Hukuk Fakültesi'nde Tlf İle Eğitim

Değerli Katılımcılar,

Türkiye Barolar Birliği 9-11 Ocak tarihleri arasında "Hukuk Öğretimi ve Hukukçunun Eğitimi" Konulu uluslararası toplantı düzenlemiştir. Bu toplantıya Avrupa Hukuk Fakülteleri Öğrenim Birliği Başkanı Dr. Lombay olmak üzere yurtiçi ve yurtdışından bir çok değerli bilim adamı katılmıştır.

Toplantılarda yapılan görüşmeler TBB tarafından yayınlanacaktır.

Toplantılar sırasında bir kısım değerli hocalarımız, hukuk öğretimi sırasında hukuk öğrencilerinin öğrenimleri boyunca tek söz dahi almadan veya alamadan Hukuk Fakültesinden mezun olduklarını belirtmişlerdir.

Bu saptama ışığında;
THS Mail Grubuna da yansıyan biçimde bazı Hukuk Fakülteleri ve Akdeniz Hukuk Fakültesinde derslerin telefon konferansıyla yapıldığı, bu şekilde öğrenim gören öğrencilerin İstanbul, Ankara, İzmir Hukuk Fakültelerinde öğrenim gören arkadaşlarına göre kendilerini şansız saydıklarını, derslere konsantre olmak için tahtaya "Nerede İnsan Varsa Orada Hukuk Vardır" tümcesini yazdıklarını ve hatta öğrencilerden bir kısmının kürsüye konferans veren hocanın resmini koydukları dile getirilmiştir.

Akdeniz Hukuk Fakültesinin bazı çok değerli hocaları resim konulduğuna ilişkin ifadeye şiddetle karşı çıkmışlardır. Fakülteleri ile ilgili bir kısım haberleri kendilerininde basından izlediklerini ve üzüldüklerini, kürsüye resim koymak gibi bir durumun kesinlikle olmadığını, bu hususun düzeltilmesini istemişlerdir. Ancak, derslerde asistanların bulunduğunu, bir kısım hocalara telefonla bağlanarak onların sınıfta bulunan öğrencilere ders anlattıklarını kabul etmişlerdir. Telefonla ders vermeninde bir öğrenim sistemi olduğunu savunmuşlardır.

Toplantıya bir kısım hocaların telefonla ders vermeleri sırasında öğrencilerin kendilerini motive etmek ve konsantre olmak için tahtaya hukuk ile ilgili sözler yazılmasını ve kürsüye ilgili hocanın resminin konulması hususunun bizzat gözlenmediği, haricen öğrenildiği, asıl tartışılması ve değerlendirilmesi gerekenin telefonla ders vermenin mantığı olduğu belirtilmiştir.

Temel Hukuk Öğreniminde hocanın bizzat sınıfta öğrencileri ile temas kurmadan, öğrencilerini görmeden, onları tanımadan, öğrencilerin hocalarını görmediği bir ortamda telefon konferansı yoluyla dünyanın en eski ve temel öğretimlerinden hukuk eğitiminin bu yöntemle verilmesini bilgilerinize, taktirlerinize ve tartışmalarınıza sunuyorum.

Selam ve Saygılarımla
Av. Adil Giray Çelik
Denizli Barosu

Alıntı: Temel Hukuk Öğreniminde hocanın bizzat sınıfta öğrencileri ile temas kurmadan, öğrencilerini görmeden, onları tanımadan, öğrencilerin hocalarını görmediği bir ortamda telefon konferansı yoluyla dünyanın en eski ve temel öğretimlerinden hukuk eğitiminin bu yöntemle verilmesini bilgilerinize, taktirlerinize ve tartışmalarınıza sunuyorum.

Yukarıya alınan alıntı biraz ekstrem bir örnek gibi nitelenebilir ise de, esasında Türkiye'de hemen hemen tüm hukuk fakültelerinde yaşanan somut olayın, iletişimin ışığı ile dışa vurulmuş halidir.

İstanbul Hukuk Fakültesi 1989 mezunuyum. Anfi sisteminin geçerli olduğu, binlerce öğrenci arkadaşımın ders izleyebilmek -aslında değil not tutabilmek- için birbirini ezdiği ve buna dayalı olarak hiç kimsenin bir şey anlamadığı ve yine derse aktif katılamadığı bir öğretim yaşatmıştır bizlere, Hukuk fakültemiz..

Bizim yaşadığımız dönem ile şimdiki iletişim aracı telekonferans öğreniminin pek farkı olduğunu sanmıyorum.

Elbetteki savunmuyorum. Belirtmek istediğim, yok aslında birbirimizden farkımız...

Saygılarımla..

Sayın ÇELİK
Sayın TİKİCİ

Sözünü ettiğiniz durumu olumlu bir çözüme ulastırmak o kadar uzak değil ki?

Bundan bir yıl önce Eskişehir Anadolu Üniversitesi Rektörünü ziyarete gitmiştik.

Çok güzel bir brifing izledik.

Televizyon ve telekonferans modelleri hakkında tek tek örnekleri ile birlikte...

Az olan olanakların verimli modellerle nasıl çogaltılabildiğini ülkemizdeki ve dünyadaki örnekleri ile birlikte izledik...

İletişim araçlarını verimli kullanmanın ne demek olduğunu orada bizzat gördük...

Çin atasözündeki; "Aç bir insana balık vermek..." sözünü hatırlatıyordu....

Şu an mimarlık öğrencileri ile birlikte uygulamakta olduğumuz modelin daha ileri bir örnek olduğunu ve aynı atasözünün devamı olan; ... Ona balık tutmasını öğretin..."in yerine denk düştüğünü farkettik...

"Sorun Çözme Kabiliyeti Geliştirme Gruplari" sihirli cümleyi oluşturuyordu...

Ve gerçekten öğrencilere güvendiğinizi hissettirdiğinizde en iyisini yapmak için, bu kez kendileri kendilerine olan güvenlerini sürekli kılmak ve geliştirmek üzere vargüçleriyle çalışıp atıl enerjilerini açığa çıkarıyorlardı.

İnanın öğrencilerin gözlerindeki pırıltıdan birlikte oluşturulan sinerjiyi ve bundan duydukları kıvancı anlayabiliyorsunuz...

Henüz adı var kendi yok girişime gönüllü öğrenci katılımı olursa ilk adımı atmış olacağız...

Modeli Barolara sunma işini onlar yapabilirler.

Daha sonraki adım ise Barolar ile birlikte Üniversitelere anlatmak...

Böylece Baroların şu anki STAJ uygulama sistemine önemli bir takviye programı ortaya çıkabilecek...

Daha birinci sınıfta iken gruba katılan öğrenci, dört yıl sonra Stajyer Avukat olarak görev alacağı güne kadar bir çok altyapı çalışmasını ( performans, atölye çalışması, farazi mahkeme vd...) yapmış olarak; yani "yetkin bir hukuk insanı" olarak hem kendilerini hem de birbirlerini yüzlerce kez somut ve soyut model çalışmasını gerçekleştirmiş olacak...

hukukta_staj_rotasyonu@yahoogroups.com adresini bu nedenle bir ilk adımın aracı olması için açtım...

Bu konuya gönül verenleri ve tüm hukuk öğrencilerini bu girişimle kendi geleceklerini kendilerinin belirlemeleri için bekliyorum.

Sevgi ve Saygılarımla
Metin Karadağ

izninizle,

hukuk@yahoogroups.com adresinde buradaki konu ile ilgili ama buraya yansimamis iki yaziyi aktariyorum...

moderatorlerimize not:

buradaki forum alanlari ile hukuk@yahoogroups.com arasinda surekli paralel bir bag nasil kurulabilir?

ornek:

> Kimden: Adil Giray Çelik
> Gönderme Tarihi: 12 Ocak 2003 Pazar 15:03
> Kime: hukuk@yahoogroups.com
> Konu: [hukuk]Hukuk Fak. Tlf İle Eğitim


bilgilerinize
saygilarimla
metin karadag
-------------------

sayin afhan topel

degerlendirmeleriniz tesekkurler.

onerinizin karsiligi olabilecek yapilanma sanirim;
"hukuk egitimi mesleki yasam kurultayi"(lari) gibi bir
genis zeminli ve genis zamanli bir calismayi tarif
ediyor gibi.

ve bana gore de dogru bir onerme.

cunku yalnizca hukuk alaninda da degil tum egitim ve
uygulama alanlarinda gerceklestirilmesi gereken bir
onerme.(bu ayri bir konu simdilik gecelim.)

bu yuzden bir kez daha tesekkur.

tek yanli bir "katarsis"in yani arinmanin yeterli
olamayacagi, sorunlarin cozumunun bu alanda bulunan
herkesin yerine getirmedigi sorumluluklarindan
kaynaklandigi gozonune alinirsa; boylesi bir arinmanin
da hukuk alandaki her kesimin bir dizi yuzlesme
kurultaylari dizisi ile ancak gerceklesebilecegi
unutulmamalidir.

cunku cozulmeden gomulup gecilmis sorunlar daha besili
ve gurbuz olarak yeniden yeniden karsimiza cikip
dikileceklerdir.

simdiye kadar oldugu gibi...

hem hukuk egitiminde, hemde mesleki uygulamalar
alaninda "bir olcme bilgisi" edinilmesine cok buyuk
ihtiyac var.

hukuk egitimi veren tum universitelerin eszamanli
olarak duzenli araliklarla kurultay surecleri
sonucunda olusturulmus akredite/eskredilendirme
kurullari suzgecinden belirli araliklarla gecmesi hem
asgari egitim kosullarinin dilbirliginin bilinmesine
hem de gelismelerin yine asgari kosullar icerisinde
surekli paylasilmasi ve uzerinde dusunulmesine yol
acacaktir.

egitim ve uygulama/mesleki pratik surecinin
kesintisizligi sozkonusu olduguna gore meslegin
akreditasyonununda gelismelerin hizli ve adil
paylasilarak edinilmesine katkida bulunacaktir.

bu girisiminizin burada kalmamasini ve simdiden
hayirli olmasini dilerim.

saygilarimla
metin karadag

//////////

--- topel afhan <afhantopel@msn.com> wrote:
> Kıymetli Üstad Adil Giray Çelik ve Sayın Hukukçular,
>
> Üstadımızın belirttiği gibi Hukuk Eğitiminde tele
> konferans ve öğretim görevlisi yerine kürsüye
> fotoğrafının konması gibi çözüm olup olmadıkları
> tartışılır sistemler ile "hukuk eğitimindeki
> yaşadığı sorunları çözümlemeyi düşünen fakülteler ve
> hatta safiyane bunun bir eğitim sistemi olduğunu
> düşünen öğrenciler ve öğretim elemanları" varsa;
> Türkiye de fiilen "Hukuk Eğitimi ve Öğretimi" ' nin
> sonuna geldiğimizi düşünüyorum.
> Öncelikle hukuk eğitimi vermek isteyen ve bu eğitimi
> verme konusunun içine girdiğinde; öğretim görevlisi
> bulmakta sıkıntı çeken bir eğitim kurumunun bu işe
> girmemesi yada yapılacak(yapılabilecek) yeni
> düzenlemelerle girememesi aklın ve mantığın
> getirdiği ilk çözüm olabilir mi ?
> Böylesine bir çözümü sağlamak için bazı kriterlerin
> netleştirilmesi gerktiğini düşünüyorum.
> Sanırım, ilk adım olarak bir kalemde akla
> gelebilecek şu tesbitlerin ülkemizde net biçimde
> ortaya konması aydınlatıcı olacaktır.
> Ülkemizde ve ülkemize hitaben eğitim yapan yabancı
> ülkelerde (Kıbrıs dahil),
> 1- Kaç Üniversitede;
> a) Kaç tane Hukuk Fakültesi ?
> b) Kaç öğrenciye ?
> c) Kaç kürsüyle ?
> d) Kaç öğretim görevlisiyle ?
> eğitim vermektedir ?
> e) Fakülte ve hatta Üniversite olmanın, siyasi erkin
> getirdiği yada YÖK.'ün koymuş olduğu kriterler
> dışında;
> ee) iligili fakültenin uğraştığı bilim dalının
> gerektirdiği,
> eee) bu bilim dalının öğretilmesinin zorunlu
> kıldığı,
> başka bazı yeterlikler de var mıdır ?
>
> 2- Bir Öğretim görevlisi verimli olarak;
> a) Kaç üniversitede ?
> b) Kaç derse girebilir ?
> c) Asli görevi olan bilimle de uğraşabilir mi ?
> d) Hukuk Fakültesinde ders verebilmenin, genç
> hukukçuları yetiştirmek sorumluluğunun bir
> yeterlilik düzeyi taşıması gerekmez mi? O halde,
> kimler hukuk fakültesinde ders verebilir, vermelidir
> ?
> e) Hukuk Fakültesindeki bazı derslere mesela
> Avukatların, iktisat dersine mesela bir Mali
> Müşavirin girmesi yeterli olabilir mi ?
> f) Dersi boş geçen bir fakültenin mezunlarının
> yeterli eğitimi aldığı söylenebilir mi ?
>
> 3- Sadece Hukuk Fakültesi mezunları yetiştirme
> amacıyla kurulmuş, bilimle uğraşmayan, eğitim ve
> öğretim kuruluşlarını fakülte olarak
> adlandırabilirmiyiz ?
>
> 4- Hukuk Eğitiminin yeterlilik ve kalitesini
> düzenlemek ve belki de denetlemek için Hukuk
> Fakülteleri arasında bir eş güdüm sağlayıcı üst
> kuruluş acaba yaralı olabilir mi ?
> a) Böyle bir üst kuruluşta meslek örgütlerinin de
> yer alması acaba yararlı olabilir mi ?
> b) Meslek kuruluşlarının bu tür bir örgütlenmenin
> içinde yer alması halinde, Öğretim Elemanları
> Derneği, Barolar, Noterler Birliği
> hatta Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu ve Adalet
> Bakanlığının da katılımcı yada gözlemci olacağı
> geniş katılımlı bir organizasyon acaba daha mı iyi
> olur ?
> Başka sorularla da konular genişletilerek,
> zenginleştirilebilir.
>
> Tartışma konusunun netleştirilmesi için ilk aşamanın
> tesbit olduğu açık; yetersiz eğitim olgusunun bir
> tam fotografının çekilmesi, bundan sonrada tüm
> ilgililerin bir araya geldiği geniş katılımlı ve
> bilimsel bir platformla çözüm aranması gerektiğini
> düşünüyorum. Tüm katılımcılara ve değerli üstad Adil
> Giray Çelik'e teşekkür ve saygılarımla. Av.Afhan
> Topel. İzmir Barosu
>
> ---- Özgün İleti -----
> Kimden: Adil Giray Çelik
> Gönderme Tarihi: 12 Ocak 2003 Pazar 15:03
> Kime: hukuk@yahoogroups.com
> Konu: [hukuk]Hukuk Fak. Tlf İle Eğitim
>
> Değerli Katılımcılar
>
> Türk Hukuk Sitesinin Değerli Katılımcılarından
> Patoloji Ana Bilim Dalı Öğr. Üyesi ve Dokuz Eylül
> Hukuk Fakültesi Mezunu Doc.Dr.Murat Alkanat, bilim
> dünyasında ve dostları arasında derin bir acı
> bırakarak aramızdan ayrıldı.
>
> Kendisini bir kez daha saygıyla anıyor, bilim
> dünyasına ve ailesine, dostlarına başsağlığı
> diliyoruz.
>
> Türkiye Barolar Birliği 9-11 Ocak tarihleri arasında
> "Hukuk Öğretimi ve Hukukçunun Eğitimi" Konulu
> uluslararası toplantı düzenlemiştir.
>

Sayın Karadağ,

Alıntı: Alıntı yapılan mesajın sahibi: metin karadag moderatorlerimize not: buradaki forum alanlari ile hukuk@yahoogroups.com arasinda surekli paralel bir bag nasil kurulabilir?

Doğrusu bu bağı kurmak kolay değil. Forum açıldığında da üzerinde çok durdum, bu işin en güzel çözümü artık ihtiyaçları karşılamayan ve teknolojik olarak da yetersiz kalmış email grubunu terk ederek, forum üzerine yoğunlaşmamız. Ancak foruma ısınamayan ve grup yazışmalarını takipte ısrarcı olan üyelerimiz mevcut olduğundan biz de grubu tam kapatmadık ve rölantide faaliyetine devam ediyoruz. Ancak sizin de işaret ettiğiniz gibi bu durum iki platform arasında konuların bölünmesi gibi sorunlara yol açabiliyor maalasef..

Saygılarımla,

sayin admin

sizi anliyorum, ugrasinizin kolay olmadigini biliyorum...

ama kismi cozum olarak;

her bir forumda yazi yazanlarin yazilari "otomatik ve tek yonlu" olarak hukuk@yahoogroups.com adresine gonderilebilirse;

bir sure sonra herkesin ancak ilgilendigi forum alaninda yazma ihtiyaci gelismis olacaktir.

tek yonlu; cunku sadece hukuk@yahoogroups.com dan yanitlanan yazinin forum alanina ulasmayacagi yazan tarafindan da bilinecektir.

forum alanina dair yazmak isteyenler ancak ilgili forumalanina ulasmak icin geregini yapmak zorunda kalacaklardir.

yogunluktan kacma istegi forum alanlarinin canlanmasina yol acacaktir...

bizler de "madem kimse okumuyor..." kaygisindan kurtulabilecegiz..

saygilarimla
metin karadag