Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aydınlatılmış Onam

Yanıt
Old 30-07-2007, 10:48   #1
Gülsün A. Aygörmez

 
Varsayılan Aydınlatılmış Onam

Aydınlatılmış onam konusunda SB Tedavi Hizmetleri GM. Hasta Hakları Şb. tarafından hazırlandığı belirtilen bir Yönetmelik taslagi.

BİLGİLENDİRİLMİŞ RIZA YÖNETMELİĞİ TASLAĞI
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1) Bu yönetmeliğin amacı; yönetmelik kapsamındaki sağlık kurum ve kuruluşlarında hastanın vücut bütünlüğüne yapılan her türlü tıbbi girişimin ön koşulu olan bilgilendirilmiş rızasının alınmasını, insanın yaşama hakkı, vücut bütünlüğü, sağlığı ve bedeniyle ilgili tasarruflarını n sağlanmasını, hak ihlallerinden korunabilmesini ve gerektiğinde hukuki korunma yollarını fiilen kullanabilmesiyle ilgili esas ve usulleri belirlemektir.
Kapsam MADDE 2- (1) Bu yönetmelik; sağlık hizmeti verilen resmi ve özel bütün kurum ve kuruluşları, bu kurum ve kuruluşlarda veya bunların dışında hizmete katılan her kademedeki ve unvandaki ilgilileri ve hizmetten faydalanan bütün bireyleri kapsar. Dayanak
MADDE 3- (1) Bu yönetmelik; 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun 9. maddesinin (c) bendine, 181 sayılı Sağlık Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43. maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4– (1) Bu yönetmelikte geçen;
a) Bakanlık: Sağlık Bakanlığı’nı,
b) Bilgilendirme: Bireyin; sağlık durumu, kendisine uygulanacak vücut bütünlüğüne müdahale gerektiren tanı ve tedavi yöntemleriyle, bunların faydaları ve muhtemel riskleri, diğer tıbbi müdahale ve tedavi yöntemleri, tedavinin kabul edilmemesi halinde ortaya çıkabilecek muhtemel sonuçları ve hastalığın seyri, neticeleri ve öngörülemeyen acil durumlarda önerilen tedavinin dışına çıkma konularında ayrıntılı ve yazılı olarak bilgilendirilmesini ,
c) Yeterlik: Bireyin; yaş, akıl gücü, medeni durum gibi somut belirleyicileri ile algılama ve bilişsel işlevlerin sağlamlığını,
ç) Bilgilendirilmiş Rızanın Alınacağı Kişi: Yeterliğe sahip bireyi, değilse vasisini, velisini veya yakınını,
d) Hasta: Vücut bütünlüğüne yönelik tıbbi tanı ve tedavi yapılması planlanmış olan bireyi,
e) Hasta Yakını/Vasisi/ Velisi/kayyı m: Hasta adına hareket edebilen, karar verebilen bireyi,
f) Şahit: Tıbbi tanı ve tedavi öncesinde hastadan bilgilendirilmiş rıza alınması sırasında hastanın yanında bulunan anlatılanları dinleyen ve ilgili formu hastayla birlikte imzalayan bireyi,
g) Tıbbi Müdahale: Hastanın vücut bütünlüğüne yönelik olarak yapılan her türlü müdahaleyi, iç organların tıbbi cihazlarla tetkik ve muayene edilmesini ve hasta mahremiyetine özen gösterilmesi gerektiren müdahaleleri,
ğ) Bilgilendirilmiş Rıza: Bireyin; tıbbi müdahale öncesinde ayrıntılı bir şekilde yazılı olarak bilgilendirdikten sonra yine rızasının bilinçli, gönüllü ve yazılı olarak alınmasını ifade eder.
h) Küçük: 18 yaş sınır olarak kabul edilen olgunluk çağına erişmemiş kişidir.
ı) Olgun Küçük: Hekimin talimatlarını anlayabilecek olgunluktaki kişi olarak değerlendirilmektedi r.
i) Özgürlüğüne Kavuşmuş Küçük: 15-18 yaşları arasında evli, kendi parasını kazanan ve ebeveynlerinin bakımı altında olmayan kişidir. Tıbbi hizmet için ebeveynlerin izni talep edilmez. Özgürlüğe kavuşmuş olmanın kanıtı (örneğin, evlilik sertifikası) tıbbi kayıtlara eklenir.
İKİNCİ BÖLÜM Tıbbi Müdahalelerde Bilgi Verilmesinin Usul ve Esasları Rıza Alınma Metodları
MADDE 5- (a) Ekspres rıza: Kelimelerle, yazılı veya sözlü olarak verilir.
(b) Varsayılan rıza: Hasta hareketleriyle tedaviyi kabul ettiğini gösterir.
Rızanın Türleri
MADDE 6- (a) Sözlü rıza: Sözlü rıza, kanıtlandığı takdirde yazılı rıza kadar bağlayıcıdır, çünkü hastanın rızasının yazılı olacağı hususunda hiçbir yasal düzenleme yoktur.
(b) Yazılı rıza: Yazılı rıza hastanın isteklerine görsel bir kanıt temin eder. Çünkü yazılı rıza formunun işlevi, yukarıda anlatılan bilgilendirilmiş rızanın kanıtını muhafaza etmektir.
(c) Genel rıza: Hastanın hastaneye kabulünde, belki kabul memuru tarafından alınan rızadır. Bu basit olarak, hastanın, rutin işlere, genel teşhis prosedürüne, tıbbi tedaviye ve günlük rutin muayeneye izin vermesidir. Yüksek riskli tedavilerde, yeterli iznin verilmemiş olması durumu ortaya çıkabilir.
(d) Geçici Rıza: Acil durumlarda, aileye veya rıza vermeye uygun diğer kişilere ulaşana kadar, sağlık kurumunu acil tedaviyi başlatmaya izin veren anlaşmadır.
(e) Hususi Rıza: Hastaya herhangi bir ameliyat önerildiğinde, özel teşhis prosedürü uygulanacağı zaman veya önerilen tedavinin hastayı sıra dışı risklere maruz bırakacağı zaman alınan rızadır.
Rızanın Vermenin Koşulları
MADDE 7- (a) Gönüllü olmak zorundadır, baskı altında alınmış rıza geçersizdir.
(b) Rızanın yeterli olabilmesi için, hastanın veya onun adına rıza vermeye yetkili kişinin bilinçli, yasal olarak rıza verme kapasitesine sahip, tıbbi ve cerrahi tedaviyi anlayabilecek ve kendisine verilen bilgileri değerlendirebilecek durumda olmalıdır.
Rızanın Zamanı
MADDE 8– (a) Bireyin bilgilendirilmiş rızası tıbbi müdahaleden makul bir süre önce alınmalıdır. Zira hastanın sağlam bir rıza açıklaması yapması için sakin olarak düşünüp, yakınları ile görüşüp, karar verebilmesine elverişli bir zaman sürecine ihtiyacı vardır.
Rıza Ehliyeti
MADDE 9- (a) Hastanın yeterliği olmadığı durumlarda bilgilendirilmiş rızası velisinden, yakınından veya vasisinden alınır.
(b) Kanuni temsilcinin rızasının gerektiği ve yeterli olduğu hallerde dahi, mümkün olduğu kadar onsekiz yaşın altındakilerin bilgilendirilmesi sağlanır. Yedi yaşından büyük çocukların anlatılanların anlayabilecekleri kabul edilir.
MADDE 10- Bilgilendirilmiş Rıza Formunun İmzalatılması Gereken Durumlar
MADDE 5- (a) Küçük cerrahi müdahaleler,
(b) Büyük cerrahi müdahaleler,
(c) Üremeye ilişkin prosedürler (bazı durumlarda),
(d) Organ bağışı,
(e) Radyolojik tedavi, kanser için radyasyon tedavisi,
(f) Elektrokonvulsiv tedavi,
(g) Deney prosedürleri,
(ğ) Kemoterapi,
(h) Hastaya önemli derecede zarar verecek herhangi bir uygulama,
(ı) HİV testi (Bazı durumlarda)
Bilgi Verme
MADDE 11- (a) Bilgilendirilmiş rızanın alınacağı bireye; hastanın, sağlık durumu, kendisine uygulanacak vücut bütünlüğüne müdahale gerektiren tanı ve tedavi yöntemleri, bunların faydaları ve muhtemel riskleri, alternatif tıbbi müdahale ve tedavi yöntemleri, tedavinin kabul edilmemesi halinde ortaya çıkabilecek muhtemel sonuçları, hastalığın seyri ve neticeleri konusunda ayrıntılı bir şekilde sözlü ve yazılı olarak bilgilendirmektir.
Bilgilendirmenin Sınırları
MADDE 12- (a) Makul hekim standardı: Tıbbi veya cerrahi tedaviyi yapacak kişinin, bilgili bir tıp doktorunun aynı veya benzer durumda yaptığı bilgilendirmeyi yapma görevi vardır.
(b) Makul hasta standardı: Bilgilendirmenin derecesi, profesyonel uygulamalar tarafından değil, hastanın mevcut durumda ne kadar bilgiye ihtiyaç duyabileceği çerçevesinde belirlenir. Bilgi, hastanın karar vermesini etkileyecekse, sözkonusu bilgi verilmelidir.
Rızanın Alınmasında Sorumluluk
MADDE 13- (a) Tedaviden sorumlu doktor rızanın alınmasından direkt sorumludur.
Bilgi Vermenin Usul ve Esasları
MADDE 14- Bilgi vermenin usul ve esasları şöyledir;
a) Bilgi, bireyin anlayabileceğ i şekilde, sosyo-kültürel düzeyine uygun, tıbbi terimler kullanılmadan, mümkün olduğunca sadeleştirerek, tereddüt ve şüpheye yer verilmeden, hastanın ruhi durumuna uygun ve nazik bir ifade ile verilir.
b) Birey; sağlık durumu konusunda sözlü olarak tıbbi müdahaleyi yapacak hekim tarafından bilgilendirilir, anlatılanlar bilgilendirilmiş rıza formuna yazılır.
c) Birey, yapılacak tıbbi müdahale hakkında bilgilendirilerek, varsa kendisine tanınan müdahale seçenekleri arasından seçim yapabilmesine imkan tanınır.
ç) Bilgilendirme amacıyla aktarılan bilginin, yeterince anlaşılır ve açık olması ile hasta tarafından sorulacak soruların ilgili hekim tarafından cevaplandırılması zorunludur. Bunun yanında kişinin soru sorması teşvik edilmeli ve cesaretlendirilir.
d) Bilgi; bireyin yaşına, olgunluğuna ve tecrübelerine uygun olarak verilir.
e) Hekim bilgilendirme yaparken, gerçekleri söylemeli ancak bireyi tedirgin edecek, korkutacak üsluptan kaçınmalıdır.
f) Hekim, bireyi bilgilendirirken, onun anlayabileceğ i bir tarzda olmasına özen göstermeli, bilgileri yavaş yavaş ve gerekli tekrarları yaparak, tarafsız vermeli ve ders verir şekilde olmamasına dikkat etmelidir.
g) Bireye anlatılanları anlayıp anlamadığı sorulur, kendi ifadesiyle tekrar ettirilir ve anlaşılmayan hususlar tekrar anlatılır.
ğ)Hastanın veya yakınlarının bilgilendirilme hakkının kullanımını engelleyecek, sınırlandıracak veya ortadan kaldıracak bir düzenleme ya da uygulama yapılamaz.
h) Sağlık durumu ile ilgili gereken bilgi, bizzat hasta veya hasta adına hareket edenler; hastanın, küçük, ayırt etme gücünden yoksun veya kısıtlı olması halinde kanuni temsilcisi tarafından istenebilir.
I) Hasta, sağlık durumu hakkında bilgi almak ve tıbbi müdahaleye rıza göstermek üzere bir başkasına da yetki verebilir. Verilen yetkinin belgelendirilmesi gereklidir.
i) Hasta, tedavisi ile ilgilenen hekim dışında bir başka hekimden de sağlık durumu hakkında bilgi alabilir.
Bilgilendirmenin İçeriği
MADDE 15- (1) Bireye verilecek bilgi;
a) Önerilen tedavinin içeriği,
b) Önerilen tedavinin amacı ve başarılı olma şansı,
c) Önerilen tedavinin avantajları ve riskleri,
d) Önerilen tedavinin varsa alternatifleri,
e) Önerilen tedavinin potansiyel sonuçları,
f) Tedavinin red edilmesi durumunda ortaya çıkabilecek riskler ve yararlar,
g) İyeleştikten sonra beklenen büyük problemler ve hastanın normal yaşamına ve günlük aktivitelerine dönebilmesi için gerekli olan süre,
h) Önerilen tedaviyi hastaya uygulayacak olan sağlık hizmeti sunucusunun kimlik bilgileri ve profesyonel deneyimleri,
ı) Kullanılacak ilaçların özellikleri, süresi, kullanım şekli, yan etkileri ve ilaçların etkileşimleri,
i) Tedavi sonrası sağlığı için istenilen yaşam tarzı ve evde bakım şekli,
j) Gerektiğinde yeniden aynı konuda tıbbi yardıma nasıl ulaşacağı, hususlarını içermelidir.
(2) Tüm bu konuları içeren Ek-1’deki “Bilgilendirilmiş Rıza Formu” formatı kullanılır. Her sağlık kurum ve kuruluşu bu formata göre hastanın vücut bütünlüğüne yönelik yaptığı tüm tıbbi müdahalelerle ilgili olarak açıklamalarını da içeren ayrı ayrı formlar geliştirilir. Bu formdaki yer alan bilgiler; yazılı ve sözlü olarak MADDE -6’daki usul ve esaslara göre hastaya aktarılır ve rızası alınır. Bu form iki nüsha doldurulur ve aslı hastanın dosyasında, sureti hasta veya yakınına verilir. İlgili formda mutlaka hekimin imzası, hastaya veya yakınına el yazısı ile bilgilendirilmiş rızasının alındığına dair not eklenerek imzalatılır.
Rızanın Kapsamı
MADDE 16- (a) Rıza alınırken hastanın veya kanuni temsilcisinin veya yakınının tıbbi müdahale konusunda ayrıntılı olarak bilgilendirilmesi esastır.
(b) Hastanın, uygulanacak tıbbi müdahale için verdiği rıza, bu müdahalenin gerektirdiği o müdahale sürecinin zorunlu bir parçası sayılabilecek tüm işlemleri de kapsar. Ancak, tıbbi işlemlerin uygulanmasında, Hasta Hakları Yönetmeliği’nde ve konu ile ilgili diğer mevzuatların belirlenen hakların ihlal edilmemesi esastır.
(c) Hastanın rızası hangi konuya ilişkin ise, hekimin de müdahalesini bu konuda gerçekleştirmesi yani verilen rızanın sınırları çerçevesinde kalması gerekir.
(d) Hekimin her farklı tıbbi ve cerrahi müdahale için hastadan ayrı ayrı bilgilendirilmiş rıza alması gerekir.
(e) Tıbbi ve cerrahi müdahalenin genişletilmesi gereği doğduğunda, hastanın bir organının kaybını veya fonksiyonunu ifa edemez hale gelmesine yol açacak ise ve gecikme hastanın hayatını kaybetmesi tehlikesi arz etmiyorsa, yeni müdahale tehir edilir, hastanın rızası beklenir.
(f) Tıbbi ve cerrahi müdahalenin genişletilmesi gereği doğduğunda, mutlaka rıza almayı beklemek gerekmez. Öncelikle müdahale gerçekleştirilir.
Bilgilendirilmeyi Red Etmek
MADDE 17- (a) İlgili mevzuat hükümlerine ve hastalığın mahiyetine göre yetkili mercilerce alınacak tedbirlerin gerektirdiği haller dışında; hasta, sağlık durumu hakkında kendisine veya ailesine veya yakınlarına bilgi verilmemesini isteyebilir.
(b) Hasta veya hastayı temsil edenler bilgi verilmemesini isteme ve verilen bilgiyi yeterli bularak bilgi verilmesinden vazgeçme hakkına sahiptir.
Tıbbi Tedavi Sonrası İle İlgili Bilgi Verilmesi
MADDE 18- (a) Tıbbi tedavisi tamamlanan hasta ve yakınına, istemese dahi, genel sağlık durumu, kullanacaksa ilaçları, ne zaman ve hangi aralıklarla kontrole geleceği ve tedavi sonrası bakım konusunda bilgi verilmesi zorunludur. Bu bilgi rapor ve epikriz şeklinde de verilebilir.
Rızanın Şekli ve Geçerliliği
MADDE 19- (a) Hastaya yapılan tıbbi müdahalenin niteliğine göre bilgilendirilmiş rıza yazılı olarak alınabilir. Bu kapsamda Ek-1’deki “Bilgilendirilmiş Rıza Formu” dayanak alınarak kullanılır.
(b) Hukuk kurallarına, birinci fıkrada belirtilen forma, bilgi verilmeden ve ahlaka aykırı olarak alınan rıza hükümsüzdür. Bu şekilde alınan rızaya dayanılarak müdahalede bulunulamaz.
Bilgilendirilmiş Rızanın Yokluğu ve Yeterli Rıza:
MADDE 20- (a) Etkili rıza bilgilendirilmiş rızadır.
(b) Bilgilendirilmiş rızanın yokluğu, hastanın sağlık hizmetleri sunucusunun ne yapmak istediğini tam olarak anlamaması ve bunun neticesinde herhangi bir yaralanmaya veya zarara maruz kalmasıdır.
(c) Eğer hasta sağlık hizmetleri sunucusunun ne yapmak istediğini önceden bilmiş olsaydı, hasta bu uygulamaya izin vermeyecekti ve sözkonusu zarardan kaçınmış olacaktı.
(d) Bu durumda rıza “bilgilendirilmiş” değildir, bundan dolayı etkili değildir. Doktorun bu tür bir başarısızlığı, aksi sonuçların ortaya çıkması durumunda zararın karşılanması için sorumluluk doğurabilir.
(e) Yazılı rıza alındığı durumda bile, eğer hasta yapılanları anlamadığını ve yeterli bilgiye sahip olmadığını sonradan kanıtlarsa, bu durum yazılı rızayı etkisiz hale getirir.
(f) Rıza hileli bir şekilde yanlış bir sunum sonucu elde edilmişse, tamamen rızanın yokluğu olarak kabul edilir.
(g) İmza hasta kısmi anestezi altında veya ilacın etkisi altında iken alınmışsa, ve hasta bu şartlar altında iddia edilen rızanın sonuçlarını tam olarak anlayamadığını ispat edebilirse rıza geçersizdir.
Tam Bilgilendirmede İstisnai Durumlar:
MADDE 21- (a) Herkesçe bilinen riskler hakkında doktor hastayı bilgilendirmek zorunda değildir.
(b) Doktor, risklerin açıklanmasının hastaya zarar vereceğini ve hastanın makul karar veremeyeceğini düşünüyorsa, açıklamak zorunda değildir.
(c) Eğer hasta bazı riskleri bilmek istemiyorsa, doktor sözkonusu riskleri açıklamamalıdır. Ancak, ölüm veya sakat kalma riski varsa, bu durumda, hastaya bilgilendirilmiş rızadan feragat imzalatılmalıdı r.
(d) Doktor, hastayı başlangıçtaki sağlık durumuna getirmek zorunda değildir, ve bu bazı durumlarda mümkün değildir.
(e) Doktor, her hasta için uygun bir tedavi bulamayabilir.
(f) Doktor, her tedavinin başarılı sonuç vereceğini garanti edemez.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Tıbbi Müdahalede Hasta ve Yakınının Rızasının Alınmasına İlişkin Usul ve Esaslar
Hasta ve Yakınının Bilgilendirilmiş Rızası
MADDE 22- (a) Yeterliği kabul edilen hasta; sağlık durumu, kendisine uygulanacak vücut bütünlüğüne müdahale gerektiren tanı ve tedavi yöntemleri, bunların faydaları ve muhtemel riskleri, alternatif tıbbi müdahale yöntemleri, tedavinin kabul edilmemesi halinde ortaya çıkabilecek muhtemel sonuçları ile hastalığın seyri ve neticeleri konusunda ayrıntılı bir şekilde yazılı olarak aydınlatılır ve rızası bilinçli, gönüllü ve yazılı olarak yukarıda belirtilen her müdahale için ayrı hazırlanmış Bilgilendirilmiş Rıza Formuna alınır.
Eşlerin ve Diğer Yakınların Rızası
MADDE 23- Eğer hasta yeterli değil ve yasal temsilci atamadıysa, hasta adına karar verebilecek kişilerin hiyerarşik sıralaması aşağıdaki gibidir.
(a)Yasal koruyucu,
(b) Hastanın eşi,
(c) Yetişkin çocuk (veya eğer birden fazla ise, yetişkin çocukların çoğunluğu),
(d) Anne-baba,
(e) Yetişkin kardeş (veya eğer birden fazla ise, yetişkin kardeşlerin çoğunluğu)
(f) Hastaya bakan ve ilgilenen yetişkin akrabalar,
(g) Yakın arkadaş.
Rıza Aranmayacağı Haller
MADDE 24- (a) Bireyin rıza beyanında bulunamayacağı ve kanuni temsilcisinin bulunmadığı veya mahkemeden izin alınması zaman gerektirecek ve hastaya derhal müdahale edilmediği takdirde hayatı veya hayati organlarından birisi tehdit altına girecek ise, yaşamsal riskin olduğu durumlarda hekim, izne gerek duymadan hemen yaşam kurtarıcı tıbbi müdahaleyi yapar. Hastanın bilinci açılmaya başlayınca, daha sonraki tıbbi işlemler için (ameliyat vs.) yeterlik durumuna göre mümkün olduğunca bilgilendirme ve izin işlemine başvurulur.
(b) İntihar girişiminin olduğu durumlarda, bilinci kapalı hastaya, hekim kurtarıcı tıbbi müdahalede bulunması zorunludur.
(c) Acil durumlarda rıza şartı aranmaz. Yeterli reddin yokluğu durumunda, rızanın verildiği farz edilir.
Rıza Olmaksızın Tıbbi Müdahaleye Tabi Tutulmama
MADDE 25- (a) Kanunda gösterilen istisnalar hariç olmak üzere, kimse, rızası olmaksızın ve verdiği rızaya uygun olmayan bir şekilde tıbbi müdahaleye tabi tutulamaz.
Rızanın Geri Alınması, Tedaviyi Reddetme ve Durdurma
MADDE 26- (a) Hastanın hayatı veya hayati organlardan birisini tehdit eden acil haller haricinde, kanunen zorunlu olan haller dışında ve doğabilecek olumsuz sonuçların sorumluluğu hastaya ait olmak üzere, bilinçli ve mental yönden yeterli olduğu düşünülen yetişkin hastalar herhangi bir tıbbi ve cerrahi müdahaleyi veya uygulanmakta olan tedaviyi reddetmek veya durdurulmasını talep etmek hakkına sahiptir. Bu durumda, tedavinin uygulanmaması ndan doğacak sonuçlar hastaya veya kanuni temsilcilerine ya da yakınlarına anlatılır ve bunu gösteren yazılı ve imzalı bir belge alınır.
(b) Rızanın geri alınması, hastanın tedaviyi reddetmesi anlamına gelir.
(c) Rıza müdahale başladıktan sonra da geri alınabilir.
(d) Bu hakkın kullanılması, hastanın sağlık kuruluşuna tekrar müracaatında hasta aleyhine kullanılamaz.
Yetersiz Yetişkin Hasta için Tedaviden Vazgeçme Kararı
MADDE 27- (a) Kararı kim vermelidir?
(b) Hangi standartlar uygulanmalıdır?
(c) Bu tür bir karara ulaşmada hangi prosedür takip edilmelidir?
Vekil Yargılama Doktrini: Hastanın yerine geçen karar verici (burada koruyucu), bu şartlar altında hasta kendi adına ne tür bir karar alırdı? hususunu belirleyendir. Koruyucu, hasta adına en iyiyi belirlerken kendi görüşlerini ve düşüncelerini ortaya koymaz.
Etik Komiteler: Konuya ilişkin olarak uzman kişilerden oluşan bir komite konu hakkında verebilir.
Red Talebinin Kabul Edilemeyeceği Durumlar:
MADDE 28- (a) Yaşamın korunması,
(b) İntiharın önlenmesi,
(c) Üçüncü tarafın korunması,
(d) Tıp ahlakının korunması.
Tıbbi Gereklilikler Dışında Müdahale Yasağı
MADDE 29- (a) Teşhis, tedavi veya korunma maksadı olmaksızın, ölüme veya hayati tehlikeye yol açabilecek veya vücut bütünlüğünü ihlal edebilecek, akli veya bedeni mukavemeti azaltabilecek hiçbir şey yapılamaz ve talep de edilemez.
Bilgilendirilmiş rıza vermeye yeterli olmayanlar
MADDE 30- (a) Küçükleri (olgunluğa erişmiş küçükler hariç),
(b) Mental yetersizliği olanlar,
(c) Bilinci kapalı olanlar,
(d) Türkçe bilmeyenler.
Küçüklerin Tedavisi İçin Rıza Alınması
MADDE 31- (a) Acil olmayan durumlarda, ebeveyn veya yasal koruyucunun tıbbi tedavinin yerine getirilmesi için izninin alınması gerekmektedir.
(b) Yaygın görüş, ana babaların onamına ek olarak çocuğun da bu tür bir kabulu dile getirmesi gerektiği biçimindedir.
(c) Tıbbi girişim veya araştırmaya onam verme yaşı konusunda farklı görüşler var.
Mental Yeterliği Olmayanların Tedavisi için Rıza:
MADDE 32- (a) Eğer hastanın yetersiz olduğu kanaatine varılırsa, bir koruyucunun atanması için uygun bir mahkemeye havale edilir.
(b) Eğer mahkeme kararı için yeterli bir zaman yoksa, ve rızaya izin verecek bir vekil de yoksa, hayatı koruma girişimi çerçevesinde tedaviye başlanır.
(c) Mahkemenin atadığı koruyucunun yokluğunda, yukarıda belirtilen hiyerarşik sıra gözetilir.
(d) Belirsizlik ve farklı görüşler nedeniyle, yasal yetkilinin yokluğu durumunda, eğer acil durum yok ise, hukuki tavsiye ve mahkeme emri almak en güvenilir yoldur.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Muhtelif ve Son Hükümler
Müeyyideler ve Sorumluluklar
Hekimin ve Diğer Çalışanların Sorumlulukları
MADDE 33- Bilgilendirilmiş rıza alınırken hekimin ve diğer çalışanların sorumlulukları ;
a) Hasta veya yakınından vücut bütünlüğüne yönelik olarak yapılan herhangi bir müdahale öncesinde yazılı olarak bilgilendirilmiş rıza almayan hekim ve diğer çalışanlar hakkında ilgili mevzuata göre işlem yapılır.
b) Hekim ve diğer çalışanlar, hastadan tıbbi müdahale öncesi bilgilendirilmiş rıza almış olsa dahi kast ve taksirinden dolayı sorumludur.
c) Tıbbi müdahalenin ceza hukukuna göre suç oluşturduğu hallerde, hekim ve diğer çalışanlar hakkında ilgili mevzuat hükümlerine göre işlem başlatılır.
Bilgilendirilmiş Rızanın Alınacağı Bireyin Sorumlulukları
MADDE 34- Bilgilendirilmiş rızanın alınacağı bireyin sorumlulukları ;
a) Birey; yakınmalarını, daha önce geçirdiği hastalıkları, yatarak herhangi bir tedavi görüp görmediğini, eğer varsa halen kullandığı ilaçları ve sağlığıyla ilgili tüm bilgileri tam, eksiksiz ve doğru vermelidir.
b) Bireyin anlatılan bilgileri anlamaya azami ihtimam göstermesi gerekir.
c) Birey; tedavisi ve ilaçlarla ilgili tavsiyeleri dikkatle dinlemeli ve anlayamadığı yerleri sormalıdır.
ç) Bireyin; tedavisiyle ilgili önerilere uyum sağlayamama durumu söz konusu ise bunu sağlık çalışanına bildirmesi gerekir.
d) Birey, sağlık bakım ve taburculuk sonrası bakım planını beklendiği gibi doğru anlayıp anlamadığını belirtmesi gerekir.
e) Birey; uygulanacak tedaviyi reddetmesi veya önerilere uymamasından dolayı doğacak sonuçlardan kendisi sorumludur.
Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
MADDE 35- (1) Bu Yönetmelikle 01.08.1998 tarih ve 4320 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hasta Hakları Yönetmeliğinin ………………………….maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük
MADDE 36- (1) Bu Yönetmelik Bakan onayını takiben yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 37- (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür.
Old 24-12-2007, 19:56   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Önce İmza,Sonra Tedavi

Önce imza sonra tedavi


ANKARA- Hastalara yönelik tıbbi müdahalelerde rıza yöntemi uygulamasına geçiliyor. Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı Bilgilendirilmiş Rıza Yönetmeliği Taslağı’na göre, kimse rızası olmaksızın ve verdiği rızaya uygun olmayan bir şekilde tıbbi müdahaleye tabi tutulamayacak. ‘Ekspres rıza’ ve ‘varsayılan rıza’ olmak üzere iki tür rıza alma metodu kullanılacak. Hastanın kelimelerle yazılı veya sözlü olarak vereceği rıza “ekspres rıza”, hareketleriyle tedaviyi kabul ettiğini gösteren rıza ise “varsayılan rıza” olarak kabul edilecek. Sözlü rıza, kanıtlandığı takdirde yazılı rıza kadar bağlayıcı olacak.

Hasta anlatılanı anlayacak

Hastalara, cerrahi müdahaleler, organ bağışı, radyolojik tedavi, kanser için radyasyon tedavisi, elektrokonvulsiv tedavi, deney prosedürleri, kemoterapi, hastaya önemli derecede zarar verecek herhangi bir uygulama ve HIV testi durumlarında bilgilendirilmiş rıza formu imzalatılacak. Tıbbi teşhis ve tedavi öncesinde hastadan bilgilendirilmiş rıza alınması sırasında hastanın yanında bir de şahit bulunacak. Hasta, sağlık durumu, kendisine uygulanacak vücut bütünlüğüne müdahale gerektiren teşhis ve tedavi yöntemleri, bunların faydaları ve muhtemel riskleri, alternatif tıbbi müdahale ve tedavi yöntemleri, tedavinin kabul edilmemesi halinde ortaya çıkabilecek muhtemel sonuçları, hastalığın seyri ve neticeleri konusunda ayrıntılı bir şekilde sözlü ve yazılı olarak bilgilendirilecek.

Hastaya müdahale seçeneği

Hastaya, kendisine tanınan müdahale seçenekleri arasından seçim yapabilmesine imkan tanınacak. Hekim bilgilendirme yaparken, bireyi tedirgin edecek, korkutacak üsluptan kaçınacak. Bireye anlatılanları anlayıp anlamadığı sorulacak, kendi ifadesiyle tekrar ettirilecek ve anlaşılmayan hususlar tekrar anlatılacak. Doktor, risklerin açıklanmasının hastaya zarar vereceğini ve hastanın makul karar veremeyeceğini düşünüyorsa, açıklamak zorunda olmayacak. Eğer hasta yeterli değilse, hasta adına yakınları karar verebilecek. Acil durumlarda ise rıza şartı aranmayacak. Bazı istisnalar hariç olmak üzere, kimse, rızası olmaksızın ve verdiği rızaya uygun olmayan bir şekilde tıbbi müdahaleye tabi tutulamayacak. Hasta veya yakınından vücut bütünlüğüne yönelik olarak yapılan herhangi bir müdahale öncesinde yazılı olarak bilgilendirilmiş rıza almayan hekim ve diğer çalışanlar hakkında ilgili mevzuata göre işlem yapılacak.

23 Aralık 2007 Pazar
Yücel Kayaoğlu
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/ha...haberid=359322
Old 05-01-2008, 01:35   #3
Gülsün A. Aygörmez

 
Varsayılan Sag.Bak. Bilgilendirilmis Riza Yönetmeligi Taslagi

BİLGİLENDİRİLMİŞ RIZA YÖNETMELİĞİ TASLAĞI
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1- (1)Bu yönetmeliğin amacı; yönetmelik kapsamındaki sağlık kurum ve kuruluşlarında hastanın vücut bütünlüğüne yapılan her türlü tıbbi girişimin ön koşulu olan bilgilendirilmiş rızasının alınmasını, insanın yaşama hakkı, vücut bütünlüğü, sağlığı ve bedeniyle ilgili tasarruflarının sağlanmasını, hak ihlallerinden korunabilmesini ve gerektiğinde hukuki korunma yollarını fiilen kullanabilmesiyle ilgili esas ve usulleri belirlemektir.
Kapsam

MADDE 2- (1) Bu yönetmelik; sağlık hizmeti verilen resmi ve özel bütün kurum ve kuruluşları, bu kurum ve kuruluşlarda veya bunların dışında hizmete katılan her kademedeki ve unvandaki ilgilileri ve hizmetten faydalanan bütün bireyleri kapsar.


Dayanak
MADDE 3- (1)Bu yönetmelik; 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun 9. maddesinin (c) bendine, 181 sayılı Sağlık Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43. maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar
MADDE 4– (1)Bu yönetmelikte geçen;
a) Bakanlık: Sağlık Bakanlığı’nı,
b) Bilgilendirme: Bireyin; sağlık durumu, kendisine uygulanacak vücut bütünlüğüne müdahale gerektiren tanı ve tedavi yöntemleriyle, bunların faydaları ve muhtemel riskleri, diğer tıbbi müdahale ve tedavi yöntemleri, tedavinin kabul edilmemesi halinde ortaya çıkabilecek muhtemel sonuçları ve hastalığın seyri, neticeleri ve öngörülemeyen acil durumlarda önerilen tedavinin dışına çıkma konularında ayrıntılı ve yazılı olarak bilgilendirilmesini,
c) Yeterlik: Bireyin; yaş, akıl gücü, medeni durum gibi somut belirleyicileri ile algılama ve bilişsel işlevlerin sağlamlığını,
ç) Bilgilendirilmiş Rızanın Alınacağı Kişi: Yeterliğe sahip bireyi, değilse vasisini, velisini veya yakınını,
d) Hasta: Vücut bütünlüğüne yönelik tıbbi tanı ve tedavi yapılması planlanmış olan bireyi,
e) Hasta Yakını/Vasisi/Velisi/kayyım: Hasta adına hareket edebilen, karar verebilen bireyi,
f) Şahit: Tıbbi tanı ve tedavi öncesinde hastadan bilgilendirilmiş rıza alınması sırasında hastanın yanında bulunan anlatılanları dinleyen ve ilgili formu hastayla birlikte imzalayan bireyi,
g) Tıbbi Müdahale: Hastanın vücut bütünlüğüne yönelik olarak yapılan her türlü müdahaleyi, iç organların tıbbi cihazlarla tetkik ve muayene edilmesini ve hasta mahremiyetine özen gösterilmesi gerektiren müdahaleleri,
ğ) Bilgilendirilmiş Rıza: Bireyin; tıbbi müdahale öncesinde ayrıntılı bir şekilde yazılı olarak bilgilendirdikten sonra yine rızasının bilinçli, gönüllü ve yazılı olarak alınmasını ifade eder.
h) Küçük: 18 yaş sınır olarak kabul edilen olgunluk çağına erişmemiş kişidir.
ı) Olgun Küçük: Hekimin talimatlarını anlayabilecek olgunluktaki kişi olarak değerlendirilmektedir.
i) Özgürlüğüne Kavuşmuş Küçük: 15-18 yaşları arasında evli, kendi parasını kazanan ve ebeveynlerinin bakımı altında olmayan kişidir. Tıbbi hizmet için ebeveynlerin izni talep edilmez. Özgürlüğe kavuşmuş olmanın kanıtı (örneğin, evlilik sertifikası) tıbbi kayıtlara eklenir.

İKİNCİ BÖLÜM

Tıbbi Müdahalelerde Bilgi Verilmesinin Usul ve Esasları


Rıza Alınma Metodları
MADDE 5- (a) Ekspres rıza: Kelimelerle, yazılı veya sözlü olarak verilir.
(b) Varsayılan rıza: Hasta hareketleriyle tedaviyi kabul ettiğini gösterir.

Rızanın Türleri
MADDE 6- (a) Sözlü rıza: Sözlü rıza, kanıtlandığı takdirde yazılı rıza kadar bağlayıcıdır, çünkü hastanın rızasının yazılı olacağı hususunda hiçbir yasal düzenleme yoktur.
(b) Yazılı rıza: Yazılı rıza hastanın isteklerine görsel bir kanıt temin eder. Çünkü yazılı rıza formunun işlevi, yukarıda anlatılan bilgilendirilmiş rızanın kanıtını muhafaza etmektir.
(c) Genel rıza: Hastanın hastaneye kabulünde, belki kabul memuru tarafından alınan rızadır. Bu basit olarak, hastanın, rutin işlere, genel teşhis prosedürüne, tıbbi tedaviye ve günlük rutin muayeneye izin vermesidir. Yüksek riskli tedavilerde, yeterli iznin verilmemiş olması durumu ortaya çıkabilir.
(d) Geçici Rıza: Acil durumlarda, aileye veya rıza vermeye uygun diğer kişilere ulaşana kadar, sağlık kurumunu acil tedaviyi başlatmaya izin veren anlaşmadır.
(e) Hususi Rıza: Hastaya herhangi bir ameliyat önerildiğinde, özel teşhis prosedürü uygulanacağızaman veya önerilen tedavinin hastayı sıra dışı risklere maruz bırakacağı zamanalınan rızadır.

Rızanın Vermenin Koşulları
MADDE 7- (a)Gönüllü olmak zorundadır, baskı altında alınmış rıza geçersizdir.
(b)Rızanın yeterli olabilmesi için, hastanın veya onun adına rıza vermeye yetkili kişinin bilinçli, yasal olarak rıza verme kapasitesine sahip, tıbbi ve cerrahi tedaviyi anlayabilecek ve kendisine verilen bilgileri değerlendirebilecek durumda olmalıdır.

Rızanın Zamanı
MADDE 8– (a)Bireyin bilgilendirilmiş rızası tıbbi müdahaleden makul bir süre önce alınmalıdır. Zira hastanın sağlam bir rıza açıklaması yapması için sakin olarak düşünüp, yakınları ile görüşüp, karar verebilmesine elverişli bir zaman sürecine ihtiyacı vardır.

Rıza Ehliyeti
MADDE 9- (a)Hastanın yeterliği olmadığı durumlarda bilgilendirilmiş rızası velisinden, yakınından veya vasisinden alınır.
(b) Kanuni temsilcinin rızasının gerektiği ve yeterli olduğu hallerde dahi, mümkün olduğu kadar onsekiz yaşın altındakilerin bilgilendirilmesi sağlanır. Yedi yaşından büyük çocukların anlatılanların anlayabilecekleri kabul edilir.

MADDE 10- Bilgilendirilmiş Rıza Formunun İmzalatılması Gereken Durumlar
MADDE 5- (a) Küçük cerrahi müdahaleler,
(b) Büyük cerrahi müdahaleler,
(c) Üremeye ilişkin prosedürler (bazı durumlarda),
(d) Organ bağışı,
(e) Radyolojik tedavi, kanser için radyasyon tedavisi,
(f) Elektrokonvulsiv tedavi,
(g) Deney prosedürleri,
(ğ) Kemoterapi,
(h) Hastaya önemli derecede zarar verecek herhangi bir uygulama,
(ı) HİV testi (Bazı durumlarda)

Bilgi Verme
MADDE 11- (a)Bilgilendirilmiş rızanın alınacağı bireye; hastanın, sağlık durumu, kendisine uygulanacak vücut bütünlüğüne müdahale gerektiren tanı ve tedavi yöntemleri, bunların faydaları ve muhtemel riskleri, alternatif tıbbi müdahale ve tedavi yöntemleri, tedavinin kabul edilmemesi halinde ortaya çıkabilecek muhtemel sonuçları, hastalığın seyri ve neticeleri konusunda ayrıntılı bir şekilde sözlü ve yazılı olarak bilgilendirmektir.

Bilgilendirmenin Sınırları
MADDE 12- (a) Makul hekim standardı: Tıbbi veya cerrahi tedaviyi yapacak kişinin, bilgili bir tıp doktorunun aynı veya benzer durumda yaptığı bilgilendirmeyi yapma görevi vardır.
(b) Makul hasta standardı: Bilgilendirmenin derecesi, profesyonel uygulamalar tarafından değil, hastanın mevcut durumda ne kadar bilgiye ihtiyaç duyabileceği çerçevesinde belirlenir. Bilgi, hastanın karar vermesini etkileyecekse, sözkonusu bilgi verilmelidir.

Rızanın Alınmasında Sorumluluk
MADDE 13- (a) Tedaviden sorumlu doktor rızanın alınmasından direkt sorumludur.

Bilgi Vermenin Usul ve Esasları
MADDE 14-Bilgi vermenin usul ve esasları şöyledir;
a) Bilgi, bireyin anlayabileceği şekilde, sosyo-kültürel düzeyine uygun, tıbbi terimler kullanılmadan, mümkün olduğunca sadeleştirerek, tereddüt ve şüpheye yer verilmeden, hastanın ruhi durumuna uygun ve nazik bir ifade ile verilir.
b) Birey; sağlık durumu konusunda sözlü olarak tıbbi müdahaleyi yapacak hekim tarafından bilgilendirilir, anlatılanlar bilgilendirilmiş rıza formuna yazılır.
c) Birey, yapılacak tıbbi müdahale hakkında bilgilendirilerek, varsa kendisine tanınan müdahale seçenekleri arasından seçim yapabilmesine imkan tanınır.
ç) Bilgilendirme amacıyla aktarılan bilginin, yeterince anlaşılır ve açık olması ile hasta tarafından sorulacak soruların ilgili hekim tarafından cevaplandırılması zorunludur. Bunun yanında kişinin soru sorması teşvik edilmeli ve cesaretlendirilir.
d) Bilgi; bireyin yaşına, olgunluğuna ve tecrübelerine uygun olarak verilir.
e) Hekim bilgilendirme yaparken, gerçekleri söylemeli ancak bireyi tedirgin edecek, korkutacak üsluptan kaçınmalıdır.
f) Hekim, bireyi bilgilendirirken, onun anlayabileceği bir tarzda olmasına özen göstermeli, bilgileri yavaş yavaş ve gerekli tekrarları yaparak, tarafsız vermeli ve ders verir şekilde olmamasına dikkat etmelidir.
g) Bireye anlatılanları anlayıp anlamadığı sorulur, kendi ifadesiyle tekrar ettirilir ve anlaşılmayan hususlar tekrar anlatılır.
ğ)Hastanın veya yakınlarının bilgilendirilme hakkının kullanımını engelleyecek, sınırlandıracak veya ortadan kaldıracak bir düzenleme ya da uygulama yapılamaz.
h) Sağlık durumu ile ilgili gereken bilgi, bizzat hasta veya hasta adına hareket edenler; hastanın, küçük, ayırt etme gücünden yoksun veya kısıtlı olması halinde kanuni temsilcisi tarafından istenebilir.
I) Hasta, sağlık durumu hakkında bilgi almak ve tıbbi müdahaleye rıza göstermek üzere bir başkasına da yetki verebilir. Verilen yetkinin belgelendirilmesi gereklidir.
i) Hasta, tedavisi ile ilgilenen hekim dışında bir başka hekimden de sağlık durumu hakkında bilgi alabilir.

Bilgilendirmenin İçeriği
MADDE 15-(1)Bireye verilecek bilgi;
a) Önerilen tedavinin içeriği,
b) Önerilen tedavinin amacı ve başarılı olma şansı,
c) Önerilen tedavinin avantajları ve riskleri,
d) Önerilen tedavinin varsa alternatifleri,
e) Önerilen tedavinin potansiyel sonuçları,
f) Tedavinin red edilmesi durumunda ortaya çıkabilecek riskler ve yararlar,
g) İyeleştikten sonra beklenen büyük problemler ve hastanın normal yaşamına ve günlük aktivitelerine dönebilmesi için gerekli olan süre,
h) Önerilen tedaviyi hastaya uygulayacak olan sağlık hizmeti sunucusunun kimlik bilgileri ve profesyonel deneyimleri,
ı) Kullanılacak ilaçların özellikleri, süresi, kullanım şekli, yan etkileri ve ilaçların etkileşimleri,
i) Tedavi sonrası sağlığı için istenilen yaşam tarzı ve evde bakım şekli,
j) Gerektiğinde yeniden aynı konuda tıbbi yardıma nasıl ulaşacağı, hususlarını içermelidir.
(2) Tüm bu konuları içeren Ek-1’deki “Bilgilendirilmiş Rıza Formu” formatıkullanılır. Her sağlık kurum ve kuruluşu bu formata göre hastanın vücut bütünlüğüne yönelik yaptığı tüm tıbbi müdahalelerle ilgili olarak açıklamalarını da içeren ayrı ayrı formlar geliştirilir. Bu formdaki yer alan bilgiler; yazılı ve sözlü olarak MADDE-6’daki usul ve esaslara göre hastaya aktarılır ve rızası alınır. Bu form iki nüsha doldurulur ve aslı hastanın dosyasında, sureti hasta veya yakınına verilir. İlgili formda mutlaka hekimin imzası, hastaya veya yakınına el yazısı ile bilgilendirilmiş rızasının alındığına dair not eklenerek imzalatılır.

Rızanın Kapsamı
MADDE 16- (a)Rıza alınırken hastanın veya kanuni temsilcisinin veya yakınının tıbbi müdahale konusunda ayrıntılı olarak bilgilendirilmesi esastır.
(b) Hastanın, uygulanacak tıbbi müdahale için verdiği rıza, bu müdahalenin gerektirdiği o müdahale sürecinin zorunlu bir parçası sayılabilecek tüm işlemleri de kapsar. Ancak, tıbbi işlemlerin uygulanmasında, Hasta Hakları Yönetmeliği’nde ve konu ile ilgili diğer mevzuatların belirlenen hakların ihlal edilmemesi esastır.
(c) Hastanın rızası hangi konuya ilişkin ise, hekimin de müdahalesini bu konuda gerçekleştirmesi yani verilen rızanın sınırları çerçevesinde kalması gerekir.
(d) Hekimin her farklı tıbbi ve cerrahi müdahale için hastadan ayrı ayrı bilgilendirilmiş rıza alması gerekir.
(e) Tıbbi ve cerrahi müdahalenin genişletilmesi gereği doğduğunda, hastanın bir organının kaybını veya fonksiyonunu ifa edemez hale gelmesine yol açacak ise ve gecikme hastanın hayatını kaybetmesi tehlikesi arz etmiyorsa, yeni müdahale tehir edilir, hastanın rızası beklenir.
(f) Tıbbi ve cerrahi müdahalenin genişletilmesi gereği doğduğunda, mutlaka rıza almayı beklemek gerekmez. Öncelikle müdahale gerçekleştirilir.

Bilgilendirilmeyi Red Etmek
MADDE 17-(a)İlgili mevzuat hükümlerine ve hastalığın mahiyetine göre yetkili mercilerce alınacak tedbirlerin gerektirdiği haller dışında; hasta, sağlık durumu hakkında kendisine veya ailesine veya yakınlarına bilgi verilmemesini isteyebilir.
(b) Hasta veya hastayı temsil edenler bilgi verilmemesini isteme ve verilen bilgiyi yeterli bularak bilgi verilmesinden vazgeçme hakkına sahiptir.

Tıbbi Tedavi Sonrası İle İlgili Bilgi Verilmesi
MADDE 18- (a)Tıbbi tedavisi tamamlanan hasta ve yakınına, istemese dahi, genel sağlık durumu, kullanacaksa ilaçları, ne zaman ve hangi aralıklarla kontrole geleceği ve tedavi sonrası bakım konusunda bilgi verilmesi zorunludur. Bu bilgi rapor ve epikriz şeklinde de verilebilir.

Rızanın Şekli ve Geçerliliği
MADDE 19- (a)Hastaya yapılan tıbbi müdahalenin niteliğine göre bilgilendirilmiş rıza yazılı olarak alınabilir. Bu kapsamda Ek-1’deki “Bilgilendirilmiş Rıza Formu” dayanak alınarak kullanılır.
(b) Hukuk kurallarına, birinci fıkrada belirtilen forma, bilgi verilmeden ve ahlaka aykırı olarak alınan rıza hükümsüzdür. Bu şekilde alınan rızaya dayanılarak müdahalede bulunulamaz.

Bilgilendirilmiş Rızanın Yokluğu ve Yeterli Rıza:
MADDE 20- (a) Etkili rıza bilgilendirilmiş rızadır.
(b) Bilgilendirilmiş rızanın yokluğu, hastanın sağlık hizmetleri sunucusunun ne yapmak istediğini tam olarak anlamaması ve bunun neticesinde herhangi bir yaralanmaya veya zarara maruz kalmasıdır.
(c) Eğer hasta sağlık hizmetleri sunucusunun ne yapmak istediğini önceden bilmiş olsaydı, hasta bu uygulamaya izin vermeyecekti ve sözkonusu zarardan kaçınmış olacaktı.
(d) Bu durumda rıza “bilgilendirilmiş” değildir, bundan dolayı etkili değildir. Doktorun bu tür bir başarısızlığı, aksi sonuçların ortaya çıkması durumunda zararın karşılanması için sorumluluk doğurabilir.
(e) Yazılı rıza alındığı durumda bile, eğer hasta yapılanları anlamadığını ve yeterli bilgiye sahip olmadığını sonradan kanıtlarsa, bu durum yazılı rızayı etkisiz hale getirir.
(f) Rıza hileli bir şekilde yanlış bir sunum sonucu elde edilmişse, tamamen rızanın yokluğu olarak kabul edilir.
(g) İmza hasta kısmi anestezi altında veya ilacın etkisi altında iken alınmışsa, ve hasta bu şartlar altında iddia edilen rızanın sonuçlarını tam olarak anlayamadığını ispat edebilirse rıza geçersizdir.

Tam Bilgilendirmede İstisnai Durumlar:
MADDE 21- (a) Herkesçe bilinen riskler hakkında doktor hastayı bilgilendirmek zorunda değildir.
(b) Doktor, risklerin açıklanmasının hastaya zarar vereceğini ve hastanın makul karar veremeyeceğini düşünüyorsa, açıklamak zorunda değildir.
(c) Eğer hasta bazı riskleri bilmek istemiyorsa, doktor sözkonusu riskleri açıklamamalıdır. Ancak, ölüm veya sakat kalma riski varsa, bu durumda, hastaya bilgilendirilmiş rızadan feragat imzalatılmalıdır.
(d) Doktor, hastayı başlangıçtaki sağlık durumuna getirmek zorunda değildir, ve bu bazı durumlarda mümkün değildir.
(e) Doktor, her hasta için uygun bir tedavi bulamayabilir.
(f) Doktor, her tedavinin başarılı sonuç vereceğini garanti edemez.


ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Tıbbi Müdahalede Hasta ve Yakınının Rızasının Alınmasına İlişkin Usul ve Esaslar

Hasta ve Yakınının Bilgilendirilmiş Rızası
MADDE 22-(a)Yeterliği kabul edilen hasta; sağlık durumu, kendisine uygulanacak vücut bütünlüğüne müdahale gerektiren tanı ve tedavi yöntemleri, bunların faydaları ve muhtemel riskleri, alternatif tıbbi müdahale yöntemleri, tedavinin kabul edilmemesi halinde ortaya çıkabilecek muhtemel sonuçları ile hastalığın seyri ve neticeleri konusunda ayrıntılı bir şekilde yazılı olarak aydınlatılır ve rızası bilinçli, gönüllü ve yazılı olarak yukarıda belirtilen her müdahale için ayrı hazırlanmış Bilgilendirilmiş Rıza Formuna alınır.

Eşlerin ve Diğer Yakınların Rızası
MADDE 23- Eğer hasta yeterli değil ve yasal temsilci atamadıysa, hasta adına karar verebilecek kişilerin hiyerarşik sıralaması aşağıdaki gibidir.
(a)Yasal koruyucu,
(b) Hastanın eşi,
(c) Yetişkin çocuk (veya eğer birden fazla ise, yetişkin çocukların çoğunluğu),
(d) Anne-baba,
(e) Yetişkin kardeş (veya eğer birden fazla ise, yetişkin kardeşlerin çoğunluğu)
(f) Hastaya bakan ve ilgilenen yetişkin akrabalar,
(g) Yakın arkadaş.

Rıza Aranmayacağı Haller
MADDE 24- (a)Bireyin rıza beyanında bulunamayacağı ve kanuni temsilcisinin bulunmadığı veya mahkemeden izin alınması zaman gerektirecek ve hastaya derhal müdahale edilmediği takdirde hayatı veya hayati organlarından birisi tehdit altına girecek ise, yaşamsal riskin olduğu durumlarda hekim, izne gerek duymadan hemen yaşam kurtarıcı tıbbi müdahaleyi yapar. Hastanın bilinci açılmaya başlayınca, daha sonraki tıbbi işlemler için (ameliyat vs.) yeterlik durumuna göre mümkün olduğunca bilgilendirme ve izin işlemine başvurulur.
(b) İntihar girişiminin olduğu durumlarda, bilinci kapalı hastaya, hekim kurtarıcı tıbbi müdahalede bulunması zorunludur.
(c) Acil durumlarda rıza şartı aranmaz. Yeterli reddin yokluğu durumunda, rızanın verildiği farz edilir.

Rıza Olmaksızın Tıbbi Müdahaleye Tabi Tutulmama
MADDE 25- (a)Kanunda gösterilen istisnalar hariç olmak üzere, kimse, rızası olmaksızın ve verdiği rızaya uygun olmayan bir şekilde tıbbi müdahaleye tabi tutulamaz.

Rızanın Geri Alınması, Tedaviyi Reddetme ve Durdurma
MADDE 26- (a)Hastanın hayatı veya hayati organlardan birisini tehdit eden acil haller haricinde, kanunen zorunlu olan haller dışında ve doğabilecek olumsuz sonuçların sorumluluğu hastaya ait olmak üzere, bilinçli ve mental yönden yeterli olduğu düşünülen yetişkin hastalar herhangi bir tıbbi ve cerrahi müdahaleyi veya uygulanmakta olan tedaviyi reddetmek veya durdurulmasını talep etmek hakkına sahiptir. Bu durumda, tedavinin uygulanmamasından doğacak sonuçlar hastaya veya kanuni temsilcilerine ya da yakınlarına anlatılır ve bunu gösteren yazılı ve imzalı bir belge alınır.
(b) Rızanın geri alınması, hastanın tedaviyi reddetmesi anlamına gelir.
(c) Rıza müdahale başladıktan sonra da geri alınabilir.
(d) Bu hakkın kullanılması, hastanın sağlık kuruluşuna tekrar müracaatında hasta aleyhine kullanılamaz.

Yetersiz Yetişkin Hasta için Tedaviden Vazgeçme Kararı
MADDE 27- (a) Kararı kim vermelidir?
(b) Hangi standartlar uygulanmalıdır?
(c)Bu tür bir karara ulaşmada hangi prosedür takip edilmelidir?
Vekil Yargılama Doktrini: Hastanın yerine geçen karar verici (burada koruyucu), bu şartlar altında hasta kendi adına ne tür bir karar alırdı? hususunu belirleyendir. Koruyucu, hasta adına en iyiyi belirlerken kendi görüşlerini ve düşüncelerini ortaya koymaz.
Etik Komiteler: Konuya ilişkin olarak uzman kişilerden oluşan bir komite konu hakkında verebilir.

Red Talebinin Kabul Edilemeyeceği Durumlar:
MADDE 28- (a) Yaşamın korunması,
(b) İntiharın önlenmesi,
(c) Üçüncü tarafın korunması,
(d) Tıp ahlakının korunması.

Tıbbi Gereklilikler Dışında Müdahale Yasağı
MADDE 29- (a) Teşhis, tedavi veya korunma maksadı olmaksızın, ölüme veya hayati tehlikeye yol açabilecek veya vücut bütünlüğünü ihlal edebilecek, akli veya bedeni mukavemeti azaltabilecek hiçbir şey yapılamaz ve talep de edilemez.

Bilgilendirilmiş rıza vermeye yeterli olmayanlar
MADDE 30- (a) Küçükleri (olgunluğa erişmiş küçükler hariç),
(b) Mental yetersizliği olanlar,
(c) Bilinci kapalı olanlar,
(d) Türkçe bilmeyenler.

Küçüklerin Tedavisi İçin Rıza Alınması
MADDE 31- (a) Acil olmayan durumlarda, ebeveyn veya yasal koruyucunun tıbbi tedavinin yerine getirilmesi için izninin alınması gerekmektedir.
(b) Yaygın görüş, ana babaların onamına ek olarak çocuğun da bu tür bir kabulu dile getirmesi gerektiği biçimindedir.
(c) Tıbbi girişim veya araştırmaya onam verme yaşı konusunda farklı görüşler var.

Mental Yeterliği Olmayanların Tedavisi için Rıza:
MADDE 32- (a)Eğer hastanın yetersiz olduğu kanaatine varılırsa, bir koruyucunun atanması için uygun bir mahkemeye havale edilir.
(b) Eğer mahkeme kararı için yeterli bir zaman yoksa, ve rızaya izin verecek bir vekil de yoksa, hayatı koruma girişimi çerçevesinde tedaviye başlanır.
(c) Mahkemenin atadığı koruyucunun yokluğunda, yukarıda belirtilen hiyerarşik sıra gözetilir.
(d) Belirsizlik ve farklı görüşler nedeniyle, yasal yetkilinin yokluğu durumunda, eğer acil durum yok ise, hukuki tavsiye ve mahkeme emri almak en güvenilir yoldur.


DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Muhtelif ve Son Hükümler

Müeyyideler ve Sorumluluklar
Hekimin ve Diğer Çalışanların Sorumlulukları
MADDE 33- Bilgilendirilmiş rıza alınırken hekimin ve diğer çalışanların sorumlulukları;
a) Hasta veya yakınından vücut bütünlüğüne yönelik olarak yapılan herhangi bir müdahale öncesinde yazılı olarak bilgilendirilmiş rıza almayan hekim ve diğer çalışanlar hakkında ilgili mevzuata göre işlem yapılır.
b) Hekim ve diğer çalışanlar, hastadan tıbbi müdahale öncesi bilgilendirilmiş rıza almış olsa dahi kast ve taksirinden dolayı sorumludur.
c) Tıbbi müdahalenin ceza hukukuna göre suç oluşturduğu hallerde, hekim ve diğer çalışanlar hakkında ilgili mevzuat hükümlerine göre işlem başlatılır.

Bilgilendirilmiş Rızanın Alınacağı Bireyin Sorumlulukları
MADDE 34- Bilgilendirilmiş rızanın alınacağı bireyin sorumlulukları;
a) Birey; yakınmalarını, daha önce geçirdiği hastalıkları, yatarak herhangi bir tedavi görüp görmediğini, eğer varsa halen kullandığı ilaçları ve sağlığıyla ilgili tüm bilgileri tam, eksiksiz ve doğru vermelidir.
b) Bireyin anlatılan bilgileri anlamaya azami ihtimam göstermesi gerekir.
c) Birey; tedavisi ve ilaçlarla ilgili tavsiyeleri dikkatle dinlemeli ve anlayamadığı yerleri sormalıdır.
ç) Bireyin; tedavisiyle ilgili önerilere uyum sağlayamama durumu söz konusu ise bunu sağlık çalışanına bildirmesi gerekir.
d) Birey, sağlık bakım ve taburculuk sonrası bakım planını beklendiği gibi doğru anlayıp anlamadığını belirtmesi gerekir.
e) Birey; uygulanacak tedaviyi reddetmesi veya önerilere uymamasından dolayı doğacak sonuçlardan kendisi sorumludur.

Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
MADDE 35- (1)Bu Yönetmelikle 01.08.1998 tarih ve 4320 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hasta Hakları Yönetmeliğinin ………………………….maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük
MADDE 36- (1)Bu Yönetmelik Bakan onayını takiben yürürlüğe girer.

Yürütme
MADDE 37- (1)Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür.
Old 05-01-2008, 01:53   #4
Gülsün A. Aygörmez

 
Varsayılan

Degerli Meslektaslarim,

hastalarin tibbi müdahalelere onamlarinin (rizalarinin) önemliligi, sonunda, Saglik Bakanligini'da harekete gecirmis olsa da, bu taslagin bir cok acidan tartisilmali bir taslak oldugunu düsünüyorum.
Tasariya söyle bir baktigimda gözüme ilk carpan, Türkce olmayan bir kelime "ekspres riza", ve varsayilan riza konusu oldu. "Ekspres" riza ne demektir? Yönetmelik'te kisinin, kelimelere yazili ya da sözlü olarak dökebildigi riza olarak tanimlaniyor ekspres riza . Varsayilan riza ise, hastanin hareketleriyle rizasini göstermesi olarak tanimlaniyor (Madde 5). "Express" kelimesi yerine Türkce nasil bir kelime bulunabilir, sorusu bir yana, varsayilan riza kavraminin tamamiyle yanlis anlasildigini düsünüyorum. Varsayilan rizada, kisiden o an icin riza alinmasi mümkün degildir. Ancak, orda olsaydi ve riza verebilecek durumda olsaydi, mutlaka riza verilirdi deniyorsa, rizanin mevcudiyeti "varsayilmaktadir". Ancak kisi, rizasini hareketleriyle aciklayabiliyorsa, artik orda bir varsayilan riza degil, "verilen, aciklanan bir riza" vardir. Bence varsayilan riza kavrami, bu anlamda yanlis bir secim olmustur.
Ekspres riza yerine, "kelimelerle riza(hatta onam)"; "varsayilan riza" yerine de hareketlerle onam (riza) denilebilirdi, diye düsünmekteyim.

Saygilarimla
Gülsün Aygörmez
Old 05-01-2008, 12:56   #5
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Ekspres rıza anladığım kadarıyla açık rızayı anlatıyor. Açık rıza denilebilir. Yazılı veya sözlü rıza olarak da açıklanabilir. Varsayılan rıza da örtülü rıza olarak anlatılabilir.
Old 05-01-2008, 14:58   #6
Gülsün A. Aygörmez

 
Varsayılan

Merhabalar,

Özge Hanim, acik ve örtülü riza tavsiyeniz bence de cok yerinde. Simdiki hukuk uygulamalariyla da catisma olmamis olacaktir böylece, tesekkür ederim.

6. maddedeki "gecici riza" ile anlatilmak istenen "varsayilan riza" oldugundan, bence bu kavramin kullanilmasi daha uygun olurdu.

Hasta yakinlarinin, kimler oldugu belirsizdir, daha dogru bir ifadeyle, hasta adina karar verme yetkisi hastalik disinda bir halde aslinda bulunmayan, kanuni temsilci, vasi, veli disindaki kisilerdir. Bence, hasta adina harar verme yetkisi, vücut bütünlügünün dokunulmazligi ve kendi gelecegini kendi ellerinlle belirleme hakkinin söz konusu olmasi sebebiyle, kesinlikle, yasal temsilciler disinda baska kisilere birakilmamalidir.
Yasal temsilci bulunmuyorsa, bu durumda rizanin alinmama sebebine göre su sekilde bir ayirim yapilmalidir: Eger acil bir durum (hayatini tehdit eden bir aciliyet vs.), söz konusu ise, varsayilan riza ile, hastaya müdahale etmeye yetkili olan hekim, kendisine taninan sinirlar dahilinde hareket edebilir. Burda, Hasta Haklari Yönetmeligi'nin, acil hallerde müdahale ile ilgili maddesine benzer bir düzenleme buraya da eklenmelidir, sonucta varsayilan rizanin uygulama alani zaten cizilmelidir.
Eger ortada acil bir durum söz konusu degilse, o zaman hasta yakini yerine hakime gidilmelidir. Riza verme yeterliligi olmayan bir hastanin, tibbi mudahale olmakla ya da olmamakla korunan haklari, en iyi ancak bir hakim eliyle gözetilebilinir, normal sartlarda onun adina hicbir sekilde karar vermeye yetkili olmayan bir kisi tarafindan degil.

Saygilarimla
Gülsün
Old 05-01-2008, 15:35   #7
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Belirlemelerinize ve yargılarınıza katılıyorum. Yasal temsilciler dışındakilerin rızası geçerli olmamalıdır.
Old 14-02-2008, 22:55   #8
talebe

 
Varsayılan

Gerçekten de tıp hukuku ülkemizde henüz gelişmiş değil.Ama herkesi ilgilendiren bir konu.Hastaya hekimin müdahalesinin hukuka uygun olması için mutlak surette kişinin rızasının alınması gerekir.Çünkü hastanın tedavinin şeklini, süresini, zamanını seçme hakkı olduğu gibi tedaviyi reddetme hakkı da vardır.Ve bu rıza uygulamanın tam aksine hastanın bizzat kendisinden alınmalıdır fiil ehliyetine sahip olanlar açısından tabi.Acil durumlarda varsayılan rıza kabul edilir kişinin şuurunun kapalı olması örneğin.Neyse çok uzattım asıl konumuz aydınlatna idi.Müdahalenin hukuka uygun olması için rıza gerekir dedik.Rızanın da geçerli olabilmesi için hastanın aydınlatılması gerekir.Bu aydınlatmanın kapsamı duruma göre değişir tabi.Ama hastanın tedavi süresi, sonuçları, yan etkileri veya varsa alternatifleri hakkında aydınlatılmış olması gerekir.Buradaki rıza özel bir rızadır yani hasta kendine anlatılan kadarını kabul etmiş demektir.Busebeple genel rıza geçersizdir.HASTANELERDE İMZALADIĞIMIZ BURADAKİ HER TÜRLÜ MÜDAHALEYİ KABUL EDİYORUM ŞEKLİNDE HAZIRLANAN SÖZLEŞMELER BİZİM ARADIĞIMIZ RIZAYI BARINDIRMADIĞINDAN GEÇERSİZDİR.Kusura bakmayın bu konu hakkında bildiklerimi paylaşmak istedim biraz fazla net yazdm ama hatam olursa düzeltiniz.Konuya ilginizden dolayı teşekkürler
Old 05-03-2008, 11:04   #9
ümit erdem

 
Mutsuz Taslak hk. HAYAD Görüşü

HAYAD Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği'nin
Yönetmelik Taslağı Hakkındaki Görüşü...

www.hayad.org.tr



27 Haziran 2007




Sayın Mehmet Kaymakçı,
Hasta Hakları Şube Müdür V.


Konu :Bilgilendirilmiş Rıza Yönetmeliği Taslağı



Öncelikle; Sağlık Bakanlığı’nın önemli ve hassas bir konu ile ilgili Taslak Yönetmelik hazırlamasını; daha da önemlisi, konu ile ilgili olarak Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği’nin görüşüne başvurmasını ve işbirliği yapmasını takdirle karşılamakta ve olumlu bulmaktayız.

Aynı olumlu düşünce ve duyguları ise, okuduğumuz ve incelediğimiz Taslak Yönetmelik hakkında ifade edebilmemiz mümkün bulunmamaktadır.

HAYAD Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ümit Erdem’in Taslak Yönetmelik hakkında hazırladığı DEĞERLENDİRMELER, “Dernek Görüşü” olarak eklice ilginize, bilginize ve değerlendirmenize sunulmaktadır.

Görüleceği üzere; söz konusu Taslak Yönetmelik’in “Hasta Hakları” ile hiçbir biçimde bağdaşmadığını ve mevcut Sağlık Sistemi’ne açık ve ağır zarar vere(bile)ceğini düşünmekteyiz.

Oluşturulacak ortak bir Komisyon ile konu ile ilgili Yönetmelik’in çerçevesinin ve içeriğinin Sağlık Bakanlığı, ilgili tüm Muhataplar ve Taraflar ile birlikte oluşturulabileceğine dair niyetimizi ve önerimizi (HAYAD) “Dernek” olarak bildirmemiz gerektiği düşüncesindeyiz.

İşbirliğinin devamını diler, çalışmalarınızda başarılar dileriz.


Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği adına
Leyla Ezgi
HAYAD Y.K. Başkanı

/*/




26 Haziran 2007




Sayın Leyla Ezgi,


Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan “Bilgilendirilmiş Rıza Yönetmeliği Taslağı” ile ilgili düşüncelerimi ve eleştirilerimi bildirir Değerlendirme Raporu’nu bilgilerinize sunarım.


GENEL DEĞERLENDİRME

1. Öncelikle; Yönetmelik Taslağı’nın ismine itirazım bulunmaktadır.

“Informed Consent” teriminin Türkçe karşılığı “Aydınlatılmış Onam” olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bilindiği ve/veya bilinmesi gerektiği üzere; “Aydınlatılmış Onam”, Hasta’nın kendisine yapılacak işlemleri onayladığını belirten imzasının alınmasından (çok) farklıdır.

“Onam”; alın(a)maz, verilir; “pasif” değil “aktif” bir eylemdir, bir iletişim sürecidir.

Taslak Yönetmelik ise; konuya “bir kâğıt parçası” mantığı ile yaklaşarak, “Hasta Hakları” kavramı ve uygulaması ile ilgili önemli bir fırsatı kaçırmaktadır.

Bu nedenlerle de; öncelikle Yönetmelik isminin “Bilgilendirilmiş Rıza” yerine “Aydınlatılmış Onam” olarak değiştirilmesi önerilmelidir.

Sağlık Bakanlığı ve bazı İl Sağlık Müdürlüğü web sayfalarında, Bakanlık tarafından düzenlenen ve yayınlanan bazı Genelge ve Tebliğler’de de “Aydınlatılmış Onam” tanımının kullanıldığı da bilinmektedir.

Ayrıca belirtmekte fayda vardır ki; Taslak Yönetmelik içerisinde “Onam” kelimesi (2) ayrı kez kullanılmaktadır.




2. Bilindiği üzere; T.C. Anayasası’nın 17., Medeni Kanun’un 24.-25., 1219 Sayılı Kanun’un 70., Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 24.-25.-26.-28. Maddeleri ile TTB Hekimlik Meslek Etiği Kuralları’nın 26. Maddesi, TTB Disiplin Yönetmeliği’nin 4-s Maddesi uyarınca, hastanın aydınlatılmış onamının alınması yasal zorunluluktur.

Taslak Yönetmelik’i, mevcut söz konusu yasal düzenlemeler göz ardı edilerek ve/veya bilinmeyerek hazırlanan bir “derleme” Metin olarak değerlendirmek mümkün, uygun ve yerinde olacaktır.

Taslak Yönetmelik ve İçeriği, temel “tıp” ve “hukuk” bilim ve bilgisinden başka “dil bilgisi” eksikliğini ve yoksunluğunu da gözler önüne sermektedir.

Gerçekten de; Taslak Yönetmelik, “Aydınlatılmış Onam” ile ilgili işlemlerin nasıl yürütüleceğini belirlemek yerine, sağlık hizmetlerinin sunumunda ciddi sıkıntılar doğurabilecek, sistemin tıkanmasına yol açabilecek nitelikte bir düzenle(ME)medir.

Bir başka açıdan değerlendirildiğinde; mevcut Taslak Yönetmelik; (a) her bir Bölüm’ünün birbirinden habersiz/farklı Kişiler tarafından yazılarak sonradan birleştirildiği ya da (b) beceriksiz denilemese de acemice yapılan tercüme hataları ürünü olabileceği ihtimallerini akla getirmektedir.

3. Hastanın rızasının yazılı olacağı hususunda hiçbir yasal düzenleme yoktur.şeklinde bir tespitin her nasıl ve neden(se) yer alabildiği bir Taslak Yönetmelik için, öncelikle şu soruları sorabiliriz/sormalıyız;

a.) Gerçekten konu ile ilgili hiçbir yasal düzenleme “yok” mudur?
b.) Bu şekilde bir ifade/tespitin yer aldığı Yönetmelik Maddesi olabilir mi?
c.) Yönetmelik ve de 6. Madde hangi konuda bir düzenleme yapma amacıyla hazırlanmıştır?
d.) Taslak Yönetmelik içerisinde 19 kez “yazılı” kelimesinin yer almasını “tesadüf”, “ihmal” veya “itiraf” olarak mı değerlendirmeliyiz?

4. Taslak Yönetmelik, hem tıp hem de hukuk terminolojisi açısından çok zayıf ve kararsız bir içeriğe sahiptir.

Taslak Yönetmelik’in tamamında, seçtiğim bazı kelimelerin kullanılma sayıları aşağıda sunulmaktadır.


“Hekim” (18), “Doktor” (9)

“Hasta” (90), “Birey” (27), “Kişi” (9)

“Tıbbi Müdahale” (21), “Tanı ve Tedavi” (5)

“Tıbbi Hizmet” (1), “Tıbbi Girişim” (2)

“Yakını” (15), “Hasta Yakını” (3), “Hastaya Bakan” (1)

Bu durum; bütünlüğü bozan ve hatta karıştıran bir görüntü ve anlam yaratmaktadır.

Ayrıca Taslak Yönetmelik içerisinde; “kayıt”, “tanı”, “tedavi” “yardım”, “işlem” kelimelerine ön ek olarak çoğu zaman “tıbbi” terimi eklenmiş, bazı durumlarda da eklenmemiştir.

Bir diğer anlatımla; bazen “tanı”, bazen de “tıbbi tanı” ifadeleri kullanılarak, gereksiz ve anlamsız bir ayırım ve izlenim yaratılmıştır.

Görüleceği üzere; kendi içerisinde fazlası ile tutarsız bir Metin, hukuki düzenleme adı altında Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanabilmiştir.

5. “Velayet” ve “Vesayet” Hukuku’nu ve ilgili mevzuatı kimi zaman yok sayan, kimi zaman da aşan bir düzenleme ile anlaşıl(a)maz ve uygulan(a)maz bir düzenleme yapılmaya çalışılmıştır.

Gerçekten de söz konusu Taslak Yönetmelik ile; “vasi”, “veli” ve “kayyım” kavramlarının hukuki içerik ve anlamları değiştirdiği gibi, var olan, bilinen ve yerleşik kavram ve tanımlar yerine “küçük”, “olgun küçük” ve “özgürlüğüne kavuşmuş küçükşeklinde “yeni” hal ve konumlar türetilmiştir.

6. Taslak Yönetmelik; tıp ve hukuk sözlüklerinde bulun(a)mayan ifade ve tanımları mevzuata dahil etmeye çalışmaktadır.

İlk bakışta, Taslak Yönetmelik’in 5., 6., 12. ve 27. Maddeleri, bu duruma örnek olarak gösterilebilinir.

Bu durum, tıbben ve hukuken kabul edilemez nitelikte haksızve anlamsızdır.

7. “Bilgi Verme” / “Bilgilendirme” konusu Taslak Yönetmelik’in 11., 15. ve 22. Maddeleri’nde ayrı ayrı düzenle(n)meye çalışılmıştır.

Bir bölümü başkaca mevzuat içeriği olan söz konusu metinler “kopyala/yapıştır” olarak uygunsuz ve karmaşık bir şekilde çeşitli Madde Başlıkları içeriğine yerleştirilmiştir.

Aynı konunun değişik Maddeler’de “farklı” olarak yer alması hukuken kabul edilemez niteliktedir.


8. “Form Formatı” ile ilgili olarak; ilk bakışta göze çarpan “Hekimim kafama takılan sorularımı anlaşılır biçimde cevapladı” Maddesi’ni okuduktan sonra başkaca bir inceleme ve değerlendirme yapmanın anlamsız ve gereksiz olduğunu düşünmekteyim.

9. Hal böyle iken; Taslak Yönetmelik’e dair her hangi bir öneri ve/veya ekleme yapma isteği, ihtiyacı ve gereği (şimdilik) duymamaktayım.

10. Taslak Yönetmelik Maddeleri’ne ilişkin “kısa” yorum ve eleştirilerim de eklice sunulmaktadır.

İyi Çalışmalar Dilerim.


Ümit Erdem
Avukat
HAYAD Y.K. Üyesi



“MADDE” DEĞERLENDİRMELERİ

MADDE.1 :

2. Madde ile birlikte değerlendirildiğinde “yönetmelik kapsamındaki” ifadesine gerek bulunmamaktadır.

Ayrıca; “bilgilendirilmiş rıza”nın “yazılı” olma(sı) şartı eklenmelidir.

MADDE.2 :

HHY. 2. Maddesi’nin “hizmetten faydalanma hakkını haiz olan bütün fertleri” ifadesi “hizmetten faydalanan bütün bireyleri” olarak değişmiştir.

MADDE.3 :

HHY. 3. Maddesi ile aynıdır.

MADDE.4 :

“Bakanlık” tanımı Taslak içerisinde sadece “Yürürlük” ve “Yürütme” Maddeleri’nde yer almaktadır.

HHY.’nde “Sağlık hizmetlerinden faydalanma ihtiyacı bulunan kimse” olan “Hasta” tanımı “Vücut bütünlüğüne yönelik tıbbi tanı ve tedavi yapılması planlanmış olan birey” olarak değiştirilmiştir.

Medeni durumun “Yeterlik” için neden gerektiği ve neleri kapsadığı belirtilmemiştir/bilinmemektedir.

HHY.’nin aksine “Personel” ve de “Sağlık Kurum ve Kuruluşu” tanımları yapılmamıştır.

HHY.’nin “Sağlık Kurum ve Kuruluşu” tanımında vurgulanan “Milli Savunma Bakanlığı’na ait olanlar hariç olmak üzere” ibaresi Taslak’ta bulunmamaktadır.

“Kayyım” ve “Şahit” kelimeleri “Tanımlar” başlıklı 4. Madde haricinde Taslak’ta bir daha kullanılmamıştır.

“Hasta Yakını/Vasisi/Velisi/Kayyım” tabirinin sıralama şekli ve gerekçesi ile “hasta adına hareket edebilen” ifadesi tarafımca anlaşılamamıştır.


“Küçük”, “Olgun Küçük” ve “Özgürlüğüne Kavuşmuş Küçük” Tanımları’na anlam veremediğim gibi Taslak’ta da anılan tanımlar başkaca yer almamaktadır.

“Kendi parasını kazanan” ifadesi/tanımının uygula(n)ması imkansızdır.

“Tıbbi Müdahale” tanımında “vücut bütünlüğüne yönelik olarak yapılan her türlü müdahaleyi” ifadesinden sonra “iç organların tıbbi cihazlarla tetkik ve muayene edilmesi” cümlesi hatalı, eksik ve gereksizdir.

Son bölüm ise “hasta mahremiyetine özen gösterilmesini gerektirmeyen müdahaleler” de olabileceği izlenimi uyandırmaktadır.

MADDE.5 :

“Ekspres Rıza”nın “kelimeler” ile “sözlü” olarak nasıl verileceği ile “hastanın hareketleriyle tedaviyi kabul ettiğini göster”mesinin sağır-dilsizler haricinde nasıl olacağı/olduğu tarafımca anlaşılamadığı gibi, Tıp Hukuku literatüründe(ki) “Varsayılan Rıza” ile Taslak’ta kullanılan söz konusu tanım ve açıklaması arasında hiçbir ilgi ve/veya benzerlik bulunmamaktadır.

MADDE.6 :

“Sözlü Rıza”nın kanıtlanma şekil ve şartları belirtilmemiştir.

“hastanın rızasının yazılı olacağı hususunda hiçbir yasal düzenleme yoktur” şeklinde “olumsuz tespit” içeren “yasal düzenleme”, (Taslak dahi olsa) inanılmaz derecedeyanlış ve tehlikelidir.

HHY. 15. maddesi göz ardı edilmemelidir.

“Yazılı Rıza, hastanın isteklerine görsel bir kanıt temin eder” şeklinde bir tanım ve ifade, yetersiz olduğu kadar da anlamsızdır.

“Genel Rıza”nın “kabul memuru” tarafından “belki” alınıyor olması da tarafımca anlaşılamamıştır. Bendin “olasılık” içeren son cümlesi ise Taslak’ın ismi, amacı ve mantığı ile bağdaşmamaktadır.

“Geçici Rıza” olarak tanımlanan “anlaşma”nın kimler arasında yapıldığı anlaşıl(a)mamaktadır.

“Hususi Rıza” tanımında, “herhangi bir ameliyat önermek”, “özel teşhis prosedürü” “önerilen tedavinin hastayı sıra dışı risklere maruz bırakacağı” ifadelerinin aynı cümle içinde kullanılması, tanımı ve içeriğini anlayabilmeyi imkansız kılmaktadır.

“Sıra dışı risk” ifadesi muğlak olup, farklı değerlendirmelere sebep olabilecek niteliktedir.

MADDE.7 :

Madde Başlığı ile içeriğinin hiçbir ilgisi bulunmamakla birlikte, Kişi’nin “tıbbi ve cerrahi tedaviyi anlayabilecek olması” olmasının şart koşulması hatalı olup, değil ise uygulanacak prosedür (de) belirtilmemiştir.

MADDE.8 :

Madde metnine daha uygun ve hukuki bir düzenleme yapılması gerekmekte ise de Taslak içeriği bütün olarak değerlendirildiğinde “olumlu” bir Madde’dir.

Ancak, “süre”nin tespiti durumu netleştirilmelidir.

MADDE.9 :

“veli”, “yakını” veya “vasi” sıralamasının mantıklı, doğru ve uygun olmadığını düşünmekteyim.

MADDE.10 :

Madde metninden sadece “HIV Testi” ve “üremeye ilişkin prosedürler”de “bazı durumlarda” “bilgilendirilmiş rıza formu” imzalatılmasının gerekmediği/gerekmeyebileceği anlaşılmaktadır.

Yönetmelik Taslağı’nın ismine ve amacına bakıldığında böyle bir Madde’nin hem de söz konusu içeriği ile yer almış olması üzücü ve düşündürücüdür.

Her türlü tanı, tedavi, girişim vs. ile ilgili “Bilgilendirme” ve “Onam” gerektiği düzenleme kapsamına alınmalıdır.

MADDE.11 :

Nötr bir Başlık ile düzenlenen Madde’de, 15. Madde’nin tekrarı sayılabilecek (eksik) şablon bir metin yer almaktadır.

MADDE.12:

Madde içeriğinden her hangi bir “standart”ın varlığı anlaşılamamaktadır. Ayrıca “makul hekim standartı” nedir, neye göre ve kim tarafından belirlenmiş ve/veya belirlenecektir?

(a) Bendi bir görevden bahsetmekte, (b) Bendi ise kimin, nasıl ve neden yapacağının belli ve belirli olmadığı, “mevcut durumda”ki “söz konusu bilgi”ye yönelik “soyut” bir sınırlamayı tanımlamaktadır.

Madde’de yer alan “bilgili bir Doktor” ifadesi; “aksi” de olabilir anlamı çıkabileceğinden çok talihsizdir.

MADDE.13:

Sorumluluğun kime ait olacağını belirlemek üzere hazırlandığını izlenimi veren eksik bir Madde’dir.

Madde içeriğinden anestezi uygulamalarından Anestezi Hekimi’nin değil, Hasta’yı ameliyat eden Hekim’in sorumlu olacağı anlaşılmaktadır.

MADDE.14:

Madde içeriğinde yer alan “teşvik etme”, “cesaretlendirme”, “tedirgin etmeme”,”tarafsız bilgi verme” “olgunluğuna”, “tecrübelerine” gibi ifadeler yetersiz ve muğlaktır.

(a) Bendi 7. Madde ile çelişmektedir.

(d) Bendi’nde belirtilen “olgunluk” ve “tecrübe” kelimeleri tanımlanamaz ve uygulanamaz nitelikte ağır, haksız ve hatalıdır.

(h) Bendi ise Yönetmelik Taslağı’nın amacına açıkça ters düşmekte; “Bilgi Verme”yi bir “zorunluluk” olmaktan çıkartıp “istenebilir” bir duruma getirmektedir.

(i) Bendi, HHY 15/Son Fıkrası ile aynıdır.

MADDE.15:

ralaması ve ifade tarzı yetersiz ve eksik olan Madde içeriği 11. Madde’nin açılımını içermektedir.

“Rıza Formları”nın “asıl” ve “suret” olarak ayrılmasının hiçbir anlam ve değeri bulunmamaktadır.

“Rıza Formu”nda, hem “Bilgilendirme”nin yapıldığı ve hem “Rıza”nın verildiği Yer, Tarih ve Saat’in mutlaka bulunması gerekmektedir. Bu durum 8. Madde ile getirilmek istenen düzenlemenin amacına da uygun olacaktır.

“Tanımlar” Başlıklı 4. Madde’de yer alan “Şahit” unsuru Madde metninde yer almalıdır.

Sosyal Güvenlik Kurumu ve/veya Sağlık Sigortası hakkında Kapsam Dışı “Ücret” ve “Ödeme” Bilgileri de Hasta’ya bildirilmesi gerekmektedir.


MADDE.16:

Madde Bentleri arasındaki açık ve önemli çelişkilerin giderilmesi gerekmektedir.

(b) ve (f) Bentleri ile riskli bir düzenleme getirmektedir.

MADDE.17:

“Hasta”nın “kendisine” “bilgi verilmemesini isteme hakkı” ile “ailesine/yakınlarına bilgi verilmesi talebi” birbirine karıştırılmadan ayrı ayrı düzenlenmelidir.

“Bilgi verilmesinden vazgeçme hakkı”nın “geri alınabileceği” de Madde’de belirtilmelidir.

MADDE.18:

Madde ile, yazılı olma zorunluluğu kime ait olduğu belirsiz bir “tercih”e bırakılmış olup; karmaşık, anlaşılmaz ve uygulanması güçlük yaratacak şekilde yazılmış Madde’nin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

MADDE.19:

Madde’nin kötü yazılış tarzı nedeniyle; Yönetmelik Taslağı’na EK olarak “Form”un kullanımının “tercihe bağlı” olduğu anlaşılmaktadır.

“Hükümsüzlük” hali ve sonuçları açık ve ayrıntılı düzenlenmelidir.

MADDE.20:

İçeriği ile başlığının “uyumsuz” olduğu Madde, hukuki bir düzenlemede yer almaması gereken nitelendirme, değerlendirme ve tespitler içermektedir.

(e) ve (f) Bentleri yeniden düzenlenmeli, (g) Bendi ile ulaşılmak istenen amaç ise 8. Madde ile ilişkilendirilmelidir.

MADDE.21:

“Tam Bilgilendirme” kavramının da yer aldığı, bir takım afaki, soyut, hukuk ve tıp biliminin temel ilke ve kurallarından yoksun tespit, çıkarım ve varsayımlar içeren söz konu Madde metninin tamamının, “mevcut hali ile” hukuki bir düzenlemede yer alması anlaşılamaz ve kabul edilemez nitelikte haksız, garip ve yersizdir.

MADDE.22:

Yönetmelik Taslağı’nın 11. ve 14. Maddeleri’nin farklı bir metin ile tekrarıdır.

MADDE.23:

“Eşler” kavramı ile birden fazla “Eş” olabileceğini (ön)kabul eden Madde Başlığı altında “hiyerarşik sıralama” ile ve hattabazı durumlarda “oylama” yaparak “çoğunluk” sağlamak sureti ile “rıza” alınması/verilmesine hükmedilmesi de tarafımca anlaşılamamıştır.

MADDE.24:

“Acil Durumlar”a dair düzenleme getirme niyeti ile hazırlanan Madde metni ilgisiz, yetersiz, gereksiz ve anlamsız ifadeler içermektedir.

MADDE.25:

Mantıklı, makul ve gerekli bir konu ve durum ile ilgili olarak; devrik, anlaşılmaz ve hatalı bir cümle kuruluşu ile Madde metni düzenlenmiştir.

MADDE.26:

HHY.’nin 25. Maddesi ile birlikte değerlendirilerek yeniden yazılmalıdır.

MADDE.27:

Tamamı itibariyle “şaka”, “unutkanlık” veya “yanlışlık” olduğunu düşündüğüm Madde metni ile ilgili her hangi bir görüşüm bulunmamaktadır.

MADDE.28:

(a) Bendi “hariç” (ki tartışmalı bir konudur); diğer Üç durum ile Madde Başlığı’nı bağdaştırabilmek mümkün bulunmamaktadır.

MADDE.29:

şük cümle, anlamsız ve ilgisiz bağlantılar içeren Madde metni düzeltilmelidir.

MADDE.30:

Medeni Kanun hükümlerine eş ve/veya rakip olacak nitelikteki Madde ile, “Türkçe bilmeyenler”in “bilgilendirilmiş rıza vermeye yeterli olmayanlar” kapsamında kabul etmek yerine, başta 14. Madde olmak üzere “anlayacağı bir dil ile” “bilgi verilmesi” düzenlenmelidir. HHY. 18 Maddesi bu durumu düzenlemektedir.

MADDE.31:

(c) Bendi’ni okuduktan sonra Madde ve içeriği hakkında başkaca bir değerlendirme ve yoruma gerek bulunmamaktadır.

MADDE.32:

Madde’deki “yetersiz”, “kanaat” gibi kelimeler anlamı bozmakla birlikte (d) Bendi’nin tamamen değiştirilmesi gerekmektedir.

HHY.’nin 26. Maddesi doğrultusunda yeniden yazılmalıdır.

MADDE.33:

HHY. 44. Madde’deki düzenleme gibi mevcut yasal prosedür tekrarlanmıştır. Madde başlığının ve içeriğinin aksine Yönetmelik Taslağı’nda “yazılı olarak rıza almak” konusunda “diğer çalışanlar”a her hangi bir ödev veya görev yüklenmemekte ancak “sorumlu” olabilecekleri belirtilmektedir.

MADDE.34:

Bir Sağlık Kuruluşu’na başvurmadan ve başvurduktan sonraki süreçte yerine getirilmesi gereken ödev ve yükümlülüklerin hukuki bir dil ile yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

MADDE.35:

HHY’nin hangi Maddeleri’nin (ve Niçin?) yürürlükten kaldırılacağı belirtilmemiştir.

MADDE.36:

“Bu Yönetmelik, yayımı tarihinde yürürlüğe girer” şeklinde düzeltilmesini önermekteyim.
*/*/
www.hayad.org.tr

/*/

Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,17494512 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.