Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Lokali Edebiyat, Müzik, Spor, Sinema, Bilgisayar.. Site üyelerimizin hukukla ilgisiz konularda sohbetleri için. [Siyaset ve din bu sitede konu dışıdır!]

Biraz öğrencilerden biraz hocalardan

Yanıt
Old 11-12-2006, 05:32   #1
mutlakadalet

 
Varsayılan Biraz öğrencilerden biraz hocalardan

Ceride-i Kantar'dan Alıntıdır

3 yıldan önce bu ders geçilmez dersi final sınavı
İlk 2 soru 10'ar puandır. Her yanlış soru bir doğruyu ayrıca da 30 puanınınzı götürmekte iken; son soru 2 doğru soruyu ayrıca 60 puanınızı götürmektedir. İstediğiniz sorudan başlayamazsınız. İlk 2 soruyu bilmezseniz de işaretlemek zorundasınız. Aksi takdirde son soruyu doğru yapsanız bile ilk 2 sorunuz yanlış olarak değerlendirileceği için.......ÜFFFFFF!!! işte bütün soruları doğru bilseniz bile en fazla 60 puan alabilirsiniz... Herkese başarılar.

Prof. Dr. Abdulrahman Fazlanotvermektenzevkalmazoğlu

------------------- ----------------------------- ---------------------

Öğrenci Klasikleri

- Hele bu hafta dinleneyim, Pazartesi kesin başlarım çalışmaya
- Bu kadar düşük almam imkansız abi kesin bir yanlışlık var
- Ooo ben onun kadar çalışsam bütün derslerim 100 olur
- Yok ama ya benim değildir o not dur bi de alttan sayayım
- Bitmez abi bu okul
- Sen beni finallerde gör! Yükseltecem bütün notları
- Asistan varsa ben yokum

Hocalarımızın Bir Türlü Vazgeçemedikleri

- Bir kavramı tarif etmekte zorlandıkları zaman "bu, sui generis bir haldir" deyip durumu idare etmek
- Bir problemi çözerken sonuca ulaşmakta zorlandıkları vakit "hakim burada somut olayın koşullarına göre karar verir" demek
- Ders anlatırken araya aniden Latince kelimeler sokuşturup öğrenciyi afallatmak
- Zaten anlaşılması karmaşık olan konularda doktrinsel tartışmalara girip hiç kimsenin bir şey anlamamasına sebep olmak
- Derse girince saatini çıkarıp masanın üzerine koymak, zilin çalmasına az kala da saatini tekrar koluna takmak, böylece öğrencilere dersin bitmek üzere olduğunu gösterip rahatlamalarını sağlamak
Old 11-12-2006, 10:13   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan Aya gitseniz?

Sn.mutlakadalet'e Ceride-i Kantar'ı bize hatırlattığı için çok teşekkür ederim.

1970 ya da 73 ün ceride-i kantarında benim de kendisinden Ceza Genel'i aldığım hocamız Nevzat Toroslu'ya şu soru yöneltiliyor : " Aya gitseniz ilk ne derdiniz? " Nevzat Hoca'nın cevabına hala çok gülerim :; " Aya gidemem, öyle bir riski alamam! "
Old 11-12-2006, 19:55   #3
mutlakadalet

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ISIL YILMAZ
...
1970 ya da 73 ün ceride-i kantarında benim de kendisinden Ceza Genel'i aldığım hocamız Nevzat Toroslu'ya şu soru yöneltiliyor : " Aya gitseniz ilk ne derdiniz? " Nevzat Hoca'nın cevabına hala çok gülerim :; " Aya gidemem, öyle bir riski alamam! "

Old 12-12-2006, 13:00   #4
Av_Ece Altunay Önal

 
Varsayılan

"Öğrenci saçmalarsa gaf, hoca saçmalarsa doktrin olur"
ben hep buna takılıp kalmışımdır
Old 12-12-2006, 15:01   #5
Av. Galip DAĞTEKİN

 
Varsayılan

Bizim bir tek sevgilimiz var o da yeni Türk Ceza Kanunu'muzdur.Ceza Hukuku hocamızın sözü.Hocamız bence bu konuda çok haklı.Saygılarımla...
Old 13-12-2006, 13:18   #6
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

"Hukuk Fakültesi ya akli ya da bedeni melekelerinize zarar verir." derdi Medeni Usul Hocamız.
Old 13-12-2006, 13:32   #7
Av. Levent Polat

 
Varsayılan

Yeniden öğrenci olabilsek ve de hatta hep öğrenci kalabilsek tam şahane birşey olucak bence...
)
Old 13-12-2006, 23:53   #8
mutlakadalet

 
Varsayılan

İdari Yargı Dersimize giren Hocamızın veciz bir sözü vardır -gerçi sözün ona ait olup olmadığını bilmiyorum ama o anda hoşumuza gitmişti- , onu da paylaşmak isterim. Bir gün derste konuşan bir arkadaşımızın sözü uzatmasına binaen hocamız şöyle bir tavsiyede bulunmuştu: "Konuşma dediğiniz iskoç eteği gibi olmalıdır; örtmesi gereken yeri örtecek kadar uzun, ilgi çekecek kadar kısa."
Old 14-12-2006, 10:01   #9
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Kıymetli evrak dersi hocamız Sayın Fırat Öztan derste bir arkadaşımıza verdiği bir görevin yerine getirilmediğini öğrenince kendi öğrencilik yıllarında yaşamış olduğu bir olayı anllatmıştı:Aynı şekilde üniversitede asistanlık yaparken hocasının kendisine verdiği görevi elinde olmayan nedenlerle yerine getiremediğini ve hocasına durumu izah ettiğini,aldığı cevabın ise "gereksiz yere açıklama yapma evladım,Zırva tevil götürmez" olduğunu söylemişti.
Çok hoşuma giden bir sözdü.
Old 16-01-2007, 13:03   #10
Staj.Av.Selçuk

 
Varsayılan

marmara hukuğun eski dekanı saygıdeğer hocamız bülent tahiroğlu hakkında bir hikaye anlatayım...
bir varmış bir yokmuş bülent tahiroğlu adında roma hukukunda söz sahibi bir hoca varmış.ve bunun dersinden geçmek çok zormuş.ve bide anadolunun bağrından kopup gelmiş istanbulda" hukuk mukuk okumaya mümkünse de o arada da memleketi kurtarma" hayalıyle tutuşan bir öğrenci varmış.ve romadan bir türlü geçemiyormuş.artık son senede geçemeyince bu dersi arkadaşları ona "olum bülent hoca malatyalı bak sende malatyalısın git konuş hocayla hemşehri torpili yapar sana geçersin"diye öğüt vermiş velhasıl kelam bu öğrenci arkadaşlarının verdiği ara gazla birlikte bülent hocanın kapısını çalmış.aralarındaki konuşma aynen şöyle cereyan etmiş ama korkmayın kimseyi elektrik çarpmamış
-saygıdeğer hocam mrb
-ne istedin?(sert bi ses tonuyla)
-şey hocam
-şey?
-evet şey hocam
-olum anlatacakmısın yoksa işkence babında ben sana roma tarihini mi anlatayım?
-aman! hocam hemen anlatayım?
-anlat bakim
-hocam duydumki siz malatyalıymışsınız
-evet noldu kayısı mı lazım?
-hayır hocam bende malatyalıyım da
-eee nolmuş akrabamıyız yoksa
-hayır
-eee..
-ben romodan 7 senedir geçemiyorum
-ee ne istiyorsun
-hani siz malatyalısınız bende malatyalıyım bi hemşehri kıyağı yapsanız da beni geçirseniz(der bizim gariban roma mağduru sizce ne yanıt alır bu gariban aktarayım.)
-değil malatyalı,ROMALI dahi olsan seni geçirmem yıkıl karşımdan der.


ve...memleketi kurtarma hayaliyle yanan hukuk mukuğun mukuk kısmına takılan bu genç arkadaşımız çaresiz cıkar roma fatihinin odasından..
marmarada bi efsane haline gelen bu hikayeyi aktarayım dedim.belkide bu sitede de anlatılmıştır.araştıramadım.
sevgili yöneticimiz Armağan beyden yayınlanmışsa hatırlatmasını istiyorum.hemen kaldırabilirim.
saygılarımla...
Old 16-01-2007, 18:09   #11
Av.Elvan Akkaya

 
Varsayılan

selçuk üniversitesiöğrenci ve mezunları bilirler.
devletler hukuku öğretim üyesi syn Hasan Mor hocamız her sınavı 3 ya da 4 bölüm halinde sorar.
ve bu bölümleri de; kek sorular,üzümlü kek sorular,meyveli ahududulu sorular vs diye ayırarak hepimizin sinirini zıplatmayı iyi bilirdi)
Old 23-01-2007, 00:54   #12
üye13561

 
Varsayılan

sayın Nevzat Toroslu ve sayın Bülent Tahiroğlu'ndanda ders aldım ikiside gerçekten çok degerli hocalar bende dokuz eylül üniv. gelen eşya hukuku hocamızın bize anlattığı bir olayı aktarayım,
öğrencinin biri 7.yılında sadece eşya hukuku dersi var kıbrıstan kalkıp izmire gidiyor şeref hocanın evini buluyor annesi çıkıyor işte teyze ben özel okuldayım da sadece oğlunuzun dersi var ailemden para isteyemiyorum çok kötü bir durumdayım bu sınavda kesin geçmem lazım gibi sözler söylüyor şeref hocanın annesi ağlamaya başlıyor tabi tamam oğlum ben konuşurum sen git diyo.şeref hoca akşam eve geliyor annesi ağlayarak anlatıyor tamam anne diyor ben geçirecem diyor o çocugu neyse büt zamanı çocuk sınav çıkışı geliyor işte hocam ben geçen annenizle konuşmuştum hatırladınız mı beni diyor şeref hoca hatırladım olum hatırladım diyor ve benim anamı ağlatanın bende anasını ağlatırım diyip çocugu yine bırakıyor bize kendisi anlatmıştı ve ben yıl boyunca eşya hukuku çalışmıştım)
Old 23-01-2007, 17:40   #13
Av_Ece Altunay Önal

 
Varsayılan

Sayın Consul;
Ben dokuz eylül üniv. mezunuyum..Aktardığınız hikaye Borçlar Özel Hukuku Profesörü Nevzat KOÇ'a ait Zira kendisi annesine olan bağlılığı ile biliniyor
Old 24-01-2007, 19:14   #14
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan birkaç ekleme yapamadan geçemedim

Bütün Marmara mezunlarının hemfikir olacağı üzere öğrenciler üzerinde iz bırakan hocalar; Roma hukuku hocamız Sn Bülent Tahiroğlu, Hukuk Başlangıcına gelen Sn.Turan Esener hocaBorçlar Kürsüsünde Sn. Murat Canyürek Hoca,o zamanlar Medeni Usul ve İcra Kürsülerini dönüşümlü idare edip Alman Medeni Usul ve İcra Hukuku aslanlarında ihtisaslaşmamızı sağlayan Sn. Nevhis Yıldırım ve Sn. Kamil Yıldırım Hocalar, Ceza Hukuku alanında da Sn. Yılmaz Yazıcıoğlu hocamızdır.

Bülent hocanın Roma fanatiği olduğu bilinirdi. Kendisi hakkında yukarıda anlatılanlar doğrudur. Fakültede arkadaşlarımdan birinin -Ya en sonunda gidip Roma spor forması alacağım sınava öyle gireceğim lafını asla unutmam. (arkadaş Karadenizli idi.. Roma F.C. demek istiyordu)

en büyük efsane de budur. Turan hocanın notunu kıt olduğunu vizelerden sonra hepimiz öğrenmiştik. Vizelerden sonra bir söylenti çıkmıştı.. Hoca her sınavdan sonra bir cevap kağıdı hazırlıyormuş. vize için de bir cevap kağıdı hazırlamış ama bu cevap kağıdı öğrencilerin cevap kağıtları arasına karışıvermiş. Sonunda ise hoca kendi cevap kağıdını bir öğrencininki sanıp değerlendirmiş.... sonuç: hoca kendi cevap kağıdına 60 vermiş Öğrenciler bundan sonra hoca kendine bile 60 vermiş ben 40' yine iyi almışım demeye başladı.

Murat Canyürek hoca Borçlar Genel vizesinde 96 . maddeye kadar sorumlu olduğumuzu söyleyip vizede 105 ve 106 maddelerden oluşan bir soru kitapçığı hazırlayınca hepimiz dökülmüştük.. Bir arkadaşa -Nasıl ters köşeye yatırdım sizi- dediği anlatılır hala...

Yıldırım Hocalar Almah Hukukçu Gaul ün adını ezberletmişlerdi bize. her sınavda 3 ek kitaptan sorumlu idik. Kulaktan kulağa yayılan söylentiye göre öğrencilerden biri cevap kağıdını Almanca olarak doldurmuş. Sonuç olarak da hiç zorlanmadan geçmişti.

Yılmaz Yazıcıoğlu hocanın ceza usul dersinde 'arkadaşlar bu konuyu iyi dinleyin aksi takdirde seneye yine beni görmek zorunda kalırsınız ' uyarısını ve ceza usul final-büt'ü sonrası okul tarihinin en yüksek geçme ortalamasının tutturulduğunu duyduk.

Öğrencilere gelince (öğrenciler arasında yayılan efsaneler de diyebiliriz.)
Öğrencinin birinin kara Ticaret finalinde cevap kağıdını boş verdiği buna rağmen 70 aldığı , daha sonra bu öğrencinin kendi notuna düşük aldım diye itiraz ettiği cevaben kendine ; yeniden değerlendirme sonucu verilen notta maddi bir hata yapılmadığının bildirildiği- bunun da nota itiraz edilmesi durumunda kağıtlara tekrar bakılmadığının delili olduğu söylenir dururdu.
Daha çok var ama zaman yok saygılarımla..



Old 25-01-2007, 16:02   #15
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan efsane şakalar

Yeni gelenlere şaka yapılması. Nerdeyse gelenek halini almıştı. Aklımda kalanları yazmaya çalışayım . en çok tercih edilen şakası WC şakası idi.

Yeni gelenlerden biri gaflete düşüp üst sınıflardan birine öğrenci işlerini veya fakülte sekreterliğini sorduğunda bu şakaya başvurulurdu. Üst sınıf kişisi, çömeze ayrıntılı bir şekilde yolu tarif ederdi. Tarif üzerine hızlı adımlarla çömez rotayı izler ve (bilenler bilir) hukuk kantininin yanındaki dev kapılardan (titan WC) geçip, tretuvarlarla karşılaşırdı. Bu numaraya kananlara savsak denirdi. İlk savsağı yakalayanın o gece kadıköyde istediği mekana gidip her istediğini kıdemlilere ısmarlattığı söylenirdi.

Üst sınıfların sınav zamanı yaptığı şakadan bahsedilirdi. Sınav takvimi açıklandığında üst sınıfların ilan panosundan 1. sınıfların sınav takvimini kaldırdığı söylenirdi. Yerine de kendi hazırladıkları sınav tarihlerinin 1 hafta öncesine çekildiği yeni sınav çizelgesi astıkları, bu numaranın çömezlerin %10 üzerinde başarılı olduğu ve bunların 1 hafta sonraki sınava nasıl geldikleri ballandıra ballandıra anlatılırdı.

Marmarada 1. sınıf tekler 1. anfide ders görürdü. Üst sınıfların okulun 2. veya 3. günü sabah erkenden ,1. anfinin kapısına “tadilat dolayısıyla dersler filanca anfide yapılacaktır” yazan koca bir yazı astıkları, bu yazıyı gören çömezlerin kapıyı açıp içeri bile bakmadıkları , doğruca tarif edilen yere gittikleri söylenirdi. Kurbanların yollandıkları anfi hususiyetle o günkü ceza usul dersinin verildiği anfi olurmuş. Çömezlerden en erken uyanan ve dersi terk edeninin 10 dakika boyunca ceza usul dinlemek zorunda kaldığı kahkahalarla anlatılırdı.

Duyduğum en ilginç yurt şakasının ise bir Kayserili arkadaşa yapıldığı, bu şakanın Kayserililerin aslında o kadar da uyanık olmadıklarını kanıtladığı anlatılırdı. Bu Kayserili arkadaş Altunizade yurduna kaydolmuş, oda numarasını bulup odaya yerleşmeye başlamış. Odadaki diğer kişiler üst sınıfmış, çocukcağız ranzasında otururken biraz hoş beş etmişler. Sonra
_kaydını yaptırdın mı kardeş ? diye sormuşlar. Kurban kaydını yaptırdığını kendisine bu odaya yerleşmesinin söylendiğini söylemiş.
Bunun üzerine kıdemli arkadaşlar planlarını uygulamaya başlamış.
-bak senin yerleştiğin yatak yeni. Yeni gelen biri yeni yatağa yerleşirse yatağını götürüp müdüriyete mühürletmek ve yatağı teslim aldığına dair evrak imzalamak zorundadır demişler. Sonuçta demirbaş bunlar değil mi?
Çocukcağız kanmış tabi. Sırtlamış yatağı müdürün odasının yolunu tutmuş. Şakacılar da olayı haber verdikleri diğer arkadaşlarıyla çaktırmadan peşinden tabi.çocuk sırtında yatak çalmış müdür beyin kapısını. İçeri girecek giremiyor. Yatak kapıdan geçmiyormuş. Neyse yatağı kapıya bırakıp girmiş müdür beyin odasına .
-müdür bey ben yatağımı mühürletecektim.
Müdür bey hemen anlamış durumu.
-Yine mi yahu. Tama oğlum sen git deyivermiş. Çocuk odadan çıktığında karşısında gülmekten karnına ağrılar girerek iki büklüm olmuş 10-15 yurt kıdemlisini görünce şakalandığını anlamış…
Efsane işte…..
Saygılarımla..
Old 29-01-2007, 19:17   #16
bozoli

 
Varsayılan

dokuz eylül mezunuyum bizim O. hami şener diye bir hocamız vardı. bir keresinde arkadaş pdö denen anlatımlı toplantımızda konuşurken önündeki kağıdı aldı ve burdu. daha sonra külah şekline getirdiği kağıdı arkadaşa gösterip ''sen onu benim külahıma anlat'' dedi. bu kişilik benim ikinci sınıftaki ilk dönemimde rekorlar kırmama neden oldu. mesela bir günde 350 sayfalık idare kitabını okuyuşum gibi ne bileyim tüm dönem boyunca sosyal aktivitelerimi tamamen sıfırlamıştı. bizi bu kadar çalışmaya sevk etmesinin değerini anlıyor ve semerelerini alıyorum bugün. akıl hastanesinden sevgilerle. ))
Old 31-01-2007, 11:47   #17
| Burak |

 
Varsayılan

Benim yazacaklarım şaka değil tamamen gerçek.

Kendimin şahit olduğu bir İktisat dersi sınavı. Boşluk doldurma soruları. her soruda 2 boşluk var. 2 boşluğuda doğru doldurursanız 5 puan, birini doğru birini yanlış yaparsanız 0 puan ve ikisinide yanlış doldurursanız -2 puan.

Bana göre sınav yönetmeliğine aykırı bir durum ama elden bir şey gelmez.
Old 07-02-2007, 12:31   #18
Av.Orhan

 
Varsayılan

Dokuz Eylül mezunu olanlardanım. Benim zamanımda da okulun en korkulan hocalarından olan Eşya Hukuku Dersi hocası Sayın Şeref beyin her sene final öncesi son derste "seneye görüşürüz çocuklar" temennisi ile dersi sonlardırdığı söylenirdi. Eşya Hukuku Final ve Bütü günlerinde okuldaki sıradışı kalabalıkta bunun göstergesi idi. Ben okula devam etmediğim için bu olay nazari itibarimda Şeref beyin namına yaraşır bir şehir efsanesidir ama Eşyadan finalde gecmemi sağladığı da gerçektir.
Old 07-02-2007, 17:12   #19
mertt_onn

 
Varsayılan

bende yakındoğu da okuyorum ve eşya huk.şeref ertaş hoca geliyor.şeref hocaya soru sormaya korkar oldum.hiç beklemediğim bir şekilde azarlayıveriyor adamı.gerçekten iletişimi çok zor bir hoca!ama bu sene ne yapıp edip geçecem onun dersinden yoksa okul bitmeyecek
Old 07-02-2007, 22:50   #20
Opioid

 
Neşeli Biraz da tıptan..

aklıma az önce gelmekle beraber, okulumuzun en komik olaylarındandır bana göre..
arkadaşımız Y nöbettedir ve iç-hat telefon(T) gelir:

T: kolay gelsin asistanlardan kimse var mı?
Y:yok kimse burda.sonra ara arayacaksan(yılmıştır artık telefonlardan)
T:terbiyesizlik yapma bana
Y:sana ne be.
T:Bana baksana! Sen benim kim olduğumu biliyor musun?
Y:Bilmiyorum kimsin?
T: Ben E.... S...'im.(kendileri başhekim ve hayat kaydırıcı potansiyalizasyonlarını hareket girginliğine süblime edebilecek solaryum bataryaları vardır kendisinin)
Y: Peki sen benim kim olduğumu biliyor musun?
T: Bilmiyorum. kimsin sen?
Y:ÇAAAAAAT!

(bizim tilki Y telefonu kapatır)
Old 10-02-2007, 00:48   #21
Cest la vie

 
Varsayılan

Ikinci sinifta gecen bir olay...

Kriminoloji dersi aliyoruz ve dersin o gunku konusu icinde 'bunama' da var. Bunama basligi altinda su cumle geciyor: "kisi eskileri cok net hatirlar ama yeni olaylari aklinda tutamaz."


Derken baska bir ders baslar, hoca gelir, ama bir onceki derste soz vermis oldugu bir baska kaynaktan notlari getirmeyi unutmustur:
-Kusura bakmayin cocuklar, unutmusum. Neden bilmiyorum ama, eski seyleri cok net hatirliyorum ama yeni seyleri aklimda tutamiyorum.


Sinif kopar...
Hoca anlam veremez..

Old 10-02-2007, 10:07   #22
Procurement Law

 
Varsayılan Sınav Sorusu

Yıl 2002...
Yer Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi...
Ceza Hukuku Genel Hükümler dersinin final sınavında şöyle bir soru sorulmuş idi:

"A, eşeği B'yi kıyasıya dövmektedir. O sırada yoldan geçen ve bunu gören C, A'ya 'Zavallı eşekten ne istiyorsun be adam?' diye sorunca, A, "Kendi malım değil mi? Ne yaparsam yaparım, sanane?' şeklinde sert bir yanıt vermiştir. Bunun üzerine sinirlenen C, A'yı bir güzel dövmüştür. C'nin haksız tahrikten yararlanıp yararlanamayacağını tartışınız."
Old 11-02-2007, 01:37   #23
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Bence soru "Eşeğin adını beğendiniz mi? Siz olsanız ne isim koyardınız, tartışınız" olmalıydı!
Old 11-02-2007, 12:32   #24
Av.Can

 
Varsayılan hasan mor

Alıntı:
Yazan elvann
selçuk üniversitesiöğrenci ve mezunları bilirler.
devletler hukuku öğretim üyesi syn Hasan Mor hocamız her sınavı 3 ya da 4 bölüm halinde sorar.
ve bu bölümleri de; kek sorular,üzümlü kek sorular,meyveli ahududulu sorular vs diye ayırarak hepimizin sinirini zıplatmayı iyi bilirdi)

şimdi okuyunca bile sinirlerim zıpladı.Birde ballı kek, üzümlü pasta diyorsa o soruya bilin ki en kazığı.Bir de sınavda gelip "eee işte en kek soruları sordum nasıl yapamıyorsunuz.Nıhahaha " diye gülerdi.
Old 19-02-2007, 21:39   #25
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan

Sevgili arkadaşlar;
İzmirin bir lisesindeki Dehşet Neşet lakaplı fizik öğretmeninin çok ünlü olduğunu ve öğrencilere akıl almaz sorular sorduğunu duymuşuluğum var. Rivayete göre bu hoca değişik sorular sorarak öğrencileri ters köşeye yatırırmış. Ve fanatik fenerbahçeli imiş.

Yine bir sınavda sadece 2 soru sormuş...

Fb galatasaray maçı oynanmaktadır. Hagi topun başına gelir. Topun kaleye uzaklığı 30 metredir. Kaleye 30 derece açı oluşturacak yerden freekick atacaktır. Hagi topa 80 kg ağırlık uygulayacak şekilde ve 70 derece açı vererek vurur ise top kaleye gider mi?
Not rüzgarın hızı:5 km dir...
Kalenin boyu eni şu kadardır...

Öğrenciler habi gayret işlem yapıp durmuşlar....
Sınavdan sonra hoca cevapları açıklarmış.. Yukarıdaki sorunun cevabı: Rüştü oradan gol yemez!!!! imiş

2. soru ..
120 km/saat hızla giden arabanın ön camı üzerine bir örümcek kaç derecelik açı ile gelir ise ağ örebilir: CVP: örümcek cama ağ öremez

Böyle çok soru sorduğu rivayet edilir...

İzmirde Bornova anadolu Lisesinde fizik öğretmeni olduğu yönünde bilgiyi az önce edindim

Saygılarımla....
Old 19-02-2007, 22:43   #26
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
İzmirde Bornova anadolu Lisesinde fizik öğretmeni olduğu yönünde bilgiyi az önce edindim
Bu ve benzeri çok kazık soruları Bornova Anadolu Lisesinde sorduğu doğrudur. Ama yıllar önce emekli olmuş ve şimdilerde özel dersanelerde feyz vermeye devam etmektedir.
Old 19-02-2007, 22:46   #27
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

THS'ye kayıt olmasını sağlayınız derim ben! )))
Old 19-02-2007, 23:13   #28
edag

 
Varsayılan bizim dekan

Ankara Hukuk'un bir hocası vardır, Dekan Lale Sirmen. 3.sınıf eşya hukuku dersine girer. Biraz(!) zor not veren bir hocadır.Tabi hakkında oldukça çok efsane anlatılır. Bunlardan biri de şudur: Lale Hoca'ya bir gazeteci bizim okulun zor olup olmadığını ve 4yılda bitirilip bitirilemeyeceğini sorar. Efsaneye göre Lale Hoca bu soruya "siz binamızın sütunlarını saymadınız galiba" şeklinde zekice bir cevap verir.(ön binada 6 sütun var)
Yine diğer bir rivayete göre Lale Hoca kendi hazırladığı cevap kağıdını farketmeden değerlendirir ve cevap anahtarına 100 üzerinden 60 puan verir. (geçme notu barajı 70)
Old 15-03-2008, 00:35   #29
Av.Özlem PEKSÜSLÜ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan elvann
selçuk üniversitesiöğrenci ve mezunları bilirler.
devletler hukuku öğretim üyesi syn Hasan Mor hocamız her sınavı 3 ya da 4 bölüm halinde sorar.
ve bu bölümleri de; kek sorular,üzümlü kek sorular,meyveli ahududulu sorular vs diye ayırarak hepimizin sinirini zıplatmayı iyi bilirdi)
aynen katılıyorum
Old 20-03-2008, 18:32   #30
diclee

 
Varsayılan

Hukuk sosyolojisi dersimizin hocasının bilgisine ve zekasına hayranlık duyuyorum . Bir dersinde antik yunan döneminde kendini siyasi olarak tanımlamayanların insan-yurttaş değil köle olarak kabul edildiklerini söyledi ve ardından hala aklıma geldikçe beni güldüren cümleyi söyledi: bu durumda eğer .....(çok ünlü bir siyasetçi ve aynı zamanda hala yönetimde yer alan bir kişinin adını söyledi sanırım o ismi buraya yazmamam en iyisi ) antik yunan da yaşasaydı köle olurdu dedi. Bu cümleyi o kadar olağan ve konuşmanın akışına uygun bir ses tonuyla söylediki birçok kişi duymadı bile Ama beni hala güldürüyor
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Biraz Daha Gülümseyelim Mi ? Sibel Site Lokali 5 12-12-2006 11:36
Hakim Ve Savcılar, Lütfen Biraz Daha Mesleki Özen. Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hukuk Sohbetleri 43 17-03-2005 00:58
Biraz da gülelim.Ama..Ağlanacak halimize Cest la vie Site Lokali 0 17-04-2002 14:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09146810 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.