husumet,tapu iptalı tescılı

muvekkılım aleyhıne acılan davada,muvekkılın kardeşine daha once ev yapması ıcın ızın vermesınden dolayı kardeşi arazı uzerıne ev yapmıstır.Muvekkılım kardesının dava etmesınden 10 gun once kendı evınınde bulundugu yerıde dahıl olmak uzere tapuda butun hakkının ucuncu bır sahısa satmıstır.Husumet nedenıyle ıtıraz ettım cunku dava acıldıgı zaman tapu muvekkılıme aıt degıldı aklımı karıstıran nokta devır ile dava arasında 10 gun olusu acaba bır sıkıntı cıkabılır mı_?

Karşı tarafın talebi nedir? Bu durumda öncelikle muhdesatın aidiyetinin tespiti ile bu muhdesatın bedelini sizden talep edebilir. Tapu iptali ve tescil talep edebileceğini sanmıyorum. Çünkü gerekçesi yok. Dolayısıyla bu tip bir dava açmışsa size karşı husumet tamdır. Ancak (haricen satış) gibi bir gerekçesi varsa tartışılabilir. Ancak resmi şekil şartı nedeniyle durumu ispat zordur. Dediğim gibi olsa olsa muhdesat bedelini ve satışı nedeniyle düçar olduğu diğer zararları da talep edebilir. Öncelikle aradaki anlaşmanın detaylarını ve karşı tarafın talebini net olarak bilmek gerek.

Sayın mdogan,

Bence de açılan davanın konusu ve netice-i talebi nedir?

İzin üzerine muhdesat imal eden kardeş haklı olarak satıştan sonra feveran edecektir. Devir ile dava arasında 10 gün oluşu da (davanın konusuna göre) elbet aleyhe karine oluşturabilir.

Sonuç ve istem: Öz kardeşim, izin verdikten sonra üzerine kendi emeklerimle yaptığım evi; araziyle birlikte başkasına satmış olup, bir hukuk sitesinden yardım talep etmektedir. Evi de arsayı da istemiyorum. Kardeşlikten reddini talep etmekteyim.

Saygılarımla

şöyle bir durum sözkonusu yaptığı evin arsanın kıymetınden fazla olduğu,mahkemenin takdir edeceği ücreti yatırmaya hazır olduğu gerekçesi ile dava açmış ve kendisi adına tapuya tescilini talep etmiştir, müvekkilim zaten vermek istemektedir ama metrekarede anlaşamadıklarından dava tarıhınden once satmış bulunmaktadır.

Sn. mdogan,

Müvekkiliniz, kardeşi olan davacının yapmış olduğu binayı, kendi bilgisi ve rızası dahilinde yapmış olduğunu, bizzat müvekkilinizin beyanı ile kanıtlayamadığı, sözkonusu bina, üçüncü bir kişinin arazisine hataen yapılmış bir inşaat olmadığından, bina sahibinin kadastro ölçümlerine güvenmiş olması şeklindeki kemikleşmiş içtihat kriterine de sahip olmasının beklenemeyeceği düşünülecek olduğunda, (3.kişiye karşı her halukarda) ve müvekkilinize karşı da öncelikle zor durumda. Meğer ki inandırıcı tanık anlatımları, binanın müvekkilinizin bilgi ve onamı doğrultusunda yapıldığını kanıtlamaya yetsin. Bu dava türünde, bina sahibinin, arsa değerini aşkın olması nedeniyle arsa bedelini de yatırmak suretiyle arzı temellük edebilmesi için "iyiinançlılık" şartı aranıyor. Esaslı kriter de, yer göstermenin devlet eliyle hatalı yapılmış olması, bina sahibinin kendisine düşen tüm objektif iyiniyet kurallarını yerine getirmesine karşın hatalı araziye inşaat yapmış olması.

Şartların davacı kardeş aleyhine, müvekkiliniz lehine dengede olmadığını bilmeye muktedir, belki de yegane kişi sizsinizdir.

Bir sulh antlaşması iyi bir çözüm olurdu gibime geliyor.

Saygılarımla...

Tapu iptali davasında husumet tapuda malik olana yöneltilir.

Alıntı: Yazan Av.mdogan şöyle bir durum sözkonusu yaptığı evin arsanın kıymetınden fazla olduğu,mahkemenin takdir edeceği ücreti yatırmaya hazır olduğu gerekçesi ile dava açmış ve kendisi adına tapuya tescilini talep etmiştir, müvekkilim zaten vermek istemektedir ama metrekarede anlaşamadıklarından dava tarıhınden once satmış bulunmaktadır.

Şehper hanıma aynen katılıyorum. Bu davayı açsa açsa bir arzuhalci açar. Dilekçe kitabından buraya uysa uysa bu uyar denilerek açılmış bir dava. (En azından öyle umuyorum.)

husumeti tapuda malık olan kişiye değilde muvekkılıme yöneltmiş olması açtığı davaya göre bence bir şey ifade etmemesi gerekir,satıştan doğan zararlarını isteseydi müvekkilim herhalde husumet nedeniyle sorumlu olurdu

BENZER BİR DURUM
Yaşadığım bir olay nedeni ile neredeyse aynı hususda yeni bir konu açmayı düşünüyordum. Ancak açılmış bu konuyu görünce olayı burada tartışmaya açmanın daha yararlı olacağını düşündüm. Müvekkilimiz hisseli malik olduğu arsası üzerinde kat karşılığı inşaat yapmak üzere diğer hissedarlarla birlikte bir kooperatif ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıyor. İşin kararlaştırılan sürede bırakın bitirilmesini hiç başlanmamış olması nedeni ile (bizce haklı sebeplerle, ancak sözleşmeyi feshi ihbar etmeden) hissesini başkasına devrediyor. Bu arsa üzerinde çok uzun süre sonra hisse devri yaptığı 3. şahıs tarafından inşaatlar yapılıp bitiriliyor ve müvekkilimize kalması kararlaştırılan daireler bu şahıs tarafından başkalarına satılıyor. Bu arada kooperatif, arsa malikleri ve üyeler arasında Savcılık soruşturması da devam eden karmaşık uyuşmazlıklar var. Şimdi kooperatif tüzel kişiliği müvekkilimin hisse devrinin muvazaalı olduğu gerekçesi ile müvekkilim, 3. şahıs, diğer hissedarlar ve birtakım başka şahıslar aleyhine "muvazaa sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davası" açıyor. Müvekkilimiz hissesini tapuda 7-8 yıl önce devretmiş. Şu anda tapu iptali ve tescili istenen arsada malik değil. Müvekkilimiz bakımından davanın husumet yönünden reddi gerekmez mi? İleri süreceğimiz husumet itirazını nasıl değerlendirirsiniz. Saygılarımla.