Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

imar planına itiraz etme usulü nasıldır

Yanıt
Old 10-04-2008, 09:52   #1
a.lawyer

 
Mutsuz imar planına itiraz etme usulü nasıldır

Herkese iyi çalışmalar. İmar planına itiraz hakkında sorum olacak. Müvekkile x Belediyesinden "İlçemiz ....... mahallesi imarın ............. ada ............ nolu parseli üzerinde işyeriniz bulunmaktadır. Söz konusu parsel imar planında sosyal tesis alanı olarak ayrılmış olup mülkiyeti tamamen x Belediyesine aittir. Bir mağduriyete uğramamanız için anılan parsel üzerinde bulunan işgalinizi 1 ay içinde tahliye etmeniz gerekmektedir" şeklinde yazı gönderilmiştir. Anılan yazı müvekkile 19/01/2008 tarihinde tebliğ edilmiştir. Ancak, anılan kararın ilan tarihi tarafımızdan bilinmemektedir. 1)İmar planına karşı itiraz davası açabilir miyiz, dava açma süresi ne kadardır (Sanırım 60 gün) ve ne zaman başlar? 2)Dava açmadan önce ilgili idareye mi başvurmam gerekir? İmar planına itiraz ve usulü hakkında yeterli bilgim yok. Bilgisi olanlar yardımcı olabilir mi? Teşekkürler.
Old 13-04-2008, 15:51   #2
Av. Eugen Huber

 
Varsayılan

Sayın a.lawyer. Kural olarak imar planlarına itiraz, ilanın asıldığı günden (genellikle imar şefliklerinin panosunda asılır) itibaren 30 gündür. Bu, genel düzenleyici işleme karşı olan itiraz süresidir. Ancak İYUK.7 uyarınca gerek genel düzenleyici işleme, gerek genel düzenleyici işlemin uygulanmasına ve gerekse her ikisine birden İYUK'da belirtilen süreler içinde idari yargıya başvurulabilir. Sizin belirttiğiniz durum, kanımca X Belediyesinin ilgi tarih ve sayılı imar planının uygulanmasına dair bir kararın tarafınıza tebliğidir.Sizin yapmanız gereken kanaatimce şudur: 1- Hemen ilgili idare mahkemesine başvurmak (tabii ki öncelikle yürütmenin durdurulmasını istemek) 2- Dilekçenizin konu kısmına ' x belediyesi sınırlarındaki ... ada .... parselde yer alan tasınmaz hakkında ...... tarihli imar planının uygulanması niteliğindeki işlemin yür.durd. ve yine bu işlemin dayanağı olan İMAR PLANININ TAŞINMAZLA OLAN KISMININ İPTALİNE' yazmanız ve ardından vakıaları sıralamanız icap edecektir. Şu an net cafeden bunu yazıyorum. Yarın büromdan tam bu konuyu karşılayan Danıştay 6. Dairesinin kararını iletebilirim.
Old 17-12-2008, 11:53   #3
Cafer ERGEN

 
Varsayılan

İMAR PLANLARINA KARŞI DAVA AÇMA SÜRESİ

Cafer ERGEN



2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "dava açma süresi" başlıklı 7.maddesinde dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; yine aynı yasanın "üst makamlara başvurma" başlıklı 11.maddesinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı kurala bağlanmıştır.

Özel kanun olan 3194 sayılı İmar Kanununun, "Planların Hazırlanması Ve Yürürlüğe Konulması" başlıklı 8.maddesinin (b) bendinde ise, "imar planları; nazım imar planı ve uygulama imar planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tesbit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde incelenerek kesin karara bağlar" kuralı yer almaktadır.

Anılan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden, imar planlarına karşı,2577 sayılı Yasanın 11.maddesi kapsamında başvuru için, özel bir kanun olan 3194 sayılı Yasanın 8/b maddesi ile özel bir itiraz süresi getirildiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, imar planlarına karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Yasanın 11.maddesi kapsamında başvuruda bulunulması ve bu başvuruya idari dava açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden 60 günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihini izleyen günden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde idari dava açılabileceği sonucuna varılmaktadır.[1]

3194 sayılı İmar Kanununun planların hazırlanması ve yürürlüğe konulmasını düzenleyen 8.maddesinde, imar planlarının belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe gireceği, bu planların onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tesbit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edileceği, bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebileceği, belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazları ve planları belediye meclisinin onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlayacağı hükmü getirilmiştir. [2]

Bu durumda davacının ilan süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde cevap verilmeyerek istek reddedilmiş sayıldığından, bu tarihi izleyen 60 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra açılan davada süreaşımı bulunmaktadır. Bu nedenle idare mahkemesince davanın esasının incelenerek dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde isabet görülmemiştir. [3]

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun dava açma süresini düzenleyen 7.maddesinin 4.fıkrasında "ilanı gereken düzenleyici işlemler de dava süresi ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması ve bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz" hükmü yer almaktadır. [4]

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 9.maddesinde çözümlenmesi idare mahkemelerinin görevine girdiği halde adli veya askeri yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde bu husustaki kararların ve bunlara karşı kanun yolları varsa süresi içinde olmak koşuluyla bu yollara başvurulması üzerine verilen kararların tebliğ tarihini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabileceği kurala bağlanmıştır.

Değinilen yasa maddesinde, görevli olmayan adli yargı mercilerine açılan davaların görev noktasından reddi halinde görevli idari yargı merciine dava açılabilmesi için öngörülen 30 günlük sürenin başlangıcı adli yargı kararının tebliğ tarihi olarak belirtilmiş, bunun dışında ilgilinin görevsizlik kararını başka suretle öğrenmesi hususu maddede yer almamıştır.

Öte yandan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 92.maddesinde "karar tahrir ve imza olunduktan sonra suretleri bir hafta içinde başkatip tarafından iki taraftan herbirine makbuz mukabilinde verilir" 393.maddesinde de "müddetler ilamın iki taraftan her birine verildiği tarihten başlar" hükmü yer almaktadır. [5]

Örneğin, 3.6.1998-3.7.1998 günleri arasında askıda kalan planlara karşı askı süresinin son gününü izleyen günden itibaren 60 günlük yasal idari dava açma süresi içinde ... günlü dilekçe ile itirazda bulunulduğu ve 60 günlük süre içinde itirazın reddedildiğinin ... gününde davacıya bildirilmesi üzerine, kaldığı yerden işlemeye başlayan 60 günlük yasal idari dava açma süresi içinde ... gününde davanın açılması halinde davada süre aşımı bulunmamaktadır.

İmar planlarına karşı dava açma sürelerine genel bir bakış yaptığımızda aşağıda belirtilen şekillerde iptal dacvası dava açılabilir.

Öncelikle askı süresi tamalanmadan imar planlarına karşı iptal davası açılması mümkün değildir.Çünkü, imar plarları, askı süresi tamamlanmadığı sürece henüz kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem niteliğine dönüşmemektedir.

Askıya çıkarılmayan imar planlarına dava açma süresi nasıl hesaplanacaktır. Kısaca özetlemek gerekirse, askıya çıkarılmayan imar planları kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem niteliğnide olmadığından bu planlara karşı iptal davası açılması da mümkün değildir. İmar planlarının askıya çıkarlamadan uygulamaya konulması halinde ise tek tek uygulama işlemlerine karı süresi içinde iptal davası açılması gerekir.

1- Askı süresi içinde imar planına itiraz edilir. Son ilan gününden itiaren cevap verilmezse istek (itiraz) ret deilmiş sayılır. Bu tarihten itibaren 60 gün içinde dava açılır. Artık burada ikinci altmış gün içinde tekrar 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca yeniden bir başvuru yapılması mümkün değildir.

Eğer bu itiraz son ilan gününden itibaren 60 gün içinde ret edilmiş ise bu tarihten itibaren (tebliğ tarihinden itibaren) 60 gün içinde dava acılır. Son ilan gününden itibaren 60 gün içinde itiraz ret edilmesine rağmen örneğin atı ay sonra tebliğ edilmişse altı aydansonraki altmıyş gün içinde açılacak dava süre aşımı nedeniyle ret edilecektir. Bu halde daha ilk 60 günün dolduğu tarihüten itibaren birinci kısma göre sanki istem reddedilmiyş gibi davanın açılması gerekir. Ya da ilk atmış gün içinde ret işlemi tesis edildiğine muttali olunmuş ise muttali olduktanszonraki altmış gün içinde iptal davası açılabilir.

2- Askı süresinin bitim (son günü9 tarihinden itibare 60 gün içinde iptal davası açılabilir.

3- İmar planına yukarıda belirtilen sürelerde dava açılmaması halinde imar planının uygulama işlemleri olan inşaat ruhsatı, imar durumu, parselasyon, terk, izaleyi şuyu, kamulaştırmagibi işlemlere süresi içinde dava açılırken dayanak olan imar planına (ve üst planlar dahi)karşı da iptal davası açılabilir.

4- İlk üç bentte sayılan hususların dışında imar planı yürrülükte iken imar planının değiştirilmesi yönünde yapılan başvurunun reddedilmesi halinde ret işlemi ile birlikte yürürlükteki imar planının iptali için açılan dava süresinde olmaktadır.

5- Bu sayılanların dışında imar planının yeni öğrendim düşüncesinden hareketle imar planına karşı açılan iptal davaları süre aşımı yoönünden ret edilmektedir.
Old 17-12-2008, 14:09   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Söz konusu parsel imar planında sosyal tesis alanı olarak ayrılmış olup mülkiyeti tamamen x Belediyesine aittir. Bir mağduriyete uğramamanız için anılan parsel üzerinde bulunan işgalinizi 1 ay içinde tahliye etmeniz gerekmektedir"
Burada iki husus var:
1- İmar planında sosyal tesis olarak ayrılması
2- Mülkiyetin belediyeye ait olması

Tahliye istenmesinin nedeni imar planı değil, belediyeye ait yeri işgal ediyor olmanızdır. Bu durumda imar planının iptali yolundaki çabanız boşuna olacaktır.

Saygılarımla
Old 18-12-2008, 01:05   #5
Cafer ERGEN

 
Varsayılan Kiracı, kiralama amacına uygun olarak imar planına dava açabilir.

ÖZET: Mülkiyeti hazineye ait olan taşınmazı akaryakıt satış istasyonu olarak kiralayan davacı şirketin, taşınmazı kiralama amacına yönelik olarak kullanmak amacıyla ıslah imar planına karşı dava açmasında menfaatinin bulunduğu hk.
Dava, ....., Merkez, Fuar Mahallesi, 854 ada, .. ve .. parsel sayılı taşınmazları kapsayan ıslah imar planının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, mülkiyeti hazineye ait olan taşınmazın kiracısı olan davacı şirketin, taşınmaz malla doğrudan bir mülkiyet ilişkisi bulunmadığından dava açma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın 2577 sayılı Yasanın 15/1-b maddesi uyarınca ehliyet yönünden reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, mülkiyeti hazineye ait olan ve üzerinde akaryakıt satış istasyonu bulunan taşınmazın davacıya kiralandığı dava konusu ıslah imar planı ile otopark alanı olarak ayrılarak 25.12.2006 günlü yazı ile plan gereğince taşınmazın 30 gün içinde tahliye edilmesinin gerektiğinin davacıya bildirilmesi üzerine taşınmazın otopark alanı olarak belirlenmesi yolundaki imar planı değişikliğinin iptali istemiyle bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
T.C.Anayasanın 2.maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin Hukuk Devleti olduğu belirtilmektedir. Hukuk Devletinin öğesi olan idarece tesis edilen işlemlerin hukuka uygunluğu ve sonuçta idarenin hukuka bağlılığının yargısal denetimi iptal davaları yoluyla sağlanır.
İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesi için ön koşullardan olan "dava açma ehliyeti" iptal davasına konu kararın niteliğine göre idari yargı yerince değerlendirilmektedir.
2577 sayılı Yasanın 2.maddesinin 1.fıkrası (a) bendinde, iptal davaları idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatler ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak, tanımlanmıştır.
Olayda, taşınmazı akaryakıt satış istasyonu olarak kiralayan davacının, taşınmazı kiralama amacına yönelik olarak kullanmak amacıyla imar planına karşı dava açmasında menfaatinin bulunmadığından sözedilemez.
Bu durum karşısında, davacının ıslah imar planına karşı dava açma ehliyetinin bulunduğu sonucuna varıldığından idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle ..... İdare Mahkemesinin 27.2.2007 günlü, E:2007/295, K:2007/212 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 31.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Daha ayrıntılı bilgi için http://www.imarhukukcusu.com adlı web incelenebilir.
Old 01-07-2009, 21:22   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Mülkiyet belediyeye ait iken kira dönemi sonunda kiracısını çıkarabilir. Kiralananın İmar planında ne olarak gözüktüğünün önemi bulunmamaktadır.

Bu nedenle imar planına karşı (dava açılabilir ama) açılacak dava tahliyeye engel olmayacağından işe yaramayacaktır.

(Bakınız: Belediye Kanunu'nun 15.maddesinin sondan ikinci fıkrası ve Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesi)

Saygılarımla
Old 10-08-2010, 09:59   #7
harkan

 
Varsayılan

benim de forumdaki arkadaşlara bir soum olacaktı, özel mülkiyete ait bir arsaya belediye tarafından inşaat ruhsatı verilirken imar planına uygun olarak %40'ı yol olarak bedelsiz terkin edilmiş,ancak daha sonra imar planı değişmiş ve yeni imar planında yol başka bir güzergahtan geçmiş,terk edilen yer yeni bir imar parseli olarak ortaya çıkmıştır. arsasının %40'nı bedelsiz terk eden şahıs o kısmı belediyeden geri istediğinde belediye ancak rayiç bedelle satabileceğini bildirmiş..

sormak istediğim husus idari dava mı yoksa adli yargı mı ?
bir d konuyla ilgili birbirine zıt içtihatlar var acaba anlattığım olayla ilgili son kararlar hangi yönde? yardımcı olan herkese teşekkür ederim..
Old 10-08-2010, 20:54   #8
Av. Eugen Huber

 
Varsayılan

[quote=harkan]benim de forumdaki arkadaşlara bir soum olacaktı, özel mülkiyete ait bir arsaya belediye tarafından inşaat ruhsatı verilirken imar planına uygun olarak %40'ı yol olarak bedelsiz terkin edilmiş,

Sayın harkan. Kendi bilgim uyarınca, özel mülkiyete konu bir arsaya "imar durumu ve istikamet" verilebilir. Katılım payı olarak düzenlenen İmar Yasası 18'inci maddeden bahsediyorsak, "inşaat ruhsatı" deyimini anlayamadım? Hem inşaat ruhsatı verilecek hem de katılım payı uygulanacak?

Ancak 18'inci madde uygulamasından doğan uyuşmazlıkların idari yargıda görüleceği kesindir. İşlemin size tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde ilgili İdare Mahkemesi'nden "işlemin iptalini" ve ayrıca "yeni imar planının" da iptalini isteyebilirsiniz. Zira, sizin durumunuz, genel düzenleyici işlem olan imar planının uygulanması niteliğindedir. Askı süresini kaçırmış olsanız bile, işbu işlemin uygulanması üzerine de 60 gün içinde davanızı açabilirsiniz. Burada öncelikle o yüzde kırk olarak anılan miktarın neye göre ve nasıl belirlendiği idari yargı bilirkişi raporunda açıklığa kavuşturulmalıdır. Zira yüzde kırk maksimum miktardır. İlle de bu oran uygulanmalıdır diye bir kaide bulunmamaktadır.
“….Şu hale göre yapı ruhsatının alınması için yasanın ibrazını zorunlu kıldığı mimari ve statik projelerin, üzerinde yapı yapılmak istenen taşınmazın, yürürlükteki imar planında gösterilen tahsis şekli, binanın niteliği, yapı nizamı, kat adedi gibi bilgiler olmaksızın düzenlenmesi düşünülemeyeceğinden, başvuru üzerine idarece verilen imar çapının (imar durumunun) düzenleyici işlem olan imar planının uygulanması niteliğinde bulunduğu kuşkusuzdur………Bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem (imar planı) veya uygulanan işlem (imar durum belgesi) yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler…” (Danıştay 6. Dairesi, 21.3.1988 gün, E. 87/1369, K. 88/416)



Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
site genel kurulu, yönetim planına, evlerin kiraya verilemeyeceğini ekleyebilir mi av.murat kalkan Meslektaşların Soruları 4 01-06-2018 11:58
karşılıksız çek keşide etme suçu Mr Black Meslektaşların Soruları 2 09-04-2008 09:20
İYUK 13 gereği ön dilekçenin tebliği usulü nasıldır?? av.murat kalkan Meslektaşların Soruları 2 24-10-2007 20:49
İdari Para Cezalarına İtirazda Son Durum Nasıldır? Milano Meslektaşların Soruları 19 31-08-2007 13:13
ayırt etme gücü iurista Hukuk Soruları Arşivi 7 25-09-2006 00:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02954888 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.