Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tüketici kredileri ve hayat sigortası primlerinin iadesi

Yanıt
Old 21-01-2013, 10:25   #1
kelepçe

 
Varsayılan Tüketici kredileri ve hayat sigortası primlerinin iadesi

Merhaba arkadaşlar,
Sizlerin de bildiği üzere bankaların kredi çekerken talep ettikleri bir çok kalem var,bunların zorunlu masraflar dışında kalanlar tüketiciye iade ediyor. Peki hayat sigortası için alınan paraların da iadesine karar veriliyor mu?
Bu konuda bilgisi olan arkadaşlarım var mı acaba?
Old 26-04-2013, 16:20   #2
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kelepçe
...bankaların kredi çekerken talep ettikleri bir çok kalem var,bunların zorunlu masraflar dışında kalanlar tüketiciye iade ediyor. Peki hayat sigortası için alınan paraların da iadesine karar veriliyor mu...

Yargıtay 13 HD, 08.11.2012 T., E: 2012/23738, K: 2012/25211: "...Hemen belirtmek gerekir ki; her ne kadar mahkemece, kredi sözleşmesi kapsamında yapılan hayat sigortasına ilişkin hükümlerin ve bu kapsamda sigorta priminin davacıdan tahsil edilmesinin tüketici aleyhine haksız şart oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmakta ise de, bir sözleşme hükmünün haksız şart olarak kabulü için gerekli bulunan açık ve haksız oransızlık unsurunun gerçekleşen somut olayda bulunmadığı anlaşılmaktadır zira, sözleşmenin bir hükmü, tüketicinin bir menfaatini ihlâl etmekle birlikte, ona önemli avantajlar da sağlıyorsa, bu kaydın tüketicinin zararına olduğunu söylemek olanaklı değildir. Davalı bankanın kredi borçlusunun hayat sigortası yapılmasındaki asıl amacının kredi borcunun teminat altına alınması olduğu, ancak belli bir prim ödeme borcu getirmekle birlikte, hayat sigortası kapsamına alınmasında davacı sigortalının da bir menfaatinin olduğu açıktır. Hal böyle olunca, sözleşme kapsamında davadan tahsil edilen sigorta primlerinin ilişkin kayıtların haksız şart niteliğinde olduğu gerekçesiyle ödenen primlerin davalıdan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır..."

Saygılar...
Old 26-04-2013, 19:14   #3
şahin1972

 
Varsayılan

bu aralar Çook Yüksek Yargıtay gerçekten saçma sapan kararlar vermeye başladı. 15 yıllık bir avukat olarak ve özellikle 4077 sayılı kanunun aşağıda yazılı
"...
Sat
ıştan Kaçınma
Madde 5 - (DEĞİŞİK MADDE RGT: 14.03.2003 RG NO: 25048 KANUN NO: 4822/6).....
(KOD 1)
Aksine bir teamül, ticari örf veya adet yoksa, satıcı bir mal veya hizmetin satışını o mal veya hizmetin kendisi tarafından belirlenen miktar, sayı veya ebat gibi koşullara ya da başka bir mal veya hizmetin satın alınmasına bağlı kılamaz.
Diğer mal satışı ve hizmet sağlama sözleşmelerinde de bu hüküm uygulanır."

şeklindeki hükme göre tamamen külliyen yanlış olduğunu, hukukçu değil kasabın bile anlayabileceği bir hususta bu karar??? Allah allah demekten başka şans ta kalmıyor. bana 15 yıl sonra bu mesleği bıraktıracaklar. Malum, müvekkil sorunca biz kanuna göre cevap veriyoruz, sonra Çok Yüksek Yargıtay kafasına göre takılıyor, e bizde yalancı pozisyonuna düşüyoruz.. yazık yazık..
Old 27-04-2013, 10:43   #4
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan şahin1972
bu aralar Çook Yüksek Yargıtay gerçekten saçma sapan kararlar vermeye başladı. 15 yıllık bir avukat olarak ve özellikle 4077 sayılı kanunun aşağıda yazılı
"...
Sat
ıştan Kaçınma
Madde 5 - (DEĞİŞİK MADDE RGT: 14.03.2003 RG NO: 25048 KANUN NO: 4822/6).....
(KOD 1)
Aksine bir teamül, ticari örf veya adet yoksa, satıcı bir mal veya hizmetin satışını o mal veya hizmetin kendisi tarafından belirlenen miktar, sayı veya ebat gibi koşullara ya da başka bir mal veya hizmetin satın alınmasına bağlı kılamaz.
Diğer mal satışı ve hizmet sağlama sözleşmelerinde de bu hüküm uygulanır."

şeklindeki hükme göre tamamen külliyen yanlış olduğunu, hukukçu değil kasabın bile anlayabileceği bir hususta bu karar??? Allah allah demekten başka şans ta kalmıyor. bana 15 yıl sonra bu mesleği bıraktıracaklar. Malum, müvekkil sorunca biz kanuna göre cevap veriyoruz, sonra Çok Yüksek Yargıtay kafasına göre takılıyor, e bizde yalancı pozisyonuna düşüyoruz.. yazık yazık..

Kredi kullanılması halinde sigorta zorunlu kılınmamakta. Ancak krediye sigorta teminatı sağlamayan tüketiciye de kredinin geri döneceği izlenimi yaratmadığından bankalar kredi vermemekte. Kredi verecek olan banka istediği teminatı talep etme hakkına sahiptir.

Alıntı yaptığınız yasa maddesinin somut olayda uygulama imkanı yoktur.
Yargıtay içtihatlarında da geçtiği üzere kredilere sigorta zorunlu değil ancak bankada sigorta yaptırmayan tüketiciye kredi vermek zorunda değil.
Sigorta da tüketicinin mirasçıları yararına yapılan bir işlem.
Old 27-04-2013, 14:19   #5
şahin1972

 
Varsayılan

Vallahi, ben anlamadım... şimdi kredi almak isteyene tüm bankalar sigorta yaptırmazsan sana kredi vermeyiz derse, sigorta zorunlu olmuş olmuyor mu? Kaçırdığım bir şey mi var?
Madem bu durumda bir zorlama yok, hangi durumda var... lütfen bana açıklar mısınız?
Mesela kesinlikle kredinin geri döneceğine inandığı birine bankaların hayat sigortası yaptırmadığı oluyor mu? Bildiğim kadarıyla hayır. Herkes biliyor ki bu kardeş kuruluşa kar ettirip karı maksimize etme giriişimi...
Old 27-04-2013, 14:30   #6
olgu

 
Varsayılan

Peşin para ile bir malın satımı konu olması halinde dediğiniz madde uygulanabilir. Bu arabayı sana satarım ama kaskoyu bundan yaptıracaksın diyemez. Ancak siz bir miktar para veriyorsunuz ve bunun geri ödenmesi gerekiyor. Krediye teminat olarak ipotek yok, rehin yok, tüketici de öldü mirasçısı reddi miras yaptı ne yapsın banka soğuk su mu içsin?
Bankanın kuruluş amacı kar elde etmek ihtiyacı olana yardım etmek değil. Doğal olarak da basiretli tacir gibi davranıp alacağının geri sönüşü için önlem almak zorunda.

Ayrıca sigortayı o bankanın anlaşmalı acentası ile yaptırmak zorunda değilsiniz. Bankanın kredi için aradığı teminat hayat sigortası. Sigortayı başka acentaya yaptırıp bankayı lehtar tayin etmeniz de mümkündür.
Old 27-04-2013, 14:39   #7
şahin1972

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Peşin para ile bir malın satımı konu olması halinde dediğiniz madde uygulanabilir. Bu arabayı sana satarım ama kaskoyu bundan yaptıracaksın diyemez. Ancak siz bir miktar para veriyorsunuz ve bunun geri ödenmesi gerekiyor. Krediye teminat olarak ipotek yok, rehin yok, tüketici de öldü mirasçısı reddi miras yaptı ne yapsın banka soğuk su mu içsin?
Bankanın kuruluş amacı kar elde etmek ihtiyacı olana yardım etmek değil. Doğal olarak da basiretli tacir gibi davranıp alacağının geri sönüşü için önlem almak zorunda.

Ayrıca sigortayı o bankanın anlaşmalı acentası ile yaptırmak zorunda değilsiniz. Bankanın kredi için aradığı teminat hayat sigortası. Sigortayı başka acentaya yaptırıp bankayı lehtar tayin etmeniz de mümkündür.

hayat sigortaları teminat değildir. hayat sigortasını bir teminat olarak ele almak da zaten mantıksızdır. Çünkü bazı hallerde hayat sigortaları hiçbir şekilde bir kazanım sağlamaz lehdara. Mesela adam bilerek ve isteyerek sağlık durumunda kısa sürede ölüm vuku bulması çok muhtemel bir hastalığı gizlemiş ise, menfaatdar havasını alır.

Bankalar ürün olarak kredi verirler ve bu da tüketici kanunu anlamında bir hizmettir.

Kanun maddesinde peşin para ile satımdan bahsetmemektedir.

Banka ne yapsın biliyor musunuz? ipotek alsın, rehin alsın, kefil alsın. (çünkü uygulamada bunlardan bir kaçını almadan kredi veren bir banka tanımıyorum) sonra bunlar yetmez adam ölürse kredimi de geriye alayım desin. hatta rahat durmasınlar, ölen adamın malının üzerindeki ipoteği kaldırmak için (yerse) ipotek kaldırma bedeli alsınlar.

Bankacıların bu memleketteki tüketicileri böylesine söğüşlemesine rağmen su içmek mi? lütfen...
Old 27-04-2013, 14:50   #8
olgu

 
Varsayılan

Hukukta görüşlerin birleştiği şimdiye kadar emredici düzenlemelerde bile görülememiştir

Tüketici zayıf taraf diye tek onun açısından bakmamak gerek. Unutmayınki bankaların kredileri ne kadar az geri dönderse kredi almak o kadar zorlaşır, faizler o kadar yükselir.
Ayrıca yargıtay ın şu şekilde kararı da mevcuttur. Tüketicinin sigorta talep etmesine karşın sigorta yaptırmayıp prim kesmeyen banka sigorta yaptırmamasından sorumludur.

Yasalar sadece kazuiatik methot ile yazılmamakta, benim yorumum bu sizin yorumunuz da yukarda. Fakat Yargıtay sizin gibi yorumlamıyor diye aşağılamak gerekmez.
Old 27-04-2013, 14:59   #9
şahin1972

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Hukukta görüşlerin birleştiği şimdiye kadar emredici düzenlemelerde bile görülememiştir

Tüketici zayıf taraf diye tek onun açısından bakmamak gerek. Unutmayınki bankaların kredileri ne kadar az geri dönderse kredi almak o kadar zorlaşır, faizler o kadar yükselir.
Ayrıca yargıtay ın şu şekilde kararı da mevcuttur. Tüketicinin sigorta talep etmesine karşın sigorta yaptırmayıp prim kesmeyen banka sigorta yaptırmamasından sorumludur.

Yasalar sadece kazuiatik methot ile yazılmamakta, benim yorumum bu sizin yorumunuz da yukarda. Fakat Yargıtay sizin gibi yorumlamıyor diye aşağılamak gerekmez.

Aşağıladığım falan yok, zaten kredi alanlarında itiraza hakkı yok.. naapsın garipler.
Ama 2012 yılının 11. ayından itibaren başlayan bir süreç var. Bu süreçte Yargıtay tüm yorumlarını yenilemeye başladı ve bunların hepsini de kafasına göre yapmaya başladı. Misal mi istersiniz; zamanaşımına itiraz hususu, ihbar ile zamanaşımının kesilmesi hususu ve hatta belki komik ama ihtiyati haciz taleplerinde sulh hukuk Mahkemesinin görevli olduğu (???) hususu gibi... Ha ben böyle yorumluyorum dersiniz o başka, ama yıllardır tüm hukukçuların ittifak ettiği bir şeyi değiştirmek isterseniz gerçekten manalı bir yorum gerekir. Neyse sizin görüşünüz size bizim görüşümüz bize. Ama adalet muhakkak herkese birgün lazım olacaktır.
Old 27-04-2013, 15:22   #10
olgu

 
Varsayılan

İhbarın zaman aşımı kesilmesi hakkında kararını henüz görmedim ancak ihtiyati haciz deki kararı istikrar kazanmış bir götüş olmamakla birlikte bunu hakimlerin bilmesine karşın Ankara'da ihtiyati hacizler hakkında hala asliye ticaret mahkemeleri karar vermekte.

Ben görüşümde pek yalnız değilim. Tüketici hukuku hakkında aldığım ders, en az 2 yıl yoğun banka işleriyle uğraştığım süredeki araştırma ve çalışmalarım ve katıldığım seminerler ve kitaplar makaleler sayesinde bu görüşteyim.
Old 16-01-2014, 19:39   #11
erergin

 
Varsayılan

kredinin açıldığı anda yapılan hayat sigortası primi için yapılabilecek pek birşey yok gibi. Ancak;

örneğin 10 yıllık bir kredi çektiyseniz ve banka her yıl sizden habersiz hayat sigortasını yenileyip, bunun bedelini de kredi borcuna eklediyse ne olacak?

bu durum pek adil görünmüyor. En azından kredi kullanana başka bir firmadan (belki daha düşük ücretle)sigorta yaptırma hakkını vermiyorsun.
Old 17-01-2014, 11:27   #12
av.nesrinzeyneb

 
Varsayılan

konu ile bağlantısı pek yok ancak bankaların işlemlerinde vatandaşın çok da bilgisi olmadığından herşeye evet diyor ve imza atıyorlar. ben de daha önce bir banka ile çalıştım. ancak sadece kredi kullanımında değil bizzat şahit olduğum başka bir husus var ki kaskosunu bankadan yaptıran şahıs ertesi sene başka yere kasko yaptırmak için harekete geçtiğinde görüyor ki hesabındaki para bankaca çekilerek kasko yenilenmiş. daha önce yapılan sözleşme içeriği de bu hususu kapsamıyor. vatandaş mecburen o yıl kaskosunu da aynı bankada yaptırmak zorunda kaldı. iyi günler
Old 17-01-2014, 14:32   #13
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6502 S.K. m.29(Tüketici Kredisi Sözleşmeleri İçin):
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=15112

m.38 (Konut Finansmanı Sözleşmeleri İçin):
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=15121
Old 20-02-2014, 17:38   #14
dgnakbas

 
Varsayılan

Kredi vadesi bitmesine rağmen ödenmeye devam edilen primlerin bankandan geri alınabileceğini düşünüyorum.
Şöyle ki, 12 ay vadeli olarak kredi çeken bir tüketicinin sigorta primi ödemeleri 18 ay ve hatta bazen 24 ay sürebiliyor. Bu durumda ilk 12 aydan sonraki aylara ilişkin prim ödemelerinin alınabileceğini düşünüyorum. Leh veya aleyhte bir karara rastlayamadım. Bilgisi ve tecrübesi olan meslektaşların katkılarını beklerim.
Old 20-02-2014, 18:42   #15
olgu

 
Varsayılan

Sigortalının vefatı kredinin kapanmasından sonra gerçekleşmesi halinde sigorta teminatı şahsın göstereceği bir kişiye veya yasal mirasçılarına ödeniyor.
Kredi sona erdikten sonra vefat halinde bankanın yararına işlem gerçekleşmiyor. Bu sebepten görüşünüze katılmıyorum. Ancak siz sigortayı kredi süresi boyunca yaptırabilirsiniz.
Old 21-02-2014, 09:52   #16
dgnakbas

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Sigortalının vefatı kredinin kapanmasından sonra gerçekleşmesi halinde sigorta teminatı şahsın göstereceği bir kişiye veya yasal mirasçılarına ödeniyor.
Kredi sona erdikten sonra vefat halinde bankanın yararına işlem gerçekleşmiyor. Bu sebepten görüşünüze katılmıyorum. Ancak siz sigortayı kredi süresi boyunca yaptırabilirsiniz.

Sayın olgu, yorumunuz için çok teşekkür ederim.

Kredi için sigorta (benim bildiğim) iki şekilde yapılıyor. Bir tanesinde sigorta sadece kalan taksitleri(bakiyeyi) karşılayacak şekilde daha düşük primle yapılıyor. Diğerinde ise ödensin veya ödenmesin tamamı için daha yüksek primle yapılıyor. Sizin yorumunuz bu ikinci türdeki(primleri yüksek olduğu için çoğunlukla tercih de edilmeyen)sigorta türüne uygun. Ancak birinci türdeki gibi kalan bakiyeyi teminat altına alan bir sigorta şeklinde sizin yazdıklarınızın geçerli olamayacağını düşünüyorum.

Üstte -dün- yazdığım yorumda kredi taksitlerinin sigorta süresinden daha önce bitmesi durumunu dile getirmiştim. İsterseniz bunu bir de "erken kapama" durumuna göre değerlendirelim. Bu durumda, örneğin daha sekizinci ayda erken kapama ile kredi borcunu kapatan bir kişi yirmi dört ay için yaptırdığı sigorta primlerini de peşinen ödemiş olacaktır. İşte buradaki 24-8=16 aylık primi iade alabileceğini düşünüyorum.
Old 21-02-2014, 12:57   #17
olgu

 
Varsayılan

Erken kapatma halinde de vefat gerçekleşmesi halinde sigorta şirketi lehtara veya yasal mirasçılara ne kadar ödeme yapacağı hususunu bilemiyorum. tahminimce erken kapanma olmasaydı ölüm tarihindeki bakiye kredi miktarı kadar ödeme yapması gerekir.

Ayrıca sigorta şirketi ile banka farklı tüzel kişilikler. bankaya yaptığınız erken ödemeye dayanarak sigorta şirketinden bakiye prim alacağı talep edebilmek pek mümkün gelmedi bana. Sonuçta sigorta şirketinden kaynaklanan bir husus değil.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
davanın usulden reddi, 2. davanın açılması, faiz başlangıcı? GECE Meslektaşların Soruları 8 20-11-2018 14:08
Boşanma davasından feragat halinde yeniden dava açılması ve maddi manevi tazminat talepleri Av.Yasin Dedeli Meslektaşların Soruları 18 31-10-2017 11:04
düşmüş bir davanın yeniden açılması Av.mdogan Meslektaşların Soruları 2 26-04-2013 21:41
Boşanma Bittikten Sonra Yeniden Dava Açılması Konuksmh Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 30-09-2012 10:01
Düşük ve ödenmeyen nafaka için yeniden dava açılması Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 23-08-2010 10:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05331302 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.