde idari para cezasının, ilk taksidinin peşin ödenmesi koşuluyla, bir yıl içinde ve dört eşit taksit halinde ödenmesine karar verilebilir. Taksitlerin zamanında ve tam olarak ödenmemesi halinde idari para cezasının kalan kısmının tamamı tahsil edilir.

( 4 ) Kesinleşen karar, derhal tahsil için mahallin en büyük mal memuruna verilir. İdari para cezası, 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. Tahsil edilen idari para cezasının kanunla belirlenen bir oranı, ilgili kamu kurum ve kuruluşunun hesabına aktarılır.

( 5 ) İdari para cezası tamamen tahsil edildikten itibaren en geç bir ay içinde durum, ilgili kamu kurum ve kuruluşuna bildirilir.

( 6 ) Kabahat dolayısıyla idari para cezası veren kamu görevlisi, ilgilinin rıza göstermesi halinde bunun tahsilatını derhal kendisi gerçekleştirir. İdari para cezasını kanun yoluna başvurmadan önce ödeyen kişiden bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme, kişinin bu karara karşı kanun yoluna başvurma hakkını etkilemez.

( 7 ) İdari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu suretle idari para cezasının hesabında bir Türk Lirasının küsuru dikkate alınmaz. Bu fıkra hükmü, nispi nitelikteki idari para cezaları açısından uygulanmaz.

saygılarımla
Old 26-09-2006, 20:35   #4
selcukkarabeniz

 
Varsayılan

Belediye İdari para cezasını tebliğ ettikten sonra 15 gün içinde itiraz edilmez ise , haciz varakası hazırlanarak Kaymakam veya il içinde ise Valiye onaya sunulur. buradan onay geldikten sonra doğrudan haciz yapabilir. Hatta bu konuda ihtiyati haciz kararı alıp kaymakam/Valiye onaylattıktan sonra haciz işlemi yapabilir.
Old 11-06-2008, 18:18   #5
altiokebru

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Sayın avmeralarslan

GÜNCELLEME:

Kabahatler Kanunu'ndaki değişikliklerle aşağıdaki güncellemenin yapılması gereği doğmuştur:

Değiştirilen hükme göre idari para cezaları hazineye kalıyordu ama sonra cezayı veren kurumun bütçesine gelir kaydeilmesi yolunda değişiklik yapılınca tahsil işi de cezayı veren kuruma kaldı:

Ceza kesinleştiğinde Belediye'nin takip birimi tarafından 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. Belediyenin takip biriminin yetkileri icra dairesinin yetkileriyle aynıdır. Haciz yapabilir vs vs.
12.8.2007

Bu nedenle 2006 tarihli olan aşağıdaki yanıtlar geçerli değildir:
Ceza kesinleştiğinde, bir başka deyişle 15 günlük başvuru süresi geçtiğinde, belediyeler kestikleri cezaları Maliye'nin ilgili Gelir Müdürlüğüne bildirirler. Tahsilatı Maliye yapar.

Belediyeler, vatandaşın isteği üzerine peşin tahsilat yaparlarsa, bu tahsilatları da aylık dönemlerde Maliye'ye aktarırlar.

Daha ayrıntılı bilgi için daha somut sorularınız olursa lütfen sormakta tereddüt etmeyiniz.

Saygılarımla

Sn.Armağan Konyalı, benim somut bir olayla ilgili soruma yanıt verebilirseniz sevinirim. konu ile ilgili olduğunuzu araştırırken gördüm, işim de süreli ve acele. Bu yüzden eksik ya da yanlışım olursa şimdiden affınıza sığınıyorum. Belediye usulsüz su kullanımından dolayı aldığı encümen kararını müvekkile tebliğ etmiş, müvekkil 5 gün içinde bir dilekçe vererek cezaya itiraz etmiş, belediyeden cezanın kaldırılmasının sözkonusu olmadığına ilişkin bir yanıt verildikten sonra, belediyebaşkanlığı tahsilat servisinden 7 gün içinde cezanın ödenmesi için ödeme emri gönderilmiş. 7 günlük süre henüz dolmadı. Bu aşamadan sonra ceza kesinleşmiş mi oluyor? İdare mahkemesinde İptal davası açmak mümkün mü? (Encümen kararının tebliği üzerinden henüz 60 gün geçmemiş.) Müvekkil iyiniyetli olduğunu, yalnız yaşayan bir kadın olduğundan bilmeden inşaatına su saati takdırdığını, bunu da aslında su tesisatı ile ilgili işleri yapan ve inşaatta çalışan ustalardan birinin alıp takdırdığını, kimsenin kendisini bu konuda uyarmadığını, yaptığının yasak olduğunu bilmediğini, bu suyu sadece sıvacıların kullandığını ve zaten nasıl olsa su saati ile kayıt altına alındığından binaya oturmak için ruhsat alındığında kullanılan suyun bedelini ödeyebileceğini düşündüğünü belirtiyor. İdari yargıda iyiniyetli olması gözönüne alınır mı? Çok teşekkür ederim,saygılar.
Old 11-06-2008, 20:05   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın altıokebru

Yaşlı ve yalnız yaşayan müvekkilinizin su saatini bağlayan kişi de yaşlı ve yalnız yaşayan biri değildir. Müvekkilinize yapılanın usulsüz olduğunu söylemiştir mutlaka. Yaşlı ve yalnız yaşayan müvekkilinizin kocaman inşaat yaptırması karşısında usulsüz su kullanılmayacağını da bilmesi gerekir. Bu nedenle 'bilmiyordum' biçimindeki savunmasının geçerli olacağını sanmıyorum. Bunlar benim kişisel düşüncelerim; elbette ki idare mahkemesi en doğru kararı verecektir.

Verilen cezanın hangi kanuna dayandığını inceleyerek belki bir çıkış yolu bulabilirsiniz. Encümen kararında yasal dayanak yazıyor olmalıdır.


Müvekkileniz yargılama giderlerini ve belediye avukatına vekalet ücreti ödemeyi göze alırsa ve dava açacaksanız:

1- Encümen Kararının iptali için:
(Encümen kararının itiraz hakları yazısında belirtilen süreye ve merciye dikkat ederek eğer farklı bir şey yazmıyorsa) 60 gün içinde idare mahkemesine dava açınız. Açtığınız davanın mahkemece onaylı bir dava dilekçesi suretini belediyeye veriniz; dava açıldığından haberleri olsun; başkaca işlem yapmasınlar.)

2- Ödeme emrinin iptali için yine idare mahkemesine dava açınız. Açtığınız davanın mahkemece onaylı bir dava dilekçesi suretini belediyeye veriniz; dava açıldığından haberleri olsun; başkaca işlem yapmasınlar.)

3- İkinci seçenek ise her iki davayı tek dilekçe ile tek dava olarak açmaktır. Dilekçeniz kabul edilirse tek yargılama gideri verirsiniz.

Her iki seçenekte de yürütmenin durdurulması kararı isteyiniz ama bu karar kolay kolay verilmez.

Kolaylıklar dilerim. Saygılarımla
Old 12-06-2008, 11:31   #7
altiokebru

 
Varsayılan

[quote=Av.Armağan Konyalı]Sayın altıokebru

Yaşlı ve yalnız yaşayan müvekkilinizin su saatini bağlayan kişi de yaşlı ve yalnız yaşayan biri değildir. Müvekkilinize yapılanın usulsüz olduğunu söylemiştir mutlaka. Yaşlı ve yalnız yaşayan müvekkilinizin kocaman inşaat yaptırması karşısında usulsüz su kullanılmayacağını da bilmesi gerekir. Bu nedenle 'bilmiyordum' biçimindeki savunmasının geçerli olacağını sanmıyorum.

Sayın Armağan Konyalı, öncelikle çok teşekkür ederim. Aslında iyiniyet konusunda ben de sizin gibi düşünüyorum, ne yalan söyleyeyim. Ama müvekkil gelip iki gözü iki çeşme ağlayınca iyiniyetten başka tutar yanımız kalmıyor
(hoş, belirttiğiniz üzere o da ne kadar tutar yan, tartışılır).. Konuyu biraz daha müvekkilin anlattığı şekliyle anlatmak gerekirse, evinin çatısı çökünce ve bir kata daha izni bulunduğundan bari çatıyla birlikte bu katı da çıkalım diye düşünmüş ve zaten inşaat yarım kalmış, kaba inşaat halinde.. Eşinden ayrılmış bir kadın olunca çevrenin yardımıylarıyla yaptırabildiği kadarını yaptırmış inşaatın ama dediğim gibi tamamlayamamış. Bana kimse bu yönde bir şey söylemedi, inşaat tamamlanmadan önce elektrik ve su tesisatlarının da yapılması gerekiyor diye düşünerek ve bu konuda ne gerkiyorsa yapılsın, diyerek işi birilerine bırakmış. sonuç da böyle olmuş. İdari yargıda yürütmenin durdurulması kararı almanın zorluğunu biliyorum, zaten müvekkile iptal davası açmayı düşünürse dava açma hakkını saklı tutarak önce cezayı ödemesini önerdim. Bu arada encümen kararında cezanın dayanağı 2008 yılı Meclis Ücret Tarifesinin maddeleri olarak gösterilmiş, ilgili maddelerde de gayrinizami su kullanarak belediyeyi zarara uğratmakla ilgili cezalar düzenleniyor anladığım kadarı ile.. İdari bir davada iyiniyet gibi soyut ve benim de aklıma yatmıyan bi meselede sizi rahatsız etmemin sebebi, bazen araştırınca değişik emsallerle karşılaşma ihtimali olabilmesi. Hukuk davalarında iyiniyetin değerlendirilebilmesine göre, idari bir davada da bu sözkonusu olabilir bir ihtimal diye düşündüm ve sizin de bu konudaki tecrübenizden dolayı bu soruyu yönelttim. Soracağım soruların gereksiz ve hukuk mantığına aykırı sorular olmamasına özen gösteriyorum ama bu açıklamalarımdan sonra sorunun soruluş amacını anlatabilmişimdir umarım.. iyi çalışmalar dilerim, saygılar..
Old 13-06-2008, 09:21   #8
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın altiokebru

Sanırım ilgili cezanın dayanağı aşağıda sunulan 1608 sayılı kanundur. Tarife ile ceza verilmesi mümkün değildir. Ceza ancak kanunla verilir:

1608 sayılı UMURU BELEDİYEYE MÜTEALLİK AHKAMI CEZAİYE HAKKINDA 16 NİSAN 1340 TARİH VE 486 NUMARALI KANUNUN BAZI MADDELERİNİ MUADDİL KANUN
Madde 1 - (Değişik: 5728 - 23.1.2008 / m.66) Belediye meclis ve encümenlerinin kendilerine kanun, nizam ve talimatnamelerin verdiği vazife ve salahiyet dairesinde ittihaz ettikleri kararlara muhalif hareket edenlerle belediye kanun ve nizam ve talimatnamelerinin men veya emrettiği fiilleri işleyenlere veya yapmayanlara belediye encümenince Kabahatler Kanunu'nun 32 nci maddesi hükmüne göre idari para cezası ve yasaklanan faaliyetin menine karar verilir. Bu kararda ilgili kişiye bir süre de verilebilir.
Belediye encümeni kararında belli bir fiilin muayyen bir süre zarfında yapılmasını da emredebilir. Emredilen fiilin ilgili kişi tarafından yapılmaması halinde, masrafları yüzde yirmi zammı ile birlikte tahsil edilmek üzere belediye tarafından yerine getirilir.
Bu madde hükümleri ilgili kanunda ayrıca hüküm bulunmayan hallerde uygulanır.

Kabahatler Kanunu 32.maddesi :
Emre aykırı davranış
MADDE 32.- (1) Yetkili makamlar tarafından adli işlemler nedeniyle ya da kamu güvenliği, kamu düzeni veya genel sağlığın korunması amacıyla, hukuka uygun olarak verilen emre aykırı hareket eden kişiye yüz Türk Lirası idari para cezası verilir. Bu cezaya emri veren makam tarafından karar verilir.
(2) Bu madde, ancak ilgili kanunda açıkça hüküm bulunan hallerde uygulanabilir.
(3) 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 526 ncı maddesine diğer kanunlarda yapılan yollamalar, bu maddeye yapılmış sayılır.

Acaba müvekkilinize verilen ceza (güncellenmiş miktar ile) 100 küsur lira mı? Yoksa daha fazla mı? Daha fazla ise başka bir mevzuat hükmüne dayanılmış olmalı.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
gürültü nedeniyle idari para cezası Av. Esra Elif Şener Meslektaşların Soruları 27 28-12-2009 09:50
idari para cezasında ödeme emri. avmeralarslan Meslektaşların Soruları 3 04-03-2009 10:40
S.S.K. idari para cezaları gogolos Meslektaşların Soruları 14 28-05-2007 16:22
idari işlem ile idari eylem arasındaki farklar kerim Hukuk Soruları Arşivi 3 06-05-2006 14:44
Ağır Para Cezası- Adli Para Cezası Kılıç Mest Meslektaşların Soruları 1 14-01-2006 22:03


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05168796 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.