Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İcra Mahkemesİnİn Kesİn Kararlari

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-07-2008, 18:03   #1
AV.ERKUT

 
Varsayılan İcra Mahkemesİnİn Kesİn Kararlari

Saygıdeğer Meslektaşlarım,
aşağıda belirttiğim konu üzerinde çok araştırma yapmama rağmen bir sonuca ulaşamadım.Yardımcı olarak katkı sağlayacağınız için şimdiden teşekkür ederek saygılarımı sunuyorum.
İki davalıya el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talepli bir dava açtım.Bir süre sonra taşınmazı daavalılardan birine sattık ve durumu mahkemeye bildirdik ve ecrimisil yönünden davaya devam edilmesini istedik.Mahkeme el atma yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil yönünden her iki davalı için ayrı ayrı ecrimisil ödemelerine hükmetti.Çünkü, her iki davalının el attıkları alan ayrı ayrıydı.Kararın ayni ihtilaf olmaması, olsa bile bu kısmın konusuz kalması nedeniyle ecrimisil alacakları ve bunlardan doğan avukatlık ücretlerinin tahsili için kararı takibe koydum.Ancak davalılardan biri şikayet yoluna giderek kararın taşınmazın aynına ilşkin olması nedeniyle takibi iptal ettirdi.Oysa el atma ayni ihtilaf değildir, olsa bile taşınmazın sattığımız için bu kısım konusuz kalmıştı.Beni üzen nokta ise ecrimisil alacağımızın düşük miktar olması nedeniyle icra mahkemesinin kesin karar vermiş olması.Bu durumda;
1.İcra mahkemelerinin şikayete ilişkin kararlarının kesin hüküm olmaması nedeniyle hukuk mahkemesinde dava açabilir miyim?
2. Açabilirsem talebim ne olmalı?Davanın adı ne olmalı?Yani takibin devamı için talep kısmında ne yazacağım, ilamın kesinleşmeden takibe koyulabilecek bir karar olmmasının tespiti ile takibin devamını mı isteyeceğim?
Old 19-07-2008, 22:41   #2
PINAR YILMAZ

 
Varsayılan

İcra mahkemelerinin kararları ihalenin feshi ve istihkak davaları dışında maddi anlamda kesin hüküm gücüne sahip değildir. Dolayısıyla icra mahkemesinşn şikayete ilişkin bu kararıda maddi anlamda kesin hüküm ifade etmez. Bu sebeple hukuk mahkemelerinde hakkınızı arayabileceğinizi düşünüyorum. Bence hukuk mahkemelerinde açacağınız bu davanın adı alacak davası olmalıdır. Talep kısmına takibin devamı yazılamaz sanırım. Çünkü hukuk mahkemelerinde ancak itirazın iptali davası açtığımızda takibin devamına karar vverilmesini isteyebiliriz. Bu sebeple bana kalırsa esas mahkemenin vermiş olduğu ilam lehinize olduğu için sizin bir alacak hakkınız var ve bu alacağınızı icra yolu ile tahsil edemediğinize ve kanun yoluda kapalı olduğuna göre bu ilamdan doğan alacağınız ve avukatlık ücretiniz için bir alacak davası açmanız uygun olur diye düşünüyorum. Henüz 11 aylık bir stajyer olduğum için ne stajım sırasında ne de okuduğum dosyalarda böyle bir şeye rastlamadım ama rastlasaydım bu yolu denerdim sanırım. İllegal bir yol gibi görünmüyor öyle değil mi? Saygılar...
Old 21-07-2008, 13:26   #3
AV.ERKUT

 
Varsayılan

Sayın Pınar Yılmaz;
İlginize gerçekten teşekkür ederim.Ancak, alacağımıza ilişkin bir karar var zaten.Aynı alacak için tekrar dava açmak olmaz diye düşünüyorum.
Old 21-07-2008, 21:44   #4
PINAR YILMAZ

 
Varsayılan

Evet farkındayım ama başka bir hukuki yol varmış gibi de görünmüyor sanırım. Ayrıca aynı konuya ilişikin iki kere dava açılırsa reddolunur ama diğer dava ecrimisil ve müdahalenin meni iken bu alacak davası diye düşünüp kendinizi umutlandırabilirsiniz. Bence denemekle birşey kaybetmezsiniz. Ben de çok merak ettim sonucu çünkü. Saygılar...
Old 22-07-2008, 12:10   #5
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Takip nasıl iptal oldu? Kararın kesinleşmeden icraya konulamayan ilamlardan olması nedeniyle mi?

Bu durumda takipteki esas alacağınızdan feragat etmeden dosyayı düşürün, kesinleşmeden sonra tekrar takip açın?
Old 22-07-2008, 12:56   #6
AV.ERKUT

 
Varsayılan

Sayın Akpunar;
Evet, kararda aynen "Takip dayanağı dava, el atmanın önlenmesi,kal ve ecrimisil konusunda olup taşınmazın ayni ile ilgilidir.Kararda kesinleşme şerhi yoktur." yazılmış.Oysa, tüm yargıtay kararları ve doktrine göre el atmanın önlenmesi davaları taşınmazın ayni ile ilgili değil ve ayni ihtilaf taşımıyor.Olsa bile, bizim son duruşmada taşınmazı davalılardan birine satmamız nedeniyle davanın o kısmı konusuz kalmış ve sadece ecrimisile hükmedilmişti.Şimdi de menfi tespit davası açmak gibi bir fikir geliyor aklıma.Yani, icra mahkemesinin kararının menfi tespitini isteyeceğim.Hukuk mahkemesi, "evet, karar kesinleşmeden takibe koyulabilecek bir karardır" der mi, bu kararla da takibin devamını sağlayabilir miyim?Siz ne dersiniz?
Old 22-07-2008, 16:08   #7
halit pamuk

 
Varsayılan

El atmanın önlenmesi ve ecrimisil davalarında mülkiyet uyuşmazlığı çıkarılmışsa mutlaka kararın kesinleşmesi gerekiyor. Mesela karşı taraf da mülkiyet iddiasında bulunmuşsa,satış vaadi olduğu vs. gibi iddialarla mülkiyet uyuşmazlığı çıkarılmışsa, kesinleşme aranıyor; mülkiyet uyuşmazlığı yoksa, kesinleşme aranmıyor.

"Takip dayanağı ilamda davacıların malik oldukları yere davalıların haksız el atmaları nedeniyle müdahalelerinin önlenmesine ve ecrimisil alacağına hükmedildiği davalıların taşınmaz üzerinde mülkiyet iddialarının bulunmadığı sadece davacılara dava açma haklarının bulunmadığının ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasında mülkiyet uyuşmazlığı bulunmadığından ve mahkemece taşınmazın aynıyla ilgili uyuşmazlık halledilmediğinden HUMK' nun 443. maddesi gereğince kesinleşmeden infazı mümkündür" (12. HUKUK DAİRESİ E. 2003/22521 K. 2003/26613 T. 29.12.2003)

Menfi tespit davasını Alacaklı değil, borçlu açar ve konusu borcun olmadığının tespiti davasıdır. Bu nedenle menfi tespittir.

Ve icra konusunda şikayet yolu için görevli mahkemeler, sadece icra mahkemeleridir. Ortada icra mahkemesi kararı bulunmaktadır.

Genel mahkemelerde dava açmakta mantıklı değil;zaten ortada hüküm altına alınmış bir alacak var.
Old 22-07-2008, 17:11   #8
AV.ERKUT

 
Varsayılan

Sayın Koray, menfi tespit davasını şunun için açmak istiyorum.Neticede, şikayet davası sonunda haksız bir kararla karşı yana bir avukatlık ücreti verildi.Karşı yan bunu nasıl olsa bir gün takibe koyacak.Ben önceden menfi tespit davası açıp, el atmanın önlenmesi davaları neticesinde verilen kararın kesinleşmeye tabi olmadan takibe koyulabileceğini, şikayetin kabulüyle karşı yana verilen avukatlık ücretinin yanlış bir kararla verildiğini hüküm altına almak istiyorum.
Bu arada hukuk mahkemesinde davalıların hiç bir şekilde mülkiyet iddiası olmadı.Sadece uzun yıllar kullanmadıkları için bakımsız kalan bizim taşınmazı kötü niyetle olmamak üzere bahçe yaparak temizlediklerini ve çiçek, ağaç ektiklerini söylediler.Zaten bilirkişi de bu yönde karar verdi ve davayı kazandık.
Old 22-07-2008, 17:18   #9
Av.Mesut AVCI

 
Varsayılan

Sayın KORAY,bir mahkeme,diğer mahkemenin verdiği kararın aslında yanlış olduğuna karar versin diyorsunuz anladığım kadarıyla ama hukuk sistemimizde böyle bir şey mümkün değil...
Old 22-07-2008, 17:31   #10
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Sayın KORAY,bir mahkeme,diğer mahkemenin verdiği kararın aslında yanlış olduğuna karar versin diyorsunuz anladığım kadarıyla ama hukuk sistemimizde böyle bir şey mümkün değil...

Ben öyle demiyorum, Sayın Erkut Diyor.

Sayın Erkut, Kaş yapayım derken aman göz çıkarmayın Açaçağınız dava da aleyhinize hükmedilebilecek vekalet ücretyle karşılaşabbilir,bu nedenle, kararın kesinleşmesini beklemek daha doğru olabilir.
Old 22-07-2008, 17:32   #11
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

HUMK.m.422 hükmündeki yaptırımı göze alarak, İİK.m.363 uyarınca temyize gitmek...

"Temyizi kabil olmıyan bir karar" kötü niyetle temyiz ediliyor değil ki!
Çokcası "tartışmalı" bir karar temyiz edilmiş olacak...
Old 22-07-2008, 18:21   #12
Av.Mesut AVCI

 
Varsayılan

Sayın Koray,en son sizin mesajınızı okuyunca karıştırdım.Kusura bakmayın...
Old 22-07-2008, 23:07   #13
DeryaK

 
Yeni Fikir

Sayın Meslektaşım Av.Erkut Bey.

Alacağınız ve vekalet ücretiniz daha önceki bir ilâmla hüküm altına alınmış zaten.İkinci bir dava açmanızda hukuki bir yararınız yok bence.Dava açmada hukuki yarar bulunması,bildiğiniz gibi dava şartlarındandır.Bu nedenle usulden büyük bir olasılıkla reddedilebilir.

Kanaatimce yapabileceğiniz iki şey var:

1-İlk kararın kesinleşmesini beklemek.

2-Yargıtay'ın yerleşmiş emsal karararlarına rağmen,hatalı karar veren hakime karşı tazminat davası açmak.

Selam ve saygılarımla.
Old 23-07-2008, 07:48   #14
halit pamuk

 
Varsayılan

Sayın Konak, size katılmakla birlikte;

Alıntı:
2-Yargıtay'ın yerleşmiş emsal karararlarına rağmen,hatalı karar veren hakime karşı tazminat davası açmak.

Hakime karşı açılan tazminat davalarında ağır ihmal ve kast durumlarında tazminata hükmetmekte, böyle bir dava nedeniyle hakim aleyhine tazminata hükmedilmez diye düşünüyorum, hatta hakim aleyhine tazminat davası açıldığı için davayı açan aleyhine tazminat hükmedilebilir.
Old 23-07-2008, 11:49   #15
AV.ERKUT

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım;
İcra Mahkemesinin kararının yanlış olması konusunda bir fikrim daha var.Takibe koyulan karar taşınmazın ayni ile ilgili ise icra mahkemesinin kararı temyize tabi olmalıydı.Yani hakim, kesin karar derken ecrimisil miktarını dikkate almış ama taşınmazın ayni ile ilgili olan kısmı dikkate almamış.Bu durumda kararda çelişki olmaz mı? Ve icra hakimi karar verirken takip miktarını mı dikkate alıyor?Ne dersiniz?
Bu arada başka bir hakim, kararı yine de temyiz et, temyizin reddi halinde onu tekrar temyiz et,dedi ama bu kez de kötüniyetli temyiz denir mi?Ortada kötü niyet yok, sadece yanlış olduğuna inandığım bir karar var.Sonuç ne olur sizce?
Hepinize saygılarımla.
Old 23-07-2008, 12:05   #16
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Öneri

"Kaybetmeyi göze alamayan, kazanamaz!"

Önerdiğim yolu... Uygulardım.
Old 23-07-2008, 17:17   #17
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan İcra Mahkemesİnİn Kesİn Kararlari

Sn Erkut;

Yargıtay'ın el atmanın önlenmesine ilişkin davaların kesinleşmesi gerektiği ve gerekmediğine ilişkin kararları var. Yani her iki biçimde de karar veriyor. Sorun sanırım davaların özelliğinden kaynaklanıyor.

İcra hakimliğindeki karar nedeni ile o zaman gayrimenkulün değeri esas alınsın şeklindeki düşüncenize de katılamıyorum.

Büyük bir olasılıkla icra hakimliği alacağın kaynakladığı dava konusunu ayna ilişkin olarak kabul edip bu çerçevede "kesinleşmeden icraya konulamayacak kararlardan" olarak kabul ettiğğinden takibi iptal etmiştir.

Böyle bir inceleme bir itiraz değil bir şikayettir. Bu da tamamen takip hukukuna göre çözümlenir. Bu çerçevede icra hakimi sizin gayrimenkulünüzün değeri ile ilgilenmez. O takibin kesinleşip kesinleşmediği ile ilgilenir ve bunu da takip miktarını esas alarak yapar. İİK 363. madde de temyiz sınırında ihtilaflı olan değeri veya icra hakimliği değerini göz önüne almaktadır. Yani yasal düzenlemeye göre ulaşabileceğiniz üst sınırınız takip miktarı. İtiraz miktarı ve karar miktarı da diğer olasılıklar. Yasal düzenleme böyle.

Kuşkusuz ki kararı temyiz edip, kabul edilmeme kararını da temyiz etme hakkınız var. Ama ben yasayı böyle anladım. Siz de 363. maddeyi aynı şekilde anlıyorsanız Anayasa'ya aykırılık iddiasında bulunmanız gerekecektir.

Saygılar.
Old 23-07-2008, 21:29   #18
DeryaK

 
Yeni Fikir

Alıntı:
Bu arada başka bir hakim, kararı yine de temyiz et, temyizin reddi halinde onu tekrar temyiz et,dedi


Sayın Meslektaşım.

Bence bunu bir deneyin.

İyi fikir.

Kanun yararına da temyiz edebilirsiniz.Kesinleşmiş hükme etki etmez ama emsal bir karar çıkar.Emsal karar bozma yönünde olursa,buna dayanarak kararı veren hakim aleyhine tazminat davası açarsınız.Ama yasal sürelere dikkat ediniz.

Saygılarımla.
Old 26-07-2008, 22:56   #19
engin güvenç

 
Varsayılan

Burada taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlık kalmamış. Taşınmazın aynına ilişkin uyuşmazlık (meni müdahale davasını ayni bir dava saysak dahi) yargılama sırasında sona ermiş. Neticede mahkeme ecrimisile ilişkin bir karar vermiş ki, bu da ayni bir hak olmayıp, şahsi bir haktır. Ancak icra hukuk mahkemesi, genel mahkeme kararının (ecrimisile dair hükmün) ayni bir hakka ilişkin olduğuna karar veriyor. Zira takibi bu nedenle iptal etmiş. İcra hukuk mahkemesinin kararının doğru olduğunu kabul edelim. Bu faraziyede kesin hüküm veremez. Dolayısıyla karar bu bakımdan (kesin olması yönünden) yanlış. Aksi faraziyede ise zaten yanlış. Dolayısıyla kararı mutlaka temyiz etmenizi öneririm. Bir yargıcın dediği gibi, temyiz isteminin reddine karar verilirse, bu kararı da temyiz etmelisiniz ve BU KESİNLİKLE KÖTÜNİYETLİ BİR TEMYİZ OLMAZ. Zira daha tereddütlü davalarda dahi ben bu yolu izledim ve olumlu netice aldım. Sizinkinde hiç tereddüt yok. İzmirli bir meslektaşınız olarak böyle bir kararı hangi İcra Hukuk Mahkemesi'nin verdiğini merak ettim doğrusu.
Saygılarımla
Old 29-07-2008, 12:31   #20
AV.ERKUT

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım;
gösterdiğiniz ilgi için gerçekten çok teşekkür ederim.Bu karar ile ilgili olarak bir icra iki de hukuk hakimi ile görüştüm.Tümü de icra mahkemesinin verdiği kararın yanlış olduğunu söyledi.Gerekçe olarak da yukarıda yazdıklarımı aynen ifade ettiler.Bunun üzerine, başka bir icra hakiminin de tavsiyesi üzerine kesin olan kararı temyiz ettim.Sonuçta red geldiğinde onu da temyiz edeceğim.Bu arada hukuk hakimlerinden birinin ifadesi şu oldu."İcra mahkemesinin kararına karşılık açacağın menfi tespit ne olur, bilemem.Böyle bir örnek hiç olmadı.AMA İNANDIĞIN YOLDA YÜRÜ."Bu nedenle inandığım yolda yürüyerek bu olayı sonuna kadar takip edeceğim.Saygılarımla.
Old 29-07-2008, 12:33   #21
AV.ERKUT

 
Varsayılan

Tabii, Yargıtay'dan da sonuç alamazsam, Kanun Yararına temyize gideceğim.Kararlıyım.
Old 29-07-2008, 22:23   #22
DeryaK

 
Olumlu

Sayın Av.Erkut.

Sonucu bizimle paylaşırsanız müteşekkir oluruz.

Yolunuz açık olsun.
Old 29-07-2008, 22:42   #23
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Takibe konulan ilam olduğundan ilamlı takip yapmış olmalısınız. İcra Hakimliği kesinleşme arayıp, takibi iptal etmiş. Karar kesin, temyizi kabil değil.

Konuyu Yargıda tekrar ele almak istiyorsanız, aynı alacak için ilamsız takip yapın derim. Borçlu itiraz edince, itirazın iptali davasını genel mahkemede açın. Bu durumda konuyu yargı huzurunda tartışmaya açmış olursunuz... Fakat bu süre zarfında kararınız kesinleşmiş olur zaten.

Ayrıca Sayın Adnan Koray'ın da belirttiği gibi Menfi Tespit Davası İİK.72. vd temelinde borçlunun açtığı davaya verilen isim olduğundan, kasdettiğiniz mananın dışına çıkılabilir.
Old 30-07-2008, 14:13   #24
AV.ERKUT

 
Varsayılan

Sayın Koray ve Sayın Saim;
Menfi tespit davasını borçlunun açabileceğini tabii ki biliyorum.Benim kastettiğim şu;İcra mahkemesi sonuçta beni 140 YTL avukatlık ücreti ödemeye mahkum etti.Ben de burada borçlu olduğum için menfi tespit davası açmayı düşündüm.Zaten görüştüğüm hakimler de açabilirsin ancak böyle bir dava daha önce olmadı, dediler.Bu menfi tespit davası ile borçlu olduğum, ileride hakkımda icra takibi yapılabilme ihtimalinin yüksek olması nedeniyle ve takip konusu ilamın kesinleşmeden takibe koyulabilecek bir ilam olduğunu, icra mahkemesinin kararının yanlış olması nedeniyle avukatlık ücretini ödememem gerektiğini hüküm altına aldırmak için açmayı düşünmüştüm.Bir de bu konuya bu açıdan bakınız.Siz ne dersiniz?
Old 30-07-2008, 18:41   #25
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan İcra Mahkemesİnİn Kesİn Kararlari

Sn. Koray,

Bir mahkeme (İcra mahkemeleri sınırlı yetkili de olsa sonuçta mahkeme) başka bir mahkemenin kararı ile kaldırmaya uğraşıyorsunuz.

Bu açıdan da düşünün derim

Genel mahkemeler icra mahkemesinin kararının denetleyerek ortadan kaldırma yetkisine sahip değil.

Açacağınız menfi tespit davasında "takibin devamına" ilişkin bir karar alabilecek misiniz?

Takibin iptaline karar verildi ise avukatlık ücretine de hükmedilecektir.

Bu teknik bir sorun.

Öfkenizi anlıyorum. Ancak sadece bir menfi tespit davası ile sonuca ulaşabileceğiniz konusunda ciddi kuşkularım var.

Yasa İcra mahkemesi kararlarının hangi durumlarda erteleneceğini belirtmiş.

Bu durumlarda yasa gereği erteleniyor. Sizinki biraz daha farklı.

Dava açmakta kararlı iseniz gerekçelerinizi çok iyi oturtup davayı çok iyi kurmanız gerekir.

Sayın Saim;

Konu kesinleşmeden icraya konulamayacak ilamlar olması nedeni ile şikayet olarak değerlendirilecektir.

İtirazla takip durmayacaktır.

Bu yöntemle sonuca ulaşılabileceğini sanmıyorum.

Saygılarımla.
Old 30-07-2008, 21:44   #26
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Sayın Saim;

Konu kesinleşmeden icraya konulamayacak ilamlar olması nedeni ile şikayet olarak değerlendirilecektir.

İtirazla takip durmayacaktır.

Bu yöntemle sonuca ulaşılabileceğini sanmıyorum.


Sayın Erdoğan,
Ben ilamsız takip yapılabilir demiştim. İlamsız takip için dayanak gösterilmesi gerekmeyecektir. Ancak itiraz olursa, itirazın iptali davasında ilam, alacağın dayanağı olarak gösterilebilecektir. Bu nedenle takip aşamasında, somut olay bakımından ilamdan bahisle şikayet söz konusu olamaz düşüncesindeyim. İcra Hakimi, şikayeti incelerken takip dosyası ve eklerini inceleyecektir. Bunun dışına çıkamayacaktır.
Old 30-07-2008, 21:54   #27
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV.ERKUT
Sayın Koray ve Sayın Saim;
Menfi tespit davasını borçlunun açabileceğini tabii ki biliyorum.Benim kastettiğim şu;İcra mahkemesi sonuçta beni 140 YTL avukatlık ücreti ödemeye mahkum etti.Ben de burada borçlu olduğum için menfi tespit davası açmayı düşündüm.Zaten görüştüğüm hakimler de açabilirsin ancak böyle bir dava daha önce olmadı, dediler.Bu menfi tespit davası ile borçlu olduğum, ileride hakkımda icra takibi yapılabilme ihtimalinin yüksek olması nedeniyle ve takip konusu ilamın kesinleşmeden takibe koyulabilecek bir ilam olduğunu, icra mahkemesinin kararının yanlış olması nedeniyle avukatlık ücretini ödememem gerektiğini hüküm altına aldırmak için açmayı düşünmüştüm.Bir de bu konuya bu açıdan bakınız.Siz ne dersiniz?


Sayın Av.Erkut,
Bilindiği üzere Menfi Tespit davası, icra takibi öncesinde veyahut icra takibinden sonra devam ederken açılabilir ve bu davada, borcun doğmadığı veyahut doğmuş olsa bile sona erdiğini ispatlamak gerekecektir.

Bu anlamda, siz mahkemenin hükmettiği vekalet ücretinin doğmadığını veyahut doğmuş olsa bile sona erdiğni ispatlarken sıkıntı yaşayacaksınız. Bu nedenle, sonuç almanızın çok zor olduğu düşüncesindeyim. Olumlu sonuç çıkması, sanıyorum bir ilkin yaşanmasına neden olur.
Old 30-07-2008, 21:59   #28
DeryaK

 
Mesaj

Sayın Saim Beyin görüşlerine katılıyorum.

Elinde mahkeme ilâmına dayalı bir alacak hakkı olan kişi,dilerse ilâmlı takip yolunu, dilerse ilâmsız (veya adi) takip yolunu tercih etmesine yasal bir engel olmadığı kanaatindeyim.

Selam ve saygılarımla.
Old 30-07-2008, 22:10   #29
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan İcra Mahkemesİnİn Kesİn Kararlari

Sn Saim:

İlginç bir noktaya geliyoruz:

İlamsız takip yaptınız konu müdahalenin önlenmesi, Karşı taraf itiraz etti, böyle bir takpte bulunma hakkınız yok;

1- İlamı dayanak göstermediniz
2- Genel mahkemede böyle bir takibin haklı olduğunu kanıtlayamazsınız. Nedenlerim:
a) Konunun özü değişmeyecektir, maddi hukuka değil şekli hukuka ilişkin olmakta devam edecektir. Bu nedenle konusu maddi hukuk olmayan, icra hukukunun uygulanmasına ilişkin olan bir davada genel mahkeme konunun icra hakimliğinin görevine girmesi nedeni ile görevsizlik veya red kararı verecektir.

Sonuçta siz ilama dayanmak zorundasınız. İcra takibinin de ilama uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetleme görevi icra hakimliğinin.

b) İlama dayanmadığınız için talebinizin haklılığını da kanıtlayamazsınız. İlama dayanmazsanız müdahalenin önlenmesindeki isteminizi nasıl açıklayacaksınız?

Ya da şöyle açıklamaya çalışayım:
İlamsız takibi yaptınız, karşı taraf itiraz etti: Böyle bir borcum yoktur, borç doğmamıştır vb.

İtirazın iptalini neye dayanarak isteyeceksiniz?

Kaldı ki burada şöyle bir sorunla da karşılaşacağız:
Davanın konusu ve tarafları aynı. Bu konuda verilmiş ve kesinleşmiş bir karar var. Siz kesinleşen karara aykırı ikinci bir karar alıyorsunuz. Bu hiç bir sınıra tabi olmayan karar düzeltme veya yargılamanın yenilenmesi (kesin hüküm) nedeni olur. İlk kesinleşen hüküm geçerlidir.

Olay gittikçe karışmaya ve fikir jimnastiği oluşturmaya başladı.

Bence hoş.

Ayrıca uyarınız için teşekkür eder, isim karışıklığı için özür dilerim

Saygılar.
Old 30-07-2008, 22:18   #30
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Sayın Erdoğan,

Mahkemenin kabul ettiği alacak (dolayısıyla konumuz) ecrimisil ile ilgilidir. Müdahalenin (El atmanın) önlenmesi zaten ret edilmiş. Bence rahat ve geniş bir zamanınızda bir kez daha konuyu okursanız, bana hak vereceksiniz.

İsim karışıklığı hala devam ediyor ayıca. (Baknız 25. nolu mesajınızın başlığına! Sayın Koray değil, kanımca Sayın Av.Erkut olmalıdır. )

Konu, hoş olmasaydı zaten yazmazdım.

Selam ve saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İşçinin İşini Yaptığı Son Yer Mahkemesinin Yetkisi Jeanne D'arc Meslektaşların Soruları 21 15-06-2016 17:55
BÖlge İdare Mahkemesİnİn VerdİĞİ Kararlar Kesİn Mİ? ncoban Meslektaşların Soruları 3 24-03-2015 10:56
TÜketİcİ Mahkemesİnİn GÖrevİ Berre Hint Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 2 27-03-2008 10:40
İcra Mahkemesİ Kararlari GÜLAY34 Meslektaşların Soruları 2 23-04-2007 20:30
Kesİn SÜre lawyerh Meslektaşların Soruları 7 09-05-2006 21:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05733204 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.