Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ölünceye kadar bakma sözleşmesi

Yanıt
Old 06-04-2008, 17:01   #1
hanoglu

 
Varsayılan ölünceye kadar bakma sözleşmesi

Sayın meslektaşlarım; Müvekkilin babası (bakacak olan) ile müvekkilin babaannesi aralarında (bakılacak olan) 28/06/1994 tarihinde noterden ölünceye kadar bakma sözleşmesi yaparlar.Bakım borçlusu müvekkilin babası, 2001 tarihinde vefat eder ve bu tarihe kadarda annesine gerektiği gibi ailecek yanlarında bakarlar ancak sözleşmede belirtilen gayrimenkule müvekkilin babası tapuda şerh koydurmaz.Bakım alacaklısı babaannede oğlunun ölümünden sonra hiç bir şeye yanaşmaz kızlarının yanına gider.Müvekkilede o gayrimenkulden çıkmasını söyler. SORUM: Bu gayrimenkul için ben hangi yolu takip ederek müvekkilin(Bakım borçlusunun oğlu) zararını bir nepze olsun giderebilirim? Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler. (Adli yardım dosyası)
Old 06-04-2008, 21:49   #2
av.s_ulusinan

 
Varsayılan

Müvekkilinizin babaannesi adına olan tapu kaydının iptali ile muris babası adına tapuya tescili için (tedbir talepli olarak) dava açmalısınız. Babaanne tarafından (müvekkilinizin babası ile yaptığı) bakım akdinin iptali için dava açılmadığı takdirde söz konusu bakım akdine dayalı olarak bu davayı açabilirsiniz. Kaldı ki müvekkilinizin babaannesi tarafından böyle bir dava açılsa bile müvekkilinizin babası bakım akdinden doğan edimini yerine getirdiği için bakım akdinin iptalinin pek mümkün olmadığı kanaatindeyim.
Old 06-04-2008, 22:14   #3
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
1.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/14464
Karar: 2005/338
Karar Tarihi: 26.01.2005
ÖZET : Davacı, bakım alacaklısı, bakım borçlusu Hatice'nin ölümü üzerine, akde Hatice mirasçıları ile devam etmeyeceğini belirterek akdi feshettiğini ileri sürüp, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Bakım alacaklısına, isteği dışında, bakım borçlusunun mirasçıları ile birlikte yaşamaya zorlamamak için ölüm tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde sözleşmeyi bozma hakkı tanımıştır. Ne var ki, bakım alacaklısının ölüm nedeniyle sözleşmeyi bozması ( fesh etmesi ) halinde bakım borçlusuna verdiği malı aynen mirasçılarından geri istemesine yasal olanak yoktur. Bu durumda Borçlar Kanunun 518. maddesinde açıkça belirtildiği üzere sadece borçlunun iflası halinde, İflas masasından isteyebileceği miktara eşit bir para talep edebilir. Öte yandan, Borçlar Kanununun 518. maddesinde öngörülen fesih beyanının kullanılması ile sözleşmenin ortadan kalkacağı; feshin hükümlerinin önceye etkili olamayacağı; bu nedenle ölünceye kadar bakma sözleşmesinin o zamana kadar meydana getirdiği hükümleri muhafaza edeceği kuralı da yerleşmiş Yargıtay İçtihatları ve Bilimsel görüşlerde ortaklaşa kabul edilmiştir. Hal böyle olunca Borçlar Kanununun 518. maddesi hükmü gereğince işlem yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gereklidir.
(818 S. K. m. 518)
Dava : Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki bulunduğu 2, 3, 4, 5 parsel sayılı taşınmazları çocukları Süleyman, Fatma ve Hatice'ye değişik oranlarda ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini, Hatice'nin vefat etmesi sebebiyle bakım borcunu yerine getirmediğini, vefatından sonra davalının da kendisine karşı saygısız davranışlarda bulunduğunu, Borçlar Kanununun 517. maddesi gereğince bakım akdini feshettiğini ileri sürüp, ölünceye kadar bakma akdinin feshi ile bu akitle davalı adına intikal eden taşınmazların tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ölünceye kadar bakma akitlerinde salt bakım borçlusunun ölümünün sözleşmeyi sona erdirmeyeceği, davalının akitten doğan vecibelerini yerine getirmediğinin de ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü :
Karar: Dava, akte aykırılık nedeniyle tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacının, maliki bulunduğu ve imar sonrası 2, 3, 4 ve 5 parsellere giden 1662 kadastral parseldeki 750/4125 payını ölünceye kadar bakma akdi ile davalının eşi Hatice'ye temlik ettiği bakım borçlusu Hatice'nin 5.1.2003 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır.
Davacı, bakım alacaklısı akde, Hatice mirasçıları ile devam etmeyeceğini belirterek akdi feshettiğini ileri sürüp, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Bilindiği üzere; ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmelerinde bakım alacaklısının ölümü sözleşmenin sona ermesini gerektirdiği halde bakım borçlusunun ölümü ile sözleşme son bulmaz, bakma ve görüp gözetme borcu bakım borçlusunun mirasçılarına intikal eder. Ancak yasa koyucu bakım alacaklısına, isteği dışında, bakım borçlusunun mirasçıları ile birlikte yaşamaya zorlamamak için ölüm tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde sözleşmeyi bozma ( fesh etme ) hakkı tanımıştır. ( B.K. nun 518. ) Ne var ki, bakım alacaklısının ölüm nedeniyle sözleşmeyi bozması ( fesh etmesi ) halinde bakım borçlusuna verdiği malı aynen mirasçılarından geri istemesine yasal olanak yoktur. Bu durumda Borçlar Kanunun 518. maddesinde açıkça belirtildiği üzere sadece borçlunun iflası halinde, İflas masasından isteyebileceği miktara eşit bir para talep edebilir. Nitekim bu ilke 5.6.1957 tarih 25/22 sayılı inançları birleştirme kararında da açıkça vurgulanmış, uygulama bu yönde kararlılık kazanmıştır.
Öte yandan, Borçlar Kanununun 518. maddesinde öngörülen fesih beyanının kullanılması ile sözleşmenin ortadan kalkacağı; feshin hükümlerinin önceye etkili olamayacağı; bu nedenle ölünceye kadar bakma sözleşmesinin o zamana kadar meydana getirdiği hükümleri muhafaza edeceği kuralı da yerleşmiş Yargıtay İçtihatları ve Bilimsel görüşlerde ortaklaşa kabul edilmiştir.
Hal böyle olunca Borçlar Kanununun 518. maddesi hükmü gereğince işlem yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın reddedilmesi doğru değildir.
Sonuç: Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.1.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 08-04-2008, 08:02   #4
hanoglu

 
Varsayılan

yardımlarınız ve emekleriniz için sonsuz teşekkürler Saygılarımla
Old 14-04-2008, 18:26   #5
av.s_ulusinan

 
Varsayılan

Sayın Hanoğlu,
Uzun süredir yoğun olduğum için siteye girememiştim. ncak cevap verme imkanım oldu. Sizin de söylediğiniz gibi pek sık rastlanan bir durum değil ve benim de başıma dava olarak gelmedi. Ancak ben bahsettiğiniz ayrıntıyı fark ettim ve bakım borçlusunun daha önce ölmesi haline göre kendimce yorum yaptım. Diğer meslektaşımızın eklediği yargıtay kararında belirtildiği gibi BK 518'e göre bakım alacaklısının fesih hakkı var. Benim de aslında cevabımda belirttiğim "bakım alacaklısı iptal davası açmamışsa" ibaresinden anlatmak istediğim buydu. Sonuçta bakım alacaklısı sözleşmenin feshini istememişse soruyu soran meslektaşımın müvekkili muris babası (bakım borçlusu adına tescil) isteyebilir. Buna yasal engel yok. Sizin ikinci beyanınızda söylediğiniz "bakım borçlusu daha önce ölmüşse kendi edimini ifa edememiş sayılır" şeklindeki tespite tam olarak katılamıyorum. Zira somut olayda bakım borçlusu sonuçta akdin yapıldığı tarihten ölümtarihine kadar geçen dönemde sözleşmeden doğan edimini yerine getirmiş. Bunu göz ardı etmemek lazım. Sırf daha önce öldü diye bu himetini yok saymak da hukuka ve hakkaniyete uygun düşmez. Keza "ölüm" olayı elde olmayan (beklenemez) bir hal olup, bakım borçlusuna kusur olarak veya bakım adkine aykırı hareket olarak yorumlanamza diye düşünüyorum. zaten yasa koyucu da sanırım bu yaklaşım doğrultusunda fesih halinde bile bakım alacaklısına doğrudan tapu iptali hakkı vermeyip alacak talep etme hakkı tanımış. Ben olayı bu şekilde yorumladığım için o cevabı yazdım ama çok kısa olduğu için içeriği tam anlaşılabilir olmadı, farkındayım ve özür dilerim...
Old 17-05-2008, 19:31   #6
hanoglu

 
Varsayılan

emeğiniz ve harcadığınız akit için sonsuz teşekkürler
Old 06-08-2008, 17:10   #7
nizar

 
Varsayılan

Bakım alacaklısı A, bakım borçlusu eşi ile yaptığı 2004'de yaptığı ölünceye kadar bakma aktine göre A'nın tapusuz taşınmazları, kendisinin ölümünden sonra eşine ait olacağı hususunda anlaşma yapmış. Şimdi A ile bakım borçlusu eş arasında derdest bir boşanma davası bulunmakta olup, sözleşme sözleşmenin yapılmasından çok kısa bir süre sonra taraflar ayrı yaşamaya başlamışlar ve uzun zamandır da ayrı yaşıyorlar. Biz bakım alacaklısı A olarak ölünceye kadar bakma aktinin feshini dava edeceğiz.Tapusuz taşınmazların Ö.K.B.S konusu olması durumunda nasıl bir yol izlenmelidir? Sözleşmenin feshi dışında başka bir yola başvurulabilirmi?
Ancak ölünceye kadar bakma sözleşmesinin akdinin feshinin düzenlendiği BK 516 ve 517.mdlerine baktım ama sözleşmenin feshinin istenebileceği süre konusunda kısıtlama yok gibi ama bir de sizlerin görüşlerini almak istedim. Ölünceye kadar bakma sözleşmelerinin tek taraflı feshini isteyebilmenin koşulları nelerdir, fesih hakkı, belli bir süre ile sınırlı mıdır?

Görüşlerinizi ve yorumlarınızı paylaşmanız dileğiyle.
Saygılarımla...
Old 06-08-2008, 21:18   #8
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ergül
Ölünceye kadar bakma sözleşmelerinin tek taraflı feshini isteyebilmenin koşulları nelerdir, fesih hakkı, belli bir süre ile sınırlı mıdır?

BK.m.517 deki koşulların varlığı halinde tek taraflı fesih hakkının kullanılması noktasında bakım alacaklısı "Ölünceye dek", sözleşmenin feshini dava edebilir. Eğer BK.m.516 koşullarının işletilmesini istiyorsa, aynı bakım alacaklısı, ÖLÜMÜNDEN EN AZ ALTI AY ÖNCESİNE rastlayan bir dönemde, fesih ihbarında bulunmalı

Sizin olayınızda, BK.m.517 koşulları var görünüyor.

Saygılarımla...
Old 07-08-2008, 10:09   #9
nizar

 
Varsayılan

BK 516'ın uygulaması tam olarak pratikte nasıldır? Bizim olayımıza uygulanabilir mi?oransızlık kavramına verilen anlam ve feshi ihbarın şekli nedir?
Saygılarımla..
Old 12-08-2008, 09:32   #10
nizar

 
Varsayılan

Borçlar Kanunu 516'yı hiç uygulayan yok anlaşılan. Bizim olayımızda bakım alacaklısı bakım borçlusuna bütün tapusuz gayrimenkullerini vermiş. Bu madde olayımıza uygulanabilir gibi geliyor.Ayrıca BK 517'den uygulaması daha kolay. Ancak bu fesih ihbarının şekli nedir? Bu maddenin uygulaması tam olarak nasıldır?Bu konuda fikir edinemedim. Yorumlarınızı paylaşmanız dileğiyle....
Saygılarımla...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ölünceye kadar bakma sözleşmesi NAZ80 Meslektaşların Soruları 4 29-05-2008 18:15
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi nur26 Meslektaşların Soruları 1 28-01-2008 13:59
2 farklı ölünceye kadar bakma sözleşmesi av.asen öznur Meslektaşların Soruları 2 05-07-2007 12:11
ölünceye kadar bakma sözleşmesi Av.Gamze Korkmaz Meslektaşların Soruları 2 04-04-2007 15:38
Vasiyetname Ve Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Hazırlanması bercan Meslektaşların Soruları 3 26-03-2007 13:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05925798 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.