Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası

Yanıt
Old 13-06-2007, 15:32   #1
avpınar

 
Varsayılan şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası

Müvekkile 2006 yılında şiddetli geçimsizliğe dayanılarak boşanma davası açılıyor. Biz de şiddetli geçimsizliğe ilişkin karşı dava açtık maddi ve manevi tazminat taleplerimiz de var. ( Taraflar4 yıldır ayrı yaşıyor) Hakim sadece tanıkları dinleyerek, hiç bir sosyal durum araştırması yada başka bir araştırma yapmayarak her iki davanın da reddine karar verdi. GEREKÇE: taraflar 4-5 yıldır ayrı oldukları için aralarında şiddetli geçimsizlik olmasının mümkün olamayacağı. Bu yönde Yargıtay kararları varmış ama ben bulamadım. Kararı temyiz mi etmeliyim yoksa fiili ayrılık yada terk sebebine dayanarak mı dava açmalıyım?? Yardımcı olan meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim...
Old 13-06-2007, 16:04   #2
Av.H.AtılAyaydın

 
Varsayılan

hakimin kararı doğru olduğunu düşünüyorum. Çünkü; şiddetli geçimsizlik olabilmesi için doğaldır ki,eşlerin bir arada yaşamaları gerekir. Bu nedenle temyiz etmek yerine terk nedeniyle boşanma davası açmakta fayda var diye düşünüyorum.

Saygılar
Old 13-06-2007, 16:17   #3
Koray Ö.

 
Varsayılan

şiddetli geçimsizlik yüzünden bir araya gelememeleri de ihtimal dahilinde değil mi?
"yan yana iken sürekli tartışıyoruz,ortak hiç bir noktamız yok biz de ayrı yaşıyoruz.ee madem ayrı yaşıyoruz evliliğin ne anlamı var" bu mantıktan yola çıktım
Old 13-06-2007, 16:35   #4
Av.H.AtılAyaydın

 
Varsayılan

sonuçta her boşanma davası özel veya genel nedenlerle geçimsizliğe dayanıyor öyle bakarsanız, ama özel neden(terk) varken , genel boşanma nedenine dayanmak hukuk usülüne aykırı diye düşünüyorum

Saygılar
Old 14-06-2007, 17:22   #5
mskocak

 
Varsayılan

Ben evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle bosanma davası açılması fikrindeyim.Eşlerin şiddetli gecimsizlik sonucu ayrı 4-5 yıldır ayrı yaşamaları evlilik birliğinin fiilen bittiğinin kanıtıdır.Olayda terk nedeniyle bosanma davasının açılması için gerekli prosödür yapılmamıştır. O yüzden terke dayanılamaz. Ancak iki tarafta bosanmak istiyorsa hakimin davayı red etmesi düşündürücü... Boşanma davalarında malesef hakimin geniş bir takdir yetkisi var. Temyizden onama gelir.
Old 14-06-2007, 18:13   #6
Av.Şule Pınar Narin

 
Varsayılan

Hakimin kararının doğru olduğunu düşünüyorum.Taraflar bir arada yaşamadığına göre şiddetli geçimsizlik olması da mümkün değildir.Ancak tarafların ayrı yaşamaya başlamadan önceki geçimsizlikleri gündeme getirilmişmiydi?..
Bu aşamadan sonra tarafları ikna edebilirseniz anlaşmalı boşanma yolunu deneyiniz.
Old 14-06-2007, 22:33   #7
Avukat Canip Kazan

 
Varsayılan

(..taraflar 4-5 yıldır ayrı oldukları için aralarında şiddetli geçimsizlik olmasının mümkün olamayacağı..) gerekçesinin eğer taraflar aralarında hiçbir geçimsizlik yokken zevk için ayrılmış olmamalarının dışında hiçbir savunulabilir tarafı yok! Eğer bu gerekçeyi mantıklı bulur, haklı gösterirseniz aksini düşündüğünüzde "ne şekilde olursa olsun, aranızda geçimsizliğe sebep olduğu iddia edilen hangi eylem olursa olsun birlikte yaşayabiliyorsanız geçimsizliğiniz mevcut olamaz! denemez mi?
Old 15-06-2007, 11:33   #8
Av.Hakkı Akkurt

 
Mesaj

Bence tartışılması gereken bir karar.boşanma davası açıdığı tarihten önceki olaylar dikkate alınarak hüküm kurulduğuna göre;taraflar en son 4 yıl önceki ayrılmadan önceki geçimsizliklerini ileri sürerek boşanabilirler.Yani daha fiili ayrılıktan önce birarada bulundukları zaman ki geçimsizlikleri ileri sürüldüğünde ve ispatlandığında boşanma hükmü verilmesi gerekirdi.Elbette fiili ayrılık bir boşanma sebebi değil.Ancak taraflar 4 yıldır ayrı ve hiç birarya gelmemişlerse en son birarada bulundukları zaman meydana gelen olaylar ileri sürülmesi gerekirdi.Aradan zaman geçmesi bu geçimsizlikleri ortadan kaldırmazdı.Anladığım kadarıyla ayrılıktan önceki geçimsizlilkler ileri sürülmemiş yoksa aradan ne kadar zaman geçerse geçsin taraflar tekrar biraraya gleip yaşamaya başlamadıkları üsrece önceki olaylar geçerlidir.ama sadece fiili ayrılık ileri sürülmüşse ve buarada taraflar biraraya gelmediye verilen hüküm doğrudur.Zaten tarafların uzun süre ayrı yaşamaya devam etmeleri bir geçimsizlik nedeniyle aytrı yaşadıklarını göstermektedir.Ayrılmayı gerektiren geçimsizlik olayları ileri sürülüp şiddetli geçimsizlikten yeni bir dava açma imkanı olmadığına göre çünkü bu dava açılma tarihinden geriye doğru gçimsizlik olmadığını hükme bağlamıştır.Artık terk nedeniyle dava açılabilir.Gerekli yasal şartlara uygun hareket edilerek diye düşünüyorum.
Old 15-06-2007, 12:35   #9
av.damla

 
Varsayılan

Alıntı:
sonuçta her boşanma davası özel veya genel nedenlerle geçimsizliğe dayanıyor öyle bakarsanız, ama özel neden(terk) varken , genel boşanma nedenine dayanmak hukuk usülüne aykırı diye düşünüyorum


10 senedir ayrı yaşayan müvekkilim için boşanma davası açıyorum. Bu kararı öğrenince çok şaşırdım. Terk nedenine dayanmam mümkün değil, müvekkilin asla böyle bir arzusu yok, mecbur olduğunu da düşünmüyorum. Ayrı yaşamalarına neden olan olaylar nedeniyle boşanmaya karar verilebilmeli, 10 yıl sonra , ki bu 10 yıl içinde yetişkin 3 çocuğunun evlilik töreninde bile bulunmamış, 10 senedir hiç görüşülmemiş birine karşı açılacak boşanma davasının reddi kararı bu şartlarda hiç de adil değil. Hakim sonuçta vicdani kanaatine göre karar veriyor. Bu şartlarda kanaat oluşmaması için bir neden yok diye düşünüyorum. Dava da dayanılan nedenler bu anlamda çok önemli.
Old 15-06-2007, 13:59   #10
NAZ80

 
Varsayılan

Peki bu insanlar terk sebebeyle boşanmanın prosedürünü yerine getirmemişlerse ayrı yaşadıkları için hiç boşanmayacaklar mı? Bence hakimin kararı yanlış. sonuçta aynı evde yaşadıklarında şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşamıyor. Ayrı olancada boşamıyor...İnsanlar geçinemiyorlarki ayrı yaşıyorlar ....
Old 15-06-2007, 14:20   #11
ayselari

 
Mahçup

Sevgili meslektaşım terk prosedürü zor bir yol.. Açıkçası ben çok mecbur kalmadıkça uygulamak istemem. Eve dönmesi için çağrı yapılacak anahtardı, dönüş için giderdi, uygun ortamdı yaratılacak vs vs.. Üstelik iki saat bile kalsa o evde, tanıklar da bunu söylerse terk nedeni oluşmayabilir. Hem de tüm bunlar için beklenmesi gereken bir süreç var ki 3 ayı bulur sanırım.(Dönüş için çağrısı, beklenmesi,buna dayanan boşanma davasının duruşma gününün gelmesi vs vs..)
Temyiz etseniz daha iyi gibi sanki. Ama sağlam gerekçe lazım. Geçinemedikleri için zaten bir araya gelemiyorlar. Bunca zaman ayrı olan insanları zorla evlilik birliğinde tutmaya çalışan hakimleri hiç anlamıyorum. Karar vermedi diye düzelecek mi yani? Bence temyiz edin. Bakmadım ama arayayım örnek Yargıtay kararı eklerseniz,faydası olur sanki..
Kolay gelsin..
Old 16-06-2007, 14:45   #12
avmehmetkaramanli

 
Varsayılan



Aşağıdaki kararı bir okuyun isterseniz. Altı çizgli yerde bir karineden bahsediyor. Sizin kararınızdaki karine ile aynı gibi.

Yalnız bir farklılık var gibi
genel kurul kararında davası reddedilenlerin bir araya gelmemesi durumunda şiddetli geçimsizlik olmaz diyor.

sizin kararda ise fiili ayrılık süresince geçimsizlik olmaz diyor.
saygılar dilerim


HUKUK GENEL KURULU

E. 2005/2-752

K. 2006/30

T. 1.3.2006

• BOŞANMA DAVASI ( Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedenine Dayalı Aynı Maddi Olgular İleri Sürülmek Suretiyle Açılıp İspatlanamamış Olması Nedeniyle Reddedilen Önceki Davadan Sonra Taraflar Bir Araya Gelmediklerine Göre Taraflar Arasında Geçimsizlikten Söz Edilemeyeceği )

EVLİLİKBİRLİĞİNİNTEMELİNDENSARSILMASI ( Aynı Maddi Olgular İleri Sürülmek Suretiyle Açılıp İspatlanamamış Olması Nedeniyle Reddedilen Önceki Davadan Sonra Taraflar Bir Araya Gelmediklerine Göre Taraflar Arasında Geçimsizlikten Söz Edilemeyeceği - Boşanma Davası )

• YETERSİZ GEREKÇE ( Boşanma - Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedenine Dayalı Aynı Maddi Olgular İleri Sürülmek Suretiyle Açılıp İspatlanamamış Olması Nedeniyle Reddedilen Önceki Davadan Sonra Taraflar Bir Araya Gelmediklerine Göre Taraflar Arasında Geçimsizlikten Söz Edilemeyeceği )

4721/m.166

ÖZET : Davacı tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanılarak, aynı maddi olgular ileri sürülmek suretiyle açılıp, ispatlanamamış olması nedeniyle reddedilen önceki davadan sonra taraflar bir araya gelmediklerine göre, taraflar arasında geçimsizlikten söz edilmesi olanaklı değildir. Boşanma isteminin reddi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; K. 1. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 10. 12.2003 gün ve 371-462 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 22.9.2004 gün ve 8127-10439 sayılı ilamı ile;
( ...Davacı tarafından aynı nedenlere dayanılarak açılıp red ile sonuçlanan önceki davadan sonra davalıdan kaynaklanan yeni bir olayın varlığı kanıtlanmadığı gibi, terk nedenine dayanılarak açılmış bir davada yoktur.
Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek y.etersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır... ),
Gerekçesiyle bozularak dosya yerinde geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir.
Davacı vekili; seksen yaşında ve kalp hastalığı bulunan müvekkilinin, 1988 yılında davalı ile evlendiğini, tarafların müşterek çocukları bulunmayıp her ikisinin de ikinci evliliği olduğunu; ancak, evliliğin devamı süresince müvekkiline özen, şefkat ve sevgi göstermeyen davalının, 1995 yılında müşterek haneyi terk ettiğini; bunun üzerine 1998 yılına kadar yalnızlığa dayanan müvekkilinin huzurevinde yaşamaya başladığını, davalının ise müvekkilini görmeye ancak para almak amacıyla huzurevine geldiğini, müvekkilinin yaşlılığından istifade ederek menfaat sağlamaya çalışan davalının bu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek, tarafların boşanmalarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin de katkısı bulunan bir daire ile davacının kendisine ait diğer taşınmazları ve bu arada birlikte oturdukları evi sattığını; taşınmazların bir kısmından elde ettiği para ile davacının, ilk evliliğinden olan oğluna üç tane ev satın aldığını ve kendi isteğiyle huzurevine gittiğini; davacının taşınmazları satmasına sesini çıkarmayan müvekkilinin, barınacak bir konutu bulunmaması nedeniyle çocuklarının yanına döndüğünü; müvekkili ile birlikte yaşamak isteyen davacı kocanın, yakınlarının baskısı nedeniyle bu isteğini açığa vuramadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemenin, "davalının, yaşlı ve bakıma muhtaç hale gelen davacı kocaya karşı yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle davacının huzurevine yerleşmek zorunda kaldığı, bu itibarla taraflar arasında şiddetli geçimsizlik oluştuğu sonucuna varıldığı" gerekçesiyle "davanın kabulüne" dair verdiği karar, Özel Daire'ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkeme, "davalının evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmemek amacıyla müşterek konuttan ayrıldığı, bu nedenle davacının huzurevinde yaşamak zorunda bırakıldığı; diğer taraftan, davacı tarafça aynı nedenle açılıp reddedilen önceki davada, davacının 22.04.1996 feragat tarihinden itibaren üç yıllık fiili ayrılık süresi dolduğu halde tarafların bir araya gelmedikleri anlaşılmakla, her iki yönden boşanma kararı verilmesi gerektiği" gerekçesiyle direnme kararı vermiştir.
Uyuşmazlık; davacı tarafından aynı nedenlere dayanılarak açılıp red ile sonuçlanan önceki davadan sonra, davalıdan kaynaklanan yeni bir olayın varlığının kanıtlanıp kanıtlanamadığı noktasında toplanmaktadır.
Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir.
Diğer taraftan, Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesi hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlanmamalıdır. Esasen böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.
Dosyadaki bilgi, belge ve tanık beyanlarına göre davacı koca, tarafların müşterek ikamet ettikleri evin de aralarında bulunduğu, kendi adına kayıtlı tüm taşınmazları satmış; bu nedenle müşterek haneden ayrılan davalı kadın aleyhine, 19.10.1995 ve 19.09.1996 tarihlerinde şiddetli geçimsizlik nedeniyle, 22.12.2000 tarihinde fiili ayrılık nedeniyle boşanma davaları açmış ve davalar reddedilerek kesinleşmiştir.
Davacı tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanılarak, aynı maddi olgular ileri sürülmek suretiyle 19.9.1996 tarihinde açılıp, ispatlanamamış olması nedeniyle reddedilen önceki davadan sonra taraflar bir araya gelmediklerine göre, taraflar arasında geçimsizlikten söz edilmesi olanaklı değildir.
Her ne kadar davacının, bakıma muhtaç hale gelmesi nedeniyle davalı tarafından huzurevinde yaşamak zorunda bırakıldığı ileri sürülmüş ise de, davacının tüm malvarlığını elinden çıkardıktan sonra kendi isteğiyle huzurevine yerleştiği, davalının her hangi bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Direnme gerekçesine gelince; davacı dava dilekçesinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanarak, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilmesini istemiş; davacı vekili duruşmada, T.M.K'nun 166/son maddesinde öngörülen fiili ayrılık nedenine dayanmadıklarını açıkça ifade etmiştir. Görüldüğü üzere, fiili ayrılık nedeniyle açılmış bir dava bulunmadığı halde; Mahkemece yanlış temele dayalı olarak, aynı nedenle açılıp reddedilen önceki davadan sonra üç yıllık fiili ayrılık süresinin geçip geçmediği irdelenmiş ve yanılgılı gerekçeyle, bu yönden de boşanma kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Yukarıda açıklanan olgular karşısında, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasında, temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli davalıdan kaynaklanan yeni bir olayın varlığının kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Yerel mahkemece, aynı yönlere işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayıHUMK. nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 01.03.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.



Old 15-01-2010, 15:20   #13
caner87

 
Varsayılan

Müvekkil kendi başına şiddetli geçimsizlik sebebi ile boşanma davası açmış, karşı taraf davayı kabul etmemiş,ancak deliller süresi içinde sunulmadığından davacı davasını ispat edememiş ve dava red edilmiş.Taraflarda temyiz etmeyince dosya kesinleşmiş.2008'in son aylarında.
Davalı bu kararlardan sonra evi 6 ay evvel terk etmiş.Yeni bir boşanma davası açmak istiyoruz, bu durumda terk nedenine mi dayanmak gerekiyor?Şiddetli geçimsizlik sebebi ile evi terk eden eşe karşı yapılacak başka bir yol yok mudur?Görüşlerinize ihtiyacım var..
Old 15-01-2010, 16:10   #14
caner87

 
Varsayılan

ek : Karşı taraf evi 2009 yılı Ağustos ayının ikinci haftası terketmiştir.
Old 15-01-2010, 16:28   #15
caner87

 
Varsayılan

Doğru hesaplıyor isem henüz terk koşulu oluşmamış,çünkü kanunun aradığı 6 aylık ayrılık gerçekleşmemiştir. o halde her ne kadar dava evvel şiddetli geçimsizlikle dava açılmış delil yetersizliğinden red edilmişse de yeni olaylara dayanarak şiddetli geçimsizlik sebebi,evlilik birliğinin temelinden sarsılması genel boşanma nedenine ama başka olaylara dayanarak dava açma hakkımız var sanıyorum,,
Old 15-01-2010, 16:41   #16
caner87

 
Varsayılan

Çok özür diliyorum,terk sebebi ile dava açmak istemediğim için bir an kanun maddesini bilmeme rağmen başka türlü yorumladım.Kanundaki 6 aylık süre 4 + 2 aydan oluşuyor.
Bir kere en az 4 ay ayrılık terk olacaktır.2 ay ise ihtardan sonra beklenen süredir.
Fakat terk edip giden ve boşanmamak için psikolojik baskı yapan eşler için bu madde bulunmaz bir kaftan.Elimizi kolumuzu bağlayan bir durum.Sırf boşanmamak için ,karşı tarafla aslında biten bir evliliğin farkında olan eş diğer eşi psikoljik olarak rahatsız etmek için terk edip gitmesine rağmen,asıl boşanmak isteyen taraf davetiye çıkaracak, diğer eş gelecek sonra geri gidecek ya da gelecek ama eşten beklenen görevleri yine yerine getirmeyecek, gerçekten bu maddeden bir kez daha nefret ettim.
Old 19-05-2010, 18:14   #17
AV. AHMET ERTAŞ

 
Varsayılan

merhabalar,öğretmen olan eşler tayinleri gerçekleşsin diye kağıt üzerinde evlenmişler. fakat tayinleri olamadığı için sadece kağıt üzerinde evlilik gerçekleşmiş hiç bir şekilde bir araya gelememişler. biri antepte ögretmen biri sivasta öğretmen.5 aylık evli görünüyorlar fakat fiili birliktelik, cinsel birliktelik olmamış.anlaşmalı bosanma yoluna gidilemeyeceği kanaatindeyim çünkü 1 yıl olmamış. bunun için hangi yola başvurmak lazım?kaç celse sürer? hakimin davayı reddetme ihtimali var mı? stajyer olduğum için bu konuda malumatım yok,görüşlerinizi bekliyorum. şimdiden teşekkür ederim.
Old 07-06-2010, 09:22   #18
av.serpilce07

 
Varsayılan

Ahmet Bey,sanırım 2 taraf da boşanmayı istiyor.Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açın diğer taraf da duruşmada kabul eder,2 tane de tanık dinletin.1 celsede biter.Tabii İlgili hakimi haberdar etmelisiniz.kolay gelsin..(uygulanmış bir davadır)
Old 07-06-2010, 09:36   #19
Av.Özlem PEKSÜSLÜ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV. AHMET ERTAŞ
merhabalar,öğretmen olan eşler tayinleri gerçekleşsin diye kağıt üzerinde evlenmişler. fakat tayinleri olamadığı için sadece kağıt üzerinde evlilik gerçekleşmiş hiç bir şekilde bir araya gelememişler. biri antepte ögretmen biri sivasta öğretmen.5 aylık evli görünüyorlar fakat fiili birliktelik, cinsel birliktelik olmamış.anlaşmalı bosanma yoluna gidilemeyeceği kanaatindeyim çünkü 1 yıl olmamış. bunun için hangi yola başvurmak lazım?kaç celse sürer? hakimin davayı reddetme ihtimali var mı? stajyer olduğum için bu konuda malumatım yok,görüşlerinizi bekliyorum. şimdiden teşekkür ederim.

Şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açtıktan sonra tarafların boşanma konusunda anlaştıklarını gösteren protokolle birlikte iki şahit dinletirseniz olumlu sonuç alabileceğinizi düşünüyorum.
Old 07-06-2010, 12:40   #20
AV. AHMET ERTAŞ

 
Varsayılan

öncelikle tesekkür ederim Serpil Hanım,bir soru daha sorayım. böylesi bir durumda evliliğin feshini talep etme imkanı var mıdır? kanundaki şartlar çerçevesinde görünmüyor fakat eşlerin biraraya gelmemesi fesih(iptal) için geçerli sebep midir? bayan taraf için sonuçları itibarıyla boşanmaya göre fesih çok daha anlamlı.
Old 08-06-2010, 08:57   #21
AV.PINAR YİĞİTBAŞI

 
Varsayılan

Evliliğin feshine dayalı davayı kabul ettirmek çok daha zordur ve genelde hakimlerin sevmediği,ayrıca da çok uygulanmayan bir dava türüdür.Hiç tavsiye etmiyorum.Diğer meslektaşlarımın belirttiği gibi çekişmeli boşanma,2 tanık ve iki tarafın boşanma iradesi yeterli olacaktır.Kolay gelsin
Old 30-07-2010, 11:38   #22
AV. AHMET ERTAŞ

 
Varsayılan

Merhabalar, yukarıda bahsetmiş olduğum davada bahsettiklerinizin hepsi birebir yapılmasına rağmen hakim ne hikmetse davayı 2 celse uzatmış ve 3.celsede yani karar aşaması da olumsuz sonuçlanmış. Bu durumda davacı taraf, 3 yıl beklemek zorunda mı kalıyor? Yoksa evlilikten itibaren 1 yıllık süre dolarsa anlaşmalı boşanma yoluna gitme hakları geçerliliğini korur mu? Yani 3 yıl beklemeden 1 yıl dolunca anlaşmalı boşanma yoluna gidilebilir mi? farklı bir ifade ile açılan şiddetli geçimsizlik davası anlaşmalı boşanma yoluna gitmeyi engeller mi?
Not: Şu an taraflar 7 aylık evli.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Terk nedeniyle boşanma davası açılabilir mi? Neslihan Meslektaşların Soruları 30 29-09-2011 15:44
Şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davası av.sıla Meslektaşların Soruları 4 31-05-2007 16:26
Terk Mi,şiddetli Geçimsizlik Mi? Mr.Blof Hukuk Soruları Arşivi 1 25-10-2004 09:39
Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Eşimden Boşandım.Ancak Kızımı İstediğim Zaman Göremiyo Şükran Hukuk Soruları Arşivi 1 04-03-2002 21:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06696105 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.