Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Necati Yılmaz - Türkiye davasında kesin olmayan karar

Yanıt
Old 13-02-2013, 10:15   #1
ali bozlu

 
Varsayılan Necati Yılmaz - Türkiye davasında kesin olmayan karar

Avrupa Mahkemesi: “Türkiye Başbakanı'nın
korumalarının şiddet eylemleri hakkında
etkili soruşturma eksikliği Sözleşme'yi
ihlal etmiştir”


Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Necati Yılmaz – Türkiye davasına ilişkin (Başvuru No. 15380/09) 12 Şubat 2013 tarihli kesin olmayan kararında oybirliği ile;
Türkiye Başbakanı'nın korumalarının başvurucuya kötü muamelede bulundukları ve etkili bir soruşturma yapılmadığı için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 3. maddesinin (insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele veya cezalandırma yasağı) ihlal edildiğine
karar vermiştir.
Dava başvurucunun bir yol açılışı töreni esnasında Türkiye Başbakanı'na aleni olarak hakaret ettiği iddiasıyla korumalar tarafından maruz bırakıldığı yaralanmalarla ilgiliydi.
Mahkeme, yetkili makamların normal bir yakalanmaya nazaran orantısız güç kullandıklarını ve şiddetten sorumlu oldukları gerekçesiyle korumalar hakkında sürdürülen ceza soruşturmasının cezasız kalmayla sonuçlandığını tespit etti.

Başlıca olaylar
Başvurucu Necati Yılmaz 1963 doğumludur ve Trabzon'un Araklı ilçesinde yaşamaktadır. Başvurucu % 80 görme engellidir.
7 Nisan 2007 tarihinde Bay Yılmaz, Türkiye Başbakanı Bay Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni bir yol açılışı yaptığı bir törene katıldı. Başbakana alenen hakaret ettiği gerekçesiyle gözaltına alındı.
Ertesi gün bırakıldığında, yakalanması sırasında yumruklandığından şikayetlendi. Yapılan tıbbi muayene başvurucunun sağ kulağının yaralandığını doğruluyordu. Bay Yılmaz'ın Başbakan'a alenen hakaret ettiğine dair cezai soruşturmalar başlatıldı. Bu soruşturmalar hala sürmektedir.
Bay Yılmaz, 11 Nisan 2007'de, polis karakoluna götürülürken arabada Başbakan'ın korumaları tarafından yumruklanarak kötü muameleye maruz kaldığı iddiasıyla şikayette bulundu. Savcı yeterli kanıt veya görgü tanıklığı bulunmadığı için kovuşturmaya gerek olmadığına karar verdi. Başvurucu itiraz etti ve Rize Ağır Ceza Mahkemesi, başvurucu tarafından delil olarak gösterilen tıbbi raporların dikkate alınması gerektiğine ve bu delillerin Başbakan'ın korumalarının yasalara aykırı davrandığına dair soruşturma başlatılması için yeterli delil olduğuna karar verdi.

Şikayetler, prosedür ve Mahkemenin oluşumu
Özellikle 3. maddeye dayanan (insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele veya cezalandırma yasağı) başvurucu, Başbakan'ın korumalarının karakola giden yolda arabada kendisini yumrukladıklarından yakınmıştır. Başvurucu, aynı zamanda, kendisine etkili bir iç hukuk yolu temin edilemediğinden de yakınmıştır.
Başvuru Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne 24 Şubat 2009 tarihinde sunulmuştur.
Yargılama yapan yedi yargıçlı daire şöyle oluşmuştur:

Guido Raimondi (İtalya), Başkan,
Danutė Jočienė (Litvanya),
Peer Lorenzen (Danimarka),
Dragoljub Popović (Sırbistan),
Işıl Karakaş (Türkiye),
Nebojša Vučinić (Karadağ),
Paulo Pinto de Albuquerque (Portekiz),
ve Stanley Naismith, Daire Yazıişleri Müdürü.

Mahkeme'nin Kararı

3. Madde
Mahkeme, 7 Nisan 2007 tarihinde, bu tarihte hazırlanan polis raporuna göre, başvurucunun Başbakan'ın korumaları tarafından yakalandığını gözlemler. Bay Yılmaz'ın böylesi bir güç kullanılarak yakalanması gerektiğini gösteren hiçbir belirti yoktur. Yakalanmadan sonra hazırlanan tıbbi raporlar Bay Yılmaz'a şiddet uygulandığını göstermektedir. Mahkeme Başbakan'ın korumalarının Bay Yılmaz'ın yakalanması esnasında uyguladıkları muamelenin normal yakalamanın gereklerinin ötesine geçtiğini göz önünde tutar. Bu yüzden kötü muamele nedeniyle 3. madde ihlal edilmiştir. Mahkeme Bay Yılmaz'ın şikayetiyle bir soruşturma açıldığına ve herhangi bir ilerleme olmaksızın beş yılı aşkın bir süredir devam ettiğine dikkat çeker. Yetkili makamlar soruşturmayı acil bir şekilde tamamlamak için gerekli adımları atmamışlardır. Mahkeme, böylesi kötü muamele iddiaları karşısında yetkili makamlar tarafından tarafından acil bir soruşturmayla tepki verilmesinin hukukun üstünlüğüne dair kamu güvenliğinin sürdürülmesi ve kanunsuz eylemlere karşı herhangi bir hoşgörü görünümünün engellenmesi bakımından zorunluluğunu tekrar eder.
Soruşturmanın sürdürülmesindeki çaba eksikliği Başbakan'ın korumalarına fiili bir dokunulmazlık sağlamış ve başvurucunun müracaatı etkisiz hale gelmiştir. Mahkeme bu davada uygulanan ceza hukuku sisteminin başvurucunun yakındığı tipte kanunsuz fiilleri etkili bir şekilde engellemede yeterince caydırıcı olmadığı düşüncesindedir. Bu yüzden 3. madde usül yönünden de ihlal edilmiştir.

5. Madde
Mahkeme başvurucunun kanun dışı yakalandığı ve polis gözaltısı hakkındaki şikayetini altı aylık hak düşürücü süre aşıldığı için reddetmiştir.

Hakkaniyete Uygun Tatmin (41. madde)
Mahkeme Türkiye'nin başvurucuya manevi tazminat olarak 12.000 Euro ödemesine karar vermiştir.

Kaynak : Kaynak: http://www.echr.coe.int/ECHR/Homepage_EN
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kamulaştırma davasında temyiz yolu kapalı kesin karar f.duygu Meslektaşların Soruları 2 07-03-2011 20:47
kesin hüküme rağmen açılan dava ve kesin yanlış karar.. bir çözüm olmalı.. SINIRSIZ Meslektaşların Soruları 8 18-05-2009 20:54


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05548406 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.